12. Adamın başkentinden herkese merhaba. Pete Carroll ve Russell Wilson Kuzey Pasifik’e taşınalı, sezonun ikinci döneminde vites arttıran Seattle izlemeye alışkınız. 17 haftalık ve 16 maçlık normal sezonun dokuz hafta ve sekiz maçlık dönemi bitti. Tarih tekerrürden ibaretse Seattle taraftarlarının heyecanlanmaması ve umutlanmaması için bir neden yok. Bu yazıda Buffalo maçı üzerinden fikstürün ilk yarısındaki Seattle Seahawks takımını ve playoff ile bir tık ilerisi şampiyonluk yarışındaki olası veya hayalci varlığından bahsetmeye çalışacağım.

Sezon ortasından hareketle geçmişe bakış ve geleceğe yönelik tahminleri içeren başlık ‘Bu Fal O (Bufalo/Buffalo)…  Fala inanmam, falsız da kalırım. Hatta fal muhabbetinin döndüğü ortamlardan kaçma imkanım yoksa telefonumdan araba videoları açar, kendimi bu tür ambiyanslardan bir şekilde uzaklaştırırım. Fal ve astrolojiyle ilgili yegane takip önerimi yazının en sonunda bulabilirsiniz. Amerikan futboluna dönelim…

Yine Seattle Maçı, Yine Nefesler Son Ana Kadar Hapis

İki haftadır galibiyete hasret olan Seattle’ın rakibi sekiz yılda bir Kuzey Pasifik’i ziyaret eden AFC East ekibi Buffalo Bills’ti. Altmış dakika gayet zevkli, bol skorlu ve çekişmeli geçti. Son saniyelerde bile iki tarafın oyuncusundan seyircisine kadar herkes nefesini tuttu. Seattle taraftarları yıllardır bu tür maçlara alışkın, Seahawks’ın hemen hemen her maçı gerilim-heyecan fırtınası zaten. Maçı 31-25 kazanan Seattle’ın galibiyet-mağlubiyet derecesi 5-2 oldu, bunun yanın da Arizona beraberliğini de unutmayalım.

NFC’de bu sezon playoff yarışı daha hararetli ve ateşli geçecek gibi. Havalar Seattle, Green Bay gibi birçok yerde soğudu; Atlanta, Florida gibi yerlerde ise ılıman hale geldi; NFC’deki playoff yarışı ise daha da ateşleniyor. Grup lideri olamayıp da iyi derecelerle wild card dışı kalan bir veya iki ekip olacağı düşüncesindeyim. Detroit ve New Orleans’ın -belki Carolina- toparlamasıyla playoff resmi de kalabalıklaştı. NFC East komple yarışın içinde -Dallas birkaç tık önde-, NFC South ve North’ta üçer takımın playoff iddiası sıcakken, Seattle’ın grubunda Arizona ile çekiştiği görülmekte. Her maç final havasında…

Kolej Maçı Havasında Hücumsal Dakikalar

Maç kolej maçı gibi hızlı başladı. Punt hatası sonucu ilk oyunda touchdown yapan Buffalo’ya, Seattle’ın cevabı gecikmedi. Sırasıyla iki quaterback koşu TD ve pas TD’si ile sonuçlanan hücumlar toplam skoru 80+ olan maça mı gidiyoruz izlenimini uyandırdı. Seattle hız kesmedi ve devre 28-17 Seahawks üstünlüğüyle sonuçlandı. Savunmada vidaların -fazla değil- birazcık sıkılmasıyla Buffalo Bills dizginlenebildi. Üçüncü çeyrek maçın ritmine ayak uyduramayan çeyrek oldu. Son çeyrekte sekiz sayılık endzone oyunu ile 28-25 maça ortak olan Buffalo, maçı kazanmaya çok yaklaşmıştı. Seattle savunmasındaki hataların sarı bayraklarla birlikte rakibe sunduğu 15+5 yardlık iki ikram neticesinde Buffalo, endzone’a bir nefes kadar yaklaşmıştı. Seattle savunması Legion of Boom kadar olamasa da bu anlarda kendisine yakışanı yapmaya karar verdi. “Yenilmek dert değil de, 30 sayı yemek bize yakışmaz”  sözünün silkindirdiği savunma yapması gerekeni yaptı.

Fikstürün bundan sonraki kısmında dudak uçuklatacak maçlar izleyeceğiz. New England ve Green Bay deplasmanları, Philadelphia, Carolina ve Arizona ve en tehlikeli maçımız Los Angeles maçlarının kağıt üstündeki varlığı bile korkutucu. Tüm maçlarını kazanabilecek bir Seattle var karşımız da, keza sekiz maçlık son virajda kazandığından çoğunu kaybedebilecek bir Seahawks da yok değil. Atlanta maçının ilk yarısında Super Bowl ve şampiyonluk mesajı verircesine oynayan Kuzey Pasifik ekibi, ikinci devre akıl tutulması yaşamıştı. Bu örneği neden verdim? Seattle bu sene Super Bowl ve haliyle şampiyonluğun adaylarından biri mi? Sezon başından beri evet. Sakızlı adamın ekibi; en iddialı üç adaydan biri değil  çoğu kişiye. Legion of Boom’un olası yeni sürümüyle, Bobby Wagner’ın önderliğindeki linebacker’larla, Cliff Avril ve Michael Bennett ikilisiyle; hücumda sağlıklı Russell Wilson – Thomas Rawls ikilisi ve Jimmy Graham’i birincil silah olarak kullanmayı akıl eden bir taktik anlayışına sahip olursak; Super Bowl yolunda en güçlü takımlardan biri ve birincisi olmamak için bir sebep yok. Bu kadar değişkene ve fazla parçaya sahip denklemin “iç-dış çarpımını” sezon sonu ve play off döneminde yapmak ve sahaya yansıtmak o kadar kolay değil. Toz pembe bakmayalım ama umudumuzu da kaybetmeyelim.

Russell Wilson ayağındaki ve bileğindeki sıkıntısından yavaş yavaş kurtuluyor mu? Play option koşularına hasret kaldığımız, pocket dışına çıkamayan üç numaramız bu maçta biri touchdown koşusu olmak üzere birkaç kez koştu. Üçüncü haklarda rakibin gardını düşüren ve takımına ilk hak kazandıran koşularını da izledik. Burada merak ettiğim husus, eski gücüne ve sağlığına kavuşuyor mu yoksa Seattle’ın eski Russell Wilson’a ihtiyaç duyduğunu bildiği için ayağını zorlamak pahasına bu koşuları mı yapıyor?

Seattle Seahawks’ın Öne Çıkanları

Maçın Hücum Yıldızı: Jimmy Graham, iki touchdown’ı da haftanın hatta sezonun en iyi hareketleri arasına rahatlıkla girecektir. Bir eliyle topu yakalarken diğer eliyle rakip oyuncuyu gezdiriyordu.

Maçın Savunma Yıldızı: Bobby Wagner, son üç maçtır 10+ üzeri tackle yapıyor. Savunmanın en iyi ismi, sadece maçta değil, sezonun ilk yarısındaki en iyi ismi.

Maçın Hareketi: Jimmy Graham’ın bir eli rakip tarafından tutulmuşken diğer eliyle yakalayıp kontrolü sağladıktan sonra rakip oyuncuyu da bu touchdown tutuşuna kattığı iki touchdown. İkisi de birbirine benzerdi, ben birinciyi daha çok sevdim. Karar sizin.

Maçın Kırılma Noktası: 31-25 öndeyiz, üç ve goal hakkında Cliff Avril’in sağ gösterip sol vururcasına ters kanata yönelerek yaptığı sack.

Maçın X Faktörü: Maç boyu tek başına quaterback baskısı kurmaya çalışan, edge rush deneyen ve Michael Bennett’in yokluğunda DL hattındaki yükü iki kat artan Cliff Avril.

Maç Öncesi Revirden Kısa Haberler

Kam Chancellor ne kadar da önemli? Geçen sene ve bu seneki yokluğunda daha iyi anladık. Savunmanın tuzu ve tadı kendisi. Beş maçtır kendisini izleyemiyoruz. Week to week şeklinde giden sakatlığından bu hafta kurtulduğu ve sahada yer alacağı söyleniyor, bekliyoruz. Keza DE Michael Bennett’in yokluğunda quaterback baskısında ve running back savunmasındaki edge rush’larda sıkıntı var. Cliff Avril maç sonundaki çabasıyla maçı kurtaran isimlerden oldu. Bennett’in on birinci veya sonrasındaki hafta sahalara dönmesi bekleniyor. Sezonu sakat geçiren Thomas Rawls sınırlı da olsa antrenmanlara başladı ve bu haftaki maça kadar iyileşmesi bekleniyor fakat sahada ve snap’lerde yer alması için bir hafta daha sabretmek gerekecek.

Fikstürdeki Afili Yakışıklılık

Benim gözümde New England Patriots = San Antonio Spurs. Biri NFL’de diğeri NBA’de her sezon winning record ile playoff’larda yer almış, şampiyonluk adayları arasına her sezon kendini yazdırmış, iki efsane koç ve koçun ekolü. Tom Brady ve Bill Belichek oldukça New England ligin en iyilerinden biri olmaya devam edecek. Koyu bir Lakers taraftarı olarak Boston takımlarını sevemedim, sevmem. Super Bowl 49’da taktik hatayla kaybettiğimiz şampiyonluk da kendilerine gitmişti. O maçın yazısında Beast Mode koşmalıydı diye haykırmıştım. Super Bowl kaybedilmekten ziyade hediye edilmişti. 16 maçlık fikstürün (Seattle’a karşı Super Bowl finali oynuyormuş gibi oynayan Rams maçlarını saymazsak) en zor maçı ve en zor deplasmanı bu Pazar gecesi  Tom Brady ve Bill Belichik ikilisine karşı olacak. Bay haftadan gelmeleri neticesinde dinlenmiş olacaklar fakat bay hafta rehaveti onları da olumsuz etkiler mi acaba? Seattle’ın kazanması için kilit noktalar: Wilson’ın koşuları, çokça –bolca– fazlaca Jimmy Graham ve Doug Baldwin, Kam Chancellor’lu secondary ve –en önemlisi– LeGarretta Blount’un 100 yard altında koşturulması. Faldan ve öneriden bahsetmiştik, fal ile aFALlamaktansa Cenk&Erdem’in hafta içi her gün yayınlanan radyo programını ve buradaki fal köşesini dinleyin. Güne enerjik ve tebessümle başlamak için en iyi fırsatlardan biri.