New Orleans, New Orleans, New Orleans… Ne zor ve yorucu bir sezon oldu onlar için. 2010 yılından beri bekledikleri Super Bowl hasretine bu yıl çok yaklaşmışlardı. Sezon içinde oyunun her iki yönünde dominant bir görüntü sergileyip Power Rankings’lerde hep üst sıraları zorladılar ve bir anda herkes onları Super Bowl’un birinci adayı olarak gösterdi. Lakin atılmayan bir flag takımın tüm kaderini belirledi ve tüm hayaller suya düştü. Neyse dediler en azından basketbol takımımız var. NBA’de de sezona mükemmel başlamışlardı fakat bir anda takımın superstarı Anthony Davis’ten gelen takas isteği ile yıkıldılar ve takım tepetaklak giderek ligin sonlarına demir attı. Kısacası New Orleans halkı için kolay kolay unutulmayacakları bir yıl geride kaldı…

Biz NFL’e geri dönelim ve kısaca bir sezon değerlendirmesi yapmakla işe başlayalım…

Her şey NFC South’taki rakibi Tampa Bay Buccaneers’a 48-40 yenilmeleriyle başladı Saints için. Ardından peş peşe 10 maç kazanarak, zor bir başarı elde ettiler. Bu süreçte her ne kadar fikstür avantajları olsa da Los Angeles Rams, Philadelphia Eagles ve Minnesota Vikings gibi takımları yenmeyi başardılar. Özellikle Eagles’ı sadece yedi sayıda tutmaları onların savunma anlamında da iyi bir takım olduğunu göstermişti. Fakat savunmada onlardan daha iyi olan ve normal sezonda secondary’si ile oldukça iyi bir performans gösteren Dallas Cowboys duvarına çarptılar. Yine de 13-3 ile sezonu tamamlayarak playoff’un yolunu tuttular.

Takım istatistiklerine baktığımız da ise pas oyunlarında toplamda sadece yedi interception atarak lig genelinde ikinci sırada yer aldılar (Birinci sırada dört interception ile Green Bay var). Koşu oyunlarında ise elde ettikleri 26 TD koşusu ile de lig genelinde birinci sıraya oturdular. Bireysel anlamda ise Drew Brees sezon içinde NFL pas yardı rekorunu kırdı. Alvin Kamara çok yönlü bir oyuncu olduğunu ve potansiyelini tekrardan bize gösterdi. Michael Thomas ligdeki kaliteli wide receiver’lardan olduğunu tekrar kanıtladı. Savunma da ise koşu oyunlarında sadece 72 kez first down’a izin vererek bu alanda da üçüncü sırada iyi bir konum yakalasa da pas oyunlarında 4,302 yard pasa izin vererek bazı defoları olduğunu gösterdi. Bireysel anlamda ise Demario Davis 110 tackle ile; Cameron Jordan ise 12 sack ile Saints savunmasında öne çıktılar.

Yorucu bir sezonu hayal kırıklığı ile bitiren Saints, Rams maçının etkisinden çabuk çıkarak yeni sezon hazırlıklarına başladı. Şu ana kadar çok ses getirecek bir hamleleri olmasa da kadro da bir yapılanmaya gittikleri gözüküyor. Özellikle 40 yaşına giren Drew Brees’in emekliliğinin yaklaştığının farkına varan Saints yönetimi, ilk iş olarak Brees’in kontratında revizyon yapmaya gitti. Brees’in kontratını yeniden yapılandırarak salary cap’te 14 milyon dolarlık bir açık oluşturan New Orleans için sorun ise 2020 yılında Drew Brees oynasa da oynamasa da yaklaşık 20 milyon dolarlık garanti para alacak olması. Anlaşılan o ki hem Brees hem de Saints yönetimi Super Bowl isteğini bir sene daha devam ettirmek istiyor. Ancak 2019 yılını da hayal kırıklığı ile kapatırlarsa bu sefer Brees’in emekliliği çok uzakta gözükmüyor.

Bu sebepten ötürü Saints’in geleceği ile ilgili attığı ilk adımlardan biri Teddy Bridgewater’ı takımda tutmak oldu. Free agency döneminde birçok takımla görüşen Bridgewater, Miami Dolphins’in teklifini kabul etmeyerek Saints’in bir yıllık yedi milyon dolarlık garanti para teklifini kabul etti. Yedek QB rolünü bilerek bu teklifi kabul eden 26 yaşındaki oyun kurucu için çok da fena bir tercih yapmadı desek doğru olur. Hem Miami’nin bir yapılanma sürecinde olduğu hem de hücum açısından çok eksik olduğu düşünülünce Saints’te kalmak Bridgewater için büyük bir şans. Ayrıca Brees’den öğrenebilecek çok şeyi olduğu ve eksikleri de olsa oturmuş bir hücum gücünün olması Teddy’nin kariyerinin tekrar canlanması için bir şans olabilir.

Gelelim receiver grubuna… New Orleans’ta wide receiver denilince akla gelen ilk isim tabii ki de Micheal Thomas. Takımın bir numaralı pas yakalayıcısı olan 26 yaşındaki oyuncu geçen yıl ki gösterdiği performansla ligin en kaliteli receiver’lardan biri olduğunu gösterdi ve yüklü bir kontratı hak etti. Geçtiğimiz sene 125-147 pas yakalama ile toplamda 1,405 yard top tutan Thomas, dokuz TD ile Saints’in hücum gücüne büyük katkı sağladı. Fakat Thomas için en önemli yıllardan biri önümüzdeki sezon olacak çünkü çaylak kontratının son yılında olan Pro Bowl receiver, eğer bu performansını devam ettirirse yüklü bir kontrat alacak. Mevcut durumda yaklaşık 12 milyon dolarlık bir cap space’i bulunan Saints, Michael Thomas için yaklaşık olarak yıllık 18 milyon dolardan minimum dört yıllık kontrat önerebileceği gelen haberler arasında. Tampa Bay’de forma giyen ve garanti para olarak en çok kazanan receiver olan Mike Evans’ın imzaladığı beş yıllık 82 milyon dolarlık kontratı ve ligin en popüler receiver’ı olan Odell Beckham Jr.’ın beş yıllık 90 milyon kontratını düşünürsek, receiver piyasası oldukça yüksek. Diğer bir seçenek ise Micheal Thomas’ı franchise tag ile bir yıl daha takımda tutmak olacak. Ancak bu yönetimin yıldız oyuncular üstündeki yarattığı sorunlar da ortada.Drew Brees ile oynamaktan keyif aldığını sürekli söyleyen Thomas takımdan ayrılmaya da şu an için sıcak bakmıyor. Dolayısıyla sezon bitmeden Thomas ile Saints masaya oturması da olası (Michael Thomas denince de aklıma hep Drew Brees’in, Rams ile oynanan NFC Championship maçından önceki motivasyon konuşması yaparken ki şu bakışları geliyor).

Saints’in Thomas dışındaki receiver’ı ise çaylak Tre’Quan Smith, 15 maçın yedisinde forma giydi ve toplamda 567 snap’lik bir sezon geçirdi. 28-44 pas yakalamada 427 yard elde eden Smith sezonu beş TD ile tamamladı. İkinci bir receiver eksiği açıkça görünen Saints’te 23 yaşındaki oyuncu bu eksiği ne kadar doldurdu orası bilinmez fakat Saints muhtemel olarak draft’ta receiver’ları değerlendirecektir.

Gelelim running back grubuna… Takımın her şeyi olan Alvin Kamara için söylenecek pek fazla bir şey yok aslında. Sahada her şeyini ortaya koyan 23 yaşındaki running back, sezon içinde slot receiver gibi oynadığı maçlarda da oldukça iyi bir performans ortaya koydu hatta bazı maçlarda koşu oyunlarında geçemediği savunmaları pas oyunlarında kolayca alt etti. Pas oyunlarında 81-105 pas yakalamada 709 pas yakalayan Kamara dört TD; koşu oyunlarında ise 194 koşu denemesinde 883 yard elde etti ve 14 TD ile oldukça iyi bir sezon geçirdi. Kamara’nın ardından takımın ikinci RB’i olan ve sıklıkla Kamara ile top paylaşan Mark Ingram ise takımdan ayrılarak Baltimore Ravens’ın yolunu tuttu. Sekiz yıllık Saints kariyerinde 6,007 yard elde eden 29 yaşındaki running back 50 TD ile oldukça verimli bir kariyer geçirmişti. Kamara’nın draft edilmesiyle birlikte snap giderek azalan Ingram’ın geçtiğimiz yıl sadece 350 snap’i bulunuyordu. Zaman zaman Kamara ile beraberde sahaya çıksa da hem Kamara’nın hem de Ingram’ın bloklarının zayıf olması da Saints için sorun yaratıyordu. Nitekim free agency sezonunun açılmasıyla birlikte de takımdan ayrıldı. Sekiz yıllık Saints macerasında toplam 22 milyon dolar kazanan Ingram, Baltimore ile üç yıllık 15 milyon dolarlık kontrat imzaladı. Ingram’ın gidişine üzüldüğünü belirten Kamara’nın yeni sezonla birlikte sorumlulukları artacağı kesin…

Son olarak tight end’ler hakkında da konuşacak olursak, Saints en ciddi hamlesini bu bölgeye eski Oakland Raiders oyuncusu Jared Cook’u getirerek yaptı. 10 yıldır NFL’de forma giyen 32 yaşındaki oyuncu daha önce Titans (2009-2012), Rams (2013-2015) ve Green Bay Packers (2016) formaları giymişti. Kariyerinde toplam 149 maça çıkan Cook 425 pas yakalamada 5464 yard ve 25 TD elde etti. Fakat Cook için en verimli yılını geçen sene Oakland Raiders formasıyla geçirdi. 68 reception ve 896 yardlık bir performans gösteren Cook bu performansını aynı zamanda kariyerinin de en yüksek rakamı olan altı TD ile süslendirdi. Sezon sonunda Pro Bowl olan 32 yaşındaki tight end, Saints ile iki yıllık 15 milyon dolarlık sözleşme imzaladı. Gronk’un emekliliğinden sonra New England Patriots’a da gidebileceği konuşulan Cook, kararını Saints’ten yana kullanmasının en önemli sebebinin Oakland’daki tight end koçu olan Frank Smith’in (2010-2014 yılları arasında New Orleans’ta hücum koordinatörüydü) etkisinin büyük olduğunu söyledi. Geçen sene tight end olarak 38 yaşındaki Benjamin Watson, çaylak Dan Arnold ve neredeyse her bölgede forma giyen Taysom Hill’i kullanan Saints’in o bölgesi hücumun zayıf karnıydı. Normal sezonda kendini fazla hissettirmeyen bu eksiklik playoff’a gelince açıkça gözüktü. Özellikle Kamara’yı hem pas oyunlarında hem de koşu oyunlarında durdurabilen secondary’si sağlam takımlar Saints’i 20 sayının altında tutabildi (Saints geçen sezon 20 sayının altında kaldığı üç maçın ikisini kaybetti). Bu nokta da Cook’un fiziksel yapısının ve hızının sadece tight end için değil aynı zamanda bir receiver gibi olması Saints’in yetenek eksikliğini bir nebze giderebilir gibi duruyor. Saints genel menejeri Mickey Loomis bu nokta da iyi bir hamle yapmışa benziyor…

Hücumda Cook dışında pek fazla hamle yapmayan Saints, savunma içinse sadece geçen senenin en dikkat çeken ismi olan Cameron Jordan ile anlaşmaya vardı. Jordan ile 2015 yılında beş yıllık 55 milyon dolarlık sözleşme yapan Saints yönetimi bu sezon takımdan ayrılması muhtemel olan 29 yaşındaki oyuncuyu elinden kaçırmak istemedi ve maaşına zam yaparak iki yıllık bir sözleşme yeniledi. 2019 yılında sekiz milyon dolar kazanacak olan Jordan ile 2020 yılı içinde aynı paraya anlaştı. Son iki yılda toplam 25 sack yapan Jordan, 49 tackle ile Saints savunmasında iyi işler yaptı. Hem koşu oyunlarında hem de pas oyunlarında savunmayı toparlayan Jordan, ligde bulunan defensive end’ler arasındaki en hızlı oyunculardan biri ve Saints’in kaybetmesi durumunda çok üzüleceği bir isimdi…

2019 NFL Draftı’nda ilk turdan seçim yapmayacak olan Saints ilk seçimini ikinci tur 62. sıradan yapacak. Saints için ise şu an ilk ihtiyaç wide receiver olarak gözüküyor. Elinde sadece Thomas ve Smith olması öncelikli olarak pas oyunları için bir hamle yapma ihtimalini güçlendiriyor. Ayrıca cornerback pozisyonu içinde mutlaka hamle yapması gereken Saints yönetimi Eli Apple ve PJ Williams’ın yetersiz performansının yanında Patrick Robinson’un ilerleyen yaşını göz önünde bulundurunca elinde sadece sağlam parça olarak Marshon Lattimore kalıyor. Saints için ikinci önemli hamlenin de pas savunması olduğunu düşünürsek bir cornerback mutlaka seçilmesi gerekiyor…

Yeni sezonda da son bir kez Drew Brees kurşununu atacak olan New Orleans Saints’in bu sene işi biraz daha zor olacak gibi duruyor. Hücumda Ingram’ın gidişinden sonra sorumluluğu iyice artan Kamara’nın nasıl tepki vereceğini sezon içinde göreceğiz. Jared Cook aşısı eğer tutarsa mutlaka takıma bir nebze de olsa farklılık getirebilecek bir oyuncu olduğuna inanmaktayım…

Drew Brees’e de gelince de, geçen sene Super Bowl oynamayı ve Lombardi’yi kazanmayı çok istemişti fakat üzerine birçok kez konuştuğumuz NFC Finali’nde Los Angeles Rams karşısındaki yanlış karardan dolayı tüm hayalleri suya düştü. Lakin Drew Brees ne kadar profesyonel bir oyuncu olduğunu kanıtlarcasına maç sonrası yaptığı acıkmalarda bunun bir bahane olmadığını ve kendilerinin maç içinde birçok hata yaptığını söylemişti. Bu olgunlukta olan bir oyuncunun pes etmeyip bir sene daha oynamak istemesi de takdir edilesi bir durum. Gönlümden geçen Saints’in en azından Drew Brees emekli olmadan bir Super Bowl oynaması daha zaman her zaman aleyhlerine işliyor…

Öte yandan Super Bowl’un 10 sene sonra Miami’de oynanacak olması Saints adına bir şans olabilir. Drew Brees’in ve Saints’in ilk ve tek Super Bowl şampiyonluğunu kazandığı Super Bowl XLIV, Miami Gardens’taki o zamanki adıyla Sun Life Stadium, şimdiki adıyla Hard Rock Stadium’da oynanmış ve Saints, Peyton Manning’in Indianapolis Colts’unu 31-17 mağlup etmişti. 10 yıl sonra ‘o sene bu sene mi’ hep beraber göreceğiz…