Amerika’nın takımı olmayı kolay mı sandınız? Jerry Jones liderliğindeki Dallas Cowboys, geçtiğimiz hafta Chicago’da düzenlenen NFL Draftı’na bir kez daha damga vuran taraf olmayı başardı. Dallas olur da drama olmaz mı hiç? Cowboys’tan bahsediyorum tabi ama bu takım 80’lerin ünlü dram dizisiyle bile aynı adı paylaşıyor, NFL’in en dramatik takımı olmasından daha doğal ne olabilir? Son zamanlarda kimse bana “Ya Görkem, sen bir aralar ne güzel Cowboys da yazıyordun yine yazsana?” demedi ama Cowboys, geçen hafta yaptığı hamlelerle insanda kendinden bahsettirme hissi uyandırıyor.
Cowboys’un dördüncü sıradan yıldız running back Ezekiel Elliott’ı seçmesinin ardından her kafadan bir ses çıktı. Ben kendi payıma bu seçimi beğendim ve “ne gerek vardı?” diyenler için biraz Cowboys’tan bahsetmek istiyorum. Bu seçime yöneltilen eleştirilerin ana noktası Cowboys’un elinde Darren McFadden ile Lance Dunbar’ın bulunması ve Alfred Morris ile sözleşme imzalanması sonrası Elliott gibi bir oyuncuya, daha doğrusu running back’e ihtiyacı yoktu görüşü. Öncelikle bu üç oyuncunun toplamı bir Elliott etmez, bu konuda anlaşalım. Cowboys, ligin en iyi, tarihin de en iyilerinden biri olan offensive line’ı sayesinde hem de Romo yokken her rakibin tackle box’a adam yığmasına rağmen McFadden’a kariyerinde ikinci kez 1,000 yard koşturdu. Takımın uzun yıllardır en başarılı sezonu olan 2014 yılında nasıl başarılı olduğunun cevabına bakarsak yine bu grubu görüyoruz. Cowboys’un yeniden bu başarıyı tekrarlamak için Amerika’yı yeniden keşfetmesine gerek yoktu. Romo sağlıklı kaldığı sürece McFadden ve Morris Cowboys’a yeterdi belki ama 35 yaşında ve sakatlık geçmişi kabarık olan bir oyuncu için kim bunun garantisini verebilir? Elliott, Romo olmasa bile Cowboys hücumunu taşıyabilecek donanımda bir running back. Kısaca Cowboys, bu sıradan quarterback seçmiyorsa ona en yakın şey olan Elliott’ı seçecekti. Elliott’ın yakın zamanda lige en hazır gelen three-down back olduğunu düşünüyorum ve nereden bakarsanız bakın DeMarco Murray’den çok daha iyi bir oyuncu.
Cowboys’un bu seçimini eleştirenler seçimin Ramsey veya bir pass rusher olması gerektiğini söylüyor. Yine 2014 sezonuna dönecek olursak Dallas ligi 12-4 derecesiyle bitirirken bundan daha iyi bir defansa sahip değildi. Hatta takımın sack lideri altı sack ile Jeremy Mincey’di. Elliott seçimi, Cowboys hücumunu olabildiğince fazla sahada tutmak adına da yapılmış bir seçim ve NFL’de savunmanız ne kadar az oyuna girerse kazanma şansınız o kadar yüksek.
SI’dan Peter King’in bu hafta Cowboys’un War Room’unda yaşanan olaylara birebir tanık olanların verdiği bilgilerle yazdığı yazısında da bahsettiği gibi Cowboys, Ramsey’yi beğeniyordu ama Elliott’a en başından beri aşıklardı. Ana hedef dördüncü sıradan altıncı sıraya trade down yaparak ekstra bir üçüncü tur hakkı elde ederek Elliott’ı seçmek, sonrasında da bu ekstra üçüncü tur hakkıyla kendi ikinci tur haklarını ilk turun orta ve sonlarındaki takımlara göndererek gelecek hakla Paxton Lynch’i seçmekti. Yine aynı yazıda anlatılana göre Jerry Jones’un oğlu Stephen Jones bu senaryoyu gerçek kılmak için Ravens’ı aramış ve teklifi iletmiş fakat Newsome, üçüncü tur yerine dördüncü tur vermekte diretince hayal senaryo gerçekleşmemiş. Cowboys buna rağmen Lynch’ten vazgeçmemiş ve 20’den 26. Sıraya kadar tüm takımları aramışlar. Takasa girmeye tek istekli takım olan Seahawks da Cowboys’un ikinci ve üçüncü tur haklarını istemiş. Cowboys iki ve dört diye diretince araya giren Broncos hem draft sırasını hem de Lynch’i kapan takım olmuş. Ayrıca Jerry Jones da bir sonraki gün keşke istediklerini verseydim diyerek pişmanlığını dile getirmişti…
Cowboys’un ikinci sıra seçimi Jaylon Smith ise Fiesta Bowl’da ön çapraz bağlarını koparmasa draft’ın en iyi oyuncusuydu ve ciddi bir ilk sıra adayıydı. Smith’in sakatlığının normal ACL’in ötesinde sinir dokusunda da tahribat olması hiçbir zaman eski sağlığına kavuşamaması tehlikesini de beraberinde getiriyor. Bu sebeplerle Smith’in üçüncü veya dördüncü tura kadar düşebileceği konuşuluyordu ki Cowboys, ikinci günün hemen başında Smith’i seçince herkes şok oldu. Burada Cowboys’un oynadığı büyük bir kumardan bahsedebiliriz fakat bu kumarı oynaması gereken takım da Cowboys’tu. Jaylon Smith’in diz ameliyatını gerçekleştiren doktorun Cowboys ortopedisti Dan Cooper olması Dallas’a Smith’in sakatlığıyla ilgi herkesten daha çok bilgi veriyor.
Cowboys, ilk turda Lynch için girdiği yarışı kaybettiğinde draft tahtasındaki sıradaki iki quarterback Connor Cook ve Dak Prescott’tı. Cowboys’un tüm draft öncesi dönem boyunca Prescott’a özel ilgi gösterdiğini şahit olmuştuk fakat yine Peter King’ten öğrendiğimiz üzere öncelik Michigan State quarterback’i Connor Cook’taydı. Dördüncü tura gelindiğinde ilk iki seçim hakkı Browns’ın, üçüncü seçim hakkı da Cowboys’undu ve artık herkes Cowboys’tan Romo’nun halefini seçmesini bekliyordu. Söylenene göre Dallas, Browns ilk seçimini yaptıktan sonra bir üst sıraya çıkıp Cook’u garantiye almak için son turdaki haklarını değiştirmeyi teklif etmiş Browns’a. Sonuç malumunuz, Raiders çok daha iyi bir teklifle araya girip, Cowboys’u 2016 NFL Draftı’nda quarterback için ikinci kez mağlup eden takım oldu. Buradan sonra Cowboys’un Prescott’ı seçmesi artık kesinleşmişti ki öylede oldu, Jones ailesi sıradaki seçim hakkını Prescott’tan yana kullandı.
Dak Prescott, benim izlediğim kolej quarterback’leri arasında bir sezon arayla kendisini gözle görülür biçimde en çok geliştiren oyuncu. Geçtiğimiz sezon Heisman adayı olarak Mississippi State’i sırtında taşıyan Dak, Tim Tebow’un NCAA’e ikinci gelişi gibi oynuyordu. Quarterback’ten çok running back’e benzeyen fiziği ile SEC savunmalarının üzerinden koşmak onun için çok zor olmadı. Fakat Prescott’ın NFL hayali kurması için oyununa pas boyutunu da eklemeliydi. Öyle de oldu. Junior yılında 61.6 olan pas yüzdesi senior yılında 66.2’ye kadar yükseldi. Bir pasör olarak kazandığı en önemli özellik güzel pas mekaniğinin yanında buna bağlı olarak topu elinden çok çabuk çıkarması. Bu açılardan özellikle de pas sırasında kolunun devinimi fazlasıyla Romo’ya benziyor. Çalışkanlığının yanında da müthiş bir lider. NFL quarterback’i olabilmek için en önemli özelliklere sahip fakat neden dördüncü tura düştü derseniz draft’tan kısa süre önce başının polisle belaya girmesi diyebilirim. Yine de kendisine sorunlu oyuncu gözüyle bakmak acımasızlık olur. Romo sakatlanmadığı sürece kendisini geliştirmek için gerekli zamanı bulacaktır ve zamanı geldiğinde dümene geçip başarılı olamaması için hiç bir neden yok.
Cowboys’un diğer seçimlerine baktığımız zaman DT Maliek Collins ve DE Charles Tapper, radar altı savunma çizgisi oyuncularıydı. İki seçim de hoşuma gitti, hatta Tapper’ın dördüncü tura kalmasını beklemiyordum. Önemli bir ihtiyacını kelepir bir seçimle gidermeye çalışacaklar. Hem Lawrence hem de Gregory’nin cezalı olacağı ilk dört hafta Tapper için önemli, erkenden kendisine rotasyonda yer bulabilir. Collins de yine Cowboys’un ihtiyaç duyduğu 3-teknik pass rusher defensive tackle. Nebraska kariyerinde çok ön plana çıkmasa da yatırım yapmaya değecek malzemeye sahip. Son olarak Rico Gathers için bir çift kelam edelim. Gathers’ı Baylor’ın basketbol takımında defalarca izlemişliğim var ama futbol oynarken hiç izlemedim(!). Bu çok doğal çünkü 13 yaşından beri futbol oynamamış. Gathers, bir basketbolcu olarak hustler diye niteleyebileceğimiz, yüksek enerjili ve savaşçı bir oyuncuydu. Oynadığı pozisyon için kısa boyu ve iri yapısı sayesinde “tweener” olarak pek NBA şansı yoktu zaten. Şansını NFL’de deneyeceği birkaç yıldır konuşulan bir şeydi zaten. Zaten klişedir, NBA oyuncularından NFL’de on numara tight end olur(!). Gathers bunu gerçeğe dökmek için bir yola çıktı. Fiziği ve atletizmi ile savunulamaz bir tight end vadediyor aslında ama oyunu ve pozisyonu öğrenmesi ne kadar zaman alır muamma. Şu noktada Dallas için projeden fazlası değil ama tutarsa şahane olabilir.
Sonuç olarak Dallas, geçen sezon yaptığına benzer bir draft geçirdi. Jaylon Smith’in sakatlıktan nasıl döneceği ve dördüncü tur seçimi Dak Prescott’ın Romo’nun halefi olup olamayacağı, Cowboys’un kazanan mı yoksa kaybeden mi olacağını belirleyecek…