Sezon başında, değil Amerika’nın NFL’i takip eden tüm dünyanın dalga geçtiği, koluna “Super Bowl XLVIII World Champions Dallas Cowboys” dövmesi yaptıran adamı hatırlıyor musunuz? İşte o adam tüm dünyayı haksız çıkarmaya ve son gülen olmaya bir adım daha yaklaştı. Belki de tarihinde ilk kez görece iddiasız girdiği sezonda Dallas Cowboys uzun yılların ardından NFC East’i kazandı ve playoff’lara geri döndü. Cowboys’un son NFC East şampiyonluğu için takvim yapraklarını 2009 yılına çevirmemiz gerekiyor ama bu demek değil ki bu süre zarfında mücadeleden uzak kaldılar. Geride kalan yılların son üçünde Amerika’nın Takımı üç ezeli rakibinin sırayla son maçlarda kendilerini yenerek playoff’a gidişini izledi. Şimdi kimsenin beklemediği bir anda sıra onlarda ve hiç şakaları yok. Cowboys’un playoff ve Super Bowl şansını irdelemeden önce nasıl oldu da lotarya takımından şampiyonluk adayı bir takıma dönüştüklerini konuşalım.
NFL’in en kötü yönetilen franchise’ları diye bir liste yapsanız Cowboys’un bu listede ilk beş dışına çıkması mümkün değil. Jerry Jones’un adını duyunca nice Amerikan futbolu severler irkildi yıllardır. Ancak enteresandır ki Cowboys’un bu başarısının arkasındaki neden direkt Jerry Jones olmasa da onun liderliğindeki yönetim. En son playoff gördükleri 2009 yılından itibaren yapılan ilk tur draft seçimlerine bakalım; 2010 Dez Bryant, 2011 Tyron Smith, 2012 Morris Claiborne, 2013 Travis Frederick ve 2014 Zack Martin. Claiborne’u kenara ayırırsak ve 2011 üçüncü tur seçimi DeMarco Murray’yi de listeye eklersek bu oyuncuların hepsi şimdiki Cowboys takımının iskeleti ve başarının mimarları. Özellikle son iki yıldır seçilen hücum çizgisi oyuncuları takıma son rötuşu yaptı. Jerry Jones’tan beklenmeyecek bir performans değil mi?
Rahat olabilirsiniz çünkü özellikle son iki yılda yapılan Frederick ve Martin seçimlerinin arkasındaki isim Jerry’nin oğlu Stephen Jones. Bildiğiniz gibi draft’tan günler önce Cowboys’un Manziel’i seçmek gibi tam bir Jerry Jones işi yapabileceği konuşuluyordu ki bu son derece gerçek ve ciddi bir ihtimaldi. Neyse ki Stephen Jones babasını ikna etmiş ki Dallas’ı şimdilerde Super Bowl adayı olarak görüyoruz. Peki tüm takımın çehresi bir center ve bir guard ile mi değişti? Aslında bakacak olursanız burada bir domino etkisinden bahsetmek mümkün. Amerikan dutbolunda kazanmanın bir numaralı kuralı belki de line of scrimmage dediğimiz iki takımı birbirinden ayıran çizgiyi kontrol edebilmek, hem dafensta hem hücumda. Cowboys izlediği akıllı yapılanma yoluyla tüm ligin hem koşu blokları hem de pas koruması açısından en dominant offensive line’ını kurdu. Bunun sonucunda neredeyse her maçta hücum scrimmage line’ını kontrol ederek topun hücum tarafında dizginler sürekli ellerinde oldu. Aynı şeyi daha zayıf olan defans için söyleyemiyoruz. Zaten bu başarıyı topun her iki tarafında da sağlayınca Seattle Seahawks oluyorsunuz.
Domino etkisi demiştik, buradan devam edelim. Güçlü bir hücum line’ı aynı zamanda güçlü bir koşu oyunu demek. Bu durum Dallas Cowboys’un bu sezon kendi içinde bir devrim yapmasına neden oldu. Pas öncelikle bir takımdan koşu öncelikli takıma döndüler. Hem de öyle böyle dönmek değil. İstatistiklere bakmadan konuşuyorum, benim izlediğim kadarıyla koşuyu bu kadar büyük yüzdeli kullanan iki takımdan birisi Cowboys. İyi bir koşu hücumu demek aslında çok şey demek. İyi bir koşu hücumu demek topla oynama süresi dediğimiz time of possession’ı olabildiğince arttırmak demek. Savunması çok iyi olmayan bir takım için yapılacak en iyi savunma da budur. En iyi savunma hücumdur mantığıyla topu olabildiğince domine ederek rakip hücumu sahaya sokmamak. Dallas’ın yaptığı buydu. Daha sonra yine Amerikan futbolunun önemli dinamiklerinden birisi; rakibe saygı duyduracak bir koşu hücumu eşittir daha iyi pas hücumu. İşte Tony Romo’nun en iyi sezonlarından birini geçirmesinin nedeni. Koşu hücumunuz rakibe ne kadar korku salarsa pas yolları da o kadar boşalır. Cowboys’un rakipleri tüm sezon boyunca sahaya ilk olarak DeMarco Murray’yi durdurmak amacıyla çıktılar. Bu nedenle tackle box’a adam yığmanın sonucunda Romo daha boş pas kanalları buldu ve bunları çok iyi değerlendirdi.
O zaman şimdi de herkesin aklından geçen bir soruya yanıt arayalım; bu kadar iyi line’ın arkasına kimi koyarsan koy koşar mı? Bu kimi koyacağınıza göre değişir ama bu koşu performansında DeMarco Murray’nin etkisi tartışılamaz. Line’ın güçlü olması muhakkak ki Murray’nin oyununu ikiye katlamış durumda ama bu Murray’nin değerini düşürmemeli. DeMarco Murray tam da böyle bir sistemde parlayabilecek yapıda bir running back. Üst düzey bir görüş yeteneği ve blokları takip edecek sabıra sahip. Aynı zamanda tackle arası koşabilecek seviyede fiziksel bir oyuncu. Geçtiğimiz sezon Murray’nin sakatlığı nedeniyle kaçırdığı maçlara bakacak olursak Cowboys’un ne kadar zorlandığını görüyoruz. O yüzden Dallas Cowboys eğer ki Super Bowl yürüyüşü yapacaksa Murray bu yoldaki en anahtar elemanlardan birisi olacaktır.
Peki ya Tony Romo? Hepiniz şuan hayretler içindesiniz biliyorum. Cowboys en kritik maçlarını oynadı ve Romo bunların hepsinde sıfır hatayla oynadı. En son ligin dişli ekiplerinden Indianapolis Colts’u dümdüz ederlerken Romo takımını playoff dışında bırakacak hareketler yerine sezonun en iyi quarterback performansını sergiledi. Ne oldu Romo’ya? Burada da domino etkisinden bahsedebiliriz. Tony Romo’nun kariyerini nasıl tanımlarsınız dediğimde gelecek cevapların büyük yüzdesi şu şekilde olacaktır; çok yetenekli ama en kritik yerlerde kendi boğazını sıkıyor. Evet, Romo çok yetenekli ve cümlenin ikinci kısmı da yapabileceğinin çok üstünde şeyler yapmak istemesinden kaynaklanıyordu. Bu sezona baktığımız zaman böyle bir durum söz konusu değil.
Romo’nun yükü bir hayli azalmış durumda. Son üç sezonda Romo’nun maç başına yaptığı pas denemesine bakacak olursak 2012’de 40.5, 2013’te 35.7 ve 2014’te 28.6 sayılarını görüyoruz. Bunlar hiç azımsanmayacak oldukça dramatik farklar. Güçlü koşu hücumu Romo’nun omuzlarındaki yükü neredeyse yarı yarıya azaltmış durumda. Bu sayede Tony Romo artık yapması gereken işleri yapıyor, daha fazlasını değil. Dallas Cowboys yıllar sonra hücumda dengeyi bulmuş gibi görünüyor. Hal böyle olunca Romo da bizlere sadece ne kadar yetenekli bir oyun kurucu olduğunu gösteriyor. Anlayacağınız şimdiye kadar kanıtladıklarıyla büyük maçlarda hata yapan bir oyuncu olmadığını gösterdi. En azından yapabileceklerinden fazlası istenmediği zaman. Romo’nun son üç kritik maçtaki 143.5 quaterback reytingi ve inanılmaz bir .79 pas isabet yüzdesi kendisi adına konuşuyor.
Gelelim Dallas Cowboys’un playoff’taki şansına. Öncelikle NFC konferansında diğer takımlardan ciddi bir farkla ayrılan bir takım olmadığı için ne olur ne biter diye konuşmak oldukça zor. Aralarında en iyi olarak gözüken Seahawks’ı da sezon içinde rahat bir şekilde yenmişlerdi zaten. Dallas Cowboys her şeyden önce her rakibiyle hücum olarak kafa kafaya oynayabilecek bir takım. Savunma içinse aynı şeyleri söylemek biraz zor. Rod Marinelli geçen sezon ligin en kötü savunmasını ortalama bir savunma haline getirerek çok önemli iş yaptı, bu yadsınamaz. Özellikle bunu en iyi oyuncuları olmadan yaptığını da parantez açalım. Ancak tüm bunlara rağmen Dallas savunması hala işler o noktaya geldiğinde maç kazandıracak seviyede değil. Eğer ihtimaller üzerinden konuşuyorsak ben her zaman o ihtimali daha önce gerçekleştirmiş olanları kıstas olarak almayı doğru buluyorum. Bundan hareketle son Super Bowl kazanan üç ekibe baktığımız zaman iki madde görüyorum. Bir, güçlü bir koşu hücumu, iki, güçlü bir savunma. Güçlü bir koşu hücumu Cowboys ile uyuyor. Güçlü bir savunma Cowboys ile uymuyor. Yanlış anlaşılmasın, Cowboys savunmasına kötü bir savunma demiyorum ama 2011 Giants, 2012 Ravens ve 2013 Seahawks gibi fark yaratan bir savunma değil. Dediğim gibi ihtimalleri konuşuyoruz ve bu benim konuya yaklaşım şeklim. Bu savunması çok iyi olmayan bir ekip şampiyon olamaz demek değil. Dallas Cowboys’un da playoff’taki her takım gibi şansı var ve diğerlerine kıyasla yakaladığı momentum ile belki de daha da fazla bir şansı var.
Sizleri bilmem ama ben bazen düşünüyorum, acaba Jerry Jones, DeMarcus Ware’den vazgeçmese ne olurdu? Eğer Cowboys savunması nedeniyle Super Bowl’un eşiğinden dönerse bu soru çok tartışılacak. Son olarak eğer NFL sezonları arasında görsel ikizlik diye bir şey gerçekten de varsa bu sene Cowboys’un senesi. En son Super Bowl kazandıkları efsane kadronun üç temel ismi sizce de bu takımda yok mu? Troy Aikman-Emmit Smith-Michael Irvin. Tony Romo-DeMarco Murray-Dez Bryant? Gerisini size bırakıyorum, esen kalın…