Merhabalar değerli NFLTR.com okurları…. Bolca hikayesi olup son dakikalarında büyük bir heyecana sahip olan Indianapolis Colts maçında alınan mağlubiyetin incelemesinden sonra takımın gündeminden eksik kalan notlar ve bu hafta oynanacak olan Chicago Bears maçı öncesi son durumu toparlamak istedim.

Geçtiğimiz hafta içerisinde Packers adına en çok konuşulan olayların başında Jacksonville Jaguars maçının ardından David Bakhtiari’nin aldığı tarihin en büyük O-Line kontratı ile salary cap ayarlamalarının nasıl olacağı şeklindeydi. Sezon başlamadan da hemen önce Kenny Clark ile de büyük bir anlaşma yapan Packers bunun ardından bazı mevkilere serbest oyuncu keşfederek ilerlemeye çalışacak gibi gözüküyor. NFL’in de pandemi dolayısıyla 198.2 olan salary cap’i 175 milyon dolara indirmesi de söz konusu. Bu da takımın GM’i Brian Gutekunst’u oldukça uğraştıracak. Packers’ın kesmeyi düşündüğü isimler başlıca şu şekilde: Rick Wagner, Dean Lowry, Adrian Amos, Christian Kirksey, Preston Smith hatta ve hatta bu listeye takımın deneyimli kicker Mason Crosby’nin de girebileceği söyleniliyor. Bu oyunculardan iki tanesi önümüzdeki sezon büyük ihtimal Green Bay forması giymeyecek.

Önümüzdeki sezon için maaşlarında da yeniden yapılandırmaya gitmek adına masaya oturulacak başlıca adaylar takımın hücumdaki ve savunmadaki liderleri, Aaron Rodgers ve Za’Darius Smith, olarak öne çıkıyor. Çok küçük bir ihtimal olsa da Rodgers’ın “Hayır” deme ihtimaline karşı henüz sahada görmediğimiz Jordan Love’ın formayı Rodgers’ın Favre’den aldığı zamana kıyasla daha erken alma olasılığı var. Tabii ki de Love’ın hazır olmamasıyla beraber bunun gerçekleşme olasılığın çok az olduğunu belirtelim. Halen daha süresi varken Rodgers’ın ayrılma olasılığını düşünmek bile yakın gelecek için korku veriyor. Packers’a bu kadar sadık olmuş bir oyuncunun sözleşmesindeki kontratı tamamlayıp Green Bay günlerini planlanandan farklı bir şekilde bitireceğini düşünmüyorum. Her geçen sene daha da yaşlansa bu onun performansını aşırı fazla değiştireceğine inanmıyorum. Her zaman sahaya koyacağı üst düzey performansı ile takımın olmazsa olmazı konumunda..

Yapılan hesaplamalara göre 2021 yılında 16.4 milyon salary cap açığı olacak Packers’ın bundan farklı olarak 2021 draft sınıfı için sekiz milyon dolar açık yaratması gerekiyor. Ayrıca bu ilerleyen zamanlarda serbest duruma düşecek Aaron Jones, Kevin King ve Corey Linsley gibi isimlerden bazılarının da salary cap’in altına düşmek adına takımdan kesilmesi gerekecek. Ancak, Jamaal Williams ve restricted free agent olacak Allen Lazard ile önümüzdeki sene yola devam edilmesi muhtemel gözüküyor. Bakalım Brian Gutekunst nasıl bir yönetim sergileyecek fakat işi hiç kolay gözükmüyor.

Bir diğer taraftan Bakhtiari’nin yeni sözleşmesiyle beraber gözler ağırdan Aaron Jones’a dönmeye başladı. Koşucu isimlere fazla maaş vermeme kültürü ile bilinen Packers, bunu devam ettirecek gibi gözüküyor. Kontratı 2021’de biten Jones’un yeni sözleşme için işinin zorlaşmasına rağmen kendisi şu an bu konuda rahat bir duruş gösteriyor. “Sahada yaptığım şeyi yapmaya devam edeceğim ve sıramı bekleyeceğim. Eninde sonunda gelecektir” şeklindeki açıklamasıyla beraber bu konunun akıbeti için Packers yönetiminin kararını beklenecek. Bunun gerçekleşmemesi durumunda ise elinde bunun için sadece 7-8 milyon dolar maaş verme imkanı bulunan Packers’ın, Jamaal Williams’ın sözleşmesi yenileyip A.J. Dillon’ın durumuna da göre bir veteran koşucuyla anlaşması mümkün gözüküyor.

Yavaştan önümüzdeki hafta oynanacak olan iki köklü takımın dev karşılaşması olan Packers-Bears maçına gelelim… Tarihinde taraftar ve takım nezdinde en çok çekişmelerden birine sahip iki ekip bu sezon ilk defa karşı karşıya gelecek. 27 Kasım 1921’den yana süre gelen bu tarihi derbide alınan galibiyet sayılarında Packers’ın dört maçla üstünlüğü bulunuyor. Eğer; Packers, bu sezon oynanacak olan iki Bears maçını da kazanırsa Chicago’ya karşı oynadığı resmi maçlardaki 100. galibiyetine erişecek…

Sezona beş galibiyet ve bir mağlubiyet ile etkili bir başlangıç yapan Bears’ın bulunduğu konumunun sahte olduğunu herkes biliyordu. Yavaş yavaş kendi grubundaki konumunu da Vikings’e doğru sunan Chicago Bears’ın, play-off olasılığı da gitgide azalıyor. Güçlü bir NFC West grubunun konferansı domine etmesi ve bir diğer yandan da play-off yarışında kadrosu yeter diyebileceğimiz Tom Brady’li Buccaneers’in olmasıyla beraber playoff şansları mümkün gözükmüyor. NFC North’da bir takımın daha playoff yapmasının muhtemel olabileceği tek senaryo var. Ligin COVID-19 vakalarından dolayı bitirilememesi durumunda konferansını sekizinci bitiren iki takımı da dahil edip playoff’lara direk olarak geçilmesi durumunda görebiliriz. NFC North’da da ikinci olan takım büyük olasılıkla konferansta sekizinci sırada bulunacak. Gruptaki muhtemel ikinci sıra yarışında aynı grupta olan takımların kendi aralarındaki maçların sonucunun belirleyiciliğinin en fazla olacağı aşikar. Bu sezona kötü bir başlangıç yapan Vikings’in her ne kadar bu hafta Cowboys karşısında mağlup olmasına rağmen grupta Bears’ı geçerek “Ölme eşeğim, ölme!” durumun yaşandığı takdirde play-off şansı olacak takım olacağını düşünüyorum ama bu yarışın sonuna kadar çekişmeli geçeceği belli. Ancak bu çok iyi olduklarından kaynaklanmıyor.

Baktığımızda 2018’de “yılın koçu” ödülünü kazanan Matt Nagy’nin de Bears’daki geleceği ile ilgili çatlaklar oluşmakta ve ligde geri kalan maçlar onun için de kritik olacak gibi gözüküyor. Bears hücumunu incelediğimizde elinde iyi bir receiver ekibi olsa da oyun kurucu ve koşucularından umduğunu bulamayan dolayısıyla da skor yaratma sıkıntısı yaşayan bir takım kimliğinde. Hücumdan ziyade defansıyla öne çıkan bir takım olduğunu defans sıralamasında altıncı sırada bulunurken hücum sıralamasında otuz birinci sırada olmasından da görebiliriz. Defansında rakipleri zorlayacak Akiem Hicks, Khalil Mack, Robert Quinn, Eddie Jackson gibi isimleri bulunduruyorlar.

Baktığımızda Bears muhtemelen David Montgomery ile halihazırda açık olan Packers koşu savunmasının üzerine gidecektir ancak bu onun 100 yardı geçmesi durumunda bile iyi bir QB olmadığı için çok işe yaramayacaktır… Bu sezon starter başlamış diğer quarterback’ler olması durumunda da daha çekişmeli bir maç olacaktır ama sonucun değişeceğini düşünmüyorum. Colts maçının ikinci yarısında topa sahip olamayan Packers için bu maçta işler tersine döndürüp maçın büyük kısmında Green Bay hücumu ile Chicago Bears defansını izleyeceğiz. Bu karşılaşmada Aaron Jones’un bir fark yaratarak bu sezondaki en iyi maçlarından birini çıkartacağını düşünüyorum. Eğer fantasy takımınızda varsa sizi bu hafta üzmeyecektir.

Bears’ın son oynadığı maç olan Vikings maçında 30 top taşıyan Cook’un 96 yard ile büyük bir performans ortaya koydu. 96 yard iyi bir rakam ancak 30 taşıma çok fazla ve Bears’ın Cook’a ortalama 3.2 yard izin verdiğini gördük. Bu defans, bu sezon ligdeki en iyi iki koşuculardan birini zorladı diyebiliriz. Ancak 135 yard kazanan Justin Jefferson ve oyunda kaybolsa da iki TD yapan Adam Thielen maçın kazanılmasında önemli rol oynadı. Cook’un son çeyrek performansı ve Bears’ın hücumdaki zayıflığı eklenince Bears sahadan mağlup ayrıldı.

Chicago Bears da böylelikle son üç maçından kötü sonuçlar elde ederek formsuz bir şekilde Lambeau Field’a geliyor. Sezona Mitch Trubisky ile başlayan Bears, Falcons maçında Nick Foles’un etkileyici performansının ardından Trubisky bench’e çekilmişti. Bu maçın ardından Nick Foles starter olarak ilan edilmişti. Kendisi pek parlak bir sezon çizemediği bir grafik varken üstüne bir de Vikings karşılaşmasında sakatlık gelince direksiyon tekrardan Mitch Trubisky’e geri geldi. Bir taraftan kendisi de bir omuz sakatlığından dönüyor. Hafta içi boyunca ikisinin de sakatlığı olunca kimin oynayacağı tartışmaları vardı. Eğer bu sezon starter olarak forma giymiş iki QB’den biri yetişemeseydi forma Tyler Bray’e gidecekti. Ancak Matt Nagy, Trubisky için yeşil ışığı yaktı.

Trubisky, kendisini kanıtlamak adına bu şansı sonuna kadar değerlendirmeye çalışacaktır. Hele bir de Packers karşısında bir çıkış yapması eğer kariyerine bir ivme kazandıracaksa bu durum onun biçilmiş kaftan. Bu sezon yarısnı oynadığı Falcons maçıyla beraber çıktığı 2.5 maçta 560 pas yardı kazandırmış ve altı da TD pası bulunuyor. Öncelikle; tabii ki, onu bu maçta yedeği olacak Tyler Bray ile kıyaslayamam. Ancak şunu açıkça söyleyeyim, benim Trubisky’den hiçbir beklentim yok. Elbette bu maçın daha çekişmeli geçmesini sağlayacaktır. Ancak genel olarak baktığımızda Bears ofansından da hiçbir şey çıkmaz. Sahada takımı olduğunca idare edecektir fakat takımda da adamda da maçı kazandıracak ofansı görmüyorum. Bunun yanında sahada uzun süredir adam akıllı dakika alamaması ve ayrıca sakatlıktan da dönüyor olması onun için büyük bir eksi olacaktır. Bakalım, göreceğiz bize ne sunacağını..

Red zone defansında şu an ligin en iyisi olan Bears savunması ile red zone’da etkili bir takım olan Packers’ın hücumunun çekişmesini izlemek tüm futbolseverler için keyifli olacak olsa gerek. Ancak, red zone hücumunda ise sondan ikinci olan Bears’ı izlemek sadece Packers taraftarına keyifli gözükecektir. Chicago Bears savunması zorlu mu? Zorlu. Fakat Green Bay bunu aşacak hücuma fazlasıyla sahip, önemli olan bununla ne yapacağı olacaktır. Defanstan çekilen sancının bu maç çok etki edeceğini düşünmüyorum. Fakat bu tamamen Bears hücumundan kaynaklanıyor. Packers defansının problemli olduğu gerçeği kolay kolay değişemez. Son zamanlarda gösterdiği performans ile yüzümü kara çıkarsa da Packers’ın bu maçı alacağını düşünüyorum ama bu biraz da Bears’ın zayıflığından ve Colts maçının da acısının çıkarılmak isteneceğinden düşünmemden dolayı. İçimden 24-17 gibi bir skor olacağı hissi geliyor. Bakalım Packers bu maç için nasıl bir yol çizecek…

Sakatlık ve COVID-19 vakalarından uzak bir dileyerek bu haftanın sonuna geliyorum. Önümüzdeki yazılarda görüşmek dileğiyle… Sağlıklı ve football’lu haftalar…