Ligin yarısına yaklaştığımız bugünlerde bir haftalık bir aranın ardından merhaba değerli okurlar. Arizona Cardinals’in geçtiğimiz hafta Perşembe gecesi maçında oynuyor olması nedeniyle, yazımızı yetiştirme imkanı bulamayınca biz de altıncı ve yedinci hafta maçlarını tek bir yazıda değerlendirmeye karar verdik. Altıncı haftada NFC Batı grubundaki rakibi Seattle Seahawks ile deplasmanda oynayan Cardinals, son derece kötü oynadığı maçtan 19-9 mağlup ayrılırken, 7. haftada sahasında ağırladığı New Orleans Saints’i 42-34 mağlup ederek playoff mücadelesine devam demiş oldu.

Öncelikli olarak Seahawks maçını inceleyecek olursak, özellikle hücum takımının Seattle’a sadece bedenen geldiklerini ama kafalarını ve ruhlarını yanlarına almadıklarını gördük. Bu anlamda sahada kendileriyle alakalı olumlu anlamda söylenebilecek hiçbir şey yoktu. İstatistiki olarak söylenebilecek tek bir şey, maçın ilk çeyreğinde bulunan alan golü ile bu sezonki ilk çeyreklerdeki ilk sayılarını kaydeden Cardinals, en azından bu alandaki kötü bir seriye son vermiş oldu. Maçtaki tek touchdown’u da rakip takımın üçüncü çeyrek sonunda kendi endzone’larında yapacakları punt’ın fumble olması sayesinde special teams sayesinde bulan Cardinals, bunun dışında sahada hiçbir varlık gösteremedi.

Savunma takımının direnci sayesinde yine de son çeyreğe 12-9 geride giren Arizona Cardinals’da savunmanın maç boyunca çok etkili oynayan ve kariyerinde starter olduğu bu ilk maçta 97 yard koşu ve bir TD ile oynayan  Kenneth Walker’ı durdurmayı başaramaması sayesinde maçı 19-9 kaybederek evine dönmüş oldu. Kyler Murray maçıı 222 yard pas ve bir interception ve 100 yard koşu ile kapatırken takımın RB’leri James Conner ve Darrel Williams’ın yokluğu da hücumdaki performans kaybının önemli etkenlerinden biri olurken, Zach Ertz 70 yard ve sakatlanıp maçı terk eden Marquise Brown da 68 yard pas tutarak maçı bitirdiler.

Bu maçın hemen dört gün sonrasında bu sefer kendi evinde New Orleans Saints’i konuk eden Cardinals bu sefer daha derli toplu bir oyunla maçı 42-34 kazandı ve grubundaki rakiplerinin de şu ana kadar beklenen performanslarını göstermemiş olmalarının da etkisiyle gruptaki playoff mücadelesine şimdilik dahil olmuş oldu.

Tabii maçtan evvel en çok merak edilen husus altı maçlık cezasını tamamlayarak bu sezon ilk kez sahaya çıkan DeAndre Hopkins’in nasıl bir performans göstereceğiydi. Nuk, gelir gelmez beklediğimiz etkiyi gösterdi maçı 10 pas yakalayarak 103 yard ile tamamladı ve tüm taraftarların yüreğine biraz olsun su serpmiş oldu. Her ne kadar Hopkins TD yapamamış olsa da RB’ler Eno Benjamin (92 yard, bir TD) ve Keontay Ingram’ın (14 yard, 1 TD) önceki maça göre daha iyi performans göstermelerinin de katkısıyla Cardinals hücumu biraz olsun toprlanmış bir görüntü verdi. Kyler Murray’de maçı 204 yard, bir TD pası ve 30 yard koşu ile bitirerek ortalama bir performans sergiledi.

Ancak bu maçı kazandıran asıl grup ise savunma takımıydı. Hiç sack yapamamış olsalar da maçı ikisi pick-six ile neticelenen üç interception ile tamamlayan savunma takımı maçın kazanalmasında baş rolü oynamış oldu. Bu interception’lardan hemen önce skor 14-14’iken yani maç eşit iken topun Saints hücumunda olması taraftarları endişelendirmişti çünkü iki dakika, ikinci yarıya girerken Saints’in tekrardan öne geçmesi için yeterli bir süreydi. Bu endişeyi tetikleyen şey ise Saints hücumunun maça hızlı başlamasıydı fakat Marco Wilson’un yaptığı interception touchdown ile Cardinals taraftarları çok rahatladı. İkinci yılındaki CB Marco Wilson bir interception return TD ile oynadığı bu maç sonucunda NFC konferansında haftanın en iyi savunma oyuncusu seçildi. Maçın tam bu noktasında da Cardinals’a acı çektiren kicker Matt Amendola yerine imzalanan Rodrigo Blankenship nazarını çıkartarak bir ekstra puan kaçırdı ama onun haricinde bizi çokça memnun ettiğini söyleyebiliriz. Zararın neresinden dönersek kârdır diyen Saints hücumu tekrardan alan golü menziline hızlı bir şekilde girmeye çalışsa da aceleyele kötü pas atan Andy Dalton’u diğer pick six’in sahibi Isaiah Simmons cezalandırdı ve bu sayede iki dakika içerisinde herkesin gözünde Cardinals maçın resmen galibi olmuştu. Simmons touchdown’undan sonra da ekstra iki puana giden Cardinals başarıyla Blankenship’in hatasını telafi etmiş oldu. Üçüncü çeyrek ise diğe çeyreklere biraz daha sakin geçtiğini söyleyebiliriz. Üçüncü çeyrek biterken Cardinals’ın yaptığı bir diğer touchdown ile de fark bayağı açılmış oldu. Dördüncü çeyrekte Saints tarafında biraz alevlenme olsa da fark hiçbir zaman kapatılamadı ve maç 42-34 bitti. Cardinals’ın Raiders maçından sonra aldığı en büyük zaferdi ve playoff yarışında da çok geri düşmesinin önüne geçen bir maç oldu.

Gelecek hafta ise Minnesota’da oynanacak olan Vikings Cardinals maçı ile bizlerin playoff yarışı heyecanı devam ediyor. NFC North grubunun birincisi ve bay haftasından dinlenmiş bir şekilde gelen Vikings gözlerimizi epey korkutuyor fakat NUK’un da gelmesiyle beraber işler değişecek gibi duruyor. Çok heyecanlı bir maç olacağını düşünüyoruz. Haftaya tekrardan görüşmek üzere…