Uzun bir aranın ardından merhaba sevgili NFLTR okuyucuları. Sitenin eski takipçilerinin bildiği üzere, zamanında site içeriğine elinden geldiğinden de çok katkı yapmaya çalışan, bilhassa Bears konusunda kafa ütüleyen bendeniz, tekrar karşınızdayım. En son yazılarımda Trubisky yeni starter oluyordu, Bears, Jay Cutler’dan yeni kurtulmuştu ve takımın başında da iki senelik facia macerası ile John Fox duruyordu. Bu yazımda, sezonun altı maçını geride bırakan Chicago Bears’ın 3-3’lük derecesini naçizane analiz etmeye ve pozisyonlar bazında takımı değerlendirmeye çalışacağım.

Zannediyorum ki kötü gün taraftarıyım. Chicago Bears’ın en acı sezonlarını maç maç, oyun oyun analiz etmeye ve üzerinde kafa yormaya çalışırken, geçtiğimiz sezon playoff başarısı gösterilmesine ve NFC North’un zirvesinde yer almamıza rağmen Bears’ı inceleyecek, inceleyip de buraya analiz bırakacak kadar vaktim ve zamanım olmamıştı. Bu sene de aynı durumla karşı karşıyayım ancak bu sene, geçtiğimiz seneki gibi ışık vermeyen bir Bears takımı var önümüzde.

Aslında bu düşüş, geçtiğimiz sezonun son birkaç maçı ve wild card karşılaşmasıyla başladı. Cody Parkey’in Eagles karşılaşmasında kaçırdığı alan golü, 13-3’lük ve neredeyse harika geçen bir sezonun son anı oldu. Yeni sezonda ise takımın iskeletini koruyan, Trubisky’nin ise bir sene daha deneyimlenmesiyle daha dominant bir sezon geçirmesi beklenen Bears için umutlarla başladı. Soldier Field’da Green Bay Packers’a alışıldığı üzere kaybettik ancak savunma çok iyiydi, tüm sezonun ilk maçı olması nedeniyle de yalnızca üç puan üreten hücuma ve maçtan kopmayan takıma taraftar pek de kızmadı. Broncos deplasmanında Eddy Pinerio takıma galibiyeti getiren alan golünü 50+ yard üzerinden bir vuruşla sağladığında, takımın hücumu eleştirildi ancak galibiyet her şeyi örttü. Akabinde gelen güçsüz ve ritimsiz Redskins, grup rakiplerinden Vikings galibiyetleri bilhassa defansın muhteşem eforlarıyla sağlanmıştı. Kimsenin aklından hücumu eleştirmek geçmedi, takım 3-1’lik dereceye sahipti. Londra’da yapılan karşılaşmada son çeyrekte Raiders’a Bears’ın elleriyle teslim edilen karşılaşma, sonrasında ise kolu kanadı kırık Saints karşısında Soldier Field’da varlık gösteremeyen takım, herkesin sormaktan kaçındığı soruların gün yüzüne tekrar çıkmasına neden oldu.

Hali hazırda durum 3-3, güvenilemeyen bir hücum performansı, kararları sorgulanan bir koç ve endişeli taraftar grubu ile Bears’ı incelemeye başlayalım ve sezonun bu aşamasındaki notlarını da verelim…

Quarterback: Günümüz NFL’inde en azından vasat üstü bir QB ile hem normal sezonda hem de playoff’larda başarı sağlanacağı bilgimiz cebimizde. Mitch Trubisky ikinci sırada seçildiği zaman, sadece 13 kolej maçına çıkmıştı. John Fox onu sahaya koyduğunda pas attırmamaya çalışıyordu, Fox yönetimindeki Bears’ın hücumdaki üç hak için oyun sıralaması belliydi ve dalga geçilme konusu olmuştu: koş, koş ve pas. Trubisky, Fox yönetiminde kendini gösterme şansını bulamazken, yenilikçi hücum koçu Matt Nagy takımın başına getirildiğinde Trubisky açısından yeni bir dönem başladı. Hem daha çok kendine güveniyor hem koşu oyunlarında da yard alıyor, istenen-beklenen vasat üstü QB performansını sergiliyordu. Ancak ne geçtiğimiz sezon ne de bu sezon Mitch Trubisky’nin isabetli pas atan, oyunu doğru okuyan, sakin kalabilen bir QB olacağına dair intiba edinemedik. Geçtiğimiz sezon Tampa Bay karşısında aötı TD pası atması, onun seviyesini yükseltmedi. Belki sadece Trubisky’i inceleyecek bir analiz başka bir yazının da konusu olabilir. Not: F

Running Back: Matt Nagy, Jordan Howard’dan yeterli verimi alamayınca RB pozisyonunda değişikliğe gidildi. Iowa State çıkışlı David Montgomery, zaten Klahil Mack takası sonrasında elde kalan az draft hakkıyla beraber (bu sezon Bears ilk iki turda seçim yapamadı) 2019 NFL Draftı’nda üçüncü turdan seçilip takıma katıldı. Bears hücumunda çok iş yapacağı ve Tarik Cohen ile beraber pas opsiyonu olarak da kullanılabileceği düşünülse de altı maç sonunda Montgomery 71 koşu denemesinde yalnızca 3.3 yard mesafe kat etti. Tarik Cohen ilk iki senesi kadar yoğun bir rol üstlenmiyor. Üstelik Bears maç başına 70 yard ortalama koşu ile lig 27.si!. Not: D

Wide Receiver: Bu pozisyon göbeğinden QB’ye bağlı. Hal böyle olunca ve Bears QB’lerinin durumu da ortada olunca Allen Robinson, Anthony Miller, Taylor Gabriel’a kızmak zorlaşıyor. Olması gereken yerde, hızda ve yükseklikte pas alamadıktan sonra receiverlar da etkin olamıyor-kullanılamıyor. Bears, pas yardında lig 29.su! Not: D

Offensive Line: Trubisky’e uzun uzun veryansın ettik ama bu sene izlediğim takımlar içinde line’lar en kötü performansa sahip olanı Bears. Kyle Long yıllardır sakatlıklarla boğuşan her ne kadar takımın simge yüzlerinden olsa bile saha içinde olmaması gereken bir oyuncu. RT Bobbie Massie’ye hangi nedene ve performansa dayanarak tekrar kontrat verildi ve uzatıldı anlamış değilim. Trubisky kendini zora soktuğu kadar line’ın çok çabuk patlamasından dolayı da zorlanıyor, bunu bilhassa Saints karşısında gördük. Not: D

Defans: Hücumu pozisyon pozisyon ele alırken defansı ise tümden ele almanın daha uygun olduğunu düşündüm. Geçtiğimiz seneye göre safety için Ha-Ha Clinton-Dix ve CB için Buster Skrine eklemeleri göze çarpan eklemeler olmuştu. Bunun yanında, Adrian Amos, Packers’a kaybedilmişti. Defans açısından en önemli değişiklik Vic Fangio’nun Broncos koçu olmak için takımdan ayrılması ve koçluk hatta playoff deneyimi olan Chuck Pagano’nun savunma koordinatörlüğü için takıma katılması oldu. Bears defansının Fangio yönetimine göre bir tık geride olduğu muhakkak ancak halen NFL’in en can yakacak defanslarından bir tanesi. Khalil Mack’in istatistik anlamında “müthiş” bir sezon geçirmediğini söylemek gerek ancak rakipler Mack’i durdurmak için ikili üçlü cover’lar yaparak diğer defansive line oyuncularına alan bırakıyorlar. Bears bu sene, Fangio yönetimindeki defansa nazaran pas oyununda ise daha kötü durumda. Kyle Fuller, Eddie Jackson gibi isimler geçtiğimiz sezon rakiplerine soluk aldırmazken bu sezon vasat bir görünüm çiziyorlar. Not: B

Koç: Matt Nagy geldiğinde doğru adam olup olmadığını düşündüm. Geçtiğimiz sezon ile en iyi koç ödülünü hak ederek aldıktan sonra uzun bir süre koça ihtiyacımız olmayacağını, isim olarak takımla özdeşleşen bir kişi olacağını hissediyorum. Ancak bu sezon şu ana kadar olan koç performansı da iç açıcı değil. Takımın hücümu, geçtiğimiz seneye göre güç kaybetmedi hatta Cordarelle Patterson gibi hoş nüanslar da katıldı. Ancak ne takımdaki heyecan geçtiğimiz seneyi anımsatıyor ne de Nagy’nin tercihleri takıma yarar sağlıyor. Bazı radikal kararlar alması gerekiyorsa sezon kaybedilmeden bunları yapması gerek… Not: D

Özetle, Bears’ın çalkantılı geçmeye gebe sezonunda, hücumun sorunları çözülmedikçe geçen senin başarı seviyesinden ve bu sene önceki beklentilerden uzak kalınacak gibi duruyor. Göz zevkinize hitap eden, heyecanlı bir sezon dileğiyle…