Bu haftaki yazımda, geçtiğimiz haftalardaki yazılarımdan farklı olarak, herhalde daha ciddi bir tavır takınmalıyım diye düşünmekteyim. Çünkü Jags, her ne kadar bu hafta yine kaybetse ve yine tatmin etmeyen bir performans sergilese de, St. Louis Rams karşısında sahadan silinmemeyi başardı ve yürekleri dağlayan ilk dört karşılaşmayı düşündüğümde maç sonuna kadar hiç ama hiç beklemediğim bir direnç gösterdi. (Nelere sevinir olduk be arkadaş) Ama tabi ki de Jags’in olduğu yerde trajikomik olaylar eksik olmaz ki bir Jags yazarından da, her anlamda büyük sıkıntılar yaşadığımız şu dönemde çok da ciddi olması beklenemez, yani maksat yine şu gök kubbede bir hoş seda yaratabilmek. “Bu hafta da mı yazının yarısını saçma sapan olaylarla kaynatacaksın?”, “Geç bu boş işleri de sahada ne oldu, ondan haber ver.” tenkitlerini duyar gibiyim…

Jags taraftarı olmanın ilk farzı: Jeff Fisher’dan nefret etmektir

Gelin biraz tarihten konuşalım… Sene 1999, Jags’in şu anda mumla aradığı günler… 1999 sezonunda oynanan 16 karşılaşmanın tam 14’ü kazanılmış ve iki mağlubiyet de, o dönem ki adıyla AFC Central’daki en büyük rakibimiz olan Tennessee Titans’a karşı alınmış. Muhteşem geçen normal sezonda tabi ki de bu iki mağlubiyetin hesabı yapılmaz. Neyse, playoff’un ilk karşılaşmasında da Miami Dolphins 62-7 gibi ezici bir skorla geçilmiş, keyifler yerinde hedef sadece ama sadece şampiyonluk… Ancak AFC şampiyonluk maçında, normal sezonda Jags’in bileğini bükebilen tek takım Titans gelir ve bizimkileri 33-14 gibi beklenmedik bir sonuç ile ekarte eder.

İşin komik tarafı, Titans karşılaşmasına kadar çok ama çok büyük bir ivme yakalamış ve şampiyonluk yarışı içerisinde kendine yer bulmuş Jags o günden itibaren tam altı sezon boyunca playoff yüzü göremez. O dönem Titans’ın başında kim mi vardı dersiniz? Şu an Rams’in head koçluğunu yapan Jeff Fisher. İşte Fisher’ın Jags ve Jags taraftarlarıyla olan hısmı böyle başlar. Head koçun 17 sezonluk Titans kariyerinde, Jags’e taktığı çelmelerin haddi hesabı yoktur. İşte bu yüzdendir ki Jags taraftarları Fisher’ı “lanetli” olarak görürler. Kıssadan hisse, aslında bizim bu hafta Rams’e karşı aldığımız 34-20’lik mağlubiyetin nedeni kesinlikle “Fisher laneti”dir deyip sanki çok iyi bir takımmışız da sadece bu yüzden yenilmişiz gibi mazeretimi de ortaya koyayım. :)

Tweet savaşları vol:1 Jags vs. Broncos

Rams yenilgisinin ardından yüz kızartıcı bir istatistik de ortaya çıktı: Jags bu sezon oynadığı ilk beş karşılaşmada toplamda yalnızca 51 sayı bulabildi buna karşılık haftaya karşılaşacağımız ligin en formda ekibi Denver Broncos ise sadece bu hafta Cowboys gibi zor bir deplasmanda tam 51 sayı bulmayı başardı. Hal böyle olunca Broncos’un resmi Twitter hesabı da taraftarlarının yüzünde küçük bir tebessüm yaratabilmek için şöyle bir Tweet atıyor: “Broncos bu hafta yaptığı 51 sayıyı, Jags anca bu sezon oynadığıbeş maçta bulabidi.” Eee, milletin ağzı torba değil ki büzesin. Bu tweet’e karşılık Jags resmi twitter hesabının attığı tweet ise fazla manidar: “Denver, lütfen biraz nazik olun.” (ahahahah) Broncos’un attığı sonTweet ise doğru söze ne hacet denilebilecek cinsten “Sadece, nesnel bir istatistiği paylaştık.”

Memleket hasreti sona erdi diye sevinmiştik oysa ki

St. Louis doğumlu quarterback Blaine Gabbert, memleketinin havasını teneffüs etmesinden midir, suyundan içmesinden midir yoksa toprağının üzerinde gezmesinden midir orası bilinmez ancak Rams deplasmanına fırtına gibi bir başlangıç yaptı ve ilk çeyreğin hemen başında, dört haftalık cezasının ardından sahalara dönen wide receiver Justin Blackmon’a tam 67 yardlık touchdown pası attı ve aynı zamanda bu pas Gabbert’ın bu sezonki ilk touchdown pası oldu.

Ancak memleketinde oynamanın Gabbert’a verdiği şevk çok kısa sürdü ve attığı ilk interception ve bu interception’ının Rams touchdown’u ile sonuçlanması oyun kurucuyu adeta kendine getirdi ve ardından her zamanki Gabbert sahaya döndü. Ancak karşılaşmada Jags’i en çok yaralayan olay maça harika başlayan Gabbert’ın süre ilerledikçe eski alışkanlıklarını hatırlaması değil de daha ilk çeyrekte 2013 NFL Draftı’nın iki numarası ofansif tackle Luke Joeckel’ın sakatlanması oldu. Karşılaşmada bileği dönen Joeckel, sezonu kapattı ve geçtiğimiz hafta yıldız ofansif tackle Eugene Monroe’nun da Baltimore Ravens’a takas edilmesi sebebiyle (2009 NFL Draft’ı 1.Tur seçimi Monroe’nün gönderilmesiyle DE Tyson Alualu, 2008-2009 ve 2010 draftlarında Jags tarafından seçilip de şu an kadroda kalan tek oyuncu oldu. İşte Jags, bu kadar iyi yönetilen ve bu kadar uzun vadeli kararlar verebilen bir takım) Jags O-Line’ının adeta kolu kanadı kırıldı.

Maçta en çok sinirlendiğim an şüphesiz, karşılaşma 24-13 iken, topun üst üste beş kez Rams end zone’una 3 yard kala kaldırılmasına rağmen Gabbert’ın ilk dört denemede isabetsiz pas son denemede de interception atması oldu. Yani tam maçı çevirme şansını ele geçirmişken Gabbert, yine saçma sapan kararlarla sanki böyle fırsatları çok fazla ele geçiriyormuşuz gibi pozisyonu heba etti. Tamam Jags, Gabbert’tan bir Aaron Rodgers veya bir Tom Brady olmasını beklemiyor ancak bir Mark Sanchez kadar kötü olmasını da istemiyor. (ESPN.com’dan çaldığım bir espridir.) Neyse Gabbert, bu andan sonra baldırındaki sakatlık nedeniyle sahayı terk etti de bari yüzünü görüp daha da sinirlenmedim.

Bu karşılaşmada, Jags adına olumlu gelişmeler de vardı tabi. Mesela Jags maçta toplam 96 yard koşarak, sezonun başından bu yana koşu oyunu anlamındaki en iyi istatistiğini yakaladı. Ayrıca Rams karşısında savunma, her ne kadar yine bazı bölümlerde çok büyük zaaflar gösterse de öbür maçlara nazaran çok daha derli toplu bir görüntü çizdi ve özellikle çaylak safety Jonathan Cyprien, yaptığı 12 tackle ile adeta devleşti.

Son Eklemeler

Haftaya rakip ligin en korkutucu ekibi Denver Broncos. Jags için yüksek ihtimal çok büyük bir hezimet olacak ki bahis siteleri Broncos’a verdiği 28 sayılık handikap ile NFL tarihinin en büyük handikabının altına da imzalarını atmış oldular. (Bir önceki rekor ’76 sezonunda oynanan Steelers-Bucs karşılaşması öncesinde Steelers’a verilen 26 sayılık handikaptı.). Gabbert da çok büyük ihtimal sahada olmayacak. Allah yardımcımız olsun diyelim. Ama eğer dünya tersine döner de Jags maçı kazanırsa, önümüzdeki haftaki yazım için kendimden bile korkuyorum.