Genelde Türkiye Ragbi Federasyonu genel kurulu ve sonrasında olan olaylar bu sene daha genel kurul başlayamadan yaşanmaya başladı. Geçen hafta yazımda Amerikan futboluna yaptığı katkılar sebebi ile müteşekkir olduğum Şahin Kömürcü, geçtiğimiz dönemlerde yaşattığı fiyaskolara bir yenisini daha ekleyerek geçtiğimiz iki aydır federasyon genel kurulunu yapmayı beceremedi ve süreci sıfırdan yeniden başlattı.

Önce genel kurul duyurusunu yaparak federasyon genel kurulunun 30-31 Ekim tarihinde olacağı duyuruldu. Delege listeleri ve duyurular hepsi yapıldı. Başkanlık başvuruları da yapıldı. Ancak kendi hakkında yapılacak ceza tebligatını seçimlerden önce almamak ve yasaklı duruma düşmemek için Spor Genel Müdürlüğü’ne “yurtdışında” olduğuna dair bir mazeret yazısı gönderen Kömürcü, bu yazdığı yazının aynı tarihlerde başkanlık başvurusu yaptığı tarihe denk geleceğini düşünemedi. Evet, Kömürcü ceza tebligatını almamak için Genel Müdürlüğe yurtdışında olduğuna dair yazı verdi, ama aynı Kömürcü, aynı tarihlerde federasyon başkanlığı için başvuru dilekçesini bizzat Spor Genel Müdürlüğü’ne verdi. Hal böyle olunca “Başkan Adayı Belirleme Komitesi” yurtdışında olduğunu beyan eden Kömürcü’nün başkanlık başvurusunu, şahsen yapması gerekirken yurtdışında olması sebebi ile iptal etti.

Bir panik saran Kömürcü hemen tahkim kuruluna başvurdu ve karara itiraz etti. Durumu bir daha inceleyen tahkim kurulu hak kaybı olmaması amacı ile seçimin yenilenmesini karar verdi. Bu vesile ile başkanlık başvurusu için tekrar şansı olan Kömürcü verilen ceza tebligatını da aldı ve savunma vermesi için verilen süresi başladı.

Bu arada başlayan seçim süreci de Kömürcü için tehlikeydi çünkü delege sayısı bilinerek beyzbol ve softbol delegesi arttırılırken, toplam 200 delegenin altında ayarlanmıştı. Başkanlık başvurusu için mevcut delegelerin yüzde 15’i oranında delegenin imzalı desteğini alması gereken Kömürcü 30’dan fazla imza verecek delege bulamıyordu. Başka bir adayın yüzde 15 delege oranını geçip başkan adayı olmasını da istemiyordu. Bu yüzden delege sürecini pas geçerek bir seçim tarihi belirlemeye ve seçimi 27 Kasım’da yapmaya çalıştı. Tabii ki bu duruma da Spor Genel Müdürlüğü müdahale etti. Gene bir beceriksizlik senaryosu sonucunda 27 Kasım olarak açıklanan seçim tarihi 8 Aralık 2016 olarak tekrar değiştirildi ve açıklandı. Yaşanan karmaşa federasyon ile Spor Genel Müdürlüğü’nün bağlarının artık iyice koptuğunun kanıtıdır.

Bu beceriksizlik tiyatrosunun sonu “kayyum” atanması ile sonuçlanacağından korkuyorum. Daha bir genel kurul yapmayı ve kendi başkanlık başvurusu yapmayı beceremeyen bir kişinin başkanlık yapamayacağı artık yaşanan süreçte gelinen noktadan belli olmaktadır.

Genel Kurul Delege Listesi

Türkiye Ragbi Federasyonu yeniden bir genel kurul sürecine başladı. Sürecin yeniden başlaması sebebi ile gözle görünen bazı sorunlara parmak basmanın yararlı olacağını düşünmekteyim. Bunlardan en önemlisi delege listesidir.

Delege listesinde iki günlük şampiyonaya katıldığı veya katılmadığı bile olmayan liselere beyzbol ve softbol adına üçer delege verilirken, son iki sezondur Kulüpler 2. Ligi’nde bulunan Amerikan futbolu takımlarına ikişer delege verilişi ilgili tüzük ve yönetmeliklere aykırıdır. Şöyle ki; Türkiye Ragbi Federasyonu ana statüsünün yedinci maddesinin Ğ fıkrasının üç sıra numaralı maddesine göre  Beyzbol ve Softbol kulüplerinin lig değil, şampiyonaya katılmış olması sebebi ile genel kurula iki delege olarak katılması gerekirken, üç delege atanmış ve diğer branşlara göre daha fazla olmaları sağlanarak, Amerikan futbolunun temsil hakkı göz göre göre azaltılarak, Amerikan futbolunun hakkı yenmektedir!

Peki bunun karşılığında yönetimde Amerikan futbolu adına bulunan sayın Amerikan futbolundan sorumlu asbaşkanımız ne yapmıştır? Kendisi, Amerikan futbolunun hakkını aramak yerine, eşi ile beraber softbol delegesi olmuştur. Ee tabi son üç yıldır federasyonda varlığını masa başı oyunları, kendi takımının deplasman ayarlamaları, maç iptalleri ve yeni maç ayarlamaları ile kendi takımının galibiyetleri üzerine kurduğu, Amerikan futbolunun hiçbir ihtiyacı ile ilgilenmediği ve hatta spora hiçbir katkı sağlamadığı için Amerikan futbolundan delege olmamıştır.

Amerikan futbolundan sorumlu asbaşkanımız, kendi branşının hakkı göz göre göre yeniliyorken, hiç yüzü kızarmadan softbol’dan delege olmuştur. Umarım, Amerikan futbolundan sorumlu asbaşkanımızın, Türkiye Ragbi Federasyonu genel kurulunda softbol delegesi olarak Amerikan futbolu delegelerinin yüzüne halen bakacak yüzü vardır.

Kura Öncesi Liglerin Durumu ve Geleceği

Amerikan futbolu liginin kura seçiminin 6 Kasım 2016 günü olacağı açıklandı. Kura seçiminden önce diğer liglerde ki gelişmelere bakmak ligimizin geleceği açısından yararlı olacaktır.

Olimpik sporumuz ve federasyonumun isim branşı olan Ragbi’de 5 Kasım 2016 günü Sırbistan ile oynanması gereken milli maç, Milli takımın hiçbir sebep göstermeden ve haber dahi verilmeden Sırbistan’a gitmemesi sebebi ile iptal edildi. Bu bana altı yıl önce yaşadığımız İtalya fiyaskosunu hatırlattı.

Daha sonra Kasım ayı içerisinde Avusturya ve Slovenya ile Antalya’da yapılacak milli maçlar da Avrupa Federasyonu’nun iki aydır federasyona ulaşamaması ve haber alamaması sebebi ile iptal edildi. Gelinen noktada olimpik spor olan Ragbi’nin olimpiyat “elemelerine” katılamaması durumu vardır. Dikkat edin Ragbi branşında olimpiyatlara değil, elemelerine dahi katılım hakkı, bu federasyonun beceriksizliği yüzünden kayıp edilecektir.

Bunlar olurken ise 3 Kasım 2016 tarihinde açıklanan Ragbi teknik turul kararları ile milli maçlar sebebi ile ligler Mart ayına ertelendi. Şaka gibi oynanamayan milli maçlar sebebi ile ligler ertelendi.

Kura çekiminde son beş senedir olduğu gibi birileri üç ay içerisinde milli maç yapacağız derse, aklınızda olsun. Bazen maç yapmamak, yapmaktan daha iyi oluyor, en azından rezil olmuyorsunuz.

Lisans Ücretleri

Denetleme kurulu raporlarını incelediğimde çok şey var da, özellikle bir husus dikkatimi çekti. 2016 yılı lisans gelirleri 15.385.- TL ve 2015 yılı Lisans gelirleri 26.310.- TL gözüküyor.  Bu durumda 18 Amerikan futbolu takımı, her takım başı en az 35 oyuncudan 630.- sporcu + dokuz ragbi takımı, her takım başı en az 15 oyuncudan 135 sporcu yapar. Bu durumda yıllık lisans ücretinin yalnızca Amerikan futbolu ve ragbi ödediğini bile varsaysak yıllık en az 40.000.- TL olması gerekirken, kayıp paralar nerede?

Başkan seçilirken lisans paraları ödenmeyecek vaadi veren Şahin Kömürcü, Amerikan futbolundan lisans ücreti alırken, kimden ücret almıyor?

Tüm takımlar makbuzlarını aldı mı?

Ya da peki yarın federasyona kayyum atanır veya federasyon başkanı değişir, 2015 ve 2016 yıllarında lisans ücretini ödediğini belgelenemeyen ve federasyon kayıtlarında da olmayan ödemeler takımlardan bir daha istenir mi?

Aklımda deli sorular… Cevaplar veya daha büyük çıkmazlar haftaya…

Kalın sağlıcakla…