Amerikan futbolu bekleme sezonumuz bitti, şimdi de gerçek futbol bekliyoruz. Az kaldı. Offseason’da fazlaca saçma dedikoduların konusu olan, stadyum ve taşınma sorunlarıyla boğuşan San Diego Chargers ise sezon konusunda oldukça umutlu gibi, yani ben öyleyim. LA konusunda çıkan haberler, Carson arazisinde yapılacak stadyum, o arazinin atık deposu olması vs konuşulurken bunları okuyup “True Detective”in ikinci sezonunu konuya uygun şekilde izlerken, şimdi de onun şarkılarını dinleyip sitedeki üçüncü sezonumun ilk yazısını yazıyorum.

Zaman gerçekten akıp gidiyor, bu arada birinci sezonu ikinci sezondan fazla beğenen herkesle tartışmaya açığım, bana ulaşabilirsiniz. Şimdi çok ilginç bir şey yapacağız, üçgen şek… Bunu yazarken dinlediğim şarkıların linkini buradan bulup dinlerseniz ilk yazıyı daha interaktif hale getirip “icebreaker” şeklinde de yapmış oluruz; buyurun.
Konumuza dönelim:
Koşu Oyunu
Chargers geçen yıl 32 takım içinde 30. olan koşu oyununu geliştirmek için bu sezon önemli hamleler yaptı. İlkinden pek hoşlanmasam da bu dakikadan sonra beni haksız çıkartmasını çok istediğim bir rookie’den bahsedeceğim size. Bu düşüncem çoğunlukla beğeni toplamasa da, ilk preseason maçında birinci tur seçimimiz Melvin Gordon benim hakkında hoşlanmadığım her şeyi yaptı. Aralarından en önemli ikisi ise line of scrimmage öncesi çok kararsız kalıp ayaklarını durdurması. Bunu yaptığı için belki 40 yard kazanabileceği bir koşuda sadece topu aldığı yere geri götürebildi. İkincisi ise çok yüksek koşması. Daha çok eğilmesi lazım, ki zaten kendisi çok güçlü bir back değil bunu da yapmazsa kendisini büyük darbelere maruz kalırken çok izleriz. Gordon hamlesini beğenmememin en büyük nedeni önceki yazılarda da söylediğim gibi RB pozisyonunun 2015 NFL Draftı’nda aşırı derin olmasıydı, ki bunu geçen gün Detroit RB’i Ameer Abdullah aşağı yukarı kanıtladı. (Nevermind)
Chargers’ın bu konuda beğendiğim hamleleri ise hücum çizgisinde geldi. Geçen yılın en iyi O-Line oyuncusunu takımda tutmayı başardılar ve takım içi dengeleri bozmayacak (Evet, Galatasaray’lıyım aynı zamanda) bir kontrat imzalattılar. LT pozisyonu King Dunlap’in ellerinde gelecek yıllarda. LG için ise 2014’ü Broncos’da mükemmel geçiren Orlando Franklin’i yakaladılar. Center’ımız bu sene de beş kez değişmezse önceki yılın üçüncü tur seçimi ve Nick Hardwick’in gençliğini hatırlatmasıyla Chris Watt. Çizginin sağ tarafı ise çok konuşuldu ama tahminimiz Tom Telesco’nun ilk draft seçimi olan DJ Fluker’ın RT pozisyonundan RG pozisyonuna geçmesi, Rams’den alınan Joe Barksdale’in ise RT pozisyonunu oynaması. Bu ligin en büyük çizgilerinden birisini oluşturuyor, ki Melvin Gordon’ın başarılı olması için bu ekibin başarısı çok kritik. Danny Woodhead’in dönmesinin de büyük rol oynayacağı kesin gibi.
Pas Oyunu
Burada değişen çok bir şey yok, Rivers dört yıl daha Los Ang… San Diego’da kalması karşılığında 65 milyon doları garanti olmak üzere 84 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı, yani trade muhabbetlerinin sonuna geldik. Rivers, Charger olarak kariyerini sonlandıracak gibi. WR pozisyonunda Eddie Royal’ın Chicago’da sürünmek ve kapalı pizza yemek istemesi üzerine tek bir değişiklik yapıldı ve Stevie Johnson, marjinal route tarzını San Francisco’dan güneye taşımaya karar verdi. Kendisi ilk kez gerçek bir NFL QB’siyle oynayacağı için bu yıl performansını en çok merak ettiğim oyuncu.
Keenan Allen ise geçen yıl yaşadığı “sophomore slump”tan sonra bu yaz kampın en etkili oyuncularından birisi olarak dikkat çekmiş. Malcolm Floyd’un son sezonu olacağını düşünürsek kendisini kanıtlamış bir WR kazandırmak gerek bu sezon takıma, Allen bu olabilir. TE olarak ise Antonio Gates anlı şanlı NFL kariyerine bir kara leke sürdü ve yasaklı madde kullanımından ligin ilk dört maçı cezalı duruma düştü. Her yıl “bu sefer oldu patlayacak bu çocuk” dediğimiz Ladarius Green’in önüne altından tepsi koydular fakat adam seneye free agent olacak, hala bir gelişim göremedik o nedenle bu yıl büyük konuşmam.
Ön 7’li
Geçen yıldan eksiği değil fazlası olan bir pozisyon grubuyla karşılaşıyoruz defansa geçtiğimizde. Corey Liuget’da kendisini beş yıl boyunca organizasyona bağlayan sözleşmeyi bu yaz imzaladı. Defansif çizgi onun önderliğinde ilerleyecek. Onun dışında kendisini artık kanıtlaması gereken ama sakatlıkların önünü kestiği bir oyuncu, Melvin Ingram var. Bu arada kendisi bir mixtape çıkarttı, ateş olduğu söyleniyor. Önceki yılın sonlarına doğru yüksek motoru ile parlayan oyunculardan Ricardo Mathews bu yıl için Kendall Reyes ile pozisyon kavgası veriyor.

Reyes’in koşu oyunundaki etkisizliği çaylak sezonunda iyi performans gösteren ama son zamanlarda depth chart’ta yerini kaybetmeye yaklaşan bir oyuncu haline getiriyor onu. Bu pozisyonda üç tane çaylak kampta ve ilk iki hazırlık maçında kendisinden çok söz ettirdi. Altıncı turda seçilen Darius Philon ve hiç seçilmeyen Meuller pas oyununda etkili olabiliyorlar. Son zamanlarda gördüğüm en yüksek tırmanışı ise emekli olan Jarret Johnson’ın veliahtı olabilecek gibi gözüken beşinci tur seçimi Kyle Emmanuel gösterdi. Kendisi şu an başlangıç defansında kendisine yer buluyor. Gelecek yıllarda genç ve etkili bir güç için bu oyuncuların Liuget önderliğinde gelişmesi kritik.

 
Secondary
Üst düzey bir cornerback (Brandon Flowers), kendisini kanıtlayamamış eski bir birinci tur seçimi (Patrick Robinson), beklenenin üstünde seçilmiş bir çaylak (Craig Mager), ligin en iyi iki safetysinden biri (Eric Weddle) ve geleceğin en büyük yıldız adayı (Jason Verrett). 2 yıl önce ilk yazmaya başladığımda en çok yakındığım pozisyon olan secondary artık genç ve yaşlının iyi bir kombinasyonundan oluşan takıma eksisi değil artısı olan bir grup. Takip ettiyseniz Verrett kampın yıldızıydı ve bu yıl gerçek bir patlama yapabilir eğer sakatlık yaşamazsa. Eric Weddle ise büyük bir ihtimal ile Chargers organizasyonuyla son yılını yaşıyor ama bu elinden gelenin en iyisini yapmayacağı anlamına gelmiyor tabiki. Kendisinin de parayı kırmak için iyi bir sezona ihtiyacı var.
Chargers’ın kadro açısından durumu aşağı yukarı bu. Gelişmekte olan oyuncuların artık kadroda daha büyük roller alacağı bir yıla giriyoruz ve gençleşen takım için bu önemli. Gelecek yıllarda dominant olacak bir takımın temellerini izleyebiliriz bu sene. Ben oldukça pozitifim ve geçen yılki sakatlıkların yarısı olsa 11-5 gibi bir rekor ile playoff’lara gideriz, Peyton’ın durumuna göre uzun süre sonra ilk kez AFC West şampiyonluğu kovalarız gibi hissediyorum. True Detective gibi yolsuzluk zincirini anlatan bir yazdan sonra stadyum olaylarını bitirp futbol konuşmak güzel. Belki de son kez San Diego’da izleyeceğimiz takımın tadını çıkarmak lazım. Şimdi takımın gülümsediği resmi çektim, bakalım sezon sonunda halen ağızlar kulaklarda olacak mı. Her zaman olduğu gibi kendinize iyi bakın efendim, gerçek futbol başladığında görüşmek üzere…