Veteran wide receiver Michael Crabtree’ye, iki sene önce San Francisco 49ers depth chart’ında üçüncü receiver olması teklif edildiğinde o andan itibaren kendisinin, hücum takımlarının kıyısında köşesinde kalmış oyuncuların oluşturduğu güruha katılacağı düşünülüyordu.
Buna rağmen bu olayın ardından, 2009 NFL Draftı’nda dikkatini çekmeyi başardığı birçok takımdan birisi olan Oakland Raiders’da Crabtree, küllerinden doğdu diyebiliriz. Geçtiğimiz hafta M&T Bank Stadyumu’nda Baltimore Ravens’a karşı oynadıkları maçta sergilediği performans tam bir dirilişin hikayesiydi..
Üç touchdown yakaladığı o maçta Crabtree’nin, her touchdown catch’i birbirinden etkileyiciydi ve bu üç touchdown’dan ikisini son çeyrekte yaparak skoru 28-27’ye getirdi ve takımını Ravens deplasmanında galibiyete taşıdı. Crabtree, bu performansıyla da Raiders’ın genç oyun kurucusu Derek Carr’ın en güvendiği pas hedefi görevini üstlendi maçta.
Ravens’a karşı Crabtree’nin performansı öne çıksa da, savunma takımının sahadaki oyununa değinmeden de geçmeyelim. Off-season’da Bruce Irvin, Sean Smith, Reggie Nelson gibi serbest oyuncu piyasasının en iyi savunma oyuncularını kadrosuna katan ancak ilk üç hafta boyunca bekleneni veremeyen Raiders savunması, bu hafta da maça iyi başlayamadı. Ancak ilerleyen dakikalarda açılan savunma, özellikle maçın galibini belirleyecek son down’daki performasnıyla göz doldurdu. Ravens’ın dört ve 10 oynadığı son hücumda Nelson, Ravens receiver’ı Kamar Aiken’ın müsait pozisyondaki pasını bozarak Baltimore ekibinin sahadan boynu bükük ayrılmasına sebep oldu.