Herkese merhabalar, eminim ki NFL’i takip eden herkes bir kere durup “Bu Cleveland Browns’u tutan var mı? Taraftarı varsa bu taraftarlar nasıl ruh hallerindeler, kendilerini nasıl avutuyorlar?” gibi şeyler düşünmüştür. Ben de bundan sonra sizlerin bu sorularına cevap bulmaya çalışacağım. Hem hakkında düzenli yazı yazılan bazı takımlar (Görkem Şahinoğlu ve Oakland Raiders gibi) makus talihlerini kırıp 12 – 4 gibi inanılmaz sezonlar geçirebiliyorlar, belki bizim totem de tutar diye umut ediyorum. (Bu yazıların ana teması ‘umut etmek’ olacak, sıkılmayın, keza biz Browns taraftarları genelde sadece umut edebiliyoruz). :)

İşin geyik kısmını bir kenara bırakırsak bu yazıda sizlere Cleveland Browns’un 1-15 ile biten facia sezonu sonrasındaki off-season transferleri, draft seçimleri ve pre-season öncesi son durumu ile ilgili bir değerlendirme yapmaya çalışacağım. İlk yazılar olması nedeni ile biraz uzunca hücum ve savunma incelemesi şeklinde iki ayrı yazı daha mantıklı olur diye düşündüm ve bu hafta da hücum ile başlıyorum.

Quarterback:

Burada tabii en çok konuşulan konu takımın QB belirsizliği. Geçen sene içinde büyük umutlarla kontrat imzalanan Robert Griffin III, geçen sene üçüncü turun sonundan draft edilen USC oyun kurucusu Cody Kessler, bu sene Jets’le imzalayan yaşlı gezginlerden Josh McCown, yine veteranlardan Charlie Whitehurst, yine 2016 draft’ından seçilen QB’lerden Kevin Hogan (Chiefs tarafından seçilip , serbest bırakılmıştı) ve geçen sene WR olarak takımda yer bulan eski oyun kurucu Terrele Pryor dahi QB olarak 2016 sezonunda takımda süre almıştı. Sadece bir sezonda altı QB oynatmak veya oynatmak zorunda kalmak bile sezonun ne kadar kötü geçtiğini özetliyor sanırım. Bu altı kişinin arasında gerçekten ortalama üstü performans gösteren tek isim ise Cody Kessler olmuştu. Kessler’in şanssızlığı ise birden fazla kere beyin sarsıntısı geçirmesi oldu.

Bu sene off-season’da çok konuşulan bir takas ile Houston Texans’dan Brock Osweiler takıma katıldı ki takas, aslında Browns’un rahat ‘salary cap’inden dolayı sadece Osweiler’in şişkin maaşını karşılaması karşılığında Houston’un bir sonraki seneye olan ikinci tur draft hakkını alması üzerine kuruluydu.  Bunun üstüne draft’ta da QB seçileceği konuşuluyordu, hatta burada geçmişteki gibi QB seçimi için ilk tur birinci sıradan QB seçilebileceği veya birinci tur ikinci sıra için ‘trade up’ yapılıp, ikinci sıradan Trubisky’nin seçilebileceği günlerce konuşuldu. Ancak beklenen olmadı, bence çok doğru bir hamle yapıldı ve Houston’dan bu sefer de seneyeki birinci tur hakları koparılıp ‘trade down’ yapıldı ve ikinci urdan DeShone Kizer seçildi. Aslında DeShone Kizer, 2016 sezonu başında bu seneki en iyi prospect olarak gösteriliyordu; ancak Notre Dame’daki son sezonunda özellikle maç sonlarını çok kötü oynadığı için eleştirilerle beraber ‘hype’ı da biraz düştü.

Hue Jackson’un ilk açıklamaları Cody Kessler’ın starter olacağı yönündeyken son günlerde biraz daha, üç oyuncunun da eşit şansı olduğuna dair açıklamalara dönmüş durumda. Sanırım Hue Jackson, aynı geçen seneki gibi off-season’ın son haftasına kadar kesin bir karar vermeyecek, verse de bunu açıklamayacak. Bence kesinlikle sene başında Cody Kessler starter olmalı ki geçen sene Dak Prescott ve Carson Wentz’den sonraki en iyi çaylak oyuncu kurucuydu. DeShone Kizer da çok özel bir durum olmadığı sürece bir sene boyunca süre almamalı. Kevin Hogan veya Osweiler’dan biri de üçüncü QB olabilir. Cody Kessler’in geçen seneki performansı sonrası taraftarlar arasında da çok popüler olduğunu ve tüm desteği de arkasına aldığını söylemek lazım.

Running Back:

Tartışmadan en uzak ve kesin ünite burası demek yanlış olmaz. Isaiah Crowell lige girdiği seneden itibaren üstüne koyarak gidiyor, bu sene daha da iyi olmasını bekliyorum. Duke Johnson da third down RB olarak ligin en iyi yedeklerinden biri. Özellikle bu sene Duke Johnson’ı daha fazla sahada görebiliriz gibi duruyor; dört, beş WR’li setlerde de süre alıyor sene içindeki idmanlarda. Özellikle receiving yetenekleri gerçekten onu çok özel kılıyor. Son kadroda kalmasını beklediğim RB ise rookie Matthew Dayes ki o da sezon öncesi idmanlarda çok beğeni topluyormuş. Fullback pozisyonunda ise bu sene de Dan Vitale var. Genel olarak baktığınızda bence ligin en iyi 20 koşu hücumunda biriyiz denilebilir ki zaten geçen seneki istatistikler de bu yönde idi.

Offensive Line:

Cleveland Browns’ta yenilenen bir offensive line söz konusu. Yaşayan efsane Joe Thomas ve Pro Bowl seviyesindeki sol guard Joel Bitonio’nun yanına Green Bay’den center JC Tretter ve Bengals’dan geçen senenin yıldız sağ guard’ı Kevin Zeitler katıldı. Sağ tackle pozisyonunda ise center olarak draft edilen ama o mevkide oynayamayacağı artık kesin olan Cam Erving ve geçen sene draft edilen Shon Coleman forma savaşında. Özellikle geçen senenin son maçında o pozisyonda harika bir maç çıkaran Shon Coleman bu savaşta bir adım önde. Veteran guard John Greco, bu sene draft edilen tackle Roderick Johnson ve yine geçen sene draft’ı guard Spencer Drango kadroyu tamamlamasını beklediğim isimler. Birçok oyuncunun farklı mevkilerde oynayabiliyor olması ve artan alternatifler sebebi ile bu sene en güvendiğim ünite burası diyebilirim. 2014 yılında sezon içinde 7-4 giderken, Alex Mack ve Mitchell Schwartz sakatlandıktan sonra son beş maçın hepsini kaybettiğimizi ve playoff dışı kaldığımızı hiç unutamıyorum. Bu yüzden bu mevkideki yedeklerimizin kalitesi özellikle mutlu ediyor beni. Yaş ve kontrat süreleri olarak da Joe Thomas dışında ilerleyen yıllarda da devam edebileceğim iyi bir çekirdek kadro var.

Wide Recevier/Tight End:

WR pozisyonunda tek ama önemli bir değişiklik var sadece. Geçen seneki tek güzel sürprizimiz olan Terrelle Pryor free agent olarak Redskins ile anlaşınca yerini doldurmak için St. Louis Rams takımından Kenny Britt ile imzalandı. Bu olay sonrasında herkes çok fazla kan kaybettiğimizi, Pryor’u elden çıkarmamamız gerektiğini söyledi, baya alay edildi yani bizimle. Şimdi bakalım beraberce; Britt, 29 yaşında Pryor,  28. Yani bir fark yok. Britt 1,002 yard beş TD ile bitirirken sezonu Pryor 1,007 yard dört TD ile bitirmiş yani istatistikleri tamamen aynı. Burada hemen “Pryor, QB’siz hali ile bu rakamlara ulaştı” diyeceksiniz ama Britt’in de QB’si Keenum-Goff ikilisi idi ki bence bu ikili gerçekten geçen sene en güvenilmez adamlardı. Buradaki tek karşı çıkamayacağım şey Pryor’ın çok daha iyi olma potansiyeli olabilir çünkü toplamda bir buçuk senedir WR pozisyonunda çalışıyor. Bu değişiklik dışında bir fark yok bu ünitede; geçen sene ilk turda draft ettiğimiz Baylor çıkışlı Corey Coleman takımın diğer starter WR’si ki geçen sene sağlıklı kaldığı zamanlarda çok iyi oynadığı maçları vardı. Route Tree’si biraz kısıtlı, her Route’u çok severek koşmuyor ama gerçekten maç içinde üretken olmayı başarabiliyor ki onu draft ederken Hue Jackson da draft’tan sonra tam olarak bunu söylemişti; “He scores touchdowns”. Bu ikiliyi Ricardo Louis, Rashard Higgins ve Jordan Payton tamamlıyor ki bu üçlü de geçen sene draft edilmişti. Yani beş WR’ımızın dördü bu sene ikinci senelerine giriyor ki özellikle bu sene Ricardo Louis’den çok daha iyi bir form bekliyorum.

Tight end’lere bakarsak burada bu seneki draft’tan Hurricanes TE’si David Njoku’yu draft edildi. Njoku henüz çok genç, sadece 20 yaşında. Oldukça ham bir oyuncu ama fiziksel özellikleri ve potansiyeli gerçekten muazzam. Üstünde ısrar edilirse gerçekten bir süperstar olma potansiyeli var. Referansı da kuvvetli, Miami Hurricanes tam bir TE fabrikası ki son yıllarda; Kellen Winslow – Jeremy Shockey – Greg olsen isimlerini versem yeterli olur herhalde. David Njoku’nun seçilmesinden sonra Gary Barnidge serbest bırakıldı ki ben buna şaşırmadım çünkü çok ismi duyulmamasına rağmen yine geçen sene draft edilen TE Seth DeValve bu sene patlama yapmasını en fazla beklediğim oyuncu. Çok çalışkan, oyun bilgisi çok yüksek bir TE. Ne çok iyi bir atlet ne de çok iyi bir blokçu olsa da hepsinden belli bir standardın üstünde yapabiliyor. Özellikle çift TE setlerinde kendisini daha etkili kullanacağız bu sene ki geçen sene bu setlerden iki de TD attı.

Genel itibari ile WR-TE üniteleri gelişime açık, oldukça genç oyunculardan oluşuyor. Bunların şu anda müthiş bir uyum yakaladığını söylemek doğru olmasa da her maç üstüne koyabilen bir pas hücumu yakalayacağımızı UMUT EDİYORUM. :)