Merhaba sevgili Amerikan futbolu severler. Buffalo Bills’in birkaç yıldır devam eden yükselişi bu yıl da sürüyor ve takım, beşinci haftasını geride bıraktığımız ligde 4-1’lik derecesi ve oynadığı futbolla şampiyonluğun en büyük adaylarından biri.

Geride bıraktığımız haftada zor bir sezon geçiren ancak head koç Mike Tomlin nedeniyle her zaman ciddiye alınması gereken Pittsburgh Steelers’ı Orchard Park’taki Hillmark stadyumunda ağırladık. 1995’ten beri Steelers’ın draft ettiği iki quarterback’ten biri olan Kenny Pickett (diğeri Ben Roethlisberger) çaylak QB’lere kök söktüren Buffalo savunmasına karşı göze hoş gelen bir performans ortaya koysa da (Bills’in yıldız wide receiver’ı Stefon Diggs de maçın ardından kendisini tebrik eden bir tweet paylaştı) linebacker T.J. Watt’ın eksikliğini fazlasıyla hisseden Steelers, fazla direnemeden batı New York eyaletinden ağır bir yenilgiyle ayrıldı.

Karşılaşmanın hemen başında Josh Allen’ın kendi iki yardından wide receiver Gabriel Davis’e attığı pas 98 yardlık jeneriklik bir touchdown’a dönüştü ve maçın bizim için ne kadar keyifli geçeceğinin sinyalini verdi. Karşılıklı alan golleri ile ilk çeyrek 3-10 sonuçlandı. İkinci çeyreğin bitimine dokuz buçuk dakika kala Josh Allen yine Gabriel Davis’e bu kez 65 yardlık bir füze göndererek gözlerimizin pasını sildi. Burada Gabe Davis’e bir parantez açarsak bu sezon bu maça kadar sakatlıktan tam olarak sıyrılamadan oynamış olduğunu söylememiz gerekir. Özellikle üçüncü haftadaki Miami Dolphins maçında end zone’da yakalamış olduğu topu kontrol edemeyerek kendisini savunan rakip oyuncuya kaptırması ile saç baş yoldurmuştu. Bu pozisyonda ise önce tek eliyle yakaladığı top için rakip safety Minkah Fitzpatrick ile Dolphins maçındakine benzer bir mücadeleye girişti, ancak bu kez kazanmayı başardı ve kendisini affettirdi (3-17.)

Devrenin bitimine 07:20 kala bu kez sahneye Stefon Diggs çıktı ve 15 yardlık bir touchdown pası yakalayarak skoru biraz daha rahatlattı (3-24.) Rakip kicker Chris Boswell alan golünü kaçırdığında Steelers’in geri dönüş umutları azalıyordu. Devre arasına yaklaşık bir dakika kala Josh Allen bu kez 25 yarddan çaylak receiver Khalil Shakir’i buldu ve skoru 3-31’e getirdi. Khalil Shakir daha sonra bu pozisyonu “Yıllardır kendime ilk touchdown’ımı yaptığım topu saklayacağımı söyleyip duruyordum ama o anın heyecanıyla topu hakeme verdim, neyse ki Josh (Allen) topu hakemden alıp bana geri getirdi” şeklinde anlattı…

İkinci devreyi komple garbage time (kayıp zaman) olarak adlandırsak sanırım kimseye haksızlık yapmış olmayız. Tight end Dawson Knox’ın yokluğunda forma bulan Quintin Morris üçüncü çeyrekte boyali alana girmek üzereyken topu elinden kaçırdı ve o anın heyecanıyla bana “head coach olsam seni takımdan kesmiştim” dedirtti ama daha sonra izlediğim görüntülerde saha kenarında (takıma bu sezon katılan) emektar linebacker Von Miller’ın Morris’i teselli edişini görüp duygulandım ve “iyi ki ben head coach değilim” dedim. Boswell üçüncü çeyreğin sonunda bir alan golü daha kaçırırken son çeyrekte bitime 14 dakika kala Buffalo running back’i James Cook kariyerinin ilk touchdown’ını yapan ikinci çaylak Bill oldu (Cook’un TD topunu saklayıp saklamadığı bilgisine ulaşamadım).

Josh Allen son çeyreği oynamayarak yerini yedek quarterback Case Keenum’a bıraktı. Geride kalan beş haftadaki toplam 20 çeyreğin ikisinde oynamadığı halde Allen ligin pas yardı sıralamasında 1,651 yard ile lider konumunda. Koşu yardı istatistiklerinde de takımını sırtlayan yıldız quarterback bu sezonun MVP ödülüne göz kırpıyor.

Önümüzdeki Pazar, artık konferanstaki ezeli rakibimiz haline gelen Kansas City Chiefs ile yine yeni yeniden Arrowhead stadyumunda oynayacağız. Böyle söylememin nedeni son iki yıldır tüm sezon içi maçlarını rakip sahada oynuyor ve önümüzdeki sezon da rakip sahada oynayacak olmamız. Evet kulağa ilginç geliyor ama fikstür matematiğinin bize güzel bir sürprizi diyelim.

Sezon uzun ve henüz yalnızca üçte biri geride kaldı ama 2017’den beri tam 690 maça kendi draft seçimi oyuncularla çıkan general manager Brandon Beane ve head koç Sean McDermott bu alanda ligde birinci sıradalar ve öyle bir takım oluşturdular ki dünyanın her yanındaki Bills taraftarları için “O Sene Bu Sene” demek, artık günlerine başlarken en az sabah kahveleri kadar vazgeçemedikleri bir alışkanlıkları oldu.

O halde McDermott’ın playoff’larda takımını motive etmek için kullandığı kalıplaşmış sözü ile bitirelim: “You make sure they remember, forever, the night they played the Bills”, “Bills ile oynadıkları geceyi sonsuza dek hatırlamalarını sağla”