NFL’de “Tebowmania” furyasının üzerinden çok zaman geçti. Bununla birlikte Tim Tebow’un Denver Broncos’u Divisional Round’a çıkardığı 2011 sezonundan sonra ise takım, iki kez Super Bowl’a yükseldi ve bir de şampiyonluk yaşamayı başardı. Ancak buna rağmen Broncos, birçok NFL yıldızının kariyerinde yaşayamadığı üne tek bir playoff maçıyla sahip olan Tebow’u ve onun şöhretini unutamamışa benziyor.
Nitekim Broncos genel menajeri, aynı zamanda takımın eski süperstar quarterback’i John Elway, 2011 sezonu sonrası Tebow’un takımdan ayrılmasıyla ilgili olarak şu ilginç açıklamayı yaptı: “Tebow, o yılın tartışmasız en çok sevilen ve en çok hayrana sahip oyuncusuydu. Onun yerini sadece Peyton Manning gibi efsane bir isim doldurabilirdi.”
Elway, Tebow ile Peyton Manning’i aynı kefeye koyarak mübalağa ediyor olabilir. Ancak 2011 sezonunu ve o sezonda yaşananları düşündüğümüzde bu gerçekten makul bir değerlendirmeydi.
Çünkü Tebow, takımın güç bela yükseldiği wild card’da Pittbsurgh Steelers’a karşısı müthiş bir performans sergilemiş ve normal süresi 23-23’lük skorla biten maçın uzatmalarında, wide receiver Demaryius Thomas’a tam 80 yard’lık touchdown pası atarak uzun süre hafızalardan silinmeyecek o pozisyon sonrası Steelers’ı sahadan eli boş göndermişti.
Tebow’un bu pası; NFL Playoff’larında, uzatmalarda atılmış en uzun touchdown pası olma özelliğini halen sürdürüyor. Ancak aşırı dindar kişiliğiyle bilinen Tebow, bu rekordan daha çok touchdown’un ardından Tanrı’ya şükreder şekilde, diz çöküp başını öne eğmesiyle hatırlanıyor ki o maçın ardından adeta viral bir etki yaratan bu fenomen hareket, sosyal medya kanallarında milyonlarca kişi tarafından taklit edilmiş ve “Tebowing” adını almıştı.
Hatta ve hatta Tebow’un 316 yard pas attığı ve pas başına 31.6 yard bulduğu o karşılaşmadan bir gün sonra Amerikan futbolseverlerin “Tim Tebow” ve “Tebow”‘dan sonra Google’da en çok arattığı şey, İncil’in en ünlü ayetlerinden John (Yuhanna) 3.16 olmuştu. Ayetin Türkçe meali ise şöyle: “Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki, O’na iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun.”
Tabi Tebow’un yarattığı bu küçük mucize, hiçbir zaman sürüdürülebilir bir başarı anlamına gelmedi ki o wild card’ın ardından çıktıkları Divisional Round’da New England Patriots karşısında 45-10 ile darmaduman oldular ve o sezonun ardından takımdan ayrılan Tebow, NFL’de bir daha dikiş tutturmayı başaramadı. Ancak quarterback; o efsane maçtaki oyunuyla, hareketleriyle milyonların gönlünde taht kurmayı başardı ve birçokları için de halen o tahtın sahibi.
Durum böyle olunca, Tebow takımdan ayrıldıktan sonra Broncos’un yapması gereken, tıpkı Elway’in de dediği gibi, ondan boşalan koltuğa onun yerini doldurabilecek bir yıldızı oturtmaktı ki 2012 off-season’ında serbest piyasada bu kritere uygun tek isim Peyton Manning idi. İşte bu da Broncos’un, o dönem ciddi bir sakatlıktan çıkmış hem de 36 yaşında olan Manning’e niçin beş yıl 96 milyon dolarlık dev bir kontrat verdiğini açıklıyor.