O nasıl bir ilk turdu öyle! Joey Bosa’nın üçüncü sıradan San Diego Chargers’a gitmesi, Jalen Ramsey’nin Jacksonville Jaguars’ın kucağına düşmesi, sosyal medya hesapları hack’lenen Laremy Tunsil’in soluğu anca 13.sıradan Miami Dolphins’te alması, Myles Jack’in ortalardan kaybolması derken oldukça heyecanlı bir ilk turu da geride bıraktık.
Fark ettiyseniz ilk iki sıranın sahibi Jared Goff ve Carson Wentz’ten bahsetmiyorum bile çünkü onlar bu tarz sürprizleri yaşamadı, mock draft’larda kendilerinden oldukça sonra gitmesi beklenen oyuncular bir bir seçilirken oturdukları koltuklarda milyonların önünde ecel terleri dökmediler, bu sebeple bu ikili bu draft’ın asıl aktörleri değiller. Onlar suya sabuna dokunmadan, çarşı pazar karışmadan seçildiler ve evlerinin yolunu tuttular.
Hal böyle olunca bu yazıda, bizim de NFLTR yazarları olarak draft öncesinde fazlasıyla yapmış olduğumuz “Goff mu daha iyi, yoksa Wentz mi?” veya “Hangisi Rams’e, hangisi Eagles’a gitmeliydi?” gibisinden sorgulamalar yerine, 2016 NFL Draftı’nın er meydanında yaşananları, yani bu iki quarterback’ten sonra seçilen oyuncuları değerlendireceğiz.
#3 Joey Bosa – DE: San Diego Chargers
Chargers, yapabileceği en akıllı hamlelerden birisini yaparak büyük sıkıntılar yaşadığı defansif line’ını, beş ay sonra gönül rahatlığıyla ilk 11’de başlatabileceği oldukça “hazır” bir isimle takviye etti. Ramsey alınabilir miydi? Jason Verrett, Brandon Flowers ve Casey Hayward’dan birisinin hali hazırda ilk 11 dışında kalacağını düşünürsek Ramsey hamlesi düpedüz açgözlülük olurdu.
#4 Ezekiel Elliott – RB: Dallas Cowboys
Cowboys için bu seçim, çok büyük ihtimalle, geçtiğimiz sezon kariyerinde ikinci kez 1,000 yardı aşmayı başaran Darren McFadden’a (nam-ı diğer DMC’ye) “güle güle” demek oldu. Keza takım, off-season’da running back Alfred Morris ile de anlaşmıştı. Bununla birlikte Elliott bence çok da yanlış bir seçim değil çünkü kendisi, draft’ın açık ara en büyük hücum silahıydı (Goff ve Wentz’in de önünde) bu sebeple de Cowboys’u önümüzdeki sezon fazlasıyla ileri taşıyacaktır. Tabi zaten Cowboys O-Line’ın arkasına seni beni koysan bile top taşıma başına minimum üç yard alırız.
#5 Jalen Ramsey – CB/FS: Jacksonville Jagaurs
Bu seçimi değerlendirmek abesle iştigal olur çünkü en başta bu bir seçim değil bir zorunluluktu. Jaguars, bin kez daha aynı senaryo ile karşılaşsaydı bininde de Ramsey’i seçmek zorundaydı. Aksi takdirde, bırakın böyle bir yetenekten mahrum kalmayı, son sezonlarda olduğu gibi yine diğer takımlardan dökülen cornerback ve safety’lerle adeta toplama bir “secondary” oluşturup sahaya çıkacaktı.
#6 Ronnie Stanley – OT: Baltimore Ravens
Nihayet “Ben demiştim.” diyebileceğim bir pick var sırada. İnanmayan açsın okusun. Şaka bir yana o yazıda da yazmış olduğum gibi Stanley, bu draft’ın en komplike ve NFL’e en erken adapte olabilecek tackle’ıydı. Biraz da Tunsil’in draft öncesinde açığa çıka(rtıla)n skandalları nedeniyle Ravens, hiç düşünmeden onu seçti. Off-season döneminde guard Kelechi Osemele’nin takımdan ayrılmasıyla güç kaybeden Ravens ofansif line’ına yerinde bir ekleme oldu ki bir zamanların yıldız tackle’ı Eugene Monroe’nun son yıllarda ne hale geldiği de ortada.
#7 DeForest Buckner – DE: San Francisco 49ers
Buckner, 49ers tarafından gerçekten önemli bir ihtiyaç olarak mı seçildi yoksa takım, defansif end’i boşta bulunca kaçırmak mı istemedi, orası büyük bir soru işareti. 49ers’ın çok daha büyük eksiklikleri olduğu ortadaydı ki zaten onun için alel acele Kansas City Chiefs ile takas gerçekleştirip bir kez daha ilk turdan seçim yapmaları bu yüzdendi. Öte yandan, henüz iki sezon öncesine kadar NFL’in en iyi savunmaları listesinde ilk beşten aşağı düşmeyen ancak sonrasında yıldızlarını bir bir kaybeden 49ers’ın, özellikle D-Line anlamında da zaafları bulunuyordu. Yoksa iki sene üst üste defansif end seçmeyi herhalde onlar da istemezdi.
#8 Jack Conklin – OT: Tennessee Titans (Cleveland Browns ile yaptığı takas sonucu)
İlk tur boyunca en beğendiğim hamlelerden birisi bu. Titans’ın draft öncesinde en elzem ihtiyacı tackle’dı ve 15.sıra Tunsil veya Conklin için fazlasıyla geç olabilirdi. Tunsil, malum olayları sebebiyle göz ardı edilmişken geriye de bir tek Conklin kalıyordu. Ayrıca bu takasın Titans’a maliyeti, yalnızca Rams’ten aldığı dördüncü tur hakkı ve 2017 NFL Draftı’nda sahip olduğu ikinci tur hakkı oldu. Zaten takımın önümüzdeki yıl birinci turdan iki, üçüncü turdan da iki pick’i bulunuyor, ikinci tur hakkı olmasa ne fark edecek ki?
#9 Leonard Floyd – OLB: Chicago Bears (Tampa Bay Buccaneers ile yaptığı takas sonucu)
Normalde 11. sıradan seçecek olan Bears, Floyd’u 10. sıradaki Giants’a kaptırmaktan korkmuş olacak, hiç acımadan dördüncü tur hakkını Bucs’a gönderdi ve dokuzuncu sıraya oturdu. Ancak burada şunu sormak lazım: Takımda halen Pernell McPhee ve Lamarr Houston gibi iki ortalama üstü iki outside linebacker varken Floyd’u seçmek hatta bir de üstüne dördüncü turunu feda etmek niyeydi? Secondary’niz çok mu iyiydi de gittiniz bu takası yaptınız?
#10 Eli Apple – CB: New York Giants
Giants’ın bir cornerback seçip Janoris Jenkins ve Dominique Rodgers-Cromartie dışında adeta bir hiçten ibaret olan secondarysini güçlendirmesi oldukça makul bir strateji. Apple da gayet potansiyelli bir oyuncu ama orada Vernon Hargreaves duruyorken eliniz Apple’a nasıl gitti ey insafsızlar!
#11 Vernon Hargreaves – CB: Tampa Bay Buccaneers (Chicago Bears ile yaptığı takas sonucu)
Draft’ın kazanan bir diğer takımı şüphesiz Bucs. Hem dokuzuncu sıradan seçmek istedikleri oyuncu olan Hargreaves’i aldılar ve böylece, Darrelle Revis-Dashon Goldson ikilisinin ardından nihayet secondary’lerini yeniden şahlandırma fırsatı yakaladılar bir de üstüne Bears’ın hediye ettiği dördüncü tur draft hakkının kaymağını yeme şansını yakaladılar. Onlardan mutlusu olmaması lazım bu draft’ta.
#12 Sheldon Rankins – DT: New Orleans Saints
Onca takasın arasında kaynayan sağlam bir seçim. Gerçi, Saints’i 10 yaşında bir çocuğa emanet etseniz bu draft’ın ilk turundan bir defansif tackle alması gerektiğini bilirdi çünkü geçtiğimiz sezon her istatistikte ligin dibini boylayan savunmanın en büyük eksikliği bu pozisyondu. Yani düşünün kötünün de kötüleri oynuyordu o pozisyonda. Bu sebeple Rankins’in gelişi, derde az da olsa bir derman sağlayacaktır.
#13 Laremy Tunsil – OT: Miami Dolphins
İşte bu pick diğerlerine göre oldukça özel. Dolphins, bu seçimiyle milenyumun en büyük steal’ını yapmış olabilir. İki hafta öncesine kadar draft’ın bir numarasından gitmesine kesin gözüyle bakılan Tunsil’e, birkaç gün önce “13.sıraya kadar düşeceksin.” deseniz adam herhalde sizi kale bile almazdı. Tabi burada Dolphins’in en büyük şansı, draft’a dakikalar kala yıldız ofansif tackle’ın hack’lenen sosyal medya hesaplarından paylaşılan içerikler oldu.
Nitekim, o içeriklerin ilkinde gaz maskesi takan Tunsil’in, uyuşturucu kullandığı apaçık ortada ama gelin görün ki bahsi geçen video yıllar öncesine ait. Tackle, NFL’in bütün uyuşturucu testlerini geçti. Ancak kendisine karşı yapılan bu omurgasızlık da yetmedi ve hemen ardından bu sefer de, genç oyuncunun Ole Miss koçlarından para istediği mesajları ortaya döküldü. Tunsil, bunu da inkar etmiyor ve amacının annesinin ev kirasını ödemek olduğunu söylüyor.
Daha 21 yaşındaki bir adama böyle bir oyunu, ilk 10’dan gitmesi beklenen draft’ın hemen öncesinde oynayıp adeta genç oyuncunun “tape”lerini ortaya çıkarmak ister istemez “Ne derdiniz vardı bu adamla?” sorusunu akıllara getiriyor. Ancak belki de bu işte gerçekten “faiz lobisi”nin parmağı vardır. Yoksa “Miami lobisi”nin mi desem? Sonuçta, bu kadar kelepir bir Tunsil’i başka türlü rüyalarında bile göremezlerdi.
#14 Karl Joseph – S: Oakland Raiders
Gecenin bir diğer iyi pick’ine de Raiders imza attı. Charles Woodson’ın emekliye ayrılmasının ardından yerini, “Woodson Jr.” olarak nitelendirebileceğim Joseph ile doldurdular. Çoğu futbol sever Myles Jack dururken neden Joseph’in seçildiğini merak ediyordur ama Jack, ciddi sakatlığı sebebiyle bu draft’ın en riskli oyuncularından birisiydi ve Raiders, Dimyat’a pirinç aramaya giderken evdeki bulgurdan olmamak için riske girmeyerek Joseph’i seçti ve pozisyonel anlamda daha derin bir eksiğini kapatmış oldu.
#15 Corey Coleman – WR: Cleveland Browns (Tennessee Titans ile yaptığı takas sonucu)
Çok ilginç, Browns iki yıldır ilk turdan quarterback seçmiyor. Herhalde, ilk turdan seçip kariyerini mahvettikleri quarterback’lerin ahı tuttu, bizim Browns da vicdan yapıyor. Şaka bir yana, Coleman için biraz acele edilmiş gibi dursa da Browns’un halihazırdaki receiver kadrosu Brian Hartline, Andrew Hawkins, Taylor Gabriel ve Terrelle Pryor’dan (Evet, eski Raiders quarterback’i Pryor) oluşuyor. Bu dörtlüden bir tanesi Jaguars’ta bile oynayamaz. O yüzden Coleman hamlesi bana kalırsa oldukça yerinde, 32.sıradan bu ayarda bir receiver da bulamazlardı.
Yalnız Coleman’in tek sıkıntısı, bütün NCAA kariyeri boyunca sadece deep route’ları koşmuş olması. NFL’de de birkaç yıl içinde en korkulan deep threat’lerden birisi olabilir ama karışık route’lar altında nasıl bir performans gösterecek orası soru işareti. Gerçi Browns’unda ofans oyunları ne karışıktır ya?
#16 Taylor Decker – OT: Detroit Lions
Draft’ın ilk turunda bir sağlam seçim de Lions’tan geldi ve takım, elde kalan en iyi ofansif tackle konumundaki Decker’ı kadrosuna kattı. Hamlenin, Lions için anlamı büyük, nitekim takımın bir diğer tackle’ı Riley Reiff bu sezon çaylak kontratının beşinci ve son yılını oynayacak ve olur da önümüzdeki off-season’da Reiff takımdan ayrılırsa Decker, onun pozisyonunu (sol tackle) da rahatlıkla doldurabilecek bir oyuncu.
#17 Keanu Neal – S: Atlanta Falcons
Falcons, Neal’ı seçerek bence 17. sıra hakkını çok da etkili kullanamadı. Neal, draft’ın fiziksel olarak en üst düzey safety’si olabilir ama takımın elinde geçtiğimiz yıl ilk turdan seçtikleri defansif end Vic Beasley’i Shaq Lawson ile eşleştirme imkanı vardı. Bu sebeple Lawson boştayken ona yönelmek daha uygun olabilirdi. Hem bu iki defansif end de birbirini Clemson Tigers’dan oldukça iyi tanıyorlardı.
#18 Ryan Kelly – C: Indianapolis Colts
Geçen yıl Super Bowl adayı olarak gösterilip bu sezon playoff’a dahi çıkamayan Colts, akıllı seçimiyle ilk turun kazananlarından oldu çünkü geçtiğimiz sezon Luck’ın sakatlandığı dönemde emektar quarterback’leri Matt Hasselbeck’i doğru düzgün koruyamadılar, adam her hafta beyin sarsıntısı geçirdi buna rağmen sahada kaldı ve son hafta artık “illallah” demesine rağmen, takımı playoff’un kapısına kadar getirdi. Bundaki en büyük sebeplerden bir tanesi şüphesiz O-Line’ın özellikle sağ tarafındak, eksikliklerdi. Draft’ın en iyi center’ı olarak Kelly ise, center dışında aynı zamanda guard oynayabilen de bir oyuncu. Ayrıca Colts üçüncü turdan tackle Le’Raven Clark’ı da takıma kattı. Bu sebeplerden ötürü önümüzdeki sezon franchise quarterback’leri Luck’a oldukça iyi bir koruma sağlayacakları aşikar.
#19 Shaq Lawson – DE: Buffalo Bills
İlk turun en önemli steal’lerinden bir tanesini şüphesiz Bills gerçekleştirdi. Lawson’ın o sıraya kadar düşeceğini emin olun onlar bile tahmin etmiyorlardır çünkü onun önündeki son defansif end DeForest Buckner, yedinci sıradan seçilmiş ve Bills’e gelene kadar seçim yapan 12 takım arasında da ciddi D-Line zaafları olan ekipler vardı. Sonuç olarak Bills, Lawson’u seçerek hem Mario Williams’ın eksikliğini bertaraf etmiş hem de Jerry Hughes ile birlikte ligin en korkutucu defansif end ikililerinden birisini kurmuş oldu.
#20 Darron Lee – LB: New York Jets
Orada Paxton Lynch duruyorken eliniz nasıl Lee’ye gider arkadaş, ayıptır günahtır. Kaç yıl sonra ilk kez playoff’u bu kadar zorlamanızı sağlayan sağlam bir quarterback değil de neydi? Şimdi Geno Smith’inizle, ikinci turdan seçtiğiniz Christian Hackenberg’inizle yetinin.
#21 Will Fuller – WR: Houston Texans (Washington Redskins’ten takas sonucu)
Texans, Fuller’ı bu kadar çok istiyor olacak onu alabilmek için yalnızca bir sıra yükselebilmek adına altıncı tur haklarını ellerinin tersiyle ittiler. Receiver hamlesi yerinde, nitekim geçtiğimiz sezon yıldızları DeAndre Hopkins’in yanına koyabildikleri tek gerçekçi isim, her ne kadar zaman zaman performans anlamında dalgalanmalar yaşasa da, yaşını başını almış Nate Washington olmuştu. Ancak Washington ne kadar sürdürülebilir bir tercih orası muammaydı. Takım da onun yerini, draft’ın açık ara en atletik receiver’ı Fuller ile doldurmayı tercih etti.
#22 Josh Doctson – WR: Washington Redskins (Houston Texans ile yaptıkları takas sonucu)
Redskins, önceliğini nasıl wide receiver olarak belirler, bu akıl almaz bir nokta. Hele ki takımda DeSean Jackson, Pierre Garcon, Leonard Henkerson ve geçtiğimiz yıl parlayan Jamison Crowder varken. Ayrıca, bunu söylediğim için bütün NFLTR yazarları bana kızacak ama NFL’in en iyi isabet yüzdesine sahip quarterback’i Kirk Cousins o kadar da güvenilmez bir oyuncu değil, bir şekilde receiver’ları topla buluşturmayı başarabiliyor ki geçtiğimiz sezon muhteşem bir koşu oyununa sahip değillerdi ve buna rağmen gruplarını lider bitirip playoff yaptılar. Redskins’in bu pick ile defansif tackle almasını beklerdim hele ki Terrance Knighton takımdan ayrılmışken.
#23 LaQuon Treadwell – WR: Minnesota Vikings
Önlerinden üç receiver seçilmesine rağmen, Vikings’in halen Treadwell’i seçecek durumda olması büyük bir mucizeydi. çünkü hem takımın acilen bir wide receiver’a ihtiyaçları vardı hem de Treadwell, Coleman ile birlikte bu draft’ın en hazır receiver’ıydı. Onlar da bu fırsatı tepmediler. Ayrıca bu hamleyle quarterback Teddy Bridgewater’ın önünde yetenekli bir receiver ekibi oluşturdular. Bu yüzden iki sezondur NFL’de boy gösteren Bridgewater’ın performansını asıl olarak önümüzdeki sene değerlendirebileceğiz.
#24 William Jacskon – CB: Cincinnati Bengals
Bengals da şüphesiz wide receiver arayan takımlardandı ama sağlam receiver’lar hemen önlerinden bir bir seçilince onlar da listede kalan en iyi oyuncuyu seçtiler. Zaten artık 24.sıralara geldiğimiz için takımların birden fazla pozisyonda çok büyük eksiklikleri bulunmuyor. O yüzden Bengals’ın yaptığı hamle, bu draft’ın sistematiği içerisinde makuldü.
#25 Artie Burns – CB: Pittsburgh Steelers
Steelers’ın draft öncesindeki en büyük eksiği cornerback’ti ve onlar da bunu ilk iki turdan cornerback alarak gösterdiler. Burns özelinde konuşmak gerekirse, kendisi ortalama bir cornerback’e göre oldukça uzun ve gerçekten imrenilesi bir hızı var. O sebeple Steelers’ın işini rahatlıkla görecektir.
#26 Paxton Lynch – QB: Denver Broncos (Seattle Seahawks’tan takas sonucu)
Lynch’i bu kadar gerilerden seçmenin Broncos’a elbette bir külfeti olacaktı ki ayrıca bu külfeti artıran bir başka unsur da, 28. ve 29. sıralarda bulunan Kansas City Chiefs ve Arizona Cardinals’ın her an quarterback’i seçebilecek olmasıydı. Sonuç olarak Broncos, üçüncü tur hakkı karşılığında Lynch’i seçebileceği potaya girmeyi başardı ve böylece hem genç bir yeteneği kadrosuna katmış oldu hem de Colin Kaepernick veya Sam Bradford gibi isimlere astronomik ücretler vermekten kurtuldu.
#27 Kenny Clark – DT: Green Bay Packers
Packers’tan herkesi şaşırtan gerçek bir “Packers seçimi” daha. Clay Matthews ve Julius Peppers’ın bulunduğu OLB kadrosunu derinleştirmek varken gittiler geriye kalan en iyi iki defansif tackle’dan birisi olan Clark’ı seçtiler. Demek ki B.J. Raji’nin gidişi bu kadar koymuş takıma.
#28 Joshua Garnett – OG: San Francisco 49ers (Kansas City Chiefs’ten takas sonucu)
Bu takasın ardından bildiğiniz üzere 49ers ilk turdan iki seçim yapan tek takım oldu. Takasın maliyeti ise dördüncü ve altıncı turlar olmak üzere fazlasıyla yüklüydü. Takım, geçtiğimiz yıl Mike Iupati’yi kaybettikten sonra guard pozisyonunda ciddi sıkıntılar yaşıyordu, bu doğru. Ancak Garnett için bu kadar yükselmek ve iki önemli draft hakkını teslim etmek çok da doğru değil gibi. Genç oyuncu, ikinci tur altıncı sıraya kalmasa bile en kötü Seahawks’ın ilk turun son sırasından aldığı guard Germain Ifedi orada olacaktı.
#29 Robert Nkemdiche – DT: Arizona Cardinals
Cardinals, bir ay önce Chandler Jones için Patriots ile takasa girerek zaten defansif line’ına oldukça dinamik bir ismi katmıştı. Şimdi ise draft’ın en yetenekli 10 oyuncusundan biri olan ancak istikrarsız performansları sebebiyle buralara kadar düşen Nkemdiche ile defansif line’larının iç kısmını da fazlasıyla sağlamlaştırdılar. Zaten takımın savunma anlamında çok büyük zaafları bulunmuyordu, sadece güçlerine güç katmış oldular.
#30 Vernon Butler – DT: Carolina Panthers
Benzer bir seçimde Panthers’tan geldi ve takım, halihazırda Star Loutelelei, Kawann Short ve bu off-season’da takıma katılan veteran Paul Soliai gibi isimlerden oluşan bir defansif tackle kadrosun sahipti. Panthers, bu isimlere bir de Butler gibi oldukça fiziksel ve güçlü bir oyuncuyu ekleyerek bu pozisyonda inanılmaz bir derinlik yakaladı.
#31 Germain Ifedi – OG: Seattle Seahawks (Denver Broncos ile yaptığı takas sonucu)
Ifedi ilk başta tackle olarak açıklanmıştı ancak sonra pozisyonu guard’a çevrildi. Her ne olursa olsun, Max Unger ve Russell Okung gibi iki yıldızın takımdan ayrılmasıyla son iki sezondur büyük bir revizyon yaşayan Seahawks ofansif line’ı için Ifedi büyük yarar sağlayacaktır. Bir de tabi Broncos ile yaptıkları takas sonucu bir üçüncü tur pick’i aldıklarını hesaba katarsak Seahawks için bu draft tadından yenmez bir hale geliyor.
Son Eklemeler
Böylelikle draft’ın ilk turunu değerlendirdiğimiz bu yazının sonuna geldik. Ancak telaşlanmayın, ikinci turdan yedinci tura kadar daha birçok seçim yapıldı, draft’ın birkaç saat önce sona ermesiyle birlikte takımlar draft edilmemiş oyuncuları aramaya başladı bile… Daha birçok seçim var, o seçimler hakkında birçok yazı yazılacak ve draft heyecanı uzun bir süre daha devam edecek…