Merhaba sevgili NFLTR okurları. Mucizevi bir sona sahne olan Buffalo Bills – Arizona Cardinals maçının değerlendirmesiyle karşınızdayız. Bu haftaki yazımızda sizlere bir de sürprizimiz var. NFLTR’de Buffalo Bills yazılarından tanıdığımız Hakan Yılmazkurt da bu hafta bize katıldı ve böylelikle maçın her iki takım açısından da değerlendirmiş olduk…

Müthiş bir heyecan ile devam eden ve özellikle son çeyreği her iki takım açısından da oldukça gerilimli geçen maçın son saniyelerde yaşanan böylesine hikayeler NFL’i izlemeyi daha da güzel hale getiriyor. Ancak yine de hayat bazen ilginçliklerle ve 180 derece geri dönüşlerle dolu. Tam kazandığınızı zannederken kaybedebiliyor ya da tersine her şeyi kaybettiğinizi zannederken bir anda yeniden kazanabiliyorsunuz. Bizler maçı izlerken aynı zamanda Whatsapp grubumuzda da yazışma halindeydik. 34 saniye kala Diggs TD yapınca, Hakan gruba mutluluk pozunu göndermişti, Gökalp de gönderdiği fotoğrafında adeta yıkılmış durumdaydı. Ben ise sadece “Kalakaldık öylece” yazabilmiştim. Ancak hemen ardından sanki içime doğmuş gibi “Bir hail mary şansımız” olabilir diye eklemiştim…

İşte tam o sırada, Next Gen analizlerinde sadece yüzde iki galibiyet şansı görünen Cardinals için reklamlarda söylendiği gibi hayatın beklenmedik sürprizleri vardı. Az sonra tarihi bir olay gerçekleşecek ve 30-26 gerideki Arizona Cardinals, bitime iki saniye kala Kyler Murray’nin atacağı hail mary’nin DeAndre Hopkins tarafından yakalanması ile 32-30’luk mucizevi bir galibiyete uzanacaktı.

Bu haftaki yazımızı oluştururken rutinimizin biraz dışına çıkarak Hakan ve Gökalp’in benim sorularımı yanıtladıkları bir format ile ilerlemeye karar verdik. Umarız beğenirsiniz…

Onur Aşar: Sevgili Hakan ve Gökalp, öncelikle kendi takımlarınız açısından maçın genel bir değerlendirmesini yapar mısınız?

Hakan Yılmazkurt: Bills bu sezon hücumunu geliştirmiş ama savunmada gerilemiş bir izlenim veriyor. Bu maçta ise tam tersi oldu ve savunma (özellikle red zone savunması) geçer not alırken hücum sınıfta kaldı. Maça istatistiksel olarak bakar veya yalnız özetini izlerseniz Josh Allen ve arkadaşları çok iyi iş çıkartmışlar diyebilirsiniz ama üçüncü çeyreğin başında Kenyan Drake’in fumble’ı ile gelen TD’dan maçın son dakikasındaki Stephon Diggs’in TD’una kadar geçen sürede yani yaklaşık 20 dakikadan uzun bir süre sadece patinaj yaptılar. Oysa bu süre içinde üretilecek bir skor Cardinals’ın gardını düşürüp son saniyedeki dramatik sona mahal vermeyebilirdi. Özetle bu maç Buffalo hücumu, Buffalo savunmasına biraz ayıp etti diyebiliriz. Son olarak Kyler Murray’nin hakkını verelim: NFL gibi bir ligde boy dezavantajına rağmen harika bir iş çıkartıyor. Son pozisyonda Josh Allen’a “Senin Diggs’in varsa benim de Hopkins’im var” dedi ve bizi çölden elimiz boş gönderdi.

Gökalp Öztürk: Açıkçası başta Bills defansı Kyler Murray’e baskı kurarak onu çok zorda bıraktı. Kyler her ne kadar bütün heavy edge rush’lardan kaçabilse de topu atabilecek zamanı bulamıyordu ve bir şekilde durduruluyordu ama baskılar bi tarafa kadar. Kyler Murray baskılara bi zamandan sonra alışmış ve ne kadar baskı olsa da topu atmaya başlamıştı. Bu da maçın dönüş noktası oldu diyebiliriz. Üçüncü çeyreğin sonlarına kadar geride olan Cardinals özellikle son beş dakika içerisinde skor 9-23 iken dördüncü çeyreği 26-23 ile açarak üstün bir performans sergiledi ve artık Bills defansı, Cardinals hücumunu durduramaz haldeydi. Dördüncü çeyrekte ise tamamen zaman geçirmeye çalışan Cardinals, başta iyi gitse de sonlara doğru en kritik anlarda topun Bills’e geçmesine sebep olmuştu. Burada suçladığımız kişi Kliff Kingsbury idi. Her zamanki kötü play call’ları ile maçı neredeyse kaybedecekti. Kenyan Drake ise bu hafta sakatlıktan döndü ve açıkçası oyunlara çok çalışamamış ve alışamamış gibiydi. Hatta bir oyunda, Kenyan Drake topu almak için yanlış yere koşunca Kyler Murray önünde topu verebilecek kimseyi göremedi ve ardından Bills D-Line’ı ile karşı karşıya kaldı. İki haftalık sakatlık sürecinde topu topu tutmayı da mı unuttu artık bilemeyiz ama yaptığı fumble’da topu tutamıyordu bile. En kritik noktalarda yaptığı iki hatada top Bills hücumuna geçti. Ancak ne olursa olsun geçen sezonki ivmesine ulaşamayacak gibi.

Onur Aşar: Peki takımınızda maç boyunca size en çok etkileyen oyuncular kimler oldu?

Hakan Yılmazkurt: Hücumda her tıkandığımız an Josh Allen’a nefes aldıran Cole Beasley, savunmada ise DE Trent Murphy. Kyler Murray yine şovunu yaptı ama Murphy olmasaydıaldığı koşu yardları en az ikiye katlanırdı.

Gökalp Öztürk: Bu noktada söyleceğimiz ilk isim belli sanırım, DeAndre Hopkins. Maç boyunca topu her aldığında Bills defansına korku salan Hopkins; maçın gerçek anlamda son saniyesinde, üç kişinin arasından yakaladığı hail mary ile maçı kazandırdı. İkinci isim ise Kyler Murray. Bills defansının kurduğu güçlü baskıya karşı bütün defans oyuncularını atlatıp bir şekilde topu kaybetmeyen Murray her zamanki gibi gönlümüzde. Üçüncü çeyreğin son beş dakikası yaptığı iki  drive ile maçı çevirip maçın sonuna kadar Cardinals’in ayakta kalmasını sağladı. Son saniye attığı hail mary pasında ise başta tam sack’lendi derken hızlı bir şekilde kaçıp, sağ elli olmasına rağmen sol tarafa kaçtığı için 180 derece dönüp pası attı ve gerçekten tam isabetli ve tertemiz bir atıştı. Kicker Zane Gonzalez ise dört field goal denemesinin dördünü de atarak biraz şaşırttı fakat attılan gollerin halen çok da temiz goller olmadığını söylemekte fayda var. Fakat yine de dörtte dört atması bizi etkiledi. 2018 değil de 2019’daki performansını tekrar yakalamasının takım adına çok büyük etki olacak, tıpkı bu maçtaki gibi.

Onur Aşar: Biraz da bu maçın yıllar geçse de unutulmayacak anından bahsedelim. Hail mary sırasındaki ruh halinizden ve sonrasında yaptıklarınızdan bahseder misiniz?

Hakan Yılmazkurt: Hail mary’e önce inanamadım çünkü secondary’miz gerçekten iyiydi ve o kadar kısa sürede herhangi bir hücum bize karşı tüm sahayı kat edemez diye düşünüyordum. Aslında üst üste dört Super Bowl yenilgisini, 19 yıllık playoff hasretini görmüş bir Buffalo taraftarının kalan süre 00:00 olmadan sevinmemeyi öğrenmiş olması gerekirdi ama demek ki hala öğrenecek şeylerimiz varmış.

Gökalp Öztürk: Hail Mary’e geçmeden önce 35 saniye kalmıştı ve açıkçası Cardinals’in kesinlikle yenileceğini düşünmüştüm. 35 saniye içinde field goal mesafesine gelip field goal atmak imkansız gibi durmazdı fakat 35 saniye içinde touchdown yapmak gerçekten çok zordu ve bu Kyler Murray’nin ilk hail mary pasıydı. Açıkçası hiç ümit yoktu ve gerçekten çok üzülmüştük. Kyler pası atana kadar hiç ümidimiz yoktu fakat pasın güzelliği ve gidişatı büyük bir heyecan yarattı. Ardından üç tane CB’i ve topa daha yakın olduklarını görünce muhtemelen interception oldu diye düşündük. Derken Hopkins’in yakaladığını fark ettik ve spikerlerin “CAUGHT” diye bağırışıyla beraber biz de havalandık ve gerçekten çıldırdığımızı söyleyebilirim. Kyler’in ilk hail mary pası ve sıfır ümit ile çıkılan yolda sayı yapılmasıyla beraber ruh hali 0’dan 100’e yükselmişti bir anda. Maç bittikten 2-3 saat sonra bile mutluluktan uyuyamadık. Her şeyden önce Cardinals fanları için Larry Fitzgerald’ın yüzündeki gülümsemeyi görmek bize yetiyor.

Onur Aşar: Böylesi bir maçtan sonra, iki takım içinde farklı bir süreç yaşanacak. Buffalo bay haftasına girerken Cardinals hemen dört gün sonra TNF’da division rakibi Sattle Seahawks ile deplasmanda kritik bir maça çıkacak. Şu anda her iki takım da kendi gruplarında lider durumdalar. Bundan sonrası ve sezonun geri kalanı için takımlarınızdan neler bekliyorsunuz?

Hakan Yılmazkurt: En büyük beklenti tabii ki division’u kazanmak. Bugün biz kaybedip Miami kazanınca aramızdaki galibiyet farkı bire indi ve ensemizde soğuk nefeslerini hissetmeye başladık. Bay haftası dönüşü savunma ile hücumun nihayet dengelendiği bir takım olarak önce Chargers’I yenmek, sonra da division’u kazanmak. Bunu başardığımız son seneyi yazmayayım. Sinemalarda Jurassic Park gösteriliyordu ve en popüler şarkıcı Whitney Houston’du diyeyim durumun vehametini siz anlayın.

Gökalp Öztürk: Bundan sonrası için takım adına ve bireysel performanslar açısından Kyler Murray’nin MVP yarışında ilk üçe girmesiyle beraber gelecek maçlarda bu performansını korursa MVP olmasını imkansız olarak görmüyoruz çoğu kişinin aksine. Hatta bizim açımızdan çoktan MVP olduğunu kanıtladı bile. Takım açısından değerlendirecek olursak, yapılan o kadar play call hatalarına rağmen maçların kazanılması ve bazen ise ucu ucuna bitmesi bize gösteriyor ki, Cardinals defansından ofansına kadar gerçekten şampiyonluk seviyesinde oyunlar sergiliyor. Bu hafta Rams’in Seahawks karşısında galibiyet alması sebebiyle NFC West gerçekten kızışmış durumda. Seahawks, Cardinals ve Rams olmak üzere üç takımın da durumları aynı ve üç takımda da birinci sıraya yerleşmek için çok büyük bir gayreti olacak haftaya. Bu hafta Perşembe Gecesi Futbolu’nda Cardinals ve Seahawks karşı karşıya gelecek. Sezon öncesinde “Cardinals iki maçta da yenilir mi acaba” diye düşünürken şu anda tam tersini düşünüyoruz. Seahawks’ın QB-WR ilişkisi dışında takımda çok büyük eksiklikler var ve gerçekten üç haftadır heba olmuş durumdalar. Yavaş yavaş zorlu haftaların sonuna yaklaşırken Cardinals’in gerçekten gösterdiği bu üstün performansla beraber şampiyonluk yolu kapılarının açıldığını söyleyebiliriz…

Böylesine heyecan dozu yüksek bir maçın ardından tüm duygularımızı ve düşüncelerimizi maçın sıcaklığı içerisinde hızlıca sizlerle paylaşmak istedik ve maçın hemen ertesinde sıcağı sıcağına bu yazımızı hazırladık.

Hakan’a bize katıldığı için tekrar teşekkür ediyor ve Buffalo Bills açısından her şeyin onun gönlünce olmasını diliyoruz. Önümüzdeki hafta tekrar görüşmek dileğiyle..