NFLTR.com okurları merhabalar, Chicago Bears’da son iki haftadır gündemde olan “taht oyunları” polemiği nihayete ulaştı, takımın esas QB’si Jay Cutler, Browns karşısında formasını giydi ve Bears, Cleveland’dan çok önemli bir galibiyetle ayrılarak Lions’ın bir adım önüne geçmiş oldu.

Tabii siteyi, yazıları, NFL’i ve bir nebze de Chicago Bears’ı takip edenler; Jay Cutler’ın Redskins karşısında kasık sakatlığı yaşadıktan sonra uzunca bir süredir takımda olmadığını, yerine başlayan Josh McCown’ın da kariyerinin aksine Bears forması altında “fazlasıyla” iyi performanslar sergilediğini, hatta geçtiğimiz haftanın hücum oyuncusu seçildiğini vs  vs.biliyorlardır muhtemelen; uzatmaya gerek yok.Ancak bu hafta içerisinde, NFL kamuoyundaki tartışmalar, Jay Cutler’ın hazır olduğu ancak hazır olmuş da olsa Josh McCown’ın önünde başlayıp başlamaması gerektiği üzerineydi. Bu olaya yönetim de, baş koç Trestman da hatta Josh McCown da “birinci QB Jay Cutler’dır” minvalinde açıklamalar yapsa da NFL çevreleri karardan vazgeçilebileceği, McCown’ın formunun bozulmak istenmeyebileceğini, hatta kontratının son senesindeki Cutler’ın tekrar sahaya sürülmeyebileceğini yazdılar, çizdiler, konuştular.
Pazar öğlende ise, Ohio’da 6 numaralı formasını sırtına geçirmiş, kaskını takmış bir biçimde çıktı karşımıza Cutler ve ne oldu? Maçın başında, Bears kariyerinin özeti gibi bir dejavu yaşattı sağolsun. Sürüklediği ilk iki drive’da,  iki interception atmayı başardı, her ikisinde de Brandon Marshall’a odaklanmıştı, şanssızdı da belki ancak “yine mi” diye sordurmayı başardı taraftarlara. Ha, sonrasında şu oldu, 2013 sezonunda olduğu gibi maça kötü de başlasa, Jay Cutler toparlanmayı bildi, hücumları iyi yönetti ve takımı bir şekilde galibiyete ulaşırken dümende o vardı. Yine de henüz daha ilk interception pasında, “Josh McCown  oyunaaaaa” diye düşündürmüş olabilir taraftarları.
Bu taht oyununun  haricinde, Bears, kötü başladığı karşılaşmayı lehine çevirip iyi bitirmeyi başardı. Cleveland Browns’ı en azından koşu hücumu açısından kısıtlayıp, 100 yardın altında tutmayı başardı defans takımı (gerçi burada, koşuyu ikinci plana alan Browns’a da değinmek lazım, zira Bears ligin en kötü koşu defansı yapan takımı). Jay Cutler’ın dönüşü, esas alışkanlığı olan Brandon Marshall’ı kolaylıkla bulabilmesi açısından kendini gösterdi. Brandon Marshall, Jay Cutler’la beraber pasları daha kolay alabildi, koşu oyununda Bears, rakibi ikiye katlamayı başardı. Ligin en underrated koşucularından birisi belki de Matt Forte, standardı neredeyse düşmüyor ve çimlere ayak bastığı her karşılaşmada belli şeyleri veriyor takımına. 5.3 ortalama ile toplamda 127 yardda tamamladı karşılaşmayı.
Burada Browns’ın kötü kimyasından da bahsetmek gerek. Öncelikle playoff yarışından filan haftalar önce uzaklaştılar, Brandon Weeden ve Jason Campbell arasında gidip gelmeler yaşandı (Weeden’ın sakatlığı vardı), koşu oyununu iyi beceremiyorlar (Trent Richardson varken de bu sezon iyi değildiler bu alanda). Defans takımları saman alevi gibi, bazı maçlarda kıvılcım çıkarıyorlar ama tutuşmadıklarında yatıp duruyorlar.
8-6 derecesine sahip olan Bears, Philadelphia’ya gidecek ve Packers’ı konuk edecek son iki karşılaşmasında. Son üç maçın en kolay olanı bu hafta atlatıldı, şimdi Bears’ın önünde çok sert bir viraj var, duvara çarpmamak için şoförün bu haftaki gibi interception’larla maça başlamaması lazım, takımın performansının iyi olması lazım… Philadelphia’a da alınacak bir olumsuz sonuç morali çok bozar, yarışı çok değiştirir. Bir de, LeSean McCoy’un, Bears’ın koşu savunamayan defansına karşı vereceği mücadeleyi de ayrı bir merakla bekliyorum.
Görüşmek üzere…