Merhaba değerli NFLTR okurları. Bir zafer haftasında daha sizlerle birlikteyiz. Bu haftadan itibaren Cardinals’ın namağlup gidişatının her an son bulmasını bekleyebiliriz. Zira bu haftaki Perşembe gecesi maçında Cardinals’ın karşısında Green Bay Packers olacak ve bu maçın Cardinals’ın kaybetmeye en yakın maçı olabileceğini düşünüyoruz. Ancak öncesinde Houston Texans maçından bahsedelim.

Texans maçı galibiyetten emin olduğumuz rahat bir maçtı. Fakat her maçtan olduğu gibi bu maçtan da çıkarılması gereken dersler oldu. Öncelikle Cardinals sezon boyunca ilk defa bu kadar kötü bir ilk çeyrek geçirdi. Adeta “Nasıl olsa yeneceğiz” havasıyla maça çıkılmış gibiydi ve ilk çeyreğin sonlarına doğru tüm istatistiksel alanlarda Texans Cardinals’ın önündeydi. İtiraf etmek gerekir ki o sırada Cardinals’ın Texans’a kaybedebileceğini ve o kadar emeğin boşa gideceğini dahi düşündük. Ancak ikinci çeyrekle birlikte takım maçı ciddiye almaya başlayınca işler yoluna girdi ve 31-5’lik skor ile rahat bir şekilde galibiyete ulaşıldı.

Öncelikle eleştirilerle başlayalım. Lise öğrencilerinin sınavlara, sınav günü ders notlarına bir göz atıp girmeleri misali Cardinals O-Line ünitesi maça hiç hazırlık yapmadan gelmiş gibiydi. Aslında bu durum geçmiş haftalarda yapılan holding ve false start sayılarından kendini belli ediyordu, fakat bu sorun çığ gibi büyümeye başladı. Bu noktada özellikle iki isim çok dikkat çekiyor. İlki Cardinals’ın oldukça sevilen ve henüz yeni kontrat almış left tackle’ı D.J. Humphries, diğeri ve en çok sorun olanı ise 2020 NFL Draft’ının 72. sıra seçimi OL oyuncusu Josh Jones. Jones son haftalardaki performansı ile şimdiden Cardinals taraftarlarının gözünde çok büyük bir antipati toplamış durumda. Her maç en az iki-üç sefer holding cezası alması Cardinals’ı maç içinde en kritik anlarda dahi bir anda geri düşürebilecek seviyelere getiriyor. Offensive Line içinde bir başka sorun ise Kyler Murray ile center Max Garcia arasında yaşanan anlaşmazlıklar. Takımın as center’i Rodney Hudson’ın sakatlanıp IR listesine konmasının ardından yerine Max Garcia’nın geçmesiyle birlikte snap kaçırma olayları görmeye başladık. Cleveland maçında Murray’den dolayı bir sıkıntı olduğunu sanıyorduk fakat özellikle bu maçın ilk çeyreği yaşanan snap kaçırma hatasının kesinlikle center Max Garcia’dan kaynaklandığını düşünüyoruz.  Cardinals O-Line Coach’u Sean Kugler’in bu konularda acilen takıma bir düzen getirmesi ve O-Line’ı maçlar için daha hazırlıklı tutması gerekiyor.

Maçın iyi yanlarına gelecek olursak, Cardinals her zamanki gibi maç içinde ne kadar kötü performans göstermiş olursa olsun maçı kazanmayı bir şekilde başarıyor. Cardinals lobisi üyeleri olarak bizlerin bu seneki takım için bu kadar heyecanlanmamızın sebeplerinden birisi de bu. Takımın koçu olmasa da takımın bir bölümü işini çok kötü yapıyor olsa da diğer kalan kısmı işini daha düzgün yaparak diğerinin açığını kapatıyor ve bu birlik beraberlik ruhuyla Cardinals maçı kazanıyor. Dışardan bakıldığında bu durumun biraz da takımın tecrübesizliğinden kaynaklı olduğunu anlayabiliyoruz. Bu ruh sayesinde yeni oyuncuların alışma süreci çok uzun sürmüyor. Geçen hafta takıma katılan Zach Ertz’ün Cardinals ile olan ilk maçı gerçekten çok başarılıydı ve uzun yıllar sonra Cardinals tarihinde ilk defa kadroya iyi bir tight end’in transfer olması alışık olmadığımız bir durum. Çünkü yıllar boyunca Cardinals TE’leri adeta formalite icabı kadroda duruyorlardı fakat şu an Cardinals’ın başka bir deyişle Kyler Murray’nin elinde bulunan silahlar gerçekten çok üst seviye konumuna çıktı. Zach Ertz ilk maçında beş hedefte üç yakalayış ile %60’lık bir yakalama oranına sahipken 66 yardlık bir mesafe kazandırdı. Bu maçtaki 47 yardlık TD pası tutuşu ona adeta bir hoşgeldin hediyesi oldu ve bu sayede Ertz, aynı sezonda farklı takımlarda iki maç üst üste TD pası yakalayan NFL tarihindeki ilk oyuncu oldu. DeAndre Hopkins, Christian Kirk, A.J. Green, Rondale Moore ve son olarak da kadroya Zach Ertz’ün eklenmesiyle artık bütün silahlar doldu Kyler Murray’e de tetiğe basmak kaldı.

Chase Edmonds (81 yard) ve James Conner (64) ikilisi  toplamda 145 yard koşarlarken Conner performansına bir de TD ekleyerek skora katkı verdi. Koşu hücumunda artık taşlar yerine iyice oturmuş durumda ve biz de bu durumdan gayet memnunuz.

Rakibin de zayıf olması sayesinde savunma açısından çok dominant geçen bu maçta ön plana çıkan isim ise OLB Markus Golden oldu. Maçı iki sack ve bir FF ile tamamlayan Golden NFL genelinde bu sezon minimum altı sack ve dört FF rakamlarına sahip tek oyuncu konumunda.

Cardinals yedi maç sonunda toplam 225 sayı atarken 114 sayı yemiş durumda ve +111 sayılık bu averaj ile ligde ilk sırada yer alıyor.

Bu hafta Perşembe gecesi maçında Arizona Cardinals kendi evinde Davante Adams ve Alan Lazard gibi iki önemli WR’ından yoksun Green Bay ile oynayacak.  NFC konferans liderliği ve playoff sıralaması açısından da büyük önem taşıyan bu maçı kazanması halinde Cardinals rakibiyle galibiyet farkını ikiye çıkararak çok önemli bir avantajı ele geçirmiş olacak. 2009 ve 2015 sezonlarının playofflarında oynanan Packers‑Cardinals maçları unutulmazlar arasında hafızalarımızda yer etmişti. Umarız bu maç da böylesine keyifli geçer.

Bu maçın değerlendirmesiyle haftaya yeniden görüşmek üzere…