Merhaba NFLTR.com okurları… Tatsız tuzsuz bir sezonu geride bırakmak üzereyiz Bears açısından. Son günlerde artık ayyuka çıkan QB’yi savunamama, defansın başarısızlığı vs tüm Bears taraftarlarını bezdirip, karşılaşmayı kafalarındaki kese kağıtlarıyla izlemelerine neden oldu.

Bir hafta önce Dallas Cowboys karşısında, Perşembe Gecesi Futbolu’nda dikiş tutturamayan, ancak karşılaşmanın son anlarında bir iki adım atıp farkı kapatabilen Bears için Pazartesi Gecesi Futbolu’nda da aynı senaryo New Orleans Saints karşısında da ortaya kondu.

Bears açısından neredeyse iyi bir aktör yoktu bu senaryo içinde, hep ezilen, geriye düşen, toparlanmaya çalışsa da hemen hiç birşeyi doğru yapamayıp tekrar yenilgiyle yüzleşen bir takım izlettiler taraftarlara. Chicago Bears’ın şu anda Marc Trestman ile olan durumu, Prandelli’nin yönetimindeki Galatasaray’a dönmüş vaziyette, neredeyse. Umutsuz çırpınışlar, oyuncuların değişimi, en düşük standartını bildiğimiz oyuncudan dahi o standart dahilinde performans görememek.

Bir de sene başından beri taktığım bir nokta var, koşu hücumu! Chicago Bears, sadece sekiz defa koşu ile TD bularak, bu alanda NFL 23.sü. Maç başına 91.3 koşu yardı ile de NFL 26.sı. Sadece 312 defa koşu denemesine girişen takımımız, NFL 29.su! Pası atan QB’nin ligin en elitlerinden biri olmadığını söylemek su götürmez bir gerçek olacak (kontratına bakarsak ligin en iyisi olması lazım her neyse). Fakat artık son iki karşılaşmayı durdura durdura, irdeleye irdeleye izlediğimde de faturayı tamamen Jay Cutler’a da kesemiyorum. Neredeyse her pozisyonunda delinen bir hücum çizgisi ile karşı karşıyayız, Cutler’ın savunulmasında büyük zaaflar var, adam zaten karar mekanizması pek de dengeli olmayan bir oyuncuyken bu kadar baskı altında kalması, neredeyse yerin dibine geçirdi oyununu.

Cornerback, Safety, Defansive Tackle, Linebacker pozisyonlarımız da acınası durumda. Sadece DE olarak Willie Young beklentinin üzerine çıktı denebilir. Bunun haricinde ne koşu, ne pas durdurabiliyoruz. Bize karşı oynayan QB de RB de coşup gidiyor, maalesef oyuncularımız pek de hazırlıklı çıkmıyor gibi maçlara.

Çözüm ne?

Öncelikle draft, yeniden yapılanma ve koç değişiklikleri.

ESPN’in duyurduğu bir habere göre, çeşitli kaynaklardan doğrulandığı üzere Marc Trestman ile sezon bitiminin ertesi günü olan pazartesi, yollar ayrılacak. Tamamdır bu cepte. Yeniden yapılanma NFL’de çok kolay bir şey değil ancak diğer Amerikan sporlarına baktığımızda da nispeten kolay olan bir durum. Oyuncuların kontratlarının belli kısmı garanti, salary cap’de çeşitli imtiyazlar tanınabiliyor ve diyelim ki 5-11 derecesi ile kapatsak bile sezonu, seneye 11-5 olmamak için hiçbir neden yok ortada. Trestman’ın başarısızlığı da biraz burada yatıyor, elindeki oyuncu kadrosu, kalitesine göre ve kağıt üzerindeki durumuna göre playoff yarışının uzağında olmaması gereken bir yapıda, yeni koç bunları değiştirebilir mi, kim olur, meçhul; ancak 2015 model Bears’ın koltuğuna neredeyse Trestman’ın oturmayacağı da bir gerçek.

Diğer husus da draft. Kolej futbolunu daha yakından takip eden yazarlarımız elbette bu konuyla alakalı draft zamanı yaklaştıkça tahminler sunacaklardır, ancak Bears’ın sezon sonunda alacağı pozisyon ile 6-10 arasında bir seçim yapacağı neredeyse kesin gibi. Benim de gözucuyla da olsa baktığım kolej futbolunda safety pozisyonumuz için ilaç niteliğinde bir adam ilişiyor gözüme. Landon Collins, Alabama’dan. Collins, sınıfının en iyi safety oyuncusu olarak gösterilmekte, oyun sezgisi ve bilgisi muazzam, Bears’da bu sene görmeyi özlediğimiz o “hard-hit”leri yapabilecek bir adam. Olur da bizim sıramıza kadar seçilmezse, sakatlık da yaşamadığı takdirde kendisine şimdiden göz koymuş vaziyetteyim.

Playoff yarışını izleyici olarak, draftı ise taraftar gözüyle takip edeceğimiz süreçteyiz, yine de NFL tekrar çok keyifli bir sezon sunmakta bizlere, hele ki playofflar müthiş çetin olacak gibi, şimdiden keyifli takipler dilerim.

Bir sonraki yazımda görüşmek üzere…