Jacksonville Jaguars’ın yeni açıklanan koç kadrosunun en tartışmalı ismi Chris Doyle’ı, yalnızca iki gün içinde takımdan istifaya götüren ve NFL’de büyük infial yaratan süreci irdelemek istiyorum. Nitekim yaşananların, NFL ve NCAA’de artan soyunma odası gerginliğini güzel yansıtan ve işin ne kadar karmaşık bir hal alabileceğini gösteren önemli bir vaka olduğunu düşünüyorum.
Jaguars’a performans direktörü (director of sports performance) olarak atanan Doyle, 2012 Miami Dolphins’inde patlak veren kabadayılık skandalından (bullying scandal) bu yana yaşanan en büyük soyunma odası krizinin baş aktörüydü. FBS’in köklü okullarından University of İowa’da head koç Kirk Ferentz’in altında 21 yıldır kondisyon koçluğu yapan ve bu pozisyonda, aldığı 800.000 dolarlık maaşla NCAA’in en çok kazanan koçu olan Doyle’ın ulusal manşetlere taşınması, George Floyd’un ölümünü takiben gerçekleşti. Mayıs ayındaki Floyd cinayetinin hemen akabinde Ferentz’e, polis şiddetini protesto etmek için oyuncuların ulusal marş esnasında diz çöküp çökmeyeceği sorulduğunda head koç, tüm oyuncuların mutabık olacağı şekilde davranmanın uygun olacağını söylemişti.
Ancak bu açıklamaya Twitter üzerinden tepki gösteren eski Iowa oyuncusu, şu anda da Chicago Bears forması giyen 2018 NFL Draftı ikinci tur seçimi James Daniels, Iowa’nın spor kültüründe böyle bir birliğin mümkün olamayacağını çünkü oyunculara, etnik arka planlarına göre farklı şekilde muamele edildiğini iddia etti. Daniels’in bu çıkışına, sayılı günler içinde hem eski hem de şu an Hawkeyes forması giyen ve neredeyse tamamı siyahi oyunculardan oluşan bir grup tarafından çok büyük destek geldi. İçlerinde Mike Daniels gibi çok tecrübeli NFL oyuncularının da yer aldığı bu grup, Iowa’daki kültürün siyahi oyuncuların kimliklerine yaşama imkanı tanımadığını, kılık kıyafetten tutun da verilen cezalara kadar siyahi oyunculara uzun yıllardır ciddi bir ayrımcılığın yapıldığını iddia etti. İddiaların odağında ise en başta, zaman zaman çok sert ve zaman zaman da alaycı tavırlarıyla kondisyon koçu Doyle’ın ve takımın hücum koordinatörü, aynı zamanda head koç Ferentz’in oğlu Brian Ferentz’in ismi zikredildi. Sosyal medyada oldukça destek bulan bu iddialar sebebiyle University of Iowa, Kansas City merkezli Husch Blackwell hukuk firmasını olayı araştırması için görevlendirdi.
Husch Blackwell’in 30’un üzerinde koç/takım çalışanı ve çoğunluğu siyahi olan eski/yeni 111 oyuncu ile mülakatlara dayanan araştırması sonucunda hazırladığı 28 sayfalık raporda oldukça ilginç iddialar/bulgular yer alıyor. Yapılan araştırmada hem siyahi hem de beyaz pek çok oyuncu, okulda iyice kemikleşen ve “Iowa Tarzı” (Iowa Way) adı verilen bir kültürün olduğundan bahsediyor. İddialara göre, koçların sürekli dillendirdiği “Iowa Tarzı”nın gerektirdiği üzere oyuncuların küpe takması, saç uzatması, tank-top giymesi koçlar nezdinde hiç hoş karşılanmıyor ve bu sebeple oyuncular, ırkçı/azarlayıcı eleştirilere maruz kalıyorlar. Siyahi oyuncular, bu kuralların daha çok siyahi kültür ile ilişkili olduğunu ve bu kurallar bahane edilerek çoğunlukla kendilerinin hedef alındığını iddia ediyorlar.
Koç kadrosu ise, okuldaki spor programını sadece sahadaki performanstan ibaret olarak görmediklerini ve hem sportif, hem akademik, hem de sosyal anlamda Iowa’lı bir oyuncunun düzgün ve okula yakışır bir profil çizmesi gerektiğini, bu yüzden de ‘Iowa Tarzı’nın önemli olduğunu söylüyorlar. Okulun tesislerinde her an bir NFL scout’unun dolaşma ihtimali ise koçların, böyle bir profil çizmenin oyuncular için ne kadar önemli olduğuna verdikleri bir başka sebep.
“Iowa Tarzı”nın uygun gördüğü kıyafetlerden en önemlileri ise okulun adını/logosunu taşıyan ürünler. ABD eski başkanı Donald Trump’a Kasım seçimleri öncesinde yaptığı Iowa mitinginde bu ürünlerden hediye edilmiş olması da siyahi oyuncular için ayrı bir sorun. Siyahi oyuncular, okulun Trump’ı desteklemek için stratejik ve planlı olarak böyle bir hamleye giriştiğini iddia ediyor. Ancak head koç Ferentz, Trump’a Iowa ürünü hediye eden oyuncuların bu işi tamamen münferit olarak planladıklarını ve okulun bu işte parmağı olmadığını söylüyor.
Öte yandan, yine iddialara göre, antrenmanlara bir defa dahi olsa geciken oyuncular için tutulan bir liste bulunuyor ve o listeye düşen oyuncular, daimi olarak kötü muameleye tabi tutuluyor, siyahi oyuncular bu uygulama ile yine özellikle kendilerinin hedef alındığını düşünüyor. Başta siyahi oyuncuların belirttiği üzere, bu listede yer alan oyuncuların, adı açıklanmayan ve arası NFL scout’ları ile oldukça iyi olan bir koç, listede yere alan oyuncular hakkında scout’lara “draft etmeye değmez” gibi söylemlerde bulunuyor. NFL’e draft edilmiş bazı oyuncular, bu tarz bir fişleme ve kötü propaganda sonucunda hak ettiklerinden çok daha alt sıralarda draft edildiklerine inanıyor. Head koç Ferentz ise bu tarz bir muamelenin takımın çıkarlarına da aykırı olduğunu söyleyip iddiaları yalanlıyor.
Buraya kadar, “Iowa Tarzı”nın biraz sert uygulamalara da yer veren ama nihayetinde her takımda görülebilecek bir kurallar bütünü olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak iş, raporun ilerleyen bölümlerinde fazlasıyla ilginç bir hal alıyor. Nitekim, Iowa Hawkeyes oyuncuları kendileri için fazlasıyla zorlayıcı uygulamalardan bahsediyor. Bunlardan ilki, neredeyse her oyuncuya zorunlu tutulan ve onların uykuda geçirdiği saatlerini ölçen dijital uyku bandı uygulaması. Rapora göre koçlar, tek tek her oyuncunun uyku saatlerinin istatistiğini tutuyorlar ve gerektiği kadar saati uykuda geçirmediğini düşündükleri oyuncuları odalarına çağırıp oldukça sert bir muameleye tabi tutuyorlar. Pek çok oyuncu dijital uyku saati uygulaması sebebiyle anksiyete problemi yaşadığını söylerken, siyahi oyuncular bu uygulamanın yine özellikle kendilerine yönelik bir kontrol çabası olduğunu düşünüyor.
Öte yandan, hem siyahi hem de beyaz oyuncuların aktardığına göre, özellikle bir hastalık sebebiyle, kilo kaybı yaşayan oyunculara takımın kondisyon ekibi tarafından ciddi bir baskı uygulanıyor ve oyunculara gerektiğinden çok fazla takviye madde verildiği iddia ediliyor. Bir oyuncu, her kilo ölçümü öncesinde stresten kustuğunu, bir başkası ise bir kilo kaybı yaşadıktan sonra eski kilosuna dönebilmek için koçlar tarafından katı bir biçimde zorunlu tutulan bu uygulama sebebi ile sağlığının ciddi bir biçimde bozulduğunu söylüyor. Dijital uyku bandı ve kilo kontrolü gibi uygulamalarda takımın kondisyon koçu Doyle’ın büyük parmağı olduğu biliniyor. Ayrıca sert mizacı ile bilinen Doyle’ın, özellikle siyahi oyunculara karşı ırkçı söylemler de içeren bazı alaycı tavırları, içlerinde beyaz oyuncuların da bulunduğu bir tanık grubu tarafından doğrulanmış.
Siyahi bir oyuncu olmasa da benzer bir kabadayılığa maruz kaldığını iddia eden bir diğer isim de Iowa’daki kariyerini sürdürdüğü esnada futboldan emekliliğini açıklayan hücum hattı oyuncusu Jack Kellenberger. Kellenberger, bu beklenmedik kararında, yaşadığı öğrenme bozukluğu sebebiyle Doyle’ın da içinde bulunduğu bir koç grubu tarafından sürekli olarak kötü muameleye tabi tutulmasının etkili olduğunu söylüyor.
Siyahi oyuncular, kendilerinin beyaz oyunculara nazaran çok daha fazla madde bağımlılığı testine tabi tutulduğunu da söylüyorlar. Ancak raporun da teyit ettiğine göre son yılda üç fazla kez bu testlere tabi tutulan üç oyuncu bulunuyor ve bu oyunculardan ikisinin ise beyaz olduğu söyleniyor.
Head koç Ferentz ise, bu iddiaların bir kısmına, oyuncuların dillendirdikleri derecede olmasa da katıldığını ve hem bu işi çözmek hem de siyahi oyuncular arasında artan ders başarısızlığı, mezun olamama veya başka okula transferini isteme problemlerini çözmek için 2018-2019’da faaliyet gösteren bir Task Force kurduklarını söylüyor. Ancak raporun tahlil ettiğine göre, “takım içi iletişim” gibi biraz muğlak bir kavram dışında Task Force’un amacının tam olarak ne olduğuna dair oyuncular ve koçlar arasında herhangi bir mutabakat yok. Siyahi oyuncular, Task Force’un getirdiği tek kazanımın küpe takma izni olduğunu dile getiriyorlar.
Tüm bu bulgular ışığında Doyle’ın University of Iowa’daki görevine 5 Haziran itibariyle son verilmişti. Doyle’ın Jaguars’a atanması ise başta NFL’in ilk siyahi head koçu Fritz Pollard adına açılan ve çoğulculuk için çalışan Fritz Pollard Alliance olmak üzere pek çok merciden ciddi tepkiler aldı. Jaguars’ın yeni head koç Urban Meyer ise ilk başta Doyle’i ciddi bir biçimde sorguladığını ve onu yirmi yılı yakın da tanıdığını belirtti. Meyer yaptığı açıklamada bu tanışıklığın, University of Utah’ta head koçluk yaptığı döneme dayandığını belirtti. Ancak, Meyer’ın Utah’taki koçluk kariyeri 2003 ve 2005 yılları arasını kapsıyor ve Doyle ise 1999’dan beri University of Iowa’da head koç Ferentz’in altında çalışıyor. Meyer’ın açıklamalarını takiben artan kamuoyu baskısı ise yeni head koçu epey zorladı ve süreç Doyle’ın Jaguars’dan istifasıyla sonuçlandı.
2012’de Miamk Dolphins’te patlak veren kabadayılık skandalı, her ne kadar koçları fail olarak kılmasa da yine benzer biçimde gelişmişti. Richie Incognito, yakın zamanda emekliliğini açıklayan Mike Pouncey ve John Jerry’nin takımdaki nüfuzlarını kullanarak başta çaylak Jonathan Martin olmak üzere takımdaki diğer oyuncular ve Asya asıllı koçlar üzerinde kurdukları baskı, NFL gündemine oturmuş ve lig, ünlü avukat Ted Wells’i olayı araştırması için görevlendirmişti. Dolphins’te olaya sadece birkaç oyuncu ve koçun dahil olması ise Iowa vakasını daha karmaşık ve çözülmesi zor kılıyor. Husch Blackwell’in raporunun da tayin ettiği üzere, NCAA’in bir takımla en uzun süredir koçluk tecrübesine sahip olan ismi konumundaki Ferentz ve onun sadık koç kadrosunun kemikleştirdiği yapı, sorunun temeli olabilir. Ancak, münferit bir açıklamadan ziyade NFL ve NCAA’in artık soyunma odalarını da düzenleyen bir kurallar bütününe ihtiyacı var gibi duruyor. Amerikan futbolu gibi hem fiziki hem de mental sertlikten bu denli beslenen bir sporda, elbette ki rekabetçi düzeyi korumak asıl amaç olmalı.
Ancak oyuncuları ve takımları bu kadar zorlayan durumlara karşı en azından bir çerçevenin çizilmesi şart. Böyle bir çerçevenin beyin sarsıntısı protokolü kadar önemli olduğunu düşünüyorum…
(Bu yazı, 14 Şubat Perşembe günü hazırlayıp paylaştığım Tweet dizisinden uyarlanmış ve o diziye yaptığım eklemeler sonucunda son halini almıştır.)