Bundan üç yıl önce, o dönem New York Jets forması giyen ve takımın franchise quarterback’i olması beklenen Mark Sanchez, topla beraber koşmaya çalışırken, takım arkadaşı Brandon Moore’un kalçasına toslayıp yerde kalmış ve topu düşürmüştü. Düşen topu kapan New England Patriots savunma oyuncusu Steve Gregory, pozisyonu touchdown ile sonuçlandırmıştı.

Bu olay Şükran Günü gecesinde, New York’ta 79.000 kişilik MetLife Stadium’da, üstelik New England Patriots – New York Jets derbisinde yaşanınca oldukça büyük bir yaygara kopmuştu, doğal olarak. “Butt Fumble” olarak adlandırılan bu hadise, Mark Sanchez’in kariyerine büyük bir darbe vurdu. Vasat üstü bir game manager bir quarterback olabilecek Mark Sanchez büyük ihtimalle bir daha asla bir NFL takımında temelli starter olmayacak.

Şuanda iki sezondur Philadelphia Eagles’ın yedek oyun kurucusu olan Sanchez, dönem dönem sahaya girdiğinde insanların aklına gelen yegane şey, kariyerinin ilk iki yılında AFC Finali oynamış bir quarterback olması değil, yaptığı bu “Butt Fumble”. “Butt Fumble”ın sıradan bir hadise olmadığını, kendisine ait bir Wikipedia sayfası olduğunu söyleyerek geçelim, yazımızın konusu Matt Cassel’ın hadisesine…

Matt Cassel aslında benim beğendiğim oyun kuruculardan biridir. Kolej kariyeri boyunca USC Trojans’ta Carson Palmer ve Matt Leinart’ın yedekliğini yapmasına rağmen, 2005 NFL Draftı’nda yedinci turda, 230.sıradan da olsa seçilmeyi başarmış bir isim kendisi…

Tabii draft edildiği takım Tom Brady’nin New England Patriots’ı olunca Cassel’ın NFL kariyeri de kolej kariyerinden pek farklı olacak gibi gözükmüyordu. Ancak şans Cassel’e, 2008 sezonunda güldü. O yıl, bir önceki sezonu namağlup olarak bitirip Super Bowl’a kadar gitmiş ancak Super Bowl’da New York Giants karşısında büyük bir hüsrana uğramış olan New England Patriots’ta, quarterback Tom Brady ilk maçta sakatlandı. Kansas City Chiefs karşısında safety Bernard Pollard’ın darbesi Tom Brady’nin hem diz çapraz bağlarını hem de yan bağlarını kopardı. Bir yıl önce normal sezonda 50 touchdown pası atarak kariyerinin en iyi performansını ortaya koşmuş ve üstüne üstlük o zamana kadar hayatında hiç maç kaçırmamış olan Tom Brady ilk maçtan sezonu kapattı ve Matt Cassel’a hayatının fırsatını verdi. Üstelik kontrat yılında.

Brady’nin sakatlığı ardından sahaya giren Matt Cassel, New England Patriots’ı 17-10’luk bir galibiyete taşıdı ve zaten oldukça iyi olan Patriots kadrosunu sezon boyunca gayet iyi idare etmeyi başardı. Patriots, Matt Cassel’in önderliğinde sezonu 10-6 derecesiyle tamamlasa da playoff’u kaçırdı.

Sezon bittiğinde Cassel’in talibi çoktu. NFLTR’de Patriots, Brady ile mi yoksa Cassel ile mi devam etmeli tarzı muhabbetler yapacak kadar ileri gittiğimizi hatırlıyorum…

New England Patriots, 2009 NFL Draftı’nın 34.sıra seçim hakkı karşılığında Matt Cassel’ı yanına yıldız linebacker Mike Vrabel’ı da koyarak Kansas City Chiefs’e yolladı. Kader bu ya, Cassel, Tom Brady’i sakatlayan takıma gitmişti, Brady’i sakatlayan Bernard Pollard ile takım arkadaşı olmuştu. Pollard’a şaka yollu kendisine verdiği fırsat için teşekkür etti ancak Pollard’ın Brady’i kasti olarak sakatlamadığına inandığını sözlerine ekledi ki bu kasti sakatlama olayı halen tartışılır durur…

Cassel, New England Patriots forması altındaki başarılı performansının ödülünü Kansas City Chiefs ile altı yıllığına 62.7 milyon dolarlık bir kontrat imzalayarak aldı. Kansas City o sezon takımın başına Todd Haley’i getirmişti ki Todd Haley ben dahil çoğu kişi tarafından bir sezon önce Arizona Cardinals’ın Super Bowl’a çıkmasındaki gizli kahraman olarak görülüyordu. Hayatı boyunca Amerikan futbolu oynamamış olan Todd Haley, Cardinals’ta hücum koçu olarak Kurt Warner’lı, Larry Fitzgerald’lı, Anquan Boldin’li, Edgerrin James’li durdurulması çok güç bir hücum takımı yaratmıştı. Kansas City Chiefs, Haley ve Cassel ile yeni bir yapılanmaya gitti, Larry Johnson, Tony Gonzalez gibi veteranlarla yollar ayrıldı. Tabii ilk sezonda bir bocalama yaşadılar. Cassel, 16 interception ve 16 touchdown pasıyla oynarken, Chiefs sezonu 4-12 derecesiyle tamamladı.

Bir yıl sonra, 2010 sezonunda Kansas City Chiefs’te taşlar yerine oturmuştu. Matt Cassel, 27 touchdown pası ve sadece yedi interception ile takımını 10-6’lık derece ile playoff’a taşıdı. Sakatlığı bulunan Tom Brady yerine de Pro Bowl’a gitti. Takımı yedi yıl aradan sonra AFC Batı grubunu kazanıyordu, wide receiver Dwayne Bowe o yıl NFL’in en çok TD pası tutan wide receiver’ı olmuştu ve neredeyse hala o sezonun ekmeğini yediğini söyleyebiliriz. Ancak Matt Cassel öyle mi? O sezondan sonra her şey Cassel için çok kötü gitti. Playoff’ta Baltimore Ravens karşısında oldukça farklı bir mağlubiyet almalarından sonra takip eden sezonda sakatlıklar, kötü performanslar derken Todd Haley’nin kovulmasının ardından 2013 sezonu öncesinde Matt Cassel serbest bırakıldı ve Minnesota Vikings’in yolunu tuttu.

2013 sezonu tüm Minnesota Vikings adına oldukça ilginç geçti. Head koç Leslie Fraizer, o sezon yaptığı quarterback tercihleriyle kendi sonunu hazırladı adeta. O yıl, Minnesota Vikings sadece beş galibiyet aldı. Bu beş galibiyetin üçünü Matt Cassel ile almalarına rağmen Leslie Fraizer bir türlü Cassel’e güvenmedi, güvenemedi. Üstelik alınan diğer iki galibiyette de Cassel sonradan oyuna girmişti. Takımın eski ilk tur seçimi Christian Ponder bir sakatlanıp, bir geri dönerken kötü performanslarına rağmen formayı hiç kaybetmedi. Hatta bir dönem oyuncular bile çıkıp quarterback’imizin Matt Cassel olmasını istiyoruz dahi dediler ancak Leslie Fraizer, Ponder dedi başka bir şey demedi. Çok pardon, bir ara Josh Freeman dedi. Bir hafta önce takıma kattığı Freeman’ı yedinci haftada Cassel sağlamken starter yaptı. Daha playbook’u hiç çalışma imkanı bile bulamamış Josh Freeman, NFL tarihinin en kötü quarterback performansını 2013 sezonunun yedinci haftasında sahaya koydu. Tıpkı 19 Aralık 2015 Pazar günü Matt Cassel’in bir başka New York takımı karşısında NFL tarihinin en kötü pasını atması gibi.

Filmi biraz ileri saralım…

2014 sezonunda Matt Cassel’in çaylak Teddy Bridgewater önünde starter olması bekleniyordu, olmadı. Sezon başlamadan iki yıllığına 10 milyon dolarlık kontrat almıştı ancak üçüncü haftadan sakatlanarak sezonu kapattı.

Ertesi sezon, yani bu sezon başında Matt Cassel, Buffalo Bills’e takas edildi. EJ Manuel ve Tyrod Taylor önünde starter olması bekleniyordu, yine olmadı. Cassel, kağıt üstünde Bills için en güvenli tercih olarak gözükse de sezon öncesindeki vasat performansıyla formayı kaptırdı. Ancak Tony Romo’nun sakatlığı sonrası Dallas Cowboys’a takas edildi. Şans bir daha Matt Cassel’ın yüzüne gülüyordu…

Eğer bu yıl sezonu takip ettiyseniz, bundan sonrasını zaten biliyorsunuz. Cassel, Romo’nun yokluğunda Brandon Weeden’dan formayı kaptı ancak sahada Weeden’dan farklı hiçbir şey yapamadı. Cowboys, Cassel ile tüm maçlarını kaybetti. Sonra Romo geldi, bir maç kazandılar, tekrar playoff potasına girdiler derken, bir sonraki maç Carolina Panthers karşısında Romo tekrar sakatlandı ve sezonu kapattı. Her şey bitti derken, bir sonraki maç Matt Cassel, bir sürpriz yapıp takımını zafere taşıdı ve Dallas’ı tekrar potaya soktu. Ertesi hafta Green Bay Packers’a yenildiklerinde aslında playoff şansları bitmişti ancak matematiksel olarak bu hafta New York Jets’e yenildiklerinde şansları sona erdi.

Matt Cassel için ise bu maç Dallas Cowboys kariyerinin sonu oldu. Cassel aşağıdaki pası attı.

Büyük ihtimal ile NFL tarihinin en kötü pası olarak tarihe geçecek olan bu pası biraz açıklamak gerekirse, gördüğünüz üzere pas Darrelle Revis’in interception’ı ile sonuçlandı. Buraya kadar sıkıntı yok. Ancak Cassel’e interception’a rağmen “intentional grounding” cezası çalındı. Yani Cassel, cep dışına doğru top ile hareket etmişti ve topu attığı yerde, kurallar dahilinde topu tutabilecek hiçbir Dallas Cowboys oyuncusu yoktu.

Hem penaltı hem gol” misali, Cassel’ın pası “hem interception hem intentional grounding” oldu.

Sack’ten kurtulmak için topu NFL tarihinin en iyi cornerback’lerinden biri olan Darrelle Revis’in bulunduğu tarafa atmak mı dersiniz, yoksa topu dışarıya atacak kadar kol kuvvetinin olmaması mı dersiniz, bilmiyorum ama bu pas aynı Mark Sanchez’in “Butt Fumble”ında olduğu gibi Matt Cassel’in kariyeri boyunca üstüne yapışacak.

“Butt Fumble”ın işbu NFL tarihinin en kötü pasından iki farkı var. Birinci daha komik olması. İkincisi ise Mark Sanchez’in o dönemde halen bir ihtimal kariyerini kurtarma şansı bulunuyor olmasıydı. Matt Cassel’in durumu biraz farklı. O pastan sonra Cassel, Kellen Moore için yedeğe çekildi. Moore’un maça pek farklı bir etkisi olmadı gerçi. Girer girmez interception’ı bastı ama Dallas Cowboys head koçu Jason Garrett, 2012 yılından beri ligde olup ilk pasını Jets maçında atan Moore’u takımın starter’ı ilan etti bile…

Son iki maçta Kellen Moore sakatlanmazsa uzunca bir süre 33 yaşındaki Matt Cassel’i NFL civarların göremeyebiliriz.

Cassel’in eline efsane olmak için bir defa 25 yaşında bir defa da 33 yaşındayken iki fırsat geçti.

Bir fırsatı değerlendirdiğinizde adınız Tom Brady veya Tony Romo olabiliyor. Bir fırsatı değerlendirip, sonra şanssızlıklara uğradıysanız ve ikinci fırsatınızı değerlendirdiyseniz adınız Kurt Warner oluyor. İkisini de değerlendiremediyseniz, adınız, “Matt Cassel ve NFL Tarihinin En Kötü Pası” olarak kalıyor.

İkinci veya üçüncü bir şans bir quarterback’in eline çok fazla geçmiyor. Matt Cassel’ın eline bu şanslar fazlasıyla geçti. O ya da bu sebeple, Matt Cassel, doğru zamanlarda doğru yerlerde olsa da yıllar sonra hatırlanmamayı tercih etmişti. Şimdi ise NFL tarihinin en kötü pası ile hatırlanacak…