Merhabalar, değerli NFLTR.com okurları… Tarihi ve rekabeti ile ligin önemli derbilerinden olan Bears – Packers maçı Sunday Night Football’da oynandı. Mücadeleyi isim olarak ele aldığımızda kesinlikle Prime Time’da olmayı hak ediyor ancak sahada oynanan oyun bu sene aksini gösterdi. Daha doğrusu Bears, Prime Time’ı hak etmiyor diyebiliriz ama bir taraftan bakınca da Packers maçında çıkmayacaklar ise ne zaman çıkacaklar… Bu Bears ve Trubisky rezaletinin ardından kazanmak Green Bay Packers için hiç zor olmadı ve sahadan 41-25 gibi bir skorla ayrıldı.

Maçın açılış drive’ını yapan Packers akıcı bir seri ile TD’a ulaştı. Bu drive sırasında Aaron Jones da iyi kullanıldı ve red zone’a gelindiğinde Devante Adams maçtaki ilk catch’i ve kariyerindeki 500’üncü catch’i ile touchdown’u geldi. Böylelikle o da üst üste TD yapma serisini altı maça çıkardı. Chicago Bears, bu drive’da ve maçın da tamamında Akiem Hicks’in eksikliğini hissetti diyebiliriz. Son ana kadar oynayıp oynayamayacağı şüpheli durumdaydı ancak maç öncesi inactive olarak açıklandı. Bu, Bears savunması için oldukça önemli bir eksikti.

Bears, ilk drive’ına çıktığında bir önceki yazıda da belirttiğim gibi David Montgomery ile koşarak maçı ilerletmeye çalışacaktı. Bu şekilde de 57 yardlık bir koşu ile Green Bay sekizine girdi. Ancak red zone’da başarısız olan Bears field goal isabeti ile dönmek zorunda kaldı. Montgomery’nin 100 yardı da geçebileceğini ama bunun maçın akıbeti adına çok bir değişiklik yaratmayacağını da söyledik. Öyle de oldu. Maça baktığımızda şeması ilgili bütün tahminlerimiz tuttu diyebiliriz. Sadece bu kadar skorlu bir maç olması şaşırttı.

Packers, ikinci drive’ına çıktığında yine aynı akıcılığı ve performansı sürdürdü. Rodgers bu sefer de tight end oyuncusu Marcedes Lewis ile touchdown’a ulaştı ve kolayca skoru 13-3 yaptı. Bunun ardından yeni bir drive’a çıkan Bears, pas oyunlarında gayet iyi bir şekilde ilerledi. Aklıma bu maçtan hemen önce oynanan Kansas City Chiefs ve Tampa Bay Buccaneers karşılaşmasında oynayan Patrick Mahomes geldi. Eğer bu maçta oynasa bu defansı ne hale getireceğini düşünemeden yapamadım. Bundan farklı olarak, koşu savunmasında da Montgomery’nin bile 100 yardı geçtiğini düşündükçe bu görüntü beni playoff’lar için endişelendirmeye devam etti. Rodgers, şapkadan tavşan çıkarmadığı sürece Packers’ın bu sezonu çok hoş bitiremeyeceği izlenemi devam ediyor.

Neyse ki sahada olan Mitchell Trubisky idi ve Trubisky olduğunu hatırladı, hemen bir iki iyi pastan sonra end zone’a attığı sanki bir receiver’a atılmış gibi bir pas olan topu Darnell Savage’ın ellerine bıraktı. Bundan sonraki drive’da, receiver’larını oyuna dahil eden Rodgers; Adams, Lazard, Tonyan ve St. Brown’ı değerlendirdi ve hücumun sonunda Lazard’a attığı muazzam pas ile güzel bir touchdown geldi. Allen Lazard’ın da yavaş yavaş dahil olduğunu görmek çok güzeldi. Sezon başında wide receiver draft edilmemesi, başka takımlardan takas yapılmaması ve Devin Funchess’in opt-out yapması sonucu Lazard ismi çok değerli hale gelmişti.

Topu tekrar devralan Bears’da Trubisky, interception olsun fumble olsun Packers defans profilini iyi gösterecek hatalardan birini yaptı. Trubisky, Za’Darius Smith’in fumble’a zorladığı topu takımın bir diğer Smith’i -Preston Smith- recover yaparak touchdown’a ulaştı. Skor 27-3 ile kapatılması zor bir seviyeye geldi.

İkinci yarıda topu alarak başlayacak olan Bears arayı kapatma imkanını sahip olmak için ilk yarının son drive’ına kalktı. Çoğunlukla Montgomory ile ilerleyen Bears zaman zaman Robinson, Mooney ve Miller’ı kullanmaya çalıştı. Red Zone’a gelindiğinde Packers savunması bu touchdown’u engelleyecek gibiydi fakat Kirksey’in pass interference yapmasıyla haklarını yenileyen Bears bu sefer TD’a ulaştı ve üç top farkı ile de ilk yarı sona ermiş oldu.

İkinci yarıdaki ilk topu alan Bears bunu değerlendiremedi ve topu Packers’a teslim etti. Onlarda drive’da başarılı olamadı ve punt yapmaları gerekti. Trubisky tekrar topu aldığında üçüncü oyunda yine Darnell Savage’ı buldu ve bir interception daha yaptı. Rodgers eline geçen fırsatı iyi değerlendirerek end zone’da maçın en çok yard kazanan ismi, bu senenin sürprizi, Robert Tonyan’ı buldu. Rodgers, ona attığı 39 yardlık harika pasıyla kariyerindeki önemli kilometre taşlarından olan 50.000 pas yardını geçmeyi başardı. Bundan itibaren maçın koptuğunu, kalan sürenin garbage time olduğunu söyleyebiliriz. Maçın geri kalanı ile ilgili söylenebilecek çok fazla bir şey yok. Takım bu noktadan sonra Jamaal Williams ile koşu TD’u bulurken Bears iki tane de TD bularak skoru 42-25’e çıkardı. Her şeye rağmen iki TD’un verilmesi bir sıkıntıydı. Tekrar tekrar söyleyelim; Defans, fumble return touchdown da yapsa iki tane interception da yapsa bu defans bu takımı playoff’larda üzer.

Maç ile ilgili diğer notlara baktığımızda; Rodgers, bu haftaki dört TD pası, sıfır top kaybı, sıfır sack ile kendi standartlarını sundu ve MVP yarışında da bence Mahomes’un arkasından ikinci olarak devam ediyor. Son haftalarda Russell Wilson da attığı interception’lar ve aldığı mağlubiyetler ile de bu yarışta oldukça geriye doğru düştüğünü görüyoruz.

Öte yandan, Valdes-Scantling’in hafta içi sakat olmasına rağmen maça yetişse de hiç kullanılmadı ve onun yerine daha çok Equanimeous St. Brown ismi öne çıktı. Kendisine bu maçta çok ihtiyaç duyulmasa da yine güzel birkaç top tuttu. Koşucu performanslarına baktığımızda Jamaal Williams’ın Aaron Jones kadar kullanıldığını gördük. Belki sebebi Jones ile sözleşme yenilenmediğine durumunda Williams’ı takıma hazırlamak, belki Jones’u playoff maçları için korumak, belki oyuncuları taze tutup ikisinden de verim alabilmek. Öyle ya da böyle ikisi toplamda doksanı Aaron Jones’tan gelmek üzere toplam 163 koşu yardı ile maça önemli bir katkı sağladılar. Bu bağlamda, Packers koşu tehditleri ile bu maçta play-action hücumlarından da verim almış oldu.

Aaron Jones için sezonun en iyi maçlarından biri oynamasını bekliyorum demiştim. Yüzümü de kara çıkarmadı, 17 denemede 90 yard oldukça başarılı, bunu Lions maçındaki gibi uzun bir koşunun getirdiği istatistiklerle de yapmadı. Genellikle temas seviyesi yüksek olan pozisyonlardan çıktı ve bu 90 yardı daha çok top verilmesi durumunda 130-150 yard gibi sayılara da çıkartabilirdi.

Lige üç galibiyet, yedi mağlubiyet ve bir beraberlik ile devam eden Eagles, aşırı fanatik olan kendi taraftar kitlesine her gün saç baş yolduruyor. Ligin en zayıf grubunda bulunan Eagles’ı şu an Giants ve Washington’ın önüne koyamıyorum. Bu sıkıntının başında da şu an ligin en kötü quarterback performansı veren isimlerinden olan Carson Wentz geliyor. Zamanında MVP performansı veren ve MVP sözleşmesi alan 27 yaşındaki oyuncudan beklentileri bir hayli büyütmüştü. Kendisi şu an ligde en çok interception atan ve en çok sack yiyen QB konumunda. Tamam, baktığımızda wide receiver eksiği var, tight end’i Zach Ertz sakat ama bu kadar da olmaz. Maçlarını izlediğimizde attığı paslardaki felaket başarısızlığı göze çarpıyor. O pasları tutmak için herhalde Marvel filmlerinden sıçramak gerekir. Zach Ertz’in takıma dönmesi de sahada çok bir şeyin değiştireceğini düşünmüyorum. Green Bay maçına da yetişme olasılığının olduğu söyleniyor ama ismi henüz sakatlık listesinden çıkarılmadı. Sahada bulunsa da sakatlıktan döndükten sonra çok etkili olabileceğini düşünmüyorum.

Eagles’ın MNF’de Seattle Seahawks ile oynadığı maça bakarsak durumun hücum açısından ne kadar içler acısı olduğunu göreceğiz. Eagles defansının, Wilson ve arkadaşlarına karşı büyük ölçekte görevini yerine getirdiğini söyleyebiliriz. Takımın önemli cornerback oyuncusu Darius Slay’in da bu maçta D.K. Metcalf’ı savunmadığını gördük. Sahada bir güçlü bir yaratık gibi oynayan D.K. Metcalf, 177 yard pas yakalayarak ile kendi rekorunu kırdı. Aslına baktığımızda Eagles defansını, Seahawks hücumundan çok sahadaki kötü performansıyla Eagles hücumunun kendisinin zorladığını gördük.

Philadelphia Eagles’ın koşu oyunlarını incelediğimizde, bu sezon koşu oyunlarını daha fazla kullanması gerekirken kullanmadığını görüyoruz. Seahawks maçında ilk 25 dakika first down dahi alamayan Eagles hücumu başta Wentz’in koşmasıyla maça ısınmaya başladı. Boston Scott ve Miles Sanders oyuna dahil olduğunda daha etkili ilerlediğini görüyoruz. Kağıda çok yansımasa da bunlar hücum adına kilidi açan oyunlar. Takımın en önemli koşucusu Miles Sanders’ın en büyük sıkıntısı atılan pası tutup koşuya çıkmak oluyor. Aldığı paslarda önemli sayıda drop yaptığından dolayı efektifliği de azalıyor. Ancak ellerindeki koşu hücumunu daha iyi düzenlerse bir tehdit yaratabilirler. Halihazırda koşu defansı da zayıf olan Packers’ın üstüne bununla gitmeleri onların bu maçta yapabileceği tek şey olacaktır. Eagles’ın pas oyunundaki durumu için Wentz’in kendi tight end oyuncusunu bulduğunda daha iyi bir performans verdiğini gördük. Dallas Goedert’in yedi catch, 75 yard ve bir TD ile takım arkadaşlarına kıyasla dahi iyi oynadığını söylebiliriz.

Packers adına bu maçın da Bears maçı gibi geçeceğini düşünüyorum. Sahadan direk ve iyi bir skorla ayrılacaklarını düşünüyorum. Zaten bunun aksi yaşanırsa Packers’da acil durum ilan edilmeli. Packers’ın bu maçlarda üstüne koyması çok önemli…

Ligi vuran can sıkıcı COVID-19 vakalarından ve maçlardaki sakatlıkların olmadığı keyifli bir hafta geçmesini temenni ediyorum. Bir sonraki yazılarda görüşmek dileğiyle…