Yazıya küçük bir trivia ile başlıyoruz. Yarışmanın adı “Kim Top 10 Seçim Hakkı İster?” Birinci soru: Chargers eğer önceki hafta deplasmanda iyi bir galibiyet aldıysa sonraki maçlarının sonucu ne olur? A: Arka arkaya iki galibiyet, B: Beraberlik, C: Can acıtan bir mağlubiyet, D: Maçı boş verin bu sefer kim sakatlandı?
Çift tahmin joker hakkı kullanıp C ve D şıklarını söylemekten başka yapılabilecek bir mantıklı seçim yok bu durumda. Her hafta maçları durum ne olursa olsun izleyen birisi olarak ben bile ikisi arasında bir seçim yapamam çünkü genelde ikisi aynı anda oluyor. Bu hafta da bundan pek farklı değildi. Tampa Bay Buccaneers maçı bir diğer dördüncü çeyrek Chargers çöküşünden farklı bir şeye sahne olmadı. Philip Rivers, iki hafta önce Miami Dolphins karşısında gösterdiği rezalet dördüncü çeyrek performansının minimalist bir tekrarını sergiledi. Bu sefer dört adet olmasa da, birisi pick-6, diğeri de maçı uzatmalara götürmek için ellerinde kalan son şansı mahvetmek için olan iki tane interception attı. En son interception ise (Matt Ryan’ın pick-two’su kadar kötü olmasa da) sahada route koşan, birisi dışında, her Chargers üniformalı oyuncu açık durumda iken Dontrelle Inman’a topu zorlamaya çalışmasıyla geldi. Sonuç olarak bize de söyleyecek tek şey kalıyot bu durumda; Sevgili Rivers, o kadar para alıyorsun, herkes galibiyet için sana güveniyor, neden sürekli gidip topu anlamsız yerlere zorlamaya çalışıyorsun? Ayıp oluyor…
Geriye dört maç kala Chargers sıkıntılı bir durumla karşı karşıya. Kalan maçları Panthers, Browns, Chiefs ve Raiders karşısında ve şu anda 5-7 gibi bir galibiyet oranı var. Bu maçlardan birisini kazanırlar ise (Browns), sezonu 6-10 olarak bitirecekler. Carolina Panthers maçını kazanma şansları olsa da Chiefs ve Raiders’a karşı artık bir şans vermiyorum kendilerine. Bu da demek oluyorki Chargers geçen sezon divison içerisinde maç kazanamamasının ardından bu sezon da sadece bir division galibiyeti ile sezonu bitirecek. Eğer bu bile Mike McCoy’u kovdurtmazsa adamın elinde Spanos ailesine karşı ne gibi bir koz olduğunu sorgulamaya başlayacağım. Gerçi bunu geçen sezonun sonunda da söylemiştim ama neyse… Eğer Chargers bu sene de top 10 seçim hakkı elde etmeyi başarırsa (eğer bunu başarmak denirse) tekrardan Joey Bosa gibi bir etki yaratacak bir genç oyuncuyu takıma kazandırabilir. Bu ve koçların kovulması umudum sürdüğü sürece geleceğe umutla bakacağım. Bunun yanında Chargers’ın son maçlarda gereksiz bir seri yakalaması durumunda playoff dışı kalıp 15-20 sıraları arasında seçim yapması da mümkün ki bu içinde bulunduğumuz sezonda olabilecek en kötü senaryo. Sevgili Chargers, sakın Browns dışında maç kazanmayı aklınızdan bile geçirmeyin, onlar 0-16 ile birinci seçsinler, siz onurunuzla 10.uncu seçin. Aman diyeyim, ayıp oluyor.
Fakat bunun yanında oldukça sıkıntılı bir tablo da karşıya çıkıyor. Son iki yılda AFC West içerisinde oynanan 12 maçtan sadece bir tanesini kazanan bir takımın soyunma odasında güvensizlik başlaması oldukça olası. Millet birbirini suçlamaya başlarsa durum iyiye de gitmez. Şu anda draft sırasında ilk beş sırada bulunan takımların tamamının QB’ler için kapışması ve büyük ihtimalle birkaçının seçimlerini boşa harcaması gelecek yıllarda konuşulacak bir olay olabilir. Zira bu takımlar sırasıyla Browns, 49ers, Jaguars, Bears ve Jets. Hiçbirinin ise sırtlarını yaslayabilecekleri bir QB’leri yok. Bortles’ın bir yıl daha denenmesi normal olarak gözüken durum ama konu Jags olunca onlar da seçimlerini çok beğendikleri bir QB olursa onun için kullanabilirler. Jay Cutler’ın ise Chicago’daki süresi sona ermiş gibi. Vaziyet böyle olunca da diğer pozisyonlardaki oyunculardan Chargers eğer ilk 10 seçim hakkından birisine sahip olursa iyi birisinin ellerine düşmesi gayet normal. Böyle düşünce de söyleyecek tek şey kalıyor geriye: Umutlandırıp utandırmayın…
2017 Twilight Zone, Vol 2:
Bu hafta NFL Draftı’nın yıllardır parlayan incisi ofansif çizgi pozisyonuna, daha doğrusu tackle’lara bakacağız. Spoiler alert! Bu senenin ofansif çizgi sınıfı oldukça kalitesiz. Yıllardır gördüğümüz gibi ilk beş sıradan seçilmeye yakın bile olacak tek birisi var, Alabama tackle’ı Cam Robinson. Fakat benim ve kolej liginin sıkı takipçilerinin (ben bunlardan biri olmasam da) favorisi Wisconsin’li Ryan Ramczyk. Henüz geçen sene üçüncü küme takımında oynayan Ramcyzk bu sezon henüz bir kez bile quarterback’ine bir oyuncunun değmesine izin bile vermedi. Koşu oyununda da oldukça etkili bir tackle aynı zamanda, zaten Wisconsin’de oynayıp bunda iyi olmayan tackle bir elin parmağını geçmez. Hikayesi de etkileyici olunca Ramczyk’dan etkilenmemek zor. Tek sıkıntısı ise ismini yazarken her seferinde doğru mu yazdım diye Google bey’e aratmak zorunda olmam. Chargers’ın nerede seçtiğine göre bu iki oyuncuyu da ilk turda seçmesi beni memnun eder.
Ama sonraki turlarda kimler var? Sadece iki adet birinci tur seviyesinde tackle olduğunu varsayarsak geriden gelenler arasında bir iki “sleeper” pick olması gayet doğal. Adını sürekli duyduğum oyuncular üçüncü tur karnelilerden USC tackle’ı Chad Wheeler, Notre Dame’li Mike McGlinchey ve UCLA’den Conor McDermott. Bunlar ortalama büyüklükte oyuncular olmakla birlikte (iki metrelik McDermott buna dahil değil) Wheeler dışındakiler pas oyununda daha etkili. Wheeler ise koşu oyununa büyük bir kazanç sağlayabilir. Bahsedilen oyunculardan birisi veya Michigan’dan Eric Magnusson’un adını draft zamanı yaklaştıkça Chargers’la duymaya başlarız.
Bu haftalık benden bu kadar, herkese mutlu bir hafta sonu ve kaliteli bir maç haftası diliyorum…