Değerli NFLTR takipçileri, kelimenin tam anlamıyla “berbat” bir wild card haftasını geride bıraktık. Öyle ki, iç güveysinden hallice quarterback’lere sahip iki takım, Oakland Raiders ve Houston Texans’ı karşı karşıya getiren maç bile yakın geçmekten oldukça uzaktı. Bunun doğal bir sonucu olarak da, NFL’de tam 21 sezon sonra ilk kez bir wild card haftasında oynanan bütün karşılaşmalar, bir tarafın 10 veya daha farklı üstünlüğüyle tamamlandı.
Ancak artık iş ciddiye binmiş durumda. Konferanslarının son sıralarından playoff yapan takımlar, geçtiğimiz hafta birer birer döküldü ve böylece er meydanında, ligde performans anlamında birbirine çok yakın olan ekipler kaldı. Bu sebeple, Texans – Patriots maçı hariç, divisional round’da oynanacak olan karşılaşmalarda sonucu belirleyecek unsurun; ya atılan bir flag, ya bir alan golü ya da beklenmedik anda aksayan bir coverage gibi basit bir hata olacağını düşünüyorum.
Bu heyecan fırtınası Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gece saat 00.35’te oynanacak olan Seattle Seahawks – Atlanta Falcons karşılaşmasıyla start alacak. İki takım, 2012 sezonunu takiben oynanan divisional round maçında da karşı karşıya gelmiş ve o maçı kazanan, son drive’da Matt Ryan’ın alan golü range’ine soktuğu ve kicker Matt Bryant’ın bitime saniyeler kala knock-out darbesini indirdiği Falcons olmuştu.
Tabi köprünün altından çok sular aktı… O zamanlar Gus Bradley, bir koçun kariyerinde verebileceği en kötü karara imza atıp Jacksonville Jaguars ile anlaşmamıştı ve halen Seahawks’ta savunma koordinatörlüğü yapıyordu. “Legion of Boom” diye ün salmış Seahawks secondary’sinin cismi vardı ancak ismi yeni yeni ortaya çıkıyordu. 2012 NFL Draftı’nın dördüncü turuyla lige adım attıktan sonra Matt Flynn’i keserek kendini bir anda ilk 11’de bulan Russell Wilson, kariyerinin ilk playoff macerasını yaşıyordu. Hoş, kendisi NFL’de halen yalnızca beş sezon geçirmiş durumda ancak Wilson’ın kazandığı playoff maçı sayısı, sekiz NFL takımının (Lions, Cardinals, Bucs, Jaguars, Bengals, Texans ve Falcons) tarihlerinde elde ettiği post-season galibiyeti sayısını şimdiden solladı bile. Son olarak Falcons head koçu Dan Quinn, o sene bırakın NFL’i, NCAA’de asistan koçluk yapıyordu. Aynı Dan Quinn, Bradley takımdan ayrıldıktan sonra Seahawks’ta iki sezon boyunca savunma koordinatörlüğü yapacaktı…
Bütün bu saydıklarım birlikte düşünüldüğünde, ne Falcons 2012’deki Falcons, ne de Seahawks 2012’deki Seahawks… Dolayısıyla Cumartesi gecesi oynanacak maçın hikayesi de dört yıl önceki divisional round karşılaşmasından farklı olacak. Peki bizleri bu maçta neler bekliyor?
Kilit Eşleşmeler ve Kilidi Çözecek Oyuncular
– Maçın gidişatını tayin edecek en önemli eşleşme Seahawks savunma çizgisi ile Falcons backfield’ı arasında olacak. Karşılaşma boyunca Seahawks savunma çizgisinin Matt Ryan’ı yeterince rahatsız etmesi ve onu mümkün mertebe erken pasa zorlaması gerekiyor. Nitekim Matty Ice, son yılların gördüğü en istikrarlı quarterback performansıyla bu maça geliyor. 117.1’lik passer rating’i ile lig lideri olan Ryan, aklınıza gelebilecek diğer bütün quarterback istatistiklerinde de ilk üç içerisinde bulunuyor. Öte yandan, topu receiver’lar arasında iyi dağıtmasıyla tanınan oyun kurucu, bu özelliğinde kariyer zirvesini yaşıyor. Bu sebeple Ryan’ın, cepte rahat kalması durumunda, hangi yıldız defansif back/linebacker’ın coverage’ı altında olursa olsun topla buluşturamayacağı herhangi bir receiver yok ki buna fullback Patrick DiMarco da dahil. Dolayısıyla Seahawks defansif end’leri Michael Bennett ve Cliff Avril’in pass rush performansı, bu kilidin kimin lehine çözüleceğine karar verecek.
Tabi Falcons backfield’ı sadece Ryan’dan ibaret değil. Ligdeki en iyi running back ikilisi olan Devonta Freeman ve Tevin Coleman’ı da denklemden çıkarmamak gerek. Fiziksel oyunuyla Amerikan futbolunun klasik dönemlerini hatırlatan Freeman, özellikle inside zone oyunlarında savunma hattını geçtikten sonra karşısına çıkan savunma oyuncularını rezil rüsva durumlara sokabiliyor. Yıldız free safety Earl Thomas’tan yoksun olan Seahawks savunmasında Freeman’ın arka alana sarkmasını engellemek, Seattle ekibinin maça tutunmasında önemli bir rol oynayacak ve bu görev de çoğunlukla middle linebacker Bobby Wagner’a düşecek.
– Maçın gidişatını etkileyecek bir diğer eşleşme ise Falcons ön yedilisi ile Seahawks hücum hattı arasında. Son iki yılın en iyi draft performanslarından birisine imza atan Falcons, Vic Beasley ve Deion Jones gibi iki genç linebacker’ı kurtların elinden kaparak yıllardır eleştirilen savunmasını bir nebze olsun öteye taşımayı başardı. Sezonun sack lideri Beasley, kolay kolay durdurulamayacakmış gibi gözüküyor, hele ki, Seahawks hücum hattının içinde bulunduğu içler acısı durumu göz önünde bulundurursak… Super Bowl XLVIII’i kazandığı dönemde NFL’in hücum hattına en çok para harcayan takımı olan Seahawks, yıllar geçtikçe Max Unger ve Russell Okung gibi yıldızlar başta olmak üzere birçok isimle yollarını ayırınca salary cap’inde hücum hattına en az yer açan takım konumuna düştü. Bu da hem Russell Wilson’ın hem de Seahawks running back’lerinin bu sezonki istikrarsız performanslarının sebebini açıklıyor.
Kolu kanadı kırık Seahawks hücum hattı karşısında, Falcons savunma hattının göstereceği performans da kritik. Tabi Seahawks hücum hattını alt etmek, Falcons’ın maçı kazanması için yeter değil çünkü Atlanta ekibinin karşısında, pocket awareness’i çok yüksek bir Russel Wilson olacak. Cep içerisinde sack’lenmesi zor ve tehlikeyi gördüğünde kendisini korkusuzca cebin dışarısına atabilen Wilson’ı durdurmak için Falcons savunma hattının oyunu dar alana sıkıştırması gerekiyor.
Ben, bu görevde öne çıkacak Falcons savunma oyuncusunun Dwight Freeney olacağını düşünüyorum. Evet, 37 yaşındaki Freeney, eski kükreyen günlerinden uzakta ve bu sezon süre bulmakta zaman zaman zorlandığı maçlar da oldu. Ancak kariyerinde 122.5 sack bulunan efsane defansif end, Falcons’a bugünler için katıldı. Playoff en başta tecrübe işi…
NFL tarihi, sayısız kez genç oyuncuların bu büyük sahnede yaptığı önemli hatalara tanık oldu. Keza, “Emeklilik vakti geldi de geçiyor” denen birçok tecrübeli oyuncu da playoff’ta önemli işlere imza attı. Son olarak bunu geçtiğimiz hafta Steelers’ın Dolphins’i devirdiği wild card maçında gördük. 37 yaşındaki James Harrison ve 30 yaşındaki Lawrence Timmons, maç boyunca Dolphins quarterback’i Matt Moore’a göz açtırmadı ve Harrison karşılaşmadan 1.5, Timmons ise iki sack ile ayrıldı.
– Konferans finaline kimin yükseleceğini belirleyecek bir çarpışma da Seahawks receiver’ları ve Falcons secondary’si arasında yaşanacak. Sezon ortasında, NFL’in en underrated cornerback’i Desmond Trufant’ı IR’a yollayan Falcons, Seahawks’ın atlet receiver’larını durdurmak zorunda. Strong safety Keanu Neal’ın, ligin en iyi slot receiver’ı Doug Baldwin’e karşı sergileyeceği performans bu noktada çok önemli olacak. Öte yandan geçtiğimiz hafta Lions karşısında şapkadan çıkan genç Paul Richardson, tekli coverage altında veya adam adama savunulduğunda cornerback’leri harcayabileceğini fazlasıyla gösterdi. Richardson ve Baldwin ikilisine Tyler Lockett’ın route koşularındaki etkili performansını da eklediğimizde lider oyuncu sıkıntısı çeken Falcons defansif back’lerini oldukça zor bir gecenin beklediğini söylemek hiç de yanlış olmaz.
Son Eklemeler…
Yukarıda belirtmemiş olmamama rağmen, maçın en önemli çekişmesi aslında Seahawks head koçu Pete Carroll ile Falcons head koçu Dan Quinn arasında yaşanacak. Quinn, Carroll’ın altında iki sene (2009-10) savunma hattı koçluğu, iki sezon da (2013-14) savunma koordinatörlüğü yaptı. Bu ikili, birlikte iki kez Super Bowl’a yükseldi ve birisinde de şampiyonluğu kazandı. Bu yüzden iki koç da birbirini çok iyi tanıyor ve birbirlerinin oyun anlayışlarını iyi biliyorlar.
Başlığa gelecek olursak… Carroll büyük ihtimalle eski dostunun şehri Atlanta’ya, Seattle’daki ana Boeing fabrikasında imal edilmiş bir Boeing 747-8 ile gitmiştir ancak eğer Cumartesi gecesi oynanacak olan maç, tıpkı normal sezonun altıncı haftasında olduğu gibi bariz bir hakem hatası sonucu Seahawks lehine sonuçlanırsa, Quinn’in bir dahaki Seattle deplasmanına tankla gideceği kesin. Tabi head koç kolaya kaçıp, eski bir defansif tackle Terry “Tank” Johnson’ı savunma koçu yapıp onunla da Seattle üzerine yürüyebilir. Sonuçta 1.91 boy ve 143 kiloya sahip Johnson, bu lakabı boşu boşuna almadı.
(“Eski Dostum Tankla Gelmiş”, “Adamlar” adlı müzik grubunun bir albümüdür.)