Özlediğiniz gündem sorularına sonunda kavuştunuz sevgili okurlar. Evet, dile kolay tam üçüncü haftadan beri soruları ben sormuyordum. Bu dönemde kimi zaman Görkem Şahinoğlu’nun üstüne basa basa sorduğu Oakland Raiders sorularına maruz kaldınız, kimi zaman da Hilmi Çeltikçioğlu’nun “bunun neresinden girer de neresinden çıkarsam konuyu Kyle Orton’a bağlarım” zihniyetiyle yazılmış sorularında hayatın anlamını aradınız. Oysa benim sorularım öyle mi? Ne aşırı fanatiklik var ne de yasaklı kelimler. Doğrudan haftayı özetliyorlar, yani maçları kaçırdıysanız, o haftanın önemli olaylarını öğrenmeniz için bulunmaz kaynak, başucu eseri. Ancak belirtmeden geçemeyeceğim bir galibiyetli Tampa Bay Buccaneers’ın quarterback değişikliğini gündeme özellikle almadık. Mike Glennon yerine Josh McCown ilk 11’e “geri geldi”. Evet doğru okudunuz. Zaman kaybetmeyelim. Gelin sizi Ben Roethlisberger’lara, Tom Brady’lere, Peyton Manning’lere, Mark Sanchez’lere, Dallas Cowboys’lara, Houston Texans’lara alalım…
Pittsburgh Steelers, Baltimore Ravens’ı 43 – 23 yenerek galibiyet serisini üçe çıkardı. Steelers’ın tecrübeli QB’si Ben Roethlisberger ise üst üste ikinci maçında altı touchdown pası atarak bir rekora imza attı. Oynadığı üç Super Bowl’da iki yüzük kazanan, altışar altışar touchdown paslarını gönderen Big Ben, sizce underrated mı? Soyadı uzun olduğundan mı adı ligin elit QB’leri arasında yer almıyor? Bir quarterback daha ne yapabilir? Big Ben ile dördüncü Super Bowl bu sene gelir mi?
Çağatay Akkaya: Roethlisberger’in underrated olması söz konusu değil zannımca, zira adam yüzük kazanmış, playoff’ta efsane maçlar çıkarmış, Steelers’ın zaten zengin olan tarihine de zenginlik katmış bir oyuncu. Olayı NFL fantasy açısından son birkaç sene düşününce underrated kalabilir ancak ama onda dahi bu sezon inanılmaz sevindiriyor oyuncuyu kadroya katanları. Bir QB, senede 50 TD pası atınca daha büyük QB olmuyor elbette, bilhassa bu işler parmaktaki yüzük sayısına bakıyor, unutmamak lazım.
Görkem Şahinoğlu: Bu konudaki görüşlerimi bu haftaki yazımda çok net belirtmiştim zaten. Buradan da net söylüyorum ki Ben Roethlisberger underrated’dır (ROK’un sesiyle). Geçiniz arkadaşlar, bu gözler Flacco’nun Big Ben’den daha iyi olduğunu iddia edenleri gördü. Benim görüşüm Roethlisberger’ın şuan ligdeki en iyi beşinci oyun kurucu olduğu yönünde, bunu söylerken de genel bir yorum yapıyorum, form durumları vs gözetmeksizin, saf yetenek olarak. Hatta şunu da söyleyebilirim ki NFL’de kolu en kuvvetli adam da bu adamdır. Super Bowl yapabilirler elbet, playoff’a kalacak olan her takımın %50 bu şansı var ve Steelers playoff yapacak gibi duruyor. Savunmanın daha iyi oynamaya başlaması ve hücumda da yeni bir silah daha keşfettikten sonra Steelers şuan Patriots’ın ardından en sıcak takım.
Hilmi Çeltikçioğlu: Beni aratmayacak şekilde, tek maddede dört soru geldi. Aslında kim underrated, kim değil çok umurumda değil. Bu yüzden “En iyi 5 WR”, “Top 10 QB” gibi konularla fazla ilgilenmiyorum. Ancak madem soru geldi, hemen cevaplayalım. Underrated demek, toplum tarafından algılanılan seviyenin çok üstünde oynamak demektir. Roethlisberger son zamanlarda ilk 10 kalitesinde oynamıyordu, iki maç üst üste altı touchdown pası atınca bir anda parladı. Haftalık dalgalanmalara bakmadan geniş düşünürsek Roethlisberger zaten ilk onda bulunan bir oyun kurucudur. Bu tarz bir oyun kurucu çok kötü bir takımda değilse, arada böyle maçlar geçirecek zaten. Ancak son iki haftaki performansı kendisini bir anda Peyton Manning, Aaron Rodgers ve Tom Brady’nin arasına sokmaz. Bence Big Ben elit bir oyun kurucudur ama underrated değildir. O altı pası Kyle Orton atsa o zaman underrated deriz; ama iki Super Bowl yüzüğü olan adamı küçümsemek kolay değildir. Soyadından dolayı elit QB sayılmadığı doğru değildir ama beni Clemson’dan istemişlerdi de soyadından oynayamamıştım. Dördüncü Super Bowl gelebilir ama playoff’lar gelmeden bunu konuşmak için erken. Sonuçta regular season bittiğinde 12 takım 0-0’dan başlıyor.
Oktay Çavuş: Öncelikle yasaklı kelimeler vs gibi uygulamalarla basını zabt-ı rapt altına almadığınız ve basın özgürlüğüne saygı gösterdiğiniz için teşekkürler. :) Steelers her zaman için bir defans ve “power run” takımıydı. Başarısının altında yatan sebepler, efsaneleşmesi hep sert ve fiziksel defans ve koşu oyunları neticesinde ortaya çıkmıştır. İri ve sert LB’ları ve RB’leri ile zamanında ligi domine etmişlerdi. Şimdi iki maçta altışar TD pası atıldı diye, bu iki maçta rakip hücumu neredeyse hiç durduramadıkları gerçeğini göz ardı edemeyiz. Colts hücumu 34, ligin istikrarsız takımlarından Ravens hücumu ise 23 sayı kaydetti. Big Ben elit mi? Tartışılır. Bence elit değil çünkü hiçbir zaman istikrarlı oynamadı. Her zaman inişleri-çıkışları oldu. Profesyonellikle taban tabana zıt olan motosiklet kazasını saymıyorum bile. Bugün “çocuğunu dövdü, role-model olamaz” diye RB’lerini suspend eden takımlar, o dönemde neredeydi acaba? Bir QB ne yapmalı? Kesinlikle istikrarlı oynamalı. Sürpriz inişleri-çıkışları olmamalı. SB yüzüğü önemli elbette ki. Ancak NFL’deki herhangi bir takımın GM’i olsam Eli Manning, Joe Flacco ya da Big Ben yerine Payton Manning, Tom Brady, Drew Brees ya da Aaron Rodgers’ı alırdım. Big Ben ile dördüncü SB gelir mi? Açıkçası gelebilir. Yani Steelers da, Big Ben de iyi bir çıkış yakaladılar. Yukarıda yazdığım eksiklerine rağmen, Ligdeki diğer tüm QB’ler arasında elit gruba en yakın iki-üç isimden biri Big Ben. Açıkçası bu sene SB’da sürpriz takımlar ve çekişmeli bir maç görmek istediğim için Cardinals, Steelers, Lions, Browns gibi bir takımı görmek daha iyi olacaktır diye düşünüyorum. Tabi ki “Green Bay – Denver Broncos oynar, Denver kazanır” diyenler de çıkabilir. :) Ama uzun zamandır SB oynamamış takımlar daha güzel bir heyecan katacaklardır.
Berk Orkun: Ben Roethlisberger bence her zaman kararınca değerlendirilmiş bir adam olmuştur. Kayıtlı başarıları -kupalar, ödüller, rekorlar- çok, kayıtsız başarıları -mental liderlik, oyun kurma yetenekleri- da çok olan bir isim. Kısacası bu ligin vintage performer klasmanındaki adamlardan bir tanesi ve apoletlerini takıp tekrar sahaya dönmüş durumda şu sıralar. Ekstra işler ortaya koyduğu aşikar ama açıkçası şaşırmadım. Big Ben bunları yapmaya yetisi olan bir adam, ancak bunu medyatik biçimde yapmayı pek de sevmeyen bir adam. Steelers ve Superbowl kelimelerini her zaman yan yana getirebilirsiniz eğer takımınızın başında Roethlisberger gibi bir QB var ise, ancak Steelers savunmasının başı beladan kurtulacak gibi de durmuyor. Big Ben böyle saçma sapan performanslar ortaya koymaya devam ederse elbette takım momentumuyla işler olduğundan güzel gözükecektir ama ben yine de Steelers’ın Superbowl’a şu an için yakın olduğunu düşünmüyorum.
Elindeki yıldız oyunculara rağmen bir türlü istikrarı yakalayamayan Houston Texans, Philadelphia Eagles’a yenilerek 4-5 durujma geldi. Eagles mağlubiyeti sonrası tecrübeli quarterback Ryan Fitzpatrick yedeğe çekilirken, off-season’da New England Patriots’tan alınan Ryan Mallet’ın artık ilk 11’de olacağı açıklandı. Sizce Ryan Mallet, Texans’ın yıllardır aradığı QB mi? Houston’ın kağıt üstündeki potansiyelini sahaya yansıtması için neler yapması gerekiyor?
Çağatay Akkaya: Ryan Mallet hakkında yorum yapacak kadar gözlemim de bilgim de yok. Anlayamadığım, Fitzpatrick’den daha fazla ne katabileceği? Mallet’de olup da Fitzpatrick’de olmayan şey nedir, eğer varsa bir farkları neden sezonun yarısında Mallet kenarda beklemiştir? Bunlar açıklamaya gereksinim duyulan sorulardır, Texans’ın yıllardır aradığı QB de şu anda kendi takımlarında sanırım bulunamayacaktır. Houston, kağıt üstündeki potansiyelini, Arian Foster gibi WR’lardan da performans alarak geliştirebilecek, takımda savunma açısından da J.J. Watt harici göze çarpan oyuncu yok, tüm savunma takımını Watt almış sırtlıyor. Savunma sorunları çözülmedikçe ve WR’lara toplar geçirilmedikçe takımın başarılı olması pek mümkün değil.
Görkem Şahinoğlu: Bir açıdan Houston Texans ve Ryan Mallet birbirlerine benziyor. İki tarafında dediğin gibi sahaya yansıtmak zorunda oldukları kağıt üzerinde yüksek potansiyelleri var. Hatırlarsanız Mallet draft edildiği zaman kolejdeki en iyi oyunculardan birisiydi ve Patriots onu Tom Brady’ye rağmen üçüncü turdan seçmişti. Bu oldukça yüksek bir sıra hem de Brady’nin oynadığı bir takım için. Mallet’te yetenek kesinlikle var, Fitzpatrick’le bu işlerin olmayacağı belliydi. En azından Fitzpatrick’ten daha kötü olacağını sanmıyorum. Hala genç bir yaşta ve gelişime açık bu açıdan takımın başında futbol dünyasının en büyük QB gurularından Bill O’Brien’ın olması da büyük şans. Ben güzel şeyler bekliyorum.
Hilmi Çeltikçioğlu: Şimdi adamın biri köyden yürüyerek geçiyormuş. Gördüğü bir köylüye, kasabaya kaç saatte gidebileceğini sormuş. Köylü yanıt vermeyince adam yoluna devam etmiş. Biraz sonra köylü peşinden koşup, dört saatte gidebileceğini söylemiş. Neden ilk sorduğunda cevap vermediğini de şöyle açıklamış: “Önce bir gidişini görmem lazımdı.” Şimdi böyle boş bir soruya ancak fıkrayla cevap verilirdi. Mallett’ın durumu için de köylünün cevabını tekrarlıyorum: önce bir gidişini görelim. Sonuçta bir takımda başarı gösteren her oyuncu, aynı parlamayı başka takımda gösteremeyebilir, yani taş yerinde ağırdır. Sabır. İlle de tahmin istiyorsanız, Mallett az çok Fitz kadar iş yapar.
Oktay Çavuş: “Her Texas’lı her sezon hezimeti tadacaktır.” Amerika’da en çok oyuncu yetiştiren eyaletinin hiçbir takımı, Amerika’nın takımı Dallas Cowboys’un hüküm sürdüğü 90’lardan sonra, birçok yıldız oyuncu ile sezona başlamasına rağmen bir türlü gün yüzü görmedi. Cowboys bu sezon OL ve koşu oyunu farkı ile iyi bir başlangıç yaptı. Ama defanstaki zaafları gün geçtikçe büyüyor. Texans da bir türlü ritm yakalayamadı. Elindeki yıldızlar hücumda iyi işlere imza atıyor, ancak defanslarında aksaklıklar var. Clowney neredeyse tüm sezonu es geçti. Secondary geniş alanda büyük açıklar verebiliyor. Cushin genellikle sideline-to-sideline oynamak zorunda kalıyor, ki bu durum sakatlık sonrası sıkıntı yaratabiliyor. Mallet franchise QB olur mu? Texans’ta zor. Browns olsaydı, olabilir derdim ama, Texas football programları çok çabuk yıldız harcadıkları için, Aikman’dan sonra hiçbir QB o eyalette franchise QB olamadı. Texans’ın playoff planlarını kesinlikle defans ve special teams üzerine kurması gerekiyor. Zira bu sene bu iki üniteden istenilen verimi alabilmiş değiller.
Berk Orkun: Ben sorunun Fitzpatrick’te olduğunu düşünmüyorum, ben sorunun ikinci turda Zach Mettenberger’i seçmeyen kafada olduğunu düşünüyorum. Ligin oyun sistemi en oturmuş defans takımlarından birine, hücumda da Arian Foster, DeAndre Hopkins ve Andre Johnson gibi silahlara sahipken bu kadar kötü verimlilik elbette kabul edilemez ama Fitzpatrick böyle bir sistemin içinde yer almadı hiç, ne gençliğinde ne veteran döneminde. İşin içinde kaybolmamak için adımlarını “fazla” yavaş attı ve takımın potansiyel dinamizmine ayak uyduramadığından doğal olarak kızağa çekildi. Mallet’e gelince, ben çok çok farklı bir görüntü yaratacağına inanmıyorum, çünkü Mallet de aynı durumda bir QB üstüne üstlük Fitzpatrick kadar bilge bir adam da değil. Dinamizm bakımından elbette daha ivmeli bir görüntü beklenebilir, ama fazlası değil. Texans gözünü yeniden draf’a veya mümkün olan takas ihtimallerine dikmeli. Mariota, Winston, Petty, Cook gibi potansiyeller bu senenin sınıfında mevcut ve onların da ellerinde bu oyunculara ulaşmak için gerekli pick’lere sahip takımların isteyebileceği çok sayıda parça var.
Philadelphia Eagles demişken, Houston Texans galibiyetin birçok önemli oyuncu sakatlığa kurban verildi ve bunlardan en önemlisi quarterback Nick Foles gibi gözüküyor. Uzun süre formaya hasret kalacak Foles’un yerine oynayacak olan Mark Sanchez sizce Eagles’ı playoff’a taşıyabilir mi? Sanchez, Chip Kelly’nin hücumunda canavar bir QB’ye mi dönüşür yoksa New York Jets’teki saç baş yolduran haliyle, bizleri eğlendirmeye devam mı eder?
Çağatay Akkaya: Sanchez’in Jets zamanlarını anımsıyoruz, şampiyon olma potansiyeline sahip bir takımken hep bundan bir adım geride kaldılar Sanchez sayesinde. Bu durumda, zaten Foles’un yedeği durumuna düşmüşken, takımı alıp, Foles gibi bir performans sergilemesi beklenemez. Sanchez, lig ortalamasında bir pas tamamlama yüzdesi tuttursun yeter, Eagles defansı ve Maclin, Matthews, Cooper gibi WR’ları ile pas hücumunu götürür. Dediğim gibi, Sanchez lig ortalamasına yakın bir pas tamamlama yüzdesi tuttursun, kafi.
Görkem Şahinoğlu: Mark Sanchez, NY Jets’teki formasını kaybedip de Eagles’ta backup olmayı seçtiğinde büyük çoğunluk Sanchez’in starter kariyerinin bittiğini düşünmüştü. Hatta birçok kişi Kaan Özaydın başta olmak üzere Sanchez’in bir şansı daha hak edecek yetenekte olduğunu düşünüyordu. İşte bu şans şimdi Sanchez’in ellerinde ve bu şans öyle bir zamanda geldi ki iyi oynayıp Eagles’a liderlik ederse arkasına bakmadan formayı kapar gider. Foles efsane bir sezon geçirmiş olabilir ama ben kendisi hakkında bir türlü emin olamıyordum, halen de olabilmiş değilim. Benim gözümde Foles bir takımı şampiyonluğa giden yolda liderlik edebilecek kapasitede değil. Sanchez’in Jets formasıyla son yılları fiyaskolarla hatırlansa da kariyerinin başında ne kadar başarılı olduğunu hatırlıyoruz. Sanchez’de en azından bir Flacco, bir Dalton potansiyeli var. Bekleyip göreceğiz.
Hilmi Çeltikçioğlu: Bir önceki soruya verdiğim cevap geçerlidir: “Ha önce bi cidişunu cörelum daa.” Köylü bir anda Karadenizli oldu, ama onu bir yana bırakırsak Sanchez Jets’de isteneni veremedi diye Eagles’da da başaramayacak değil. Taş yerinde ağırdır ve Sanchez isimli taşın yeri de Philadelphia olabilir. Öte yandan Sanchez taş olmayıp odun da olabilir. Bunu da göreceğiz. Sabır diyeceğim, ama tahminim Sanchez’in Foles dönene kadar durumu iyi idare edeceği ve fakat ilk 11 oyuncusu olarak kalamayacağıdır.
Oktay Çavuş: Cevap veriyorum E şıkkı, yani hiçbiri. Sanchez ne Kelly’nin sisteminde bir canavara dönüşür, ne de Jets’teki gibi alay konusu olur. Vasat üzeri bir performansla, Foles’un yokluğunu fazla aratmadan, iyi bir emanetçi olacağının sinyallerini geçen maç verdi zaten. Burada Jets’ten daha iyi bir hücum sistemi ve daha geniş bir pas seçeneği var. Bence bu sakatlık Sanchez için bir prestij kurtarma fırsatı olacaktır.
Berk Orkun: Mark Sanchez hakkında konuşmak zorunda mıyız? Gerçekten çok daha faydalı şeyler hakkında konuşabiliriz çünkü. İlla birkaç kelam etmemiz gerekiyorsa, ben bu kadar sallapati hücum yöneten bir adam daha görmedim -çaylaklar hariç-. Son maç Maclin’in maçı oldu, kesinlikle Sanchez’in değil. İyi signal calling yapan Chip Kelly’di, Sanchez değil. Hatta bana kalırsa TD paslarını da o atmamıştır, bir iş var orada. Bu ligde nasıl iş bulduğuna hala şaşırdığım isimlerdendir kendisi. Tamam Jets atmosferi şehirden ve takımın yosun tutmuş oyun dinamiğinden dolayı Sanchez’i etkilemiş olabilir, ama yaptıklarına bir ara gülesim gelmiyordu, okuyucu düşünsün…
Sezona 6-1’lik galibiyet oranı ile başlayan Dallas Cowboys, Washington Redskins’in ardından Arizona Cardinals’a da yenilerek üst üste ikinci maçını kaybetti. Tony Romo’nun da sakatlıklarla başı belada. Yoksa Cowboys 6-1 olacak kadar iyi değil miydi? Dallas’ı önümüzdeki haftalarda kötü günler mi bekliyor? Bu haftada Londra’da Jacksonville Jaguars’a yenilirlerse AT&T Stadium’u Jerry Jones’un başına yıkarlar mı?
Çağatay Akkaya: Jaguars’a yenilmeyecektir Cowboys (büyük konuştum belki ama göreceğiz). Bu haftasonu durumu 7-3’e getirecektir, Romo’ya biraz daha ekstra zaman tanınabilecektir. Fakat zaten Dallas’ın bu kadar iyi olmayacağını, daha önceki gündemlerde sorulanlara yanıt olarak belirtiyordum. Malzemede güzel ama eksik hala, hücum harikulade iken defans ne de olsa yapılır demekle olmuyor bu işler. AT&T Stadium’u da günün birinde Cowboys taraftarı, Jerry Jones’un başına yıkmaya karar verirse eğer, kendilerinden ricam lütfen dev ekranı söksünler de bana bir postalasınlar kargo uçağı ile (gerçi onu alacak kargo uçağı var mıdır bilmiyorum).
Görkem Şahinoğlu: Dallas’ın Cardinals’a yenilmesini Romo’nun yokluğuna bağlayamayız, Romo olsa bile kaybetmeleri çok muhtemeldi. Cardinals dediğimiz takım şuan ligin en komple takımı ve Dallas’ın en güçlü yanını, koşu hücumlarını en iyi savunan takımların başında geliyor. Dallas’ın bu düşüşü devam eder mi dersen Dallas’ın olduğu yerde böyle bir ihtimal her zaman var tabi. Peki Romo’nun sakatlığı bu takımın geleceğini etkileyecek kadar önemli mi? Pekala maçları koşarak da kazanabilirler ama her maçı değil. Cards maçı böyle bir maçtı. Cowboys’un başarılı olabilmesi için hücumdaki o dengeyi yeniden yakalaması lazım ve bu doğrultuda Romo’ya ihtiyacı var. Bu işlerin Brandon Weeden’la olmayacağını üç yaşındaki çocuk bile bilirken Jerry Jones nasıl bilemedi insan anlayamıyor. Sezon başında Texas’ın çocuğu Colt McCoy da free agent’tı mesela, neden o değil de Weeden? Bu seçim Dallas’a hali hazırda bir maç kaybettirdi bile, eğer Romo bir süre daha sahalardan uzak kalırsa kaybettirmeye devam da edecek.
Hilmi Çeltikçioğlu: Cowboys 6-1 olacak kadar iyi olmayabilir. Sonuçta, yendikleri altı rakibin arasında .500’ün üstünde bir tek Seahawks var. Öte yandan, Dallas eskisi gibi 8-8 kadar kötü de değil. Olay Romo’nun dönüşüne bağlı. Romo’nun sırt durumu, yediği bir diz darbesi ile açıklanacak kadar basit değil. Kariyeri pamuk ipliğine bağlı oynuyor. Dallas Romo ile 10-11 galibiyet ile sezonu kapatıp playoff’larda iş yapabilir ama Weeden ile 8-8 de bitirebilir. Demarco Murray bir yere kadar, sonuçta. Londra’da maç kaybedince Texas’taki stadyum neden yıkılıyor, orasını coğrafya okuyan arkadaşlara bırakıyorum. Jerry Jones ise takımın sahibi olduğu için taraftarlar kızarlarsa Ekim’e kadar, kızmazlarsa Kasım’a kadar umurunda olmaz. Jones, Jones için kazanmak ister.
Oktay Çavuş: Cowboys tarihinde en iyi olduğu dönemlerde bile Redskins ve Cardinals maçlarını kaybetmiştir. Bu iki takımın Cowboys üzerinde ters bir totemleri var. Bunu 20 yıllık bir zaman dilimini değerlendirerek yazıyorum. O yüzden bu mağlubiyetleri duraklama devrinin başlangıcı olarak görmüyorum. Cowboys hala iyi bir hücum sistemi ve vasat bir savunma takımı ola, ama special teams’i olmayan bir playoff contender. Ayrıca, Romo’nun yedeği Weeden olursa, maç kaybetmesi de son derece normal. Romo bu hafta sahaya dönecek. Cowboys da Jaguars maçını fazla zorlanmadan kazanacaktır diye düşünüyorum. AT&T Stadium şu geride kalan 10 sene zarfında JJ’un başına yıkılmadıysa, bu sezon hiç yıkılmaz artık. Yine de bu kadro ile SB hayal. Defans toparlanır, special teams de varlığını belli etmeye başlarsa iş başka tabi. Bu iki ünitede pek kıpırtı göremediğim için, çok umutlu değilim ama başarıya susamış taraftarlara playoff da bir teselli olacaktır.
Haftanın en önemli maçlarından biri de Tom Brady ile Peyton Manning’in son karşılaşması olma ihtimalinden dolayı New England Patriots – Denver Broncos maçıydı. Patriots maçı 22 sayı fark ile kazandıktan sonra hangi ismin daha iyi bir QB olduğu tartışıldı. Sizce Tom Brady tüm istatistiklere rağmen Peyton Manning’den daha mı iyi? Tom Brady, kupa kazanırken Peyton Manning sadece istatistik kağıdını mı dolduruluyor? Peyton Manning halen küçük maçların büyük oyuncusu mu?
Çağatay Akkaya: Peyton Manning için “küçük maçların büyük oyuncusu” tabiri de fazla acımasız kalıyor. Bu ikili arasındaki karşılaşmalarda Brady üstün, parmağındaki yüzüklere bakarsak yine Brady üstün ama bu sonu gelmesi zor bir tartışma. Bireysel performansa bakarsak, istatistik kağıdını okursak, NFL Record Book’u şöyle birkaç sene sonraki basımıyla alırsak, muhtemelen Peyton Manning için “amma da adamdı” deriz, belki de en iyi QB diye düşünürüz. Brady için de farklısını düşüneceğimizi sanmam. Bu arkadaşlar artık kariyerlerinin sonunda, her karşılaşmaları ayrı keyifli oluyor, her maç belki de birbirleriyle son karşılaşmalarını izliyoruz, bunun tadını çıkarmak lazım. Yoksa Manning daha iyi diyen kişiye de hak verirsin, Brady daha iyiydi diyene de.
Görkem Şahinoğlu: Bu ikilinin her karşılaşmasından sonra konuştuğumuz gibi, NFL’de yazılı olmayan bir kural der ki Tom her zaman Peyton’ı yener. Ancak bu Tom Brady’nin daha iyi bir oyuncu olduğunu göstermez. Bunu tartışabiliriz, Brady daha iyi diyenler de çıkar Manning iyi diyenler de çıkar. Sonuçta herkesin en iyilik kriterleri farklıdır. Kimi kazanılan kupalara bakar, kimi bireysel başarılara bakar. Ben kendi kriterlerimi göz önünde tutarak hala Manning’in daha iyi olduğunu düşünüyorum. Brady’nin bu maçlarda büyük üstünlüğü olması da bence her şeyden önce psikolojik bir üstünlük.
Hilmi Çeltikçioğlu: Hall of Fame’e giremezlerse taraftarların Buckingham Sarayı’nı yıkacağı iki efsane oyun kurucu, bir maç kazanmak ya da kaybetmekle birbirinin önüne geçemez. Genelde bakarsak bence Manning, Brady’den daha iyi. Brady’nin en büyük şansı benim gördüğüm en iyi koç ve GM olan Bill Belichick ile çalışması. Belichick’in elinde Peyton belki beş Super Bowl kazanırdı. Peyton istatistik kağıdını değil, cebini ve taraftarların gönlünü dolduruyor.
Oktay Çavuş: PM mi, TB mi dersek, ben PM derim. TB daha az yetenekli olduğundan değil. Daha iyi bir Coach, defans takımı ve special teams ile sahaya çıktığından. Hatırlayacak olursak, Patriots’un kazandığı tüm SB’larda genelde LB’lar ve Vinatieri konuşuluyordu. PM geçen hafta da TB’den 100 yard fazla pas attı. Çok kritik third ve fourth down conversion’larda Broncos receiving unitesinde inanılmaz top düşürmeler yaşandı. İlk interception Ninkovich’in bireysel başarısı olsa da, ikinci interception tamamen Welker’in ikramı. Broncos – Patriots maçını izleyen herkes maçı kazandıran faktörlerin Patriots special teams’inin daha iyi olması ve Broncos secondary’sinin daha kötü olmasından kaynaklandığını görmüştür. Her eski kafalı koç gibi, maçı defans takımının kazandırdığına inanan biri olarak, PM’in kötü defansla da maç kazandırabilen ender yeteneklerden biri olduğuna inanarak PM diyorum.
Son olarak ligin dibin baktığımızda bir adet sıfır galibiyetli Oakland Raiders görüyoruz. Dört adet de bir galibiyetli güzide takımlarımız mevcut, bunlar New York Jets, Jacksonville Jaguars ve Tampa Bay Buccaneers. Sizce bu takımlardan hangisi ligin en kötüsü? Oakland biraz gençleriyle ışık veriyor desek, Jaguars da genç takım ama New York Jets’in maçını gören neden kanal değiştiriyor?
Çağatay Akkaya: Jets karşılaşmasını gören artık sıkılıyor takımın makus talihi ile. Jets, her sezon önemli adamları takıma getirmeyi başarmıştır, sansasyonel işler yapmıştır fakat sezonun ilk yarısı itibariyle de geçen seneki gibi bu sene tat bırakmadı ağızda. QB olayına bir çözüm getiremediler örneğin. Bu durumda işini en vahim gördüğüm takım Jets, onun arkasından da Tampa Bay geliyor. Sezon başında yazdık çizdik, takımın dümeni neden Josh McCown’a verilir bu birincisi, ikincisi, koşu hücumunda yerin dibine bu kadar girilir mi, üçüncüsü de savunma oyuncuları bakımından kağıt üzerinde iyi bir takımsın, nasıl bu kadar savunamamayı becerirsin, üstelik de Lovie Smith takımısın! Bir de şişkin kontratlara sahip olmakla devam ediyorsun işine… Raiders ve Jags zaten geçtiğimiz sene gibi bu sezonu da hazırlık anlamında geçirdi ama önce hangisi daha hazır olur diye düşündüğüm zaman, Jags diyorum, çünkü gerek genç oyuncuları gerekse koçu daha çok ümit veriyor bana…
Görkem Şahinoğlu: Şimdi Oakland Raiders ligin en zayıf kadrosuna ve en zor fikstürüne sahip, o nedenle bu durumu anlaşılabilir. Hadi Jaguars’ın da rebuilding içinde olduğunu düşünürsek o da anlaşılır da Tampa Bay ve NY Jets’e ne demeli? Bu kadar çok paralar harcanıyor, çok yetenekli oyuncularla kadrolar dolduruluyor ama sonuçta alınan tek bir galibiyet var. Bu şekilde baktığımız zaman ligin en başarısız takımları Bucs ve Jets’tir. Ortada büyük bir yönetim başarısızlığı var.
Hilmi Çeltikçioğlu: Şu anda ligin en kötüsü bence Oakland Raiders, ama Derek Carr’ın gelişimi ve Woodson, MJD, James Jones gibi bazı oyuncuların düştüğü halleri görmek için Raiders maçları seyredilebiliyor. Aynı şekilde, Vick ve Rex Ryan sebebiyle Jets maçları seyrediliyor. Kanal değiştirdiğim maçlar ise Jaguars ve Tampa Bay; bu takımların maçlarını seyretmek için hiç bir neden yok. Hani iyi takım olursun da herhangi bir hikaye olmadan da maçlarını seyrettirirsin ya, bu takımlarda o da yok. Gençlik konusuna gelince, iki draft’ta takım gençleşir. Free agency, salary cap, draft, fikstür derken herhangi bir takımın ligin dibinden zirvesine çıkmasına iki sene yeter. Ne var ki, aynı iki senede yolu tersten gitmek de mümkün. Green Bay hariç kalan 31 takımın sahibi var, ama bu 31’den tek geçimi takım olan sadece Davis ailesi. O yüzden bir o yana bir bu yana oynuyorlar zaten. Başarılı olursa para kazancak ve çocukları o akşam aç kalmayacak. Kraft öyle mi; maçı kaybedince altın kaplı arabasıyla eve gidiyor sonuçta.
Oktay Çavuş: Raiders’ta Carr’ı izlemek keyif verse de, MoJo başta olmak üzere, takımın geri kalanı tam bir hayal kırıklığı. Jets, Jags ve Bucs arasında ise seçim yapmakta zorlanıyorum. Bunlardan üçünün kaderi 1995’te kesişiyor. Aynı yıl, Raiders 1982’de geldiği Los Angeles’tan, ilk evi olan Oakland’a geri dönerken, Jags ve Panthers da NFL’e katıldılar. Tüm bu takımlar 95’te yeni evlerinde, taze bir başlangıç yaparken, Bucs 1976’dan, Jets ise 1970’ten bu yana kendi evlerinde NFL’in demirbaşları arasında yer alıyorlar. Dolayısı ile bu iki takım taraftarlarında, diğer üç takım taraftarlarından çok daha fazla beklenti ve açlık söz konusu. Eli Manning’li bir New York takımı yakın zamanda iki SB kazanıyorsa, Jets neden kazanamasın? Taraftarların ve seyircilerin Jets’e karşı tahammülsüz olmalarının tek sebebi budur.