Neredeyse NFLTR.com için bir gelenek haline gelen, sezon öncesi QB sıralamasını yapma görevi, onuru, yükü (her sıfatı kullanabilirsiniz) bu sezon bana verildi ve büyük bir istekle de kabul ettim. Sezon öncesi yapılan sıralamaların belki de en zevklisi, en tartışmalısı ve en çok merak edileni oluyor bu en iyi quarterback sırlamaları…

Henüz hazırlık kamplarının başlamasına dahi ortalama iki hafta var, hazırlık maçlarına yaklaşık bir ay, sezona ise iki aydan fazla bir süre var. Listeye aldığım QB’ler genel kanıda depth chart’larda sıralanan QB’lerdir, bana göre starter olması gereken bir QB depth chart’ların birçoğunda ikinci sırada olsa dahi onu listeye almadım (Colin Kaepernick için böyle bir ikilem yaşamıştım) ayrıca muhtemelen sezonun ilk maçında Rams forması giyecek olan Jared Goff gibi çaylak oyuncular henüz NFL’de bir pas dahi atmadığından bu sıralamaya dahil edilmemişlerdir, oyuncuları sıralarken de sadece 2015 performanslarını değil, genel performanslarımı, kendi gözümde genel durdukları yeri değerlendirmeye çalıştım.

Geçtiğimiz sezona ilişkin bir karşılaştırma yapmak isterseniz, Kaan Özaydın’ın 2015 yılı en iyi quarterback’leri listesine göz atabilirsiniz. Zevkli okumalar…

32) Case Keenum, Los Angeles Rams

Yazının girişinde belirttiğim üzere buraya Jared Goff’un henüz olmayan NFL performansını alamazdım o nedenle elde bulunan Keenum’a yöneldim. Öncelikle şunu söylemeliyim ki Rams’in son yıllardaki QB sorunu benim neredeyse Rams hücumlarını hiç izlemememe, mümkünse o esnada başka karşılaşmaya geçmeme neden oluyor. Aklımda kalamayacak kadar fazla QB değiştirdiler ve Keenum da ne Rams’de ne de öncesinde oynadığı kayıp sayılacak Texans sezonlarında (lig sonuncusu olmuşlardı birinde) ortaya bir şey koymadı. Keenum’u en fazla RB’e topu verirken görüyorum, onun haricinde etliğe sütlüye bulaşmıyor, RB’e top geçirmekte kullanılan QB olarak görevini icra ediyor.

31) Geno Smith, New York Jets

Aklımda kalan Geno Smith fotoğrafları, 2013 NFL Draftı’nda ilk turdan seçilmesi beklenen, hemen her seçim öncesi kadrajın döndüğü ancak ikinci tura kalan, kariyerinin ilk maçında maçı kazandıran drive’ı yapan ancak 12 touchdown pası ve 21 interception ile sezonu bitiren, 2015 sezonu hazırlık kampında da takım arkadaşı tarafından aldığı yumruk sonucu çenesi kırılan bir oyuncu. Bu oyuncu, New York Jets’in bu sezonki gidişatına yön veren adam olacak gibi duruyor, en azından kenardan da olsa oyunun nasıl işlediğini anladığını umuyorum.

30) Blaine Gabbert, San Francisco 49ers

Colin Kaepernick’ten formayı almayı başarmıştı geçtiğimiz sezon ancak o formayı elinde tutma işi pek de kolay gözükmüyor, hem Kaepernick’in bol sıfırlı kontratından ötürü hem de Jaguars zamanlarına göre ilerlemiş gözükse de hala performansının düşük olmasından ötürü. 2011 NFL Draftı’nın 10.sıra seçimi olan Gabbert, daha berbat performanslar görmelerine rağmen Jaguars tarafından çok çabuk ve çok kolay vazgeçilmiş bir oyuncuydu, 49ers’da oynadığı yarım sezon (Sekiz maç 10 TD pası ve yedi interception) “eh işte götürebilir bu işi” denilmesine neden oldu fakat uzun soluklu bir 49ers macerası da Gabbert için pek olası değil gibi.

29) Brock Osweiler, Houston Texans

Kimse onun şampiyon takımı bırakıp başka bir takıma imza atacağını beklemezdi ancak bu oldu. Osweiler, 10 TD pası ve altı interception gerçekleştirip sezonun yarısında düzenli olarak Broncos forması giymiş ardından sakatlıktan dönen Peyton Manning’e formayı kaptırıpve onun arkasından bir şampiyonluk yüzüğü kazanmayı başarmıştı. Sezon içinde ne kadar iyi ne kadar kötü göremedik, “idare etti” demek yerinde olur gibi, bir maçı sırtlayıp takımı galibiyete ulaştırmadı ancak bir maçı da hatasından ötürü kaybettirmedi. Esas performansını bu sezon Texans forması altında göreceğiz.

28) Mark Sanchez, Denver Broncos

Geçtiğimiz sezon Eagles’da Bradford’ın yokluğunda iyi işler çıkardı Sanchez ve koç Chip Kelly’nin sistemine aslında daha uygun olduğunu gösterdi. Kariyerine Jets gibi o dönemde şampiyonluk umudu olan bir takımla başlaması belki de şanssızlığıydı. Başarı baskısını çok erken yaşadı, üstüne bir de “butt fumble” gibi NFL tarihine geçen bir olay yaşayınca tabir yerindeyse “adı çıktı” Sanchez’in. Devamlılık sorunları, oyun içinde verdiği kararlar hep eleştiri konusu oldu, o Rex Ryan’ın Jets’deki kredisini tüketirken, Rex Ryan da onun ipini çekmişti. Şimdi şampiyon takımın starter oyuncusu olma yolunda bir hazırlık dönemi bekliyor Sanchez’i. Gary Kubiak, geçen seneki bitmiş Peyton Manning’i idare edebildiyse (ki şampiyonluk kazandılar) vasat üstü bir Mark Sanchez ile de başarıyı yakalayabilir.

27) Jameis Winston, Tampa Bay Buccaneers

2015 NFL Draftı’nın bir numarasından gittikten sonra özellikle çaylak sezonunun ikinci yarısını harika geçirdiğini söylemek lazım. Her baba yiğidin harcı olmadığı üzere çaylak sezonunda 4,000 yard barajını geçmeyi başarmış ender oyunculardan ve bu da ondan beklentileri daha da yükseğe çıkartıyor. Buccaneers hala gelişen bir takım fakat Winston ne kadar çabuk kendini geliştirebilirse, takımını da o kadar çabuk ileriye taşımayı başaracak.

26) Marcus Mariota, Tennessee Titans

Mariota’nın ilk senesi çok stabil değildi, zaten kötü olan bir takıma geliyorsunuz, sezon içinde koçla alakalı problemler çıkıyor, üstelik kolejde kazanmaya alışmış bir yapıdansınız. Mariota’nın yaşadığı sorunlar genel itibariyle bunlardı. Kendisini elbette seçildiği sene birinci sıradan draft edilen Jameis Winston ile karşılaştıracağım ve hala Winston’dan bir adım daha önde, belki de oyun tarz itibariyle bana böyle hitap ediyor, koşuya çok yatkın ve onu daha fazla koşturabilecek bir sistem bulunmalı.

25) Robert Griffin III, Cleveland Browns

Bu adamı buraya koymamın bir nedeni var, haklı olabilirsiniz takımı berbat, dizleri de en son bıraktığımızda çok kötü durumdaydı, üstelik karakter sorunları olduğuna dair duyumlar da geliyordu fazlaca. Fakat bu adamın neler yapabileceğini, iyi olduğu zaman takımı nereye taşıyabileceğini, mutlu olduğunda, kendini oyuna verdiğinde ve en önemlisi de sağlıklı kalabildiğinde hangi meziyetlerini ortaya dökebileceğini biliyoruz. Cleveland Browns, Griffin’i kadroya katarak büyük kumar oynadı ve bu oynadıkları kumarda şanslarının yaver gitmesini diliyorum içtenlikle.

24) Ryan Tannehill, Miami Dolphins

Şimdiye kadar ne bireysel olarak ne de takımının beklentileri karşılayamamasını anladık, koç kötüydü, takım kimyası yoktu ancak bundan sonra adı QB’ler için en ideal koça çıkmış, Jay Cutler’ı dahi bir sezonluğuna adam etmiş “Adam Gase” takımın başına geldi ve aslında Ryan Tannehill için de kariyerinin en güzel noktası yakaladı belki. Tannehill, henüz bir takımı sırtında taşıyabileceğine dair ışık vermemiş, “kazanan” olabileceğini gösterememiş bir oyuncu. Dolphins onun üzerine fazlaca yatırım yaptı ve bunu almak istiyor, Adam Gase ile beraber geçireceği şu sezonlara da göz atıp ondan sonra karar vermek lazım.

23) Sam Bradford, Philadelphia Eagles

Bir genç vardı Oklahoma’dan çıkan, St.Louis Rams yolunu tutan, genç kariyerinde iki defa bağları koparan, işte o genç bu genç. Geçtiğimiz sezon Chip Kelly’nin sistemine uymadığı bas bas bağırmasına rağmen takıma monte edilip gülünç duruma düşürülen adamdır Sam Bradford. Üstlelik “bundan da olmaz” deyip takas filan üst sıralara çıkılıp yerine gelecek için QB seçilen oyuncudur. Kabul ediyorum ki ilk senelerinde izlediğim gibi heyecan duymuyorum onunla alakalı ancak düşeceği pozisyon da bu olmamalıydı.

22) Jay Cutler, Chicago Bears

Aranızda benim Bears yazarı olduğumu bilenler vardır, bilmeyenler yeni öğrenmektedir. Bears yazarı olduğum için değil, sırf 2015’deki iyi performansına dayanarak Cutler’ı bu kadar “yukarı” koydum sıralamada, bunu bile hak etmeyebiliyor. Tamam, Bears’a geldiği sezon çok heyecanlandırdı, ara ara hep “müthiş yetenek ama çalışmıyor abi” geyiklerine boğdu bizleri ancak yıllar yıllar geçti ve Cutler 33 yaşına geldi artık. Kariyerinde hala 30 TD pası attığı bir sezon olmamasına rağmen 120 milyon dolar (54’ü garanti) kontrat alabiliyorsa, oturup düşünmek lazım, millet Tyrod Taylor’ları bulup çıkarıyor bir yerden biz hala “kol gücü aslında şahane” diye laklak ediyoruz bu adamın arkasından.

21) Teddy Bridgewater, Minnesota Vikings

2014 NFL Draftı’nın ilk turun son sırası için bir takas yapıldı ve Vikings bu takas karşılığında Teddy Bridgewater’ı kadrosuna kattı. Christian Ponder’dan usanan taraftar ve yönetim sezonun ilk birkaç maçından sonra bu adamı sahaya koydular ve gördüler ki siyahi bir oyuncu ama koşmayı değil, cepte kalıp doğru pası bulmayı, atletik özelliklerine göre davranmayı değil takıma yararlı olanı yapmayı seviyor. İşte bu Bridgewater, 2015 sezonunda takımı NFC North grubunda birinci yapıp (Green Bay Packers’ı normal sezonun son karşılaşmasında Wisconsin’de yendiler bunun için) playoff’lara saha avantajı ile taşımayı bildi. Neden mi elendiler peki? O hikaye bildiğiniz gibi, kicker Blair Walsh’da saklı…

20) Tyrod Taylor, Buffalo Bills

Geçtiğimiz sezonun benim açımdan en zevkli yönü fantasy takımımdaki Taylor’ı takip etmek oldu. Taylor uzun zamandır ligde ve Joe Flacco’yu yedeklemekle zamanını geçirirken ayağına Rex Ryan tarafından bir şans geldi, 2015 başında EJ Manuel ve Matt Cassel ile girdiği forma yarışından galip çıktı. Sezonu 20 TD pası, sadece altı interception, dört TD koşusu ile tamamlamayı başardı. Uzun yıllar ligde olup, çok az snap aldıktan sonra bir anda starter oluyorsunuz ve bu duruma hiç yabancı gibi davranmayıp iyi de bir performans sergiliyorsunuz. Taylor’ı abartmaya, Michael Vick gibi olacak demeye dilim varmaz ancak henüz 26 yaşında olması nedeniyle “daha çok şeyler görürüz bu adamdan” demekten de çekinmem.

19) Blake Bortles, Jacksonville Jaguars

Jaguars’ın sonunda umudu ve Bortles’ı var. İyi olmayan bir çaylak sezonunun ardından geçtiğimiz sezon 36 touchdown pası atıp Jaguars WR’larını kral yaptı Bortles. Takımının daha çok gelişmesi gereken yönü var, hala iyi bir koşu hücumları yok örneğin ancak Bortles görevini yaptı ve yapmaya da devam edecek gibi duruyor. Şunu da unutmamalı, geçen sezon grup rakiplerinden Colts’un QB’si Andrew Luck sakattı, Texans QB sorunsalı ile bir sezon geçirdi ve şimdi bu iki rakip de sezona sağlam giriyorlar, Bortles bu takımlara ve rakip QB’lere karşı ne derecede başarılı olacak, takımının sezon içindeki kaderini de bu tayin edecek.

18) Matthew Stafford, Detroit Lions

Ölü sezonun en üzgün oyuncularından biri olduğunu düşünüyorum Stafford’ın çünkü Calvin Johnson gibi bir adamı kaybetmek adınız John Elway bile olsa yara bırakırdı. Stafford çok kötü başlayıp iyi devam ettiği bir sezon geride bırakmasına rağmen akıllarda soru işaretleri de bıraktı fazlasıyla. Devamlılıkta sorunları var, çabuk alevlenebildiği gibi morali de çabuk düşebiliyor, müthiş bir kol gücüne sahip olması ise oyun zekasının ilerlemesine herhangi bir katkı yapmıyor. Lions yıllardır çok başarısız, Calvin Johnson gittikten sonra Stafford’ın bu sezonki performansı hem kendisinin hem takımın geleceğini belirleyecek gibi.

17) Kirk Cousins, Washington Redskins

Lige girdiğinde uğruna servet dökülen bir oyuncunun arkasında beklemesi gerekiyordu ve üstelik aynı yıl draft edilmişlerdi. Cousins zamanını bekledi, 2015 sezonu başlarken koçu Cousins ile sezona başlayacaklarını söylediğinde belki o da çok şaşırmıştı. Hazırlıklı olmadığı, hıza ayak uyduramadığı sezona pek yavaş başladı Cousins, daha önceki yıllarda forma şansı bulmasına rağmen ilk kez birinci tercih oluyordu ve Redskins’i playoff’lara sırtında taşıdı. Packers’a karşı playoff’ta kendi sahasında kaybetmiş olabilir zira karşısındaki isim Aaron Rogders’dı fakat Cousins kendisinden bekleneni de misliyle yaptı, Redskins’i onla beraber parlak bir gelecek bekler evet, “sevdik bunu”.

16) Alex Smith, Kansas City Chiefs

Eski bir numara seçimi, uzun süreli 49ers QB’si, “game manager” deyiminin vücut bulduğu adam. Chiefs sezona en kötü biçimde başlayıp sezonun henüz beşinci maçında Jamaal Charles gibi eşi benzeri az görülen RB’lerden birini kaybederek devam ediyordu ama savunma, Alex Smith, Andy Reid filan derken kendilerini playoff’a atmayı başardılar. Üstelik wild-card’ın ilk maçında Alex Smith, Brain Hoyer’ın sürünmesine karşı hiç de fena bir performans sergilememişti fakat “game manager” oyuncularının bir eksikliğini divisional playoff maçında Patriots karşısında gördük. Son dört dakikada Chiefs’e iki TD gerekiyordu, son dört dakika ve Alex Smith’e bu ömür sığacak zaman drive etmek için yetmedi.

15) Joe Flacco, Baltimore Ravens

Flacco hali hazırda yüz milyonluk bir adam, parmağında şampiyonluk yüzüğü bulunan bir adam, “game manager” olarak adı çıkmış ancak ihtiyaç duyulan yerde de eli titremeden pası yerine ulaştırabilen bir adam, iyi halini-kötü halini-sakat halini görmüş olduğumuz bir adam. Geçtiğimiz sezon sakatlıklardan etkilenen QB’lerin başında geldi, takımı kötü gitti fakat üç sezon önceki yaşananlarla alakalı hafızlarımız hala taze, o da Flacco’nun kupayı kaldırış görüntüsünü içeriyor.

14) Derek Carr, Oakland Raiders

Oakland’ın heyecanlanması için çok geçerli bir nedeni var (aslında Stephen Curry ile beraber iki neden oluyor sanırım), o da 2015 sezonunu 32 TD pasıyla tamamlayan, yılladır ligin dibine demir atmış, alay konusu olmuş Raiders’ın tarihini değiştirmeye aday ve henüz 25 yaşında olan bu adam. Derek Carr çaylak sezonundan sonra öyle bir sıçrama yaptı ki elindeki malzeme daha iyi olsa potansiyelinin tavanına dair limit artırma işlemleri yaptırıyor olacaktı. Oakland Raiders bu seneki transfer ve draft politikasında Derek Carr’ı nasıl daha çok koruyabileceğine dair önlemleri de artırınca, pek heyecanlı bir 2016 sezonu bizi bekler oldu Carr ve Raiders adına.

13) Eli Manning, New York Giants

Manning ailesinin yüzü donuk üyesi 2015 sezonunda bireysel anlamda belki de kariyer sezonu geçirdi. İki şampiyonluk yüzüğü bulunmasına rağmen hep abi Peyton Manning’in gölgesinde kalmıştı Eli ve artık 35 yaşına girdiği sezonda ligde kalan tek Manning olarak neler yapabileceğini gösterecek. Odell Beckham Junior’ın da katkılarıyla 2015’te 35 TD pası atarak kariyer rekoru kırdı ancak Giants bir kez daha playoff’un uzağında kaldı. NFL’de ne olacağı belli olmaz, bir şekilde tekrar Super Bowl’a çıksa, karşısında da ailenin kanlısı Tom Brady olsa ya tekrar…

12) Matt Ryan, Atlanta Falcons

Geçtiğimiz sezona 5-0 başladıktan sonra playoff’a girememiş olmaları hayal kırıklığı yaratacaktır elbette, Matt Ryan’ın liderliğini de belki sorgulatacaktır, insanların hakkında son drive’larda maçı kazandıramayan adam gibi de düşünmelerini sağlayacaktır ama yine de Matt Ryan bu ligin vasat üstü, elit altı oyun kurucularındandır ve böyle bir adama sahipseniz, NFL’de şanslısınız demektir, zira Super Bowl’a ışık görünebilir. Geçen sezon, sanki kış ve yaz gibi apayrı iki sezon geçirdi Falcons, müthiş başladılar, felaket bitirdiler, eksiklerini gediklerini çaylak koçlarıyla beraber değerlendireceklerdir ve 31 yaşına gelen, olgunluğa erişen Matt Ryan takımı birkaç adım ileriye götürecektir. Bu arada Ryan ile alakalı belki de en önemli bilgi, ligde yer aldığı sekiz sezon boyunca sadece iki maç kaçırmış olması, ayrıca son altı sezonda tek bir maç bile kaçırmadı, Ryan’ın önündeki hücum hattı biraz daha stabil bir olumlu performans sergilerse Matt Ryan da yeteneklerini göstermek için daha iyi bir ortam bulacaktır.

11) Philip Rivers, San Diego Chargers

Geçtiğimiz sezon takımı berbat bir derece almış olabilir, Chargers’ın birçok eksiği olabilir ancak Rivers’ın yaşı olarak olgunlaştıkça oyunu da onla beraber olgunlaşıyor belli ki. Philip Rivers, Tony Romo ile beraber benim gözümde en yaratıcı çözüm yollarını üreten QB’lerden biri ve bu konuda gayet de yetenekli. Kariyerinde kazanma anlamında fazla bir başarısı olmaması, onun yetersiz bir oyuncu olduğunu göstermez hiçbir zaman. Sürekli geriden gelen takım oldukları, maçı kazanmaya çalıştıkları için de olabilir ancak yine ortada bir gerçek var ki 2015 sezonunda Rivers 4,792 yard pas atmayı başardı ve bu kariyerinin en yüksek rakamıydı. 661 defa pas deneyerek ligin bu alanda lideri olurken pas denemelerinde %66 başarı da sağladı ki bu “kötü” olarak değerlendirilmeyecek bir veri.

10) Andy Dalton, Cinncinati Bengals

Bengals üst üste beş sezondur playoff’a kalma başarısını gösteriyor! Bengals üst üste beş sezondur playoff’ta maç kazanamıyor! İki cümle arasında dağlar kadar başarı-başarısızlık farkı var. Andy Dalton bu sezon sakatlanmasa Bengals çok büyük ihtimalle wild-card’a kalmadan grubu lider tamamlayacaktı, tamamlamasa bile kendi sahasında Steelers’ı ağırladığı zaman Dalton önderliğinde o karşılaşmayı bırakmayacaktı. Kariyerinin en iyi sezonunu geçirirken, 13 maçta 25 TD pası ve sadece yedi interception ile oynarken yazık oldu. 28 yaşına giren Dalton, oyun bilgisi bakımından da belli bir olgunluğa ulaştı, bundan sonrası onun “prime” dönemi olacak gibi.

9) Tony  Romo, Dallas Cowboys

Sağlıklı kalabilse her şey çok başka ve çok daha güzel olacak. Tony Romo, bu ligin en güzel hikayelerinden birinin sahibi. Draft edilmemiş bir oyuncu olarak yıllardır Cowboys’un dümeninde ve onun varlığı-yokluğu takımın playoff’a çıkması ya da ligin dibine demir atması kadar farklı kutuplarda etki edebiliyor. Göze en hoş gelen oyunu oynayan QB’lerden biri, cep dağılsa bile şapkadan tavşan çıkarmayı başarıyor, gözü pek, darbe almaktan korkmuyor ve her nasılsa dans eder gibi rakiplerden sıyrıldıktan sonra 50 yard pas sıkıp TD yaptırabiliyor. 2014 sezonunda çok çok iyi bir hücum hattı ile beraber ne kadar iyi bir iş çıkardığını da görmüştük. Kendisi için en büyük sorun ilerleyen yaşı ve kariyerindeki sakatlıklar olsa gerek, artık 36 yaşında ve bir şampiyonluk yüzüğü için önünde pek fazla vakit kalmadı.

8) Carson Palmer, Arizona Cardinals

Bruce Arians, Cardinals’a geldiği zaman takımı sürükleyebilecek, deneyimli, ne yaptığını bilen, vakur tavırlı bir oyuncuya ihtiyacı vardı ve Carson Palmer aslında hiç de bu adama benzemiyordu. Fakat son iki sezondur Arians’ın geliştirdiği hücum sisteminin tıkır tıkır işlemesinde Palmer’ın katkısı muazzam. Cardinals bu sezon konferans finalinde Palmer’ın çok kötü oynadığı maçta (ki aslında Green Bay Packers’ı geçtikleri playoff maçında da hiç iyi sayılmazdı) Carolina Panthers’a elenerek Super Bowl’un ucundan döndü ancak 2016 sezonu için daha da umutlular çünkü defans takımları gelişti bir de Palmer kariyerinin ilk sezonlarındaki gibi mızmız değil, oyuna kendini vermiş gözüküyor. Carson Palmer’a bir Kurt Warner gibi veda etmek yakışmaz mı?

7) Russell Wilson, Seattle Seahawks

Kısa kariyerinde Wilson, iki Super Bowl gördü, birisini kazandı, birisini ise yarısı koçunun yarısı da kendisinin hatası ile kaybetti. Aslında Wilson 2015 sezonunu, önceki sezonlarda Super Bowl oynadığı zamanlardan daha da iyi geçirdi, bireysel performans olarak kariyer zirvesini yapmasına rağmen hücum çizgisinde, kendisini koruması gereken oyuncuların pek iyi iş çıkarmaması, sezon boyunca çalkantılı biçimde ilerleyen RB karmaşası, savunma takımının performansının da geçtiğimiz yıllara nazaran bir tık aşağı düşmesi, Wilson ne kadar iyi bir performans ortaya koymuş olsa da takımın önünü kesti. Mobil bir QB olarak çok başarılı olan, koşu oyunlarını işlevsel kullanabilen Russell Wilson’ın pas oyununda da ne kadar etkili olduğunu geçen sezon attığı 34 TD pasından anlamak mümkün.

6) Andrew Luck, Indianapolis Colts

Haklısınız Luck geçen sezonun büyük bir bölümünü kenardan eşofmanlarıyla izledi, diğer yandan oynadığı bölümde de attığı interception’larla hep gündemde kaldı, özetle geçtiğimiz sezonu berbattı. Fakat burada olmasının nedeni genel yeteneği, başarısı. Luck geçtiğimiz sezon birçok badire atlattı ama bir önceki sezon da Broncos’u playoff’tan eden, Patriots ile konferans finalinde karşılaşan, sakat olduğu ve takımın bocaladığı 2015 sezonu hariç lige girdiği zamandan beri her sene playoff’a kalmayı başaran bir oyuncu var karşımızda. Saf yetenek olarak bir kusur bulabilir miyiz kendisinde? Sanmıyorum. Sağlıklı kalabildiği müddetçe Brady’nin Patriots’ına karşı hali hazırdaki en büyük tehdit midir peki kendisi? Kesinlikle evet.

5) Cam Newton, Carolina Panthers

Geçtiğimiz sezon hücum konusunda kolu kanadı kırık takımı tek başına sırtına alıp Super Bowl’a taşıyan adam Cam Newton’dan başkası değil. Draft’ın bir numarasında seçilmiş olan Auburn çıkışlı bu adam, lige girdiği günden beri ışık saçıyor ve Panthers taraftarlarını fazlasıyla heyecanlandırıyor. Pas atabiliyor, RB kadar rahat koşabiliyor, deneyim kazandıkça oyunu çok daha rahat okuyor, koçu Ron Rivera ile beraber müthiş bir uyuma sahip. Eğer karakterle alakalı sorunları düzeltebilir, oyununa daha çok ciddiyet katabilir, “kazanmayı” gerçekten hedefleyebilir ancak kaybettiğinde de buna saygı duyabilir bir pozisyona gelirse işte o zaman bir takımı doğru biçimde kendi etrafında da toplayabilecektir. Bu dediğim kıstasları yapmasa, olduğu halde kalsa bile önümüzdeki 10 yıl yine de ondan çok bahsedeceğiz, bu da kesin.

4) Drew Brees, New Orleans Saints

Free Agent piyasasından bir oyuncu alırsınız da genelde bu oyuncular takımları birkaç sezon idare ederler, bir türlü beklediğiniz süper yıldızları o serbest oyuncu havuzundan bulamaz, yine draft’a yönelirsiniz, işte Drew Brees o oyunculardan biri değil. Brees, San Diego Chargers’ın Philip Rivers’ı draft etmesinin ardından takımın planlarının içinde yer almamıştı ve sakatlandığ bir sezonun ardından New Orleans yolunu tutmuştu, Saints taraftarları o güne muhtemelen her gün dua ediyorlardır. Brees, pas verimi olarak eşi benzeri bulunmayan bir oyuncu neredeyse. Fiziksel olarak hep “ufak” olarak yargılansa da oyun becerisi, QB içgüdüleri, zekası onu hep rakiplerinden bir adım önde tutmayı başardı. Son yıllarda takımı çok inişli çıkışlı olduğu için gözlerden ırak bir performans sergiliyor olabilir ancak hatırlatalım, geçtiğimiz sezonun en fazla pas yardı kazanan oyuncusu olmuştu kendisi, hem de “şaşalı” bir oyun sergilemeden. Brees hakkındaki tek üzücü şey ise artık birkaç sezon içinde kariyerine nokta koyacak olması.

3) Ben Roethlisberger, Pittsburgh Steelers

Big Ben sağlıklı kalabildiği müddetçe NFL’in en güçlü koluna, en kocaman oyun kurucu cüssesine, cüssesinden beklenmeyecek kadar çevikliğe, bir de Mike Tomlin önderliğinde maçları kazanıp yüzükleri toplama potansiyeline sahip. Steelers’ın sorunu son yıllarda hep sağlıklı kalmak üzerine oldu ve Big Ben de bu sorunlardan müzdarip olan oyuncuların başında gelmekte. Ben Roethlisberger tipi oyun kurucular NFL draft’ında pek fazla iş yapar, bu sezon da her ne hikmetse Carson Wentz’i kendisine benzetenler olmuştu. Özetle her sene istinasız birisi Big Ben’e benzetilir ve Roethlisberger’in sanırım ne kadar sevildiği de en çok draft dönemlerinde belli olur. 2004 NFL Draftı’nda New York Giants takas yapmadan yerinde kalsa ve daha önce gözüne kestirdiği Big Ben’i takıma katsa acaba neler değişirdi, Pittsburgh Steelers son 10 yıldır yaşadığı bu görkemli günleri de yaşayabilir miydi, bunları da düşünmek gerek, Big Ben’in değeri burada da ortaya çıkıyor.

2) Aaron Rodgers, Green Bay Packers

Yeşil-sarı renklere gönül veren Wisconsin sakinleri yaklaşık 20 yıldan fazla bir süredir QB konusunda içleri ferah bir şekilde dolaşıyorlar ve ben, en büyük rakiplerinin taraftarı olarak onları çok kıskanıyorum. Brett Favre’ın yerini doldurmak, onu geçmişte bir hatıra olarak yer edinmesini sağlamak için her şeyi yapmayı başardı Aaron Rodgers. Takıma Super Bowl getirdi, isimsiz WR’ları parlattı, normal sezon MVP ödülünü de iki kez aldı. Yaşı düşünüldüğü zaman da –sakatlık vb. bir bela olmadığı takdirde– daha rahatlıkla altı-yedi sezonu olacaktır ve rakiplerin canına okumaya da devam edecektir. Takımı Packers’ın son yıllarda playoff’larda bir yerlerde takılmasının nedeni ise belki de şanssızlık. 2014 playoff’larında “dönmez” denilen maçta Seattle Seahawks maçı çevirmiş ve Packers’ı Super Bowl’un kapısından döndürmüştü. 2015 playoff’larında ise Arizona Cardinals, Aaron Rogders’ın tüm sihirlerine rağmen tarihe geçecek bir karşılaşmada Packers’ın umutlarına uzatmalarda son noktayı koydu. Kazanamadığınız zaman ne kadar iyi performans gösterirseniz gösterin bunlar unutulabiliyor ancak Rodgers kaybetse bile öyle şeyler yapıyor ki, onu göz ardı etmek mümkün değil.

1) Tom Brady, New England Patriots

Şampiyonluklar kazanan, her daim winner olmayı başarabilen, takımın QB koltuğuna geçtiği zamandan beri playoff gediklisi olan, sayesinde sezon başlarında AFC’de Super Bowl adayı olarak takımının ismini daima listenin başına yazdıran adam olmakta kendisi. Teknik yorum yapmaya çok da lüzum yok Brady hakkında. Saha içinde, saha dışında, ilişkisiyle, olaylarıyla, aldığı cezayla, cezasını kaldırılmasıyla, yaptığı açıklamalarla, başka sporların oyuncularını şehre getirmek için harcadığı çabayla… Ne varsa, Tom Brady’nin etrafında var, kariyeri boyunca hep başarı vardı, kariyerinden sonra da hep başarı ile anılacak. Belki de onu “kazanan” yapan en önemli şey, bir kere çok yükseğe çıkıp ve bir daha hiç oradan inmemesi.