NFL Scouting Combine ve serbest oyuncu döneminin ilk ve en büyük dalgası gelip geçti. Artık tüm gözler draft’a çevrilmiş durumda. Covid-19 salgını gölgesinde sporseverlerin elinde kalan tek spor organizasyonu olması nedeniyle oldukça önemli ve tarihe geçecek bir draft izleyeceğiz. Tabi alışık olduğumuz gibi büyük kalabalıkların önünde gerçekleşmeyecek, oyuncular birer birer sahneye çıkıp Roger Goodell’in elini sıkamayacak. Yine de elimizde kalan tek şey 2020 NFL Draftı ve tek umudumuz bunun da ertelenmemesi.

Her yıl yazmış olduğum mock draft serisi bu sefer biraz geç kaldı. Bu nedenden dolayı ilki bu olmak üzere bu sene toplamda sadece iki tane mock draft olacak. Eğer bu işlerden anladığını iddia eden birinin, geleceğe dair ortaya attığı mesnetsiz iddiaları okumayı seviyorsanız doğru yerdesiniz. Hadi o zaman başlayalım…

1- Cincinnati Bengals – Joe Burrow, QB, LSU

Geçtiğimiz iki yılın aksine bu sefer birinci sıra için bir belirsizlik yok ve daha şimdiden bu seçimin kesinliğinden bahsedebiliriz. 2012 yılından beri NCAA futbolunu yakından takip ediyorum ve bu süre zarfında Burrow’nun geçtiğimiz yıl yaptığı gibi tüm ülkeyi domine eden başka bir quarterback daha izlemedim. Bir sezon önce orta tur seçimi olarak gözüken bir oyuncunun bu kadar kısa bir sürede kesin ilk sıra seçimi olması inanılmaz bir değişimdi. Andy Dalton sonrası yeniden yapılanma sürecine giren Bengals için en doğru ve doğal seçim Joe Burrow olacak.

2- Washington Redskins – Chase Young, DE, Ohio State

Ohio State sağ olsun artık bu pas rusher’lara jenerasyonel yetenek demek cümlenin kendi içinde çelişmesine neden olsa da Chase Young da kendinden önceki Joey ve Nick Bosa kardeşlerle aynı kumaştan. Burrow’nun tarihe geçen sezonu olmasaydı draft’ın açık ara tek bir numarası olarak kendisinden bahsedecektik. Young’ın da en büyük özelliği cüssesine göre inanılmaz bir atletizme ve patlayıcılığa sahip olması. Hatta çoğu kesim Bosa’lardan da daha iyi bir oyuncu olacağına inanıyor. Redskins’in ise geçtiğimiz yılın 49ers’ı ile benzer pozisyonda olduğundan bahsedebiliriz. Skins de yıllardır ilk turda birbirinden yetenekli D-Line oyuncuları (Jonathan Allen, DaRon Payne, Montez Sweat) seçti ve Bosa gibi puzzle’ı tamamlayacak son bir parçaya ihtiyaç duyuyorlar. O parça da Chase “The Predator” Young.

3- Detroit Lions – Jeff Okudah, CB, Ohio State

Detroit Lions, draft için en kritik takımlardan birisi olacak çünkü en çok rağbet görmesi beklenen takas noktasını ellerinde bulunduruyorlar. QB’ler dışında bu draft’ın Chase Young dışında kaybetmesi telafi edilemez bir ismi yok ve her ne kadar buna katılıp katılmamanız size bağlı olsa da Lions’ın hâlihazırda bir franchise QB’si var. Bu nedenler Lions’ın trade down yaparak daha fazla seçim hakkı toplama fikrini cazip kılıyor. Ancak ben takas senaryolarının dahil olduğu mock draft’lara karşı pek sıcak değilim o yüzden o işlere hiç girmiyoruz. Eğer Lions takasa girmeyip bu sırayı elinde tutarsa ne yapabilir ona odaklanacağız. Kalan en iyi oyuncu, izlenilmesi gereken yol olarak gözükse de bunu ihtiyaçlarla harmanlamak daha da iyi olacaktır. Ligin en iyi cornerback’lerinden Darius Slay’i takasla Eagles’a gönderen Lions için bu pozisyon büyük bir ihtiyaç. Jeff Okudah, açık ara bu sınıfın en iyi cornerback’i. Sahip olduğu atletizm, fizik ve hareket kabiliyetleriyle de ligin önde gelen shutdown cornerback’lerinden olma potansiyeline sahip.

4- New York Giants – Mekhi Becton, OT, Louisville

Daniel Jones, seçildiği yer nedeniyle geçen sezon en çok baskı altında olan çaylaklardan birisiydi ve buna rağmen oldukça iyi bir sezon geçirdiğini düşünüyorum. Giants’ın artık elinde etrafında takım kurabileceği bir QB ve ligin en iyilerinden bir RB var. Bu sırada öne çıkan seçenekler Giants’ın yıllardır gideremediği eksikleri olan offensive tackle ve linebacker pozisyonları. Isaiah Simmons tek başına defansa seviye atlatabilecek bir oyuncu olarak öne çıksa da Dave Gettleman daha çok LOS odaklı draft etmeye inanan bir GM. Kaldı ki franchise quarterback’inizin kör noktasını uzun yıllar koruma potansiyeli olan bir oyuncu seçme şansınız varsa cevap bellidir. Mekhi Becton, combine’ın en çok yaradığı oyuncu desek bu yanlış olmaz. Dev cüssesinin aksine inanılmaz hareket yeteneğine sahip olduğunu gösterdi. 167 kiloda 40 yardı 5.1 saniyede koşmak her gün göreceğiniz bir şey değil. Kendisi için şimdiden Jonathan Ogden benzetmeleri yapılmaya başladı. Bu potansiyelinin bir kısmına bile ulaşsa Giants’ı fazlasıyla memnun edecektir.

5- Miami Dolphins – Tua Tagovailoa, QB, Alabama

Miami’nin maç kazanmaya başlama aralığının Tua’nın sakatlığı ile paralel ilerlediğini fark etmiş miydiniz? Tamam, tamam, o konularak hiç girmeyelim. Bu senaryoda tüm Miami şehrinin rüyaları gerçek oluyor. Geçtiğimiz sezon mücadele anlamında umut veren kadrolarının artık kaliteli ve oyunu değiştirecek eklemelere ihtiyacı var. İyi haber şu ki ilk turdaki üç seçim hakkı da dahil olmak üzere bunu sağlayacak draft mühimmatına sahipler. Kariyerini tehdit eden kalça sakatlığını yaşamamış olsa şuan birinci sıradan kimin seçilmesi gerektiği tartışmalarına konu olacak olan Tua Tagovailoa’yı bu sıradan seçmek büyük bir şans olur. Tabi tek bir şartla; sağlık. Tua hakkında gelen son raporlar sakatlığının beklenenden hızlı iyileştiği ve iyi durumda olduğu yönünde. Ancak yine de temkinli olmakta yarar var çünkü yaşadığı en ciddi sakatlık kalçasının çıkması olsa da Alabama kariyeri boyunca sürekli ayak bileği sakatlıklarıyla boğuşmuş ve vücut yapısı olarak sakatlanmaya müsait bir oyuncu. Bunlar kulağa çok riskli geliyor değil mi? Ancak tüm bunları göze almanıza yetecek derecede etkileyici bir oyuncu. İsabet yeteneği açık ara bu sınıfın en iyisi ki bu QB’ler için doğuştan gelen bir yetenek.

6- Los Angeles Chargers – Justin Herbert, QB, Oregon

Free Agency’nin ilk dalgasının ardından ciddi bir biçimde QB ihtiyacı olan birkaç takımdan birisi Los Angeles Chargers. Ancak left tackle Okung’u daha yeni takasla göndermiş olmaları ve önlerinde çok iyi bir offensive tackle sınıfı olması onları fazlasıyla zorlayacaktır. Chargers cephesi en son Tyrod Taylor ile bir sezon geçirme konusunda rahat olduklarını ve başka bir veteran QB transfer etmeyi düşünmediklerini belirtti. Bu bize şu ipucunu veriyor; demek ki QB draft edecekler. Justin Herbert, bu plan doğrultusunda en doğal seçim. Geçtiğimiz sezon birinci sıra için ciddi bir adayken Oregon’a geri dönen oyuncu şaşırmayacağını üzere bir miktar değer kaybı yaşadı. Baskı altında çabuk kırılması büyük bir zaaf olarak öne çıksa da fiziksel özellikleri ve kol kuvveti NFL takımlarının asla hayır diyemeyeceği seviyede.

7- Carolina Panthers – Isaiah Simmons, LB, Clemson

Linebacker pozisyonu günümüzde pek değer gören bir pozisyon olmasa da buradaki adam bu oyunu günümüzden çok daha ileride oynuyor. Isaiah Simmons’tan sadece bir linebacker olarak bahsetmek ona karşı büyük haksızlık olur çünkü daha önce gördüğünüz hiçbir linebacker’a benzemiyor. Clemson kariyerine safety olarak başlayan Simmons, büyüyüp güçlendikçe asıl olarak linebacker olmak üzere tüm defensive back, tüm linebacker ve bazı pass rusher pozisyonlarında görev yaptı. Kendisinin de dediği gibi onu üstün bir savunma oyuncusu olarak sınıflandırabiliriz. Combine performansının da gösterdiği üzere bir savunma oyuncusu için muazzam bir mobiliteye sahip ve bu sayede çok fazla alan savunabiliyor. Hızın her geçen gün daha da önemli hale geldiği NFL’de gerçek bir satranç taşı olabilecek seviyede. Luke Kuechley’yi erken emeklilik kararı nedeniyle kaybeden ve yeniden yapılanma evresine giren Carolina Panthers için onu buradan seçmek büyük bir piyango olur.

8- Arizona Cardinals – Tristan Wirfs, OT, Iowa

Kolej sezonu sona erdiğinde bu sınıfın öne çıkan iki offensive tackle’ı Andrew Thomas ile Jedrick Wills’ti. Ancak Mekhi Becton ve Tristan Wirfs o kadar iyi bir combine geçirdiler ki şu an bu ikili birer adım önde. Wirfs, 4,85 40 yard süresiyle bu yılın en hızlı offensive lineman süresini koştu. Ardından 36,5 inç dikey zıplama ile offensive line rekoru kırarken 121 inç uzun atlama ile de offensive line rekoruna ortak oldu. Üstelik tüm bunları 1,96 m boy ve 146 kiloda yaptı. Yanlış anlaşılmasın, Tristan Wirfs tüm bu combine rekorlarından önce de zaten birinci turda seçilmesi beklenen bir oyuncuydu. Iowa kariyerinde çoğunlukla right tackle olarak görev yapsa da azımsanmayacak sayıda left tackle tecrübesi de mevcut. Bu sınıfta ondan daha iyi offensive tackle olabilir ancak ondan daha atletiğini bulabileceğinizi sanmam. İşte tam buraya Kliff Kingsbury’nin Cardinals’ını yerleştirin. Takımla ilk senesinde çaylak bir QB ile hiç de fena olmayan bir iş çıkaran Kingsbury, ikinci yılında takımı daha da kendi tarzı doğrultusunda bükecek. Murray’nin korumasında Wirfs gibi ultra atletik bir tackle ise onun için hayallerin gerçeğe dönüşmesi.

9- Jacksonville Jaguars – Derrick Brown, DT, Auburn

Yeniden yapılanma dedikten sonra Jacksonville Jaguars’a değinmemek olmaz. Tarihe geçebilecek bir savunma takımı kurmuşken bunu bir şekilde çarçur eden Jags, başta Ramsey, Bouye, Capmbell olmak üzere elinde ne var ne yoksa dağıtmaya başladı. Ngakoue başka yerde oynamak istemesine rağmen franchise tag ile tutuldu ve takas olması bekleniyor. Telvin Smith’in dönüp dönmeyeceği belli değil ve Marcell Dareus’un da pilinin bittiği çok açık. Kısacası savunma tarafında geçtiğimiz sezonun yıldız çaylaklarından Josh Allen’a yardım edecek birilerine ihtiyaç var. Kaldı ki Derrick Brown, şu noktada tahtada kalan en iyi oyunculardan birisi. Geçtiğimiz sezon kardeşinin de Auburn’e gelmesi nedeniyle onunla aynı takımda oynayabilmek adına draft’a girmekten son anda vazgeçen Brown, bu kararıyla zarar görmüşe benzemiyor. 3-teknik defensive line oyuncuları her zaman NFL tarafından rağbet gören isimler ve Brown gibi yüksek potansiyelli bir interior pass rusher her takımın kadrosunda görmek isteyeceği türden bir oyuncu.

10- Cleveland Browns – Andrew Thomas, OT, Georgia

Offensive tackle’a hücum başlıyor. Wirfs ve Becton’ın yaşadığı uçuştan en çok faydalanacak takımların başında Cleveland Browns geliyor çünkü combine öncesi tahminlerde Andrew Thomas’ın buralara düşme ihtimali pek mümkün gözükmüyordu. Geçtiğimiz sezon sanki offensive line diye bir pozisyon grubu yokmuş gibi kurulan takımın büyük bir fiyaskoya imza atmasının ardından bu draft Browns için ya LT ya hiç durumuna geldi. Bu sınıfta birçok iyi offensive tackle olsa da en gerçek left tackle Andrew Thomas. Georgia tarafından left tackle oynamak için recruit edildi ve en zorlu konferansta en zorlu rakipleri karşı kendisini fazlasıyla ispatladı. Georgia’nın pro hücum sisteminden geliyor olması NFL’e geçiş açısından sorun yaşamayacağı anlamına geliyor.

11- New York Jets – Jedrick Wills, OT, Alabama

Offensive tackle’a hücum benim favorim olan Alabama’nın sert çocuğu Jedrick Wills ile devam ediyor. Ben dahil birçok kişiye göre bu sınıfın en iyi offensive tackle’ı kendisi ancak daha önce de bahsettiğim gibi akıl almaz combine performanslarının NFL takımlarının aklını alma ihtimali bir hayli yüksek. Wills için bir başka dezavantaj olarak da tüm Alabama kariyerini right tackle olarak oynamış olması olabilir. Gerçi siz right tackle dediğime bakmayın, Tua solak bir QB olduğu için iki sezondur sadece kağıt üzerinde right tackle, yani QB’nin kör noktasını koruma konusunda tecrübesi var. En önemli özelliği çok güçlü bir oyuncu olması ve bunu kullanırken hiç kendisini sakınmaması. SEC’de çok iyi defanslara karşı oynamasına rağmen bire birde yenildiğini çok nadir hatırlıyorum. Jets sonunda Darnold gibi bir franchise QB bulmuşken şimdiye kadar yapamadığını yapıp ona iyi bir koruma sağlamak zorunda. Wills, tam olarak bu görevin adamı.

12- Las Vegas Raiders – Jerry Jeudy, WR, Alabama

Offensive tackle sınıfının kalitesi ve az bulunur bir pozisyon olmasından dolayı bu yılın en kaliteli sınıfı olan wide reciever’ların bu noktaya kadar düşmesi sürpriz olmaz. Jeudy, Lamb ve Ruggs’ın aynı anda tahtada olduğu bir senaryo Raiders’ı tercih konusunda tatlı bir zorluğa itebilir. Eğer takımın başında hala rahmetli Al Davis olsa seçimin Ruggs’tan yana olacağı kesindi. Ancak ben Ruggs’ın bu üçlü arasında son tercih olacağını düşünüyorum. Çok yakın bir karar olsa da Raiders’ın daha komple bir receiver’a ihtiyacı olmasından dolayı seçim büyük ihtimalle Jeudy olacaktır.

13- San Francisco 49ers (via Indianapolis Colts) – CeeDee Lamb, WR, Oklahoma

Sürpriz olarak nitelendirebileceğimiz bir takas sonucu DeForest Buckner’ı Colts’a yollayan Niners, bu takasın karşılığını olabilecek en iyi şekilde aldı. Takasa kısaca değinmek gerekirse Niners’ın o defensive line’ı bir arada tutması imkansızdı ve bir seçim yapmaları gerekiyordu. Takas değeri daha yüksek olanı değerinde satıp (Buckner) daha azına ellerinde tutabileceklerini (Armstead) ellerinde tuttular. Wide receiver pozisyonu geçen sezon büyük sıkıntı çektikleri bir pozisyondu. Sanders takası sonrası daha iyi konuma gelseler de Sanders önümüzdeki sezon Saints forması giyecek ve yerini doldurmaları gerekiyor. İyi haber şu ki CeeDee Lamb, bu sınıfın en iyi receier’ı olabilecek kapasitede ve Deandre Hopkins tarzı oyunuyla bir QB için bulunmaz nimet.

14- Tampa Bay Buccaneers – Javon Kinlaw, DT, South Carolina

Tom Brady ile anlaşarak off-season’ın en bomba hamlelerinden birini gerçekleştire Tampa Bay için burada olabilecek en iyi senaryo kafa offensive tackle’lardan birinin bu sıraya kadar düşmesi olur. Ancak bu pek olası gibi gözükmüyor. O halde yeteneğe göre draft yapmak izlenecek en mantıklı yol olacaktır. Jason Pierre-Paul’u iki ve Ndamukong Suh’u bir yıl daha kadrosunda tutan Buccs, geçtiğimiz sezonun sürpriz ismi Shaq Barrett’ı da franschise tag ile takımda tutmayı başardı. Halihazırda iyi bir ön yedilisi olan Buccs, Javon Kinlaw ile bu grubu daha da kuvvetlendirebilir. Kariyerinin bu döneminde tekniği biraz zayıf olsa da fiziksel yetenekleriyle büyük fark yaratan bir oyuncu. Uzun boyu, güçlü yapısı ve defensive line’ın bir çok pozisyonunda oynayabilme çok yönlülüğü ile Chris Jones tarzı bir oyuncuyu andırıyor.

15- Denver Broncos – Henry Ruggs, WR, Alabama

Bir Raiders taraftarı olarak görmeyi en son isteyeceğim senaryolardan biri olsa da gerçekleşmesi en muhtemel senaryolardan birisi bu. Henry Ruggs’un bu sıraya düştüğü bir durumda Broncos’un başka bir seçim yapma ihtimalini göremiyorum. Drew Lock’tan oldukça umutlu olan takımın en büyük arzusunun ona daha fazla silah vermek olduğu artık bir sır değil. Courtland Sutton dışında kayda değer bir receiving tehditlerinin olmadığının farkındalar. Ruggs, rakip savunmalar için ölümcül olan hızıyla Sutton’a şahane bir tamamlayıcı olur.

16- Atlanta Falcons – K’Lavon Chaisson, DE, LSU

Teşhisi konan hastalığını yıllardır yenemeyen bir başka takım da Atlanta Falcons. En iyi döneminde bile büyük savunma zaafları yaşayan takımın bu konudaki sıkıntısının temelinde ise pass rush verimsizliği geliyor. Vic Beasley’nin sadece bir sezon hakkını vererek oynamasının ardından ondan umudu kesip yolları ayırdılar. Ellerinde Grady Jarrett gibi belki de Donald’ın ardından ligin en iyi 3-teknik defensive tackle’ı varken içerden çöken cebi dışardan katlayacak bir oyuncuya ihtiyaçları var. Takk McKinley gelecek adına umut verse de tek başına yeterli değil. LSU’nun geçen sezon gösterdiği başarı hücum takımını ön plana çıkarsa da çok iyi bir savunma olmadan bu başarı düşünülemezdi. K’Lavon Chaisson bu defansın lideri olarak oldukça dominant bir pass rusher performansı gösterdi. Klasik bir LSU pass rusher’ı olarak ince atletik bir oyuncu ve biraz daha güçlenmesi gerek. Onu kendinden önceki okul arkadaşlarından ayıran fark ise hem saha içinde hem de saha dışında çok yüksek bir karaktere sahip olması.

17- Dallas Cowboys – Kristian Fulton, CB, LSU

LSU savunmacılarıyla devam ediyoruz. Topun savunma tarafında ciddi problemleri olan Cowboys üstüne ligin iyi cornerback’lerinden Byron Jones’u da kaybederek bu alanda biraz daha geriledi. Jones’un takımda kaldığı bir senaryoda dahi secondary takviyesine ihtiyaçları varken bu ihtiyaç artık daha da spesifik bir hal alarak cornerback haline büründü. Kristian Fulton aslında bir cornerback’ten istediğiniz her şeyi size verebilecek bir oyuncu. Uzun boyu ve uzun kolları sayesinde kendinden iri receiver’ları savunabilir. Gücü sayesinde press cover, atletizmi sayesinde de off ball oynayabilir. Ancak Okudah ile arasında bu kadar fark olmasının bir nedeni var o da tackle konusundaki yetersizliği.

18- Miami Dolphins (via Pittsburgh Steelers) – Josh Jones, OT, Houston

Geçtiğimiz sezon her tarafı yamalı bir hücum takımıyla oynayan Dolphins için artık topun bu tarafını yapılandırma zamanı. Tua Tagovailoa bu amaç için güzel bir başlangıç noktası ancak etrafına destekleyici kolonlar eklemek şart. İyi haber şu ki Dolphins’in ilk turda üç tane draft hakkı var ve bu onlara üç tane yüksek etki yaratacak oyuncu seçme şansı sunuyor. Tua’nın seçildiği senaryoda ikinci öncelik onu koruyabilmek olmalı. Josh Jones, tepedeki dört tackle’ın ardından benim beşinci sıraya koyacağım oyuncu. Boy ve kol uzunluğu olarak NFL’in bir left tackle’dan istediği standartlarda. Koşu bloğundan ziyade pas bloğu yeteneği olarak öne çıkıyor. NFL için biraz ham ve işlenmeye ihtiyacı olsa da yıllar boyu kaliteli bir starter olma potansiyeline sahip.

19- Las Vegas Raiders (via Chicago Bears) – Xavier McKinney, S, Alabama

Alabamalıları ikileyelim. Raiders ilk seçimi hücum tarafına yaptıktan sonra artık dikkatini savunmaya çevirebilir. Burada aslında favori linebacker’lar Patrick Queen veya Kenneth Murray olarak gözükse de free agency’den Nick Kwiatkoski ve Cory Littleton transferleri sonrası takımın ilk turda bir linebacker daha draft etmesini beklemiyorum. Geçtiğimiz sezon ilk turda Jonathan Abram’ı seçmişti Raiders ancak Karl Joseph’in ayrılığı sonrası yeniden safety ihtiyacı doğru. Xavier McKinney, bu sınıfın en dikkat çeken safety potansiyeli olarak öne çıkıyor. Her şeyden önce müthiş bir lider ve iletişim organizasyonu konusunda çok etkili. Nick Saban’ın Alabama’sında son iki sezon savunmanın liderliğini ve organizatörlüğünü yapmasından bunu anlayabiliriz. Çok yönlü bir safety olması da cabası. Geçtiğimiz sezon strong safety, free safety ve slot cornerback olmak üzere üç pozisyonu da oynadı. Abram ile etkili bir ikili olabilirler.

20- Jacksonville Jaguars (via LA Rams) – C.J. Henderson, CB, Florida

Bouye ve Ramsey’nin gönderilmesinin ardından Jaguars’ın cornerback pozisyonunda kocaman bir delikten bahsedebiliriz sanırım. İlk seçim haklarıyla savunmanın ön alanına takviye yaptıktan sonra bu seçimi de arka alan için kullanmaları muhtemel. C.J. Henderson, draft zamanı yaklaştıkça daha da yükselişe geçmesini beklediğim bir isim ama en kötü ihtimalle 20. sıra onun için sınır olacaktır. Combine’da hızı ile gözlemcileri etkileyen Florida çıkışlı cornerback için bu sınıfın en atletik cornerback’i diyebilirim. Top yetenekleri ve buna bağlı olarak havadaki topu takip yeteneği biraz zayıf olsa da boy ve kol uzunluğu ile fazlasıyla iştah kabartıcı.

21- Philadelphia Eagles – Tee Higgins, WR, Clemson

Eagles’ın geçen sezonu receiver kadrosunda kimlerle bitirdiğini tekrar hatırlatmama gerek yok sanırım. Secondary de onlar için hala büyük bir zaaf olsa da şu noktada reciver’ların değeri kalan defensive back’lerin hepsinden daha fazla. Sakatlıklarıyla artık herkesi bıktırmış olan Alshon Jeffery tüm takas ve takımdan kesme dedikodularına rağmen hala takımın kadrosunda yer alsa da ömrünün uzun olmayacağı belli. Peki sorunlu olan Jeffery’yi daha yeni ve temiz modeliyle değiştirmeye ne dersiniz? Clemson’dan Tee Higgins, hem fiziki yapısı hem de oyun tarzı olarak Jeffery’yi fazlasıyla andırıyor. Clemson okul tarihinin DeAndre Hopkins ve Sammy Watkins ile beraber en fazla touchdown pası yakalayan ismi. Yıllardır receiever’ların düşürdüğü toplarla saç baş yolan Eagles taraftarları için Higgins’in güvenilir elleri ilaç olacaktır.

22- Minnesota Vikings (via Buffalo Bills) – Trevon Diggs, CB, Alabama

Hayat insana bazı küçük sürprizler yapar, tıpkı bu seçimde yaşadığımız gibi. Trevon Diggs, geçtiğimiz haftalarda Vikings’ten hoş bir şekilde ayrılmayan Stefon Diggs’in küçük kardeşi. Ayrıca bu seçim hakkı Diggs takası sonucu Bills’ten aldıkları seçim hakkı. Takımların biz taraftarlar gibi duygusal davranmayacağını düşündüğümden Vikings’in Diggs’i draft etmesinin önünde bir engel göremiyorum. Sıralar ilerledikçe cornerback sınıfı büyük düşüşler göstermeye başlıyor ve Xavier Rhodes ile Trae Waynes’i kaybetmiş bir Vikings’in bir an önce bu eksikliği gidermesini bekleyebiliriz. Trevon Diggs, Alabama kariyerini çok yakından takip ettiğim bir oyuncuydu. 5-star atlet olarak geldiği okulda hangi pozisyona evrileceği büyük merak konusuydu. Bama kariyeri boyunca hem WR hem CB olarak forma giyse de geçtiğimiz sezonun tamamını starter CB olarak oynadı ve bu pozisyondaki potansiyelinin bir kısmına ulaşmaya başladı. Tahmin edebileceğiniz üzere çok iyi bir atlet ve çok hızlı bir oyuncu. Bu özellikleri sayesinde returner olarak da tehlikeli bir oyuncu.

23- New England Patriots – Patrick Queen, LB, LSU

Tom Brady’nin ayrılığı sonrası herkes bu sıradan sıradaki Patriots Quarterback’inin seçilmesini bekliyor. Bu hiç yabana atılmaması gereken bir ihtimal olsa da bana hiç Bill Belichick’in tarzıymış gibi gelmiyor. Jordan Love için riske gireceklerine ilerleyen turda daha çok ne alacakları belli olan QB seçeneklerine yönelmelerini bekliyorum. Öte yandan Patrick Queen, geçen sezon LSU savunmasında gölgede kalsa da ekibin dinamosu olarak dişlilerin dönmesini sağlayan isimdi. Mobilitesi yüksek ve oldukça atlet bir linebacker. Hightower olmadığı zaman Patriots defansının nasıl güç kaybettiğine defalarca şahit olduk. Queen, hen bu açıdan bir sigorta hem de Hightower sonrası hayat için bir güvence olabilir.

24- New Orleans Saints – Jordan Love, QB, Utah State

Sonunda Brees’in veliahdı. Brees, takımla sözleşmesini yeniden uzatmış olsa da sonsuza dek oynamayacak ve ondan sonra yerine geçecek isim için birkaç senedir draft özelinde dedikodular zaten dolaşıyordu. Bu kez Brees sonrası devam etmek için güvenebilecekleri bir Teddy Bridgewater da olmadığına göre bu seçim bana fazlasıyla mantıklı geliyor. Tysom Hill mi? Hill’in tam zamanlı starter QB olma ihtimali bana göre çok düşük. Onu özel yapan zaten şuanda bulunduğu konum, o yüzden macera aramaya gerek yok. Öte yandan Jordan Love, fakir Patrick Mahomes’u olarak niteleyebileceğimiz bir oyuncu. İki sezon önce dikkatleri çeken oyuncu geçen sezon felaket kötü bir sezon geçirdiği için bu sıralara kadar düşecek ancak ben bunu iki sene arasında sadece bir oyuncu hariç komple değişen hücum takımına ve koça bağlıyorum. Love, fiziksel yetenekleri üst seviyede olan bir oyuncu ve bazuka gibi bir kola sahip. Bu nedenle koluna çok güvenip olmadık paslar deneyebiliyor. Mahomes bu özelliğini NFL seviyesine muazzam bir şekilde ayarlayabilmişti. Love da bunu başarabilirse yıldız bir oyuncuya dönüşebilir. Fakat yine de bunun büyük bir “eğer” olduğu unutulmamalı.

25- Minnesota Vikings – Justin Jefferson, WR, LSU

Bir önceki seçimi defansa kullanan Vikings’ten bu sefer hücum tarafına hamle yapmalarını bekleyebiliriz. Stefon Diggs’in gönderilmesiyle bir zamanlar ligin en iyilerinden olan receiver grubu şu sıralar Adam Thielen dışında hiç kıvamında. Neyse ki bu bereketli receiver sınıfında herkese yetecek kadar ekmek var. Justin Jefferson, Jeudy’nin hemen ardından bu sınıfta bulabileceğiniz en iyi rota koşucusu ve açık ara en iyi slot receiver’ı. Kirk Cousins’in Redskins yıllarında sahanın ortasını kullanan Jordan Reed ve Jamison Crowder ile olan uyumunu düşündüğümüz zaman Jefferson, Vikings için çok iyi bir tercih olacaktır.

26- Miami Dolphins (via Houston Texans) – D’Andre Swift, RB, Georgia

Dolphins’in hücum inşası devam ediyor. Geçtiğimiz sezon Drake’i Cardinals’a gönderdikten sonra enteresan running back’lerin sahaya çıktığını gördüğümüz takımda artık gerçek bir running back’e ihtiyaç var. “Fakat Jordan Howard ne olacak? Daha yeni aldılar” dediğinizi duyar gibiyim. Sizleri Jordan Howard döngüsünü hatırlamaya davet ediyorum; Takımınızda Jordan Howard mı var? -> Evet-> Çaylak RB draft et -> Sezon sonu Howard’ı gönder. Ne yazık ki Howard’ın Dolphins’te de yer tutucudan fazlası olacağını düşünmüyorum. D’Andre Swift ise son zamanlarda oluşmaya başlayan Georgia RB geleneğinin son ürünü. Bu yılın RB sınıfının tepesindeki üç isim de birbirine çok yakın olsa da ben Swift’i Dobbins ve Taylor’ın çok az farkla önünde görüyorum. Bu düşüncede olmamdaki en büyük etken ise Swift’in sahip olduğu “anilik” elementi. Oyun tarzı biraz daha çok yönlü genç LeSean McCoy’u andırıyor. Hiç beklenmedik anlarda yaptığı cut, juke, spin hareketleri oyununun imzası. Hal böyle olunca da izlemesi çok keyifli bir oyuncu. Miami hücumuna eksik olan yaratıcılığı katacaktır.

27- Seattle Seahawks – Yetur Gross-Matos, DE, Penn State

Gross-Matos, bu draft sınıfındaki en underrated oyuncuların başında geliyor. Penn State’teki son iki sezonunda 17 sack yaparak oldukça üretken bir oyuncu olduğunu gösterdi. Muazzam bir fiziğe sahip, izlerken aklınıza ilk gelen şey bu adamın pass rusher olmak için doğduğu. Uzun boyu ve uzun kollarına ek olarak oldukça güçlü ve atletik. Ancak henüz potansiyelinin çok diplerinde. Düşük taban yüksek tavan olarak niteleyebileceğimiz bir oyuncu. Şimdiye kadar pozisyonu tamamen fiziksel yetenekleriyle oynayan biri olarak NFL’deki ilk yıllarında sıkıntı yaşaması muhtemel. Pass rush hareketlerini geliştirmesi ve tekniğini ilerletmesi gerekiyor. Clowney’nin takımdaki geleceği hala belli olmamışken Seahawks, onun için ideal iniş noktalarından biri.

28- Baltimore Ravens – Kenneth Murray, LB, Oklahoma

Geride kalan sezonda normal sezonu birinci olarak bitirip Super Bowl’un da en büyük adaylarından biri olmasına rağmen sürpriz bir mağlubiyet ile erken havlu atan Ravens, önümüzdeki yılın da büyük favorilerinden. Ancak bu kez hedefe ulaşabilmeleri için birkaç küçük hamleye ihtiyaçları var. Genel olarak savunmada iyi gözükseler de bazı pozisyonların özellikle playoff zamanı aksadığını gördük. Mesela C.J. Mosley’nin arkasında bıraktığı boşluk hala efektif biçimde doldurulmuş değil. Kenneth Murray ise bu iş için en kalifiye aday. Tam bir tackle canavarı olan Murray, Ravens defansı için enzim-substrat uyumu gösterir. Oyununun en önemli elementi hız olan oyuncu sahayı bir ucundan diğer ucuna cover edebilecek menziliyle tam olarak Ravens’ın ihtiyaç duyduğu bir linebacker.

 29- Tennessee Titans – A.J. Terrell, CB, Clemson

Ryan Tannehill’in direksiyona geçmesi ardından yakaladıkları çıkışla sezonun en flaş takımı olan Titans, Tannehill ve Derrick Henry’i takımda tutarak önümüzdeki sezon için de uzun bir koşu yapmak için iddiasını korudu. Ancak bu takımdan hala contender olarak bahsetmek için erken. Takımın başarısında önemli payı olan RT Jack Conklin’i kaybettiler ve yeri kesinlikle doldurulması gerekiyor. Ancak bulundukları konum bunun için çok müsait değil. Bu da bizi ikinci elzem eksiğe götürüyor. Geçen sezon takımın en iyi cornerback’i olan Ryan Logan hala FA konumunda ve büyük ihtimalle takıma dönmeyecek. Bu da Titians’ı elinde tek güvenilir CB olarak Adoree’ Jackson ile bırakıyor. Clemson’dan A.J. Terrell, geçen sene ikinci turda draft edilen eski takım arkadaşı Trayvon Mullen ile fazlasıyla benzer bir oyuncu. Fiziksel bir cornerback ve en iyi verimi press cover oynadığı adam adama savunmalarda veriyor. Jackson gibi hızlı bir cornerback’i Terrell gibi güçlü bir cornerback ile tamamlamak ideal gibi görünüyor.

30- Green Bay Packers – Jalen Reagor, WR, TCU

Aaron Rodgers’ın artık geleceğin sigortacılarına pas atmasından sıkılmadınız mı eyy Packers camiası? Sizi bilmem ama ben sıkıldım. Devante Adams dışında yıllardır sokaktan toplama adamlarla tarihin gördüğü en iyi QB’lerden birinin kariyerinin harcanması taraflı tarafsız herkesi üzen bir durum. Serbest oyuncu pazarından Devin Funchess alınmış olabilir ancak yetmez. Jalen Reagor, A-Rod’un uzun zamandır pas atma şansı bulamadığı profilde bir oyuncu. Hızı ve patlayıcılığıyla heyecan veren bir play maker Reagor. Rotasının orta yerinde boşa çıkabilecek bir adam ve Rodgers… Hazırlıklı olan NFC.

31- San Francisco 49ers – Jeff Gladney, CB, TCU

Arka arkaya TCU kulağa şaşırtıcı geliyor. Normalde Alabama, LSU, Ohio State gibi güç merkezi olan okulların oyuncularının arka arkaya seçildiğini görmeye alışkını. Jimmie Ward’ın takıma geri dönmesiyle birlikte 49ers’ın secondary planlarının değiştiğini düşünüyorum. Sherman’ın 32 yaşına geldiğini ve diğer seçeneklerin Witherspoon ve Moseley olduğunu düşündüğümüz zaman artık cornerback daha büyük bir ihtiyaç. Jeff Gladney, benim ilk olarak Bruce Feldman’ın “2019 Freak List” yazısından tanıdığım bir oyuncu. Pozisyon için kısa olsa da o yazıda da bahsedildiği üzere 280 kg ağırlık ile squat, 180 kg ağırlık ile bench yapan bir oyuncu. Yani fiziğinin gösterdiğinden daha fiziksel bir cornerback. Kendinden önce seçilen cornerback’lerin hepsinden daha iyi tackle yeteneğine sahip, belki de bu konuda sınıfının en iyisi. Bir üst seviye için en avantaj özelliği ise el tekniğinin çok iyi olması. Bu sayede holding ve PI konusunda pek ceza almıyor. En büyük dezavantajı ise dediğim gibi boyu ancak bunu inatçı oyun tarzıyla dengeliyor.

32- Kansas City Chiefs – A.J. Epenesa, DE, Iowa

Bir zamanlar Chase Young’ın hemen ardından draft’ın en iyi ikinci pass rusher’ı olarak görülen A.J. Epenesa, combine sonrası en çok değer kaybeden oyuncu olabilir. Bu olası senaryo son şampiyon için bulunmaz bir nimet olur. Iaowa kariyeri boyunca ülkenin en iyi ve üretken pass rusher’larının başında gelen Epenesa ne oldu da bu kadar düştü derseniz combine sonucu atletizm eksiği ortaya çıktı diyebilirim. Aslında bu beklenen bir sonuçtu çünkü Epenesa hiçbir zaman kenarları büken derecede atletik bir oyuncu değildi, onun en büyük özelliği kolej seviyesinin çok üstünde olan tekniği ve pass rush hareketlerinin çeşitliliğiydi. Tekniği sayesinde de NFL’de başarılı olan onlarca pass rusher varken ben bu kadar değer kaybetmesini saçma buluyorum…