NFL sezonunun açıldığı şu heyecanlı günlerden herkese merhabalar NFLTR.com okuyucuları. Bildiğiniz üzere, geçtiğimiz Perşembe, NFL sezonu Packers-Seahawks karşılaşmasıyla açıldı, Pazar günü ise tam bir futbol ziyafeti yaşandı. Birçok keyifli karşılaşmanın içerisinde adı ve yapılan yorumlar itibariyle Chicago Bears ve Buffalo Bills maçı sönük kalmış, Bears’ın karşılaşmayı kolay kazanabileceği öngörülmüştü (itiraf ediyorum ki hem yorumlar, hem geçen seneki ve off-season’daki durumlar hem de hazırlık maçları performansları benim düşüncelerimi de benzer bir noktaya taşımıştı).

Gelgelelim ki maçlar sahada kazanılıyor.

Chicago Bears, daha ilk hücumda Jay Cutler’ın Martellus Bennett’a gönderdiği pas ile TD yapıp 7-0 öne geçince maç öncesi görüşlerimin sonuca ulaşacağını düşündüm. Bu TD pası sonrasında ilk yarının geri kalanı ise tam bir felaketle sonuçlandı. EJ Manuel önderliğinde, geçtiğimiz sezonu hemen hemen boş geçiren ligin önemli RB’lerindn C.J. Spiller nezaretinde Bills, iki TD yapıp devreyi önde kapatmasını bildi. Karşılaşmanın ikinci yarısında ise geri dönme çabaları gösteren Bears her ne kadar Jay Cutler, iki INT atmış olsa da son anlarda karşılaşmayı 17-17 berabere yapıp, maçı uzatmaya taşıdı. Uzatma sekansında ise ilk hücum hakkına sahip olan Bears, hücumu iyi kullanamayınca, Bears redzone’una giren Bills, bir alan golü ile 20-17 önde kapattı karşılaşmayı.

Matt Forte, hem fantezi liglerinde kendisine sahip olanları, hem de Bears taraftarını bir daha güldürüp sevindirdi performansıyla. Alshon Jeffrey ve Brandon Marshall, maç içinde yaşadıkları ufak sakatlıkların da etkisiyle oyuna kendilerini vermekte zorlandılar.

Bears açısından karşılaşmanın olumlu ve olumsuz yönlerini şöyle sıralayabiliriz:

Olumlu Taraflar:
– Nereden bakarsak bakalım bu ilk maç, defolar olabilir, ligin en kötü olması varsayımına sahip takımına da yenilebilirsiniz.
– Matt Forte, en azından geçtiğimiz sezon bıraktığı yerden başladı, sadece koşu değil yine Bears için pas opsiyonu olarak kullanılacağı bir sezon izleyeceğiz. Faydalı olmaya devam edecek.
– Defans çizgisi her ne kadar bu karşılaşmada kendini gösteremese de (Willie Young harici) geçtiğimiz sezona göre daha iyi durumda, hele ki DT pozisyonunda Bears geçtiğimiz sezon çok yara aldı, bu sezon sakatlıklardan uzak olunduğu müddetçe geliştirilmiş bir alan olacak.

Olumsuz Taraflar:
– Bears hala koşu savunamıyor. Defans çizgisi geliştirilmiş olsa da linebacker pozisyonunda hala eksikler var.
– Safety hala büyük soru işareti. Bel bağlanılan adam Chris Conte olunca durum buradan anlaşılıyor diye düşünüyorum.
– Jay Cutler hala bildiğimiz Cutler. Ne kadar önündeki koruma görevlileri değişse de, pas için daha fazla zamanı olsa da, karar mekanizmasında bir sıkıntı var Cutler’ın. Bunun, sadece oyun yapısından kaynaklandığını düşünmüyorum, “bu sefer olacak, bu maç olacak, bu hücum benim istediğim gibi geçecek” gibi fazlaca bir ego barındırıyor kendinde. Sorun sadece INT atmak değil, bunu hepimiz biliyoruz, görüyoruz. Brett Favre da INT atardı, fazla atardı, hatta belki Cutler’dan da fazla risk alırdı, bazen batırır ama çoğu zaman maç kazandırırdı. Şimdi sevgili Packers taraftarları “karşılaştırdığın adamlara bir bak” diyebilir, haklıdır da, sadece bir örnek olması için söyledim.
– Bears için defans, her şeyden önemli. Bir kere, takımın tarihi yapısı defanstaki başarılar üzerine kurulu. Jim McMahon harici hatırlanan QB’si neredeyse olmamıştır Bears’ın (ki

McMahon da çok çok büyük bir isim değildi). Bu takım koşu hücümu ve savunmasıyla bir şeyler yapacaktır ancak. 1985 Bears da öyleydi, 2006 Bears da, 2011 Bears da. Hücum performansından bu maç haricinde elbette şikayetçi değilim, Trestman’ın ne kadar kaliteli bir koç olduğunu bu sene Tampa Bay’de Josh McCown’ı izleyip göreceğiz ancak hücuma 10 üzerinden sekiz puan verirken savunmaya 10 üzerinden iki puan verecek seviyede de olmamak lazım!..

Evet sevgili okuyucular, bu sene de kafaları karıştırmaya, Bears yazmaya, eleştirmeye ve gönülden taraftar olmaya hazırım ben, sizlerle buluşmak da çok keyifli. Bir sonraki hafta, görüşmek üzere, esen kalın!