Son yıllarda oynanan tüm Konferans Finalleri arasındaki şüphesiz en çok ilgi göreni geçen haftaki New England Patriots – Denver Broncos finaliydi. İki elit QB ve iki sansasyonel takım sahada olunca, bu ilgi ve maç öncesi spekülasyonlar kaçınılmaz oluyor. Hemen hemen tüm otoriteler Brady ve Patriots’un bu sezon Super Bowl’u kazanacağı ve Broncos’un önlerinde duran önemsiz bir detay olduğunu düşünüyordu. Herkes Peyton Manning (ve diğer Konferans Finali galibi Cam Newton)’dan nefret etmeye ve sosyal medya üzerinden linç kampanyası yürütmeye öyle yoğunlaşmıştı ki, Şubat ayının ilk hafta sonu oynanacak olan Super Bowl’u hangi yüzle izleyeceklerini düşünmeye ancak vakit bulmuşlardır. Evet, Peyton Manning yaşlandı ve bu sezon gerçekten kariyerinin en kötü sezonu oldu. Evet, Tom Brady çok başarılı bir sezon geçirdi ve gerek MVP, gerekse Super Bowl yüzüğünü hak edecek performansta oynadı. Ancak burası NFL. Yani QB’lerden çok, onları koruyan ya da kovalayan insanların sözünün geçtiği yer.

Gelelim maçın analizine… Denver Broncos belki de tüm zamanların en underdog takımı olarak çıktığı Konferans Finali’ni nasıl kazandı?

NFL’de maçın kaderini belirlemek istiyorsanız, iki şeyin kontrolü sizde olmalı; “Line of Scrimmage” ve saat. New England, Denver’dan sekiz kez daha fazla first down kazandığı ve toplamda 12 down fazla oynadığı halde, iki takımın da “time of possession”i eşit. New England Patriots, üçü QB koşusu olmak üzere 17 koşu ve 60 pas denemesi ile toplamda 77 down oynadı ve topu 30 dakika, 12 saniye elinde tuttu. Bu oyun kurgusu içinde tam 20 kez first down kazandı. Buna karşılık Denver Broncos, üçü QB koşusu olmak üzere 30 koşu ve 35 pas denemesi ile toplamda 65 down oynadı ve bu drive’larında 12 kez first down kazandı. Topu elinde tuttuğu süre ise 29 dakika ve 48 saniye ile neredeyse Patriots ile aynı. Bu istatistiklerde çok önemli detaylar gizli. Patriots’un son derece dengesiz bir oyun kurgusu ile oynadığını ve saati etkili kullanamadığını görmek mümkün.

Diğer bağlamda, Broncos’un D-Line’ı “three man rush” ile Patriots hücumunu resmen paramparça etti. Patriots’un toplam koşu hücumu 44 yardda kalırken, bunun 13 yard’ı kırılan bir pas oyununda Tom Brady’den geldi. Yani maç boyunca Patriots koşucularından hemen hiç verim alamadı. Pas oyununda da maç Patriots için pek parlak geçmedi. Belki de tüm zamanların en iyi QB’i olan Brady’nin 60 pas denemesinde 27 isabet, dört sack, bir TD pası ve üç interception, net 292 yard ve sayısız hurry performansı ile oynamasının sebebi de Patriots’ın O-Line’ının “Line of Scrimmage”ı kontrol edememiş olması ve Broncos defansının bu alanı domine etmiş olması diyebiliriz.

Gelelim maçın kırılma anlarına. Konferans Finali’nde daha az hata yapan takım kazanır ve Patriots çok kritik hatalar yaptı. Bu hataların ilki ve belki en önemlisi, Patriots kicker’ından geldi. New England Patriots ilk TD’ı sonrası ekstra sayı denemesini gerçekleştirebilseydi, maç uzatmaya gidecek ve belki çok farklı sonuçlanacaktı. O ekstra sayı denemesi dışarı gidince, maçın bitimine 12 saniye kala yaptıkları son TD’larında “Two point conversion”a gitmek zorunda kaldılar ve bu denemeleri başarısız olunca maçı kaybettiler. Diğer hataları, çok fazla top kaybı yapmaları oldu. Rakibin sadece bir fumble yaparken sen üç interception ve bir fumble yapıyorsan, büyük olasılıkla o maçı kaybedersin. Rakibin üçüncü down’larda 17 denemenin altısını convert ederken sen 15 denemenin sadece ikisini convert edebiliyorsan, büyük oranda o maçı kaybedersin. Dört kez, dördüncü hak oynayıp ikisinde başarısız oluyorsan, two point conversion denemen interception ile sonuçlanıyorsa, aldığın riskleri gerçekleştiremediğin için, büyük ihtimalle o maçı kaybedersin.

Genel olarak maçın ciddi kırılma anları ise son altı dakikalık bölümde gerçekleşti. Denver Broncos karşısında 20-12 geride olan Patriots ilk riskini aldı ve “4th and 1” oynadı. Koşu oyunun bu kadar başarısız, rakip takımın savunması bu kadar başarılıyken ve elinde Brady-Gronk-Edelman varken, kritik durumlarda pas oynaman doğaldır. Ancak bu kadar kritik bir durumda yaptığın oyun seçimi çok önemlidir. Drop back pass oyunu verip QB’ni sırtını dönmeye zorluyorsan ve QB’in drop back’i yapıp yüzünü sahaya döndüğünde pas hedeflerini değil, üzerine gelen turuncu formalı savunma oyuncularını görüyorsa, oyun seçimin çok başarılı olmamış demektir.

Bu “turnover on downs” gerçekleştikten sonra Denver Broncos saatten iki dakika daha yemeyi başardı ve üç dakika 52 saniye kala topu rakibine teslim etti. Brady kendi 44’ünden Gronk’a attığı 33 yardlık pasla Broncos 23 yardına indi. Defensive holding cezası ile birlikte, maçın bitimine iki dakika 28 saniye kala, Denver Broncos dokuz yardından “3rd and 1” oynayan Patriots, yine çok tartışılacak bir oyun seçimi ile “QB Sneak” denedi. İlk hakkı alamadığı gibi, “false start” cezası da alınca ekstra bir hak kazanmış oldu ve “3rd and 6” oynadı. Bu arada Amendola’ya attığı pas tamamlanmış, sonrasında fumble olmuş ve Broncos defansı tarafından recover edilmiş gözükse de, hakemler incomplete dediler ve Patriots’a ekstra bir hak daha vermiş oldular.

Denver Broncos 15 yardline’ında, maçın bitimine 2 dakika 23 saniye varken ve sekiz sayı gerideyken, bu kez Brady en favori hedefi Gronk’a gitmeye karar verdi. Ancak double coverage’da olan Gronk pası tutamadığı gibi, tüm yakarışlarına rağmen pass interference almayı da başaramadığı için, yine “turnover on downs” oldu. Bir önceki drive’da her ne kadar adı ceza olsa da, hakemlerin verdiği ekstra şansları bu kez son Super Bowl’u kazandıran isim, cornerback Malcolm Butler oldu. Butler bu kez de, Broncos’un son derece kritik “3rd and 10” oyununda, Peyton Manning’in attığı ve en az ilk hak, hatta çok daha fazlası olabilecek ve maçı bitirecek pası kırmayı başardı. Brady maçın bitimine bir dakika 34 saniye kala, top tam 50 yard çizgisindeyken, yine en favori hedefi olan Gronk’a gitti ve 40 yardlık bir pas atarak Broncos 10 yardına ilerledi. Üç oyun sonra, maçın bitimine 17 saniye kala, Denver dör yardından “4th and Goal” oynadıkları down’da da yine double coverage’da olan Gronk’u gördü. Gronk bu kez çok başarılı bir hamle ile end zone’da savunmayı ekarte ederek topu yakalamayı başardı ve maçın bitimine 12 saniye kala skoru 20-18’e getirdi.

Maçın başında yaptıkları ilk TD sonrası ekstra sayı denemesini dışarı vuran Patriots kicker’ının kulakları de sanırım en çok bu anda çınlamıştır. Mecburi olarak two point conversion’a giden Brady baskı altında yine interception atınca, deneme başarısız oldu ve skor değişmedi. Sonrasındaki onside kick denemesi de başarısız olunca, Broncos Super Bowl’a, Tom Brady ise teselli ikramiyesi için karısı Gisele Bündshen’e doğru yol aldı.

Geçen haftaki tahminimde Broncos’un daha iyi koştuğu ve savunmasının daha iyi olduğu için maçı kazanacağını yazdığımda, Broncos defansının Gronk’u durduramasa bile yavaşlatması gerektiğini yazmıştım. Aynen tahmin ettiğim gibi de oldu. Gronk sekiz pas yakalama, 144 yard ve bir TD ile oynarken, bu yardların yarısından çoğu ve TD maçın son dört dakikalık bölümünde geldi. Broncos “three man rush”ı etkili olunca, Gronk’u maç boyunca double coverage ile kontrol altında tutmayı başardılar. Bunu yaparken de, Edelman’a boş alan bırakmadılar. Edelman maç boyunca yedi pas ve 53 yardda kaldı. Bunda maç boyunca Brady’nin büyük bir baskı altında tutulmuş olmasının payı büyüktü.

Topun diğer tarafındaki diğer efsane QB Peyton Manning ise, 35 pas oyunu denemesinin üçünde sack olurken, takımına net 145 pas yardı ve iki TD kazandırdı. Rakibi Brady gibi, beklenenden çok uzak, son derece vasat bir istatistikle maçı bitirdi diyebiliriz. Ancak maçın kaderini etkileyen en büyük başarısı, baskıyı çok iyi karşılaması ve top kaybı yapmadan, hatasız oynaması oldu diyebiliriz.

Sonuçta ülkemizin artık kendi alanında ekol olmuş, medya gurusunun da dediği gibi “DENVER KAZANIR” :)

Hatta Beckenbauer’den esinlenecek olursak “Amerikan futbolunu 11’er kişilik iki takım oynar ve maçın sonunda DENVER KAZANIR” :)