Le’Veon Bell maçın bitimine beş saniye kala yarım yard çizgisinden üç puan gerideyken topu eline aldığında neler olacağını anlamış, kabullenmiştim. Sonuç olarak Chargers taraftarıyım, acı bu takımın taraftarı olmanın bir numaralı etkeni. Yani ben şansa NFL izleyen bir mazoşist olmasam neden Chargers’ı tutayım Packers, Patriots falan varken?

Bu takım bütün hafta aklına her geldiğinde delirmediğim bir mağlubiyet almıyor. Hepsinde bir umut, o yoksa acınası olma durumu var. Ne bileyim üzücü yani. O kadar iyi oynama potansiyelin var ama koçlarının ortalama IQ’su Florida ortalamasının yarısı olduğu için kaybediyorsun sürekli. Philip Rivers’ın, cezadan dönen Antonio Gates’in kariyerleri de Norv, McCoy (Yani bizim blogcuların sevdiği haliyle McNorv) gibi beceriksizliklerin yüzünden eriyip gidiyor. Bizim buralarda vardır ya “Fatih Terim şansı”, daha yeni şahit olduk. Bundan işte bizim koçlarda hiç yok, bazen bu da önemli. Tamam, belki zaman kavramından bir haberler ama gazı verip sonucu alan Fatih Terim’in şansının yarısı yok. 2007’de McGree interception’ı fumble yapmasa şu anda belki Chargers şampiyon olamayan az sayıdaki takımdan birisi değildi. Donald Butler, Le’Veon Bell’i durdurabilse şuan bu kadar sakatlığa rağmen nasıl 3-2 olduğumuzu konuşuyorduk. Tamam, 3-3 (bu hafta Packers deplasmanındayız %0 şans veriyorum) onun yerine şu an nasıl 2-4 olduğumuzu konuşuyoruz.

Yani aslında ilk drive’da her şey çok iyi başlamıştı. Gates’le başlamış, Gates’le bitmiş, Chargers yedi puanı hanesine yazdırmıştı. Steelers defansı Gates’e karşı ne yapacağını bilmiyordu neredeyse. Sonra, Frank Riech ne akla hizmetse onu oyundan sildi, birkaç tane trafik konisi ve tek bileği olan DJ Fluker’dan oluşan offensive line’ın arkasında Melvin Gordon ile bir koşu oyunu oluşturmaya çalıştı… NFL’in sondan üçüncü pas defansına karşı… Her first down’da Melvin Gordon ile HB Draw yapmak ve -2, 0, 2 yarddan birisini almak 2, 3 ve uzunda pas atılacağının garantisini veriyor rakibe. Birinci seferde pas atılan iki drive’dan da sayı çıkardı Chargers. Defansta da Pagano’nun “bükül ama kırılma” defansı bu sefer meyve vermedi. Zaten nedense NFL’de defansif koordinatörler dışında bunun saçma olmadığını düşünen yok. Tabi, bize söylemesi kolay, onlara hiç “Risk almayanın çocuğu olmaz” diye öğüt vermemiş olabilirler…

Hayır yani, ben size maç kaybetmeyin demiyorum, durumdan, loser takım olduğumuzdan haberim var. Yani bari 3:30’da başlayan maçı son saniyede kaybetmeyin değil mi, sabahın yedisinde sinir krizi geçirmek beni çok rahatsız ediyor. Sinir krizi saatine bedenim Chargers taraftarı olduğum birkaç senedir tam 12 civarı olarak alıştı, bizim maçlar genelde primetime olmadığından. Sonra tam yatarken Mike McCoy’un açıklamalarını duyuyorum, sekiz gibi bir şok daha… Şöyle açıklayayım, Obama 2015 Beyaz Saray Correspondats toplantısında Ted Cruz için söyle demişti: “Ted Cruz kendisini Galileo’ya benzetmiş, tek farkları şu: Galileo Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü iddaa etmişti, Ted Cruz ise Dünya’nın Ted Cruz etrafında döndüğünü düşünüyor” Buradaki Ted Cruz kişisinin yerine Mike McCoy koyunca cümlenin anlamı değişmiyor, hatta pekişiyor.

Yılın sonunda koltuğu ısınınca böyle davranabilecek mi göreceğiz. Hazır NFL’in en konservatif koçlarından Mike Smith kovulup Dan Quinn yerine gelmiş ve Atlanta’yı tarihinin en başarılı ikinci başlangıcına getirmişken, McCoy’un yerine gelecek kişinin böyle bir performans sergilemesi şaşırtıcı olmaz. Sonuç olarak Falcons gibi burada da bir temel var sadece koç hareketleri ve tavrı yüzünden her yıl iki-üç hatta dört maça direkt etki ediyor. Açıkçası daha şimdiden aklımın bir ucunda bu yıl yüksek draft seçimi için oynayıp koçu kavup yeniden başlamak var, halbuki bu yılın başında ne kadar umutluydum. Takımın potansiyelinin olduğu kesin, sadece kullanacak birisi eksik. McCoy’un performansının benim bu yazıları zamanında yetiştirmemle paralel olduğunu düşünmeye başladım, bu hafta da yazı oldukça geç geliyor (özür dilerim Kaan Özaydın) yani Packers’dan fark yiyeceğiz. Aslına bakarsanız bu haftadan sonra fikstür oldukça kolaylaşıyor. Yani Türkiye’de böyle bir şey olsa Aziz Yıldırım ayarlamış derdik.

vs Raiders (2-3)
@ Ravens (1-4)
vs Bears (2-3)
BYE
vs Chiefs (1-4 ve Jamaal Charles IR’a kondu, tez zamanda iyileşmesini umuyorum)
@ Jaguars (1-4)
vs Broncos (5-0 ama bunu ne kadar hak ediyorlar manidar)
@ Chiefs
vs Dolphins (1-3 iki senedir dışarda fark yediğimize bakmayın, içerde ve ‘fins rezalet)
@ Raiders
@ Broncos

Yani Broncos dışında .500’ün üzerinde takım yok ama onlar da çok umut vermiyor, ayrıca bu gidişle son haftaki maçta da playoff yerleri garanti olacak yani bazı oyuncularını dinlendirebilirler. Bunları göz önüne alırsak Packers maçından sonra full çekmesi bile mümkün olan bir takımla karşı karşıyayız, yani tamamen umutsuz olmak çok gereksiz. Ama ne olursa olsun insan geldiğimiz bu sakatlık ve koç noktasında pek umutlu olamıyor.

Bu hafta San Diego semalarında durumlar böyle, LA Dodgers’ın MLB Postseason’ından elenmesinin buruk sevinci var. Baseball çok sıkıcı ama Cubs’ı destekliyorum playoff’larda laf olsun diye. Adamlar 1908’den beri kazanamamış, yazıktır. Mike Vick’in kolu yaşlanmış ama bacakları maşallah. Tabii köpekleri kollarıyla dövdüğü için oralar sağlam kalamamış. #ShotsFired. Rodgers’ı ve Lacy’i fantasy’de başlatmayı unutmayın, umarım çok büyük bir rezaletten bahsetmek zorunda kalmam haftaya, zaten bu hafta son beş saniyede dünyayı bir gezdim geldim, bu kadar aksiyon bana yeter. Maç gene televizyonda, şımarttılar beni bir kere. Rezalet izlemek isteyeni beklerim, iyi hafta sonları…