Yıldız quarterback Tony Romo’nun dönüşüyle birlikte Dallas Cowboys taraftarları nihayet karşılaşmaların son çeyreklerinden de keyif almaya başladı.

Geçtiğimiz haftalara bakarsak yıldız oyun kurucunun 8 haftalık yokluğunda, Cowboys takımı 7 maç oynadı ve bu karşılaşmaların 6 tanesini son çeyrekte kaybetmeleri onlara kabus dolu haftalar yaşattı.

Atlanta Falcons, New Orleans Saints, New York Giants, Seattle Seahawks, Philadelphia Eagles ve Tampa Bay Buccaneers maçlarında  yüzüp yüzüp kuyruğuna geldikten sonra gerek son çeyrekte gerek uzatma dakikalarında yedikleri sayılar yüzünden yüzleri bir türlü gülmemişti. Özellikle Giants karşılaşmasında son çeyrekteki 100 yardlık return touchdown’dan sonra Dallas takımı maçın devamında kendini toparlayamadı.

Pek tabii bu maçlar Brandon Weden ve Matt Cassel’in oyun kuruculuğunu üstlendiği Cowboys takımlarına özgüydü. Çünkü Tony Romo’nun Cowboys takımı, dördüncü çeyrekte anka misalı küllerinden doğar ve maçı kazanır. Tıpkı geçtiğimiz Pazar günü yaptıkları gibi.

Tony Romo kariyerinin önemli bir bölümünde son çeyrekte maçı çevirdi ve sonuncusunu geçtiğimiz pazar günü Miami Dolphins’e karşı başardı. Cowboys’un yıldız oyun kurucusu son çeyrekte Dolphins’e karşı isabetli dört pasıyla toplam 45 yard pas attı ve takıma bir touchdown kazandırdı. Romo’nun touchdown pası 14-14 olan skor eşitliğini bozdu ve Cowboys’u Sun Life Stadyumu’nda 24-14 skorla galibiyete taşıdı.

Artık hepimizin kesin olarak kabul edebileceği bir şey var ki, Romo sahadayken Dallas Cowboys çok daha iyi bir takım. Bunun yanında takımına daha çok güven verdiği de kesin. Darren McFadden’ın bu maçta daha hırslı koştuğu, savunmanınsa hücuma güvenerek daha rahat oynadığı dikkat çeken noktalar arasındaydı. Kısaca Cowboys, Romo’nun gelişiyle birlikte ikinci baharını yaşıyor desek yanlış olmaz sanıyorum..