Her sezonu değişilmez husularından birisi de o sezonun peri masalını yazan veya kâbus görüp sezon bir anca önce bitsin diye dua eden takımları olarak iki temel gruba ayrılabilir. Her başlama vuruşu öncesi aslında insan aklının bir köşesinde duran “Acaba bu sezon kim beklentileri aşacak?” sorusu tabii kişiden kişiye değişecek tahminler barınması gayet normal, hiç endişelenmeyin. Bu hususta bendeniz de ufak bir sıralama yaparak bazı takımları listeledim. Yani buradaki iddia Super Bowl değil; teşbih de hata olmaz deyip örnek vermek gerekirse 2020 Washington Commanders sezonu gibi, üç dört oyun kurucuyla oynayıp yüzde ellinin altında playoff’a çıkan ve o zamanki şampiyon Tom Brady’li Buccaneers’i epey bir terleten potansiyelli ve “Vay be helal olsun” dedirtecek takımlar burada yer alıyor. Bir sonraki yazıda tam tersi şekilde de düşüş anlamında aklınıza gelebilecek beklentilerin en temelde playoff olduğu takımlar mevcut. O zaman beklentileri aşabilecek takımlarla devam edelim.

Sezonun Beklentileri Aşabilecek Takımları

Los Angeles Chargers, AFC Batı
İhtimaller düşük, şanslar az, başarı oranı belki de hiç yok. Peki az biraz da umut varsa neden olmasın? Biraz giriş Holywood filmlerini andırsa da kimlik değişimine giden Los Angeles Chargers, aslında kimsenin favori listesinde yer almıyor desek pek de yanılmış olmayız. Yani takımın as taşıyıcıları Allen-Ekeler ikilisi gitmiş. Savunma tarafında ayrılıklar var ve tabii ki en önemlisi geçmişin tozlu sayfalarından çıkıp gelmiş bir Jim Harbaugh var.

Bir kere şunu belirtmek gerekir ki Jim Harbaugh’un takım kurgusu Justin Herbert’in geçmiş yıllardaki deneyiminden pek farklı olacak. Sadece Harbaugh değil; bilakis hücum koordinatörlüğüne Gregg Roman’ın gelmesi de insanın burnuna koşu ağırlıklı bir hücum kokularını da getiriyor. İşte tam bu noktada “Head koç-Oyun Kurucu” uyumuyla birlikte yeni hücum sisteminin Los Angeles ekibini nasıl etkileyeceği tam bir muamma. Biraz soru işaretleri dolu başladık ancak iyi taraflarına da gelelim. Öncelikle Justin Herbert’in bu sezon oynanması tahmin edilen ve beklenen koşu ağırlıklı durumda daha fazla iş yapması Chargers’ın çıkış yapmasındaki en mühim nokta. Nitekim koşunun getireceği alan savunması ağırlıklı rakip şemalar, işin hücum tarafında playaction ve screen gibi tempo oyunları için fazlasıyla hücum getirisi sağlayabilir. Öte yandan Justin Herbert adına da hücumun çeşitliliği bireysel becerilerini de düşündüğümüzde çok da zor olmayacaktır. Bu hususta özellikle ligin kalburüstü hücum hattına da sahip olmaları çok önemli bir etmen.

Savunmada Khalil Mack liderliğine Joey Bosa, Derwin James, Asante Samuel gibi isimler mevcut olması dışında yine Harbaugh savunmalarını izlemek için yeterli done oluşturacak isimler mevcut. Nitekim Harbaugh’nun Michigan yıllarından da savunma koordinatörü olan Jesse Minter’ı getirmesinin etkisi bir hayli yüksek olacaktır. Minter’ın aynı zamanda Roman ile de 14 galibiyetli Baltimore Ravens savunmasında da görev aldığını belirtelim. Netice itibariyle Chargers’ın yeni planlamalarla birlikte ve grubundaki diğer takımların da en azından en temelde oyun kurucu sorunun olmasından dolayı bu sezon sürpriz bir şekilde playoff yarışının içinde olacağını bekliyorum. Bu vesileyle Herbert’in de kariyerinin ilk post-sezon galibiyetini elde edeceğinin ayak seslerini de buraya bırakalım.

Tennessee Titans, AFC Güney
Uzun yıllardır takımın başında olan Mike Vrabel ile yollarını ayıran Tennessee Titans, head koçluk görevinde değişikliğe giderek yeni bir maceraya yelken açmış oldu. Vrabel dönemine çok kısacak değinecek olursak hücumda Derrick Henry’nin varlığı ve takıma sonradan katılan Ryan Tannehill’in de hücuma ayak uyduran oyunuyla koşu-pas dengesini sağlayıp konferans finaline kadar yükselmişlerdi. İşin savunma kısmında ise Mike Vrabel’in sabit dört kişilik pas rush setini zaman zaman iki LB ve iki DL ile kullanmasıyla arka alandaki coverageları değiştirebilmiş ve birçok kez rakip oyun kuruculara sıkıntı çıkarmıştı. İlerleyen süreçlerdeki oyunun iki tarafında gerçekleşen sakatlıklar, performans düşüşleri ve yanlış oyuncu seçimleri Titans’taki değişimi de çağırmış oldu.

Öte yandan başta da belirttiğimiz gibi Vrabel’in ayrılığı sonrası bir süredir Cinncinnati Bengals’ta dikkat çeken işler yapan Brian Callahan takımın başına getirilirken Jacksonville Jaguars pas koordinatörlüğünden Nick Holtz hücum; Baltimore Ravens’tan da Dennard Wilson savunma koordinatörlüğü görevine getirildi. Şüphesiz bu değişiklikler hem hücuma hem de savunmaya yansımakla birlikte off-sezon hamlelerini de hesaba kattığımızda Nashville ekibi, yeni sezonun heyecan olabilecek ekiplerinden biri olmuş durumda.

Hücum tarafından bakacak olursak tabii ilk mesele Will Levis. İlk sezonunda sezon ortasında direksiyonu eline almış, zaman zaman parlamalar gösterse de belli bir ritim tutturamamıştı. Nitekim Joe Burrow ile deneyimlenen Callahan’ın, Will Levis için de büyük bir şans olduğunu düşünüyorum. Uzun pas becerisi, cep hareketliliği ve maç kazandıran drive yapma gibi hareketleri geçen sene özgeçmişine ekleyen Levis, yeni sezonda gelişimine doğruca devam edecektir. Hücumun diğer parçalarında ise DeAndre Hopkins’in yanına Calvin Ridley gibi bir ismi daha yüklü kontratla katarak hücum opsiyonlarını geliştirdiler. Lakin Derrick Henry’nin gidişinden sonra Tony Pollard’ın takıma katılması ve koşucu odasının Pollard-Spears ikilisinden oluşturması biraz soru işareti gibi gözüküyor. İki oyuncunun da iç koşulardaki temas sonrası yard rakamlarının çok yüksek olmaması ve biraz daha “dual threat” denilen iki yönlü oyuncu olmaları yeni sistem için tam bir muamma. Öte yandan hücum hattına yapılan JC Latham seçimi bu bölgedeki kaliteyi de arttıracaktır ki özellikle geçen sezon pas korumasında son derece kötü olmaları da bu konuda elzem durumlardandı. Öyle ki Brian Callahan’in babası ve ligin de saygı değer hücum hattı çalıştırıcılarından olan Bill Calahan’in da yine hücum hattı koçu olarak katılması saha içini büyük ölçüde etkileyecektir.

İşin savunma kısmında ise Dennard Wilson, geçen sene Ravens secondary’sinde iyi işler yapmış bir çalıştırıcı. Ağırlıklı olarak arka alanda kalabalık coveragelar oluşturan Ravens savunmasında, hemen hemen her oyuncunun pas savunmasına katılıp gerek pas engelleme gerekse interception yapması Maryland ekibini de ligin en iyi savunmasından birine dönüştürmüştü. Bu noktada başarılı alan savunması konseptleri eldeki malzemeyle birlikte yüksek verimlilikte oynanacaktır. Yine bu hususta özellikle serbest oyuncu piyasasından dikkat çeken hamleler yapan Titans, adeta secondary’i baştan kurarak sezon öncesi radikal bir karar verdi. L’Jarius Sneeed, Quandre Diggs, Chidobe Awuzie, Jamal Adams ve Kenneth Murray Titans savunmasına yeni katılan tecrübeli ve hatta Super Bowl deneyimi olan oyuncular olarak dikkat çekiyor.

Tüm bunların ışığında bu kadar değişimin yaşanırken oturmuş ve hazır bir sistemden bahsetmek çok zor. Ancak beklentilerin çok yüksek olmadığı noktada Titans’in tecrübeli çalıştırıcıları ve oyuncularıyla önce gruplarında yarışmacı ardından da konferans içerisinde playoff potasında yer alabileceklerini düşünüyorum. Hücumda mutlaka pas ve koşudan elle tutulur performanslar izlemekle beraber savunmanın da kazandırdığı ve fark yaratacağı maçlar olacaktır.

Chicago Bears, NFC Kuzey
Aslında analize gerek var mıdır bilemiyorum. Çünkü uzun zamandır “Chicago Bears=Oyun Kurucu Sorunsalı” olduğu yerde ilk sıradan seçilen Caleb Williams’ın hazırlık maçlarında heyecanlandıran eksantrik hareketleri Illinois ekibini canlandırmışa benziyor. Şüphesiz bu noktada Bears’ın “Hadii lig başlasın, acil, ritim kaçıyor.” şeklindeki serzenişleri, uzun süreli hasretin bir dışa vurumu. Lakin gelişim denilen şeyin de bu işin bir parçası olduğu bilinen bir gerçek. Eğer optimist olarak devam edip bardağın dolu tarafını görecek olursak bu çocukta iş var ve Bears’ın yeni sezonda olası çıkışının en büyük müsebbibi olacağını iddia edebiliriz değil iddia ediyoruz. Bence herkes bu konuda hem fikirdir.

Öte yandan bir de madalyonun öteki yüzü var. Chicago yönetiminin sadece Caleb’i seçmesi değil aynı zamanda Keenan Allen, D’Andre Swift, Rome Odunze, Nate Davis gibi isimleri de katması yine hücumdaki her noktanın seviyesinin yükselmesini sağladı. Koç tarafında ise Luke Getsy ile yolların ayrılması en azından kendi nezdimde ziyadesiyle başarılı bir hamle iken Shane Waldron’un göreve getirilmesi, seçenekler özelinde en mantıklısı gibi gözüküyor. Eğer Waldron bu hücumu işletecek şemaları oynatabilirse Moore-Allen-Odunze üçlü receiver hattına güzel bir “Nickname” bulmamız gerekebilir. Hücum bu kadar dikkat çekiyor; doğru ancak bir de savunma var. Topun diğer tarafında aslında gelişen ve büyüyen bir ekip var. Jaylon Johnson, Jaquan Brisker ve Tyrique Stevenson bu takımın drafttan seçtiği oyuncular iken Kevin Byard, DeMarcus Walker ve Montez Sweat gibi veteranlarla savunmada elle tutulur ekip kurdukları söylenebilir. Öyle ki gruplarındaki Packers ve Lions’un hücum performanslarını düşündüğümüzde savunmaya ihtiyaçları bir hayli fazla olacak.

Ufaktan toparlarsak, Chicago ekibi oyun kurucusunu buldu. Bu bir. Hücumda Caleb’in elini fazlasıyla güçlendirdi ve iyi de bir koordinatör getirdi. Bu iki. Savunma zaten birkaç sezondur gelişiyor ve bu sezonda da çok kayıp vermeden güven veriyorlar. Bu üç. Öyleyse bu takımın bu sene yüzde elli üzerini görüp playoff yapabileceğini ve gruptaki diğer iki yüksek playoff şansı olan Packers ve Lions’u en az bir kere üzebileceklerine inanıyorum. Bekleyelim görelim.