NFL’de yoğun bir off-season geçtiği şu günlerde, hepinize tekrar merhaba NFLTR.com okurları. Chicago Bears, bilindiği ve sezon boyunca da şahsımın yazıp çizdiği üzere, normal sezonun son karşılaşmasında Green Bay Packers’a, Chicago’da kaybederek wild-card şansını kaybetmiş, taraftarlarını bir kez daha normal sezonun sonrasında görmekten mahrum bırakmıştı.

Sezon biter bitmez, koç kadrosunda dramatik olmasa da değişikliler yaşandı, linebacker ve defans çizgisi koçları gönderildi. Elbette sezon içindeki yazılarımda da sıklıkla belirttiğim üzere, Bears’ın neredeyse koşu defansı yapamamış olması bu değişimlerde etkin oldu.
Uzatılan  Kontratlar ve Jay Cutler
Serbest oyuncu piyasası açılmadan önce, Chicago Bears üç önemli oyuncusu ile kontrat yeniledi; deneyimli CB Tim Jennings, guard Matt Slauson ve QB Jay Cutler. Jennings ve Slauson’ın kontratları dörder yıllık ve takıma geçtiğimiz sezon olumlu katkı sağladılar, salary açısından da pek sorun teşkil ettikleri söylenemez.
Ancaaaaak…
Gelelim sevgili QB’miz Jay Cutler’a. Jay Cutler, Bears’da oynadığı beş sezonda bir kez takımı playoff’a taşımış, o playoff’un en önemli maçında, Super Bowl’a bir maç kala da çıtkırıldım davranışıyla ezeli rakip Packers karşısında oyundan çıkıp, maçın bir nevi kaybedilmesine neden olmuş, sevgili saygılı QB’mize…
Neyse söyleyelim de kurtulalım en azından.
Jay Cutler, yedi sezon için, 126,000,000 dolarlık bir anlaşma yaptı. (Sıfır rakamına dikkat çekerim). Ayrıca bu anlaşmanın 54,000,000 dolarlık kısmı da garanti para. Öyle ya da böyle, Jay Cutler’a 3-4 senesini daha minimum bağladı Chicago Bears. Ayrıca Cutler, bu sezon NFL’in maaş anlamında en çok kazanan sporcusu da olacak.
Diyeceksiniz ki: “Nereden biliyorsun, belki de QB açısından kıt bir tarihe sahip olan Bears’ı ihya edecek. Marc Trestman ile de müthiş anlaşıyor ki koçun hücum sistemi de pas ağırlıklı.”
Belki doğrudur, bilemeyiz. Ancak sezon biterken, GM Phil Emery’nin, Cutler’ı bir sene daha görmek açısından franchise tag ile bir kontrat uzatımına gitmek istediği, böylece 2014 sezonunda performansını da en yüksek tondan alacağı konuşuluyordu. Belli ki Cutler, serbest oyuncu piyasasını test ederim, kendime alıcı da bulurum minvalinde bir tavır takınmış (Bears gibi kek alıcı bulamazdı oysa).  Neyse, demek ki Cutler’ın tercihlerini sorgulayacağımız, yeni bir sayfa açılması gerekiyormuş hayatımızda.

Serbest Oyuncu Piyasası, Kalanlar-Gidenler
Serbest oyuncu piyasası açılır açılmaz, Bears’ın ilk hamlesi, Oakland Raiders’dan Lamarr Houston’u takıma bei yıllığına 35 milyon dolar karşılığında katmak oldu. Lamarr Houston, hem pas hem koşu defansını dengeli olarak kotarabilmesi açısından kaliteli sayılıyor otoritelerce. Ayrıca birçok otoriteye göre, serbest oyuncu piyasası açıldığı zaman (takımdan kesilmeler, feshedilen kontratlar ortada yokken) piyasanın en önemli 10 oyuncusundan biriydi. Bears’a ne kadar uyar-nasıl uyar tartışmalı olsa bile aslında bu hamlenin ne için yapıldığını sonradan fark ettik, 2010 yılından beri Bears forması giyen ve ligin ikon oyuncularından sayılan Julius Peppers takımdan kesildi ve serbest oyuncu piyasasına atıldı. Peppers, ligin en çok kazanan oyuncularından biriydi Bears forması ile ancak geçtiğimiz sezon; Trestman’ın sistemine alışmakta zorluk çekerek, belki de kariyerinin en kötü sezonunu geçirdi. Bu yüklü kontrat ile takımda kalması istenmedi ve kesildi. Bunun üzerine zat-ı şahaneleri Green Bay Packers’a imza atarak “kazık öyle değil, böyle atılır arkadaş” tabirini Bears camiasına yaşattı (profesyonel oyuncular bunlar, işin şakasındayım elbette).
Bunun haricinde, C Roberto Garza ile bir yıllık, deneyimli CB  ve takımın önemli yüzlerinden Charles Tillman ile yine bir yıllık kontratlar uzatıldı. Lamarr Houston’ın yanına bir başka DE, eski Lions oyuncu Willie Young katıldı (üç yıl 9 milyon dolar) ki kendisini sezonun “sleeper” transferi olarak nitelendirebilirim. Önemli ve verimli bir performans bekliyorum. LB D.J. Williams, eski Packers safety’si M.D. Jennings ile de birer yıllık kontratlar imzalandı.
İşin tuhafı, Chicago Bears’ın geçtiğimiz sene en çok zorlandığı koşu savunması için takıma pek takviye yapılmadı, hatta olan önemli bir oyuncu da kaybedilecek muhtemelen: DT Henry Melton. Melton, geçtiğimiz senenin üçüncü maçında Steelers karşısında çapraz bağlarını kopararak sezonu kapatmıştı. Ne kadar sağlıklı olur bilemem ancak, Bears, Melton’ın sahada olduğu üç karşılaşmada, koşu savunmasında lig ortalamasına yakınken, Melton takımdan ayrıldıktan sonra sezonu sonuncu olarak tamamladı. Şu sıralarda Melton, Cowboys, Vikings gibi takımları dolaşıyor. Kendisi ile geçtiğimiz seneki gibi franchise tag üzerinden bir anlaşma sağlanacak mı ya da bu yönde bir girişim var mı, ortalarda dolaşan pek bilgi yok bu yönde açıkçası.
Geçtiğimiz sezon, Bears forması altında, kariyerinin en parlak çağını yaşayan Josh McCown da, eski Bears koçu Lovie Smith’in bu sene itibariyle koçluğunu yapacak olduğu Tampa Bay Buccaneers’e iki yıl 10 milyon dolar karşılığında imza attı (Yarısını da kariyerini kurtaran Trestman ile kırıştığı söyleniyor. Adam lise futbol takımını koçluğuna düşmüş, NFL’de unutulan bir isim olmuştu. Nereden nereye. Üstelik Lovie Smith, ilk basın toplantısında McCown’un “starting QB” olacağını söyledi.)
Ufak da olsa bir iki satır değinmeden, yad etmeden geçmez. NFL tarihinin en çok return TD rekorunu paylaşan Devin Hester da takımdan kesildi ve kendine henüz bir takım bulabilmiş değil. Onun da Lovie Smith yolundan gidebileceği, kariyerini bir Bucs olarak tamamlayabileceği söyleniyor. Bir return TD’a daha imza attıktan sonra, rekor sadece kendisinin olacak.
Evet sevgili okuyucu. Sabırla, metanetle, anlamaya çalışarak bu satıra geldiğin için teşekkür eder, bir sonraki yazıda görüşmek üzere derim.
Da Bears!.