Yeni bir zafer haftasından merhabalar değerli NFLTR.com okurları. Cardinals lobisi olarak art arda ikinci ve yine yeniden vasat bir galibiyet ile tekrardan karşınızdayız. Evet “vasat” diyoruz çünkü Los Angeles Chargers maçında olduğu gibi yine son saniyede atılan alan golü ile aldığı Miami Dolphins karşısında aldığı zafer ile Arizona Cardinals NFC Batı’nın liderliğine çıkmış vaziyette. Bu durumda akıllarımıza “Ya alan golünü atamasaydı?” veya “Artık bu takımın rutin oyun taktiği mi bu?” gibi sorular geliyor fakat Kyler Murray’nin maç sonunda da dediği gibi “Zafer zaferdir” mottosuna katılarak şimdilik NFC Batı liderliğinin tadını çıkartıyoruz. Bu yazımızda NFC Batı grubunun geleceği ve vasat da olsa alınan bu galibiyetlerin artıları ve eksileri hakkında da konuşacağız fakat buna geçmeden önce Dolphins maçında yaşananlara, savunmanın durumuna ve hücumun geleceğine biraz göz atalım.

Hücum tarafından başlayacak olursak, “Call of Duty” oyununun yeni versiyonunun piyasaya çıkışının da katkısı ile takımın reyting unsuru Kyler Murray yine her ne kadar sevmeyeni çok olsa ve sürekli insanlar laf etmeye yer arasa da evet Cardinals lobisinin ve taraftarların gönüllerine taht kurmuş bulunmakta. Bu hafta da 307 pas yardı ve 19 yard koşu ile toplam 326 yard, iki TD pası, 36 pas denemesinde 26 pas isabeti ve 116.3 QB rating ile maçta bizim açımızdan harikalar yarattı. Şu sıralar çokça önümüze çıkan pek çok offensive Line sıralamalarından da görüleceği üzere Cardinals O-Line ekibi ilk 25’e dahi giremeyecek derecede ligin en kötülerinden biri ve bu nedenle Kyler Murray her oyunda sack’e uğramamak için elinden geleni yapıyor. Dolphins maçında da Cardinals’ın eski efsanelerinden Calais Campbell’ın özellikle maçın ilk çeyreğinde ne yazık ki Kyler Murray’i aşırı zorlayarak iki defa top bloğuyla beraber hücumun genelini adeta kilitlediğini söyleyebiliriz.

James Conner’a baktığımız zaman ise 20 koşu denemesinde 53 yard ve bir TD ile son maçlardaki etkinliğinde görünmese de aslında bu maçta daha çok pas oyunlarını gördüğümüz için kötü bir performans sergilediğini söyleyemeyiz. Ancak bu maçta bizi en çok sevindiren ise kuşkusuz Marvin Harrison Jr.’ın tamamen kilit rol oynamasıydı. Yedi hedeflenmede altı tamamlanmış pas ve 111 yard ile gerek hücumun üçüncü haklarında olsun gerek uzun pas oyunlarında olsun bizlere Rams maçının bir benzerini yaşatırken takımın geride olduğu üçüncü çeyrek sonuna doğru yakaladığı TD pası ile de galibiyete giden yolu açtı. Ulusal Tight End gününe özel miydi bilmiyoruz fakat Trey McBride da aynı şekilde bu maçın kilit oyuncularından bir diğeriydi. Geçtiğimiz haftalardaki performansı vasat olsa da bu maç 11 hedefte dokuz tamamlanmış pas ve toplam 124 yard ile 2023 sezonundaki Trey McBride’ı görmek bizleri ayrı bir şekilde sevindirdi. Özellikle üçüncü çeyreğin ilk oyununda rakip oyuncunun üstünden atlayarak fazladan altı yard kazandırması bizlere unutamayacağımız oyunlardan birini yaşattı.

Savunma tarafına baktığımızda ise bizleri iki haftadır şaşırttığını söyleyebiliriz. Normalde bir maç iyi bir maç kötü giderlerken bu hafta seriyi bozarak üst üste ikinci maçta da ortalamanın üstünde bir performans göstererek maçın kazanılmasına katkı sağladılar. Bu gelişimi ilk olarak secondary ekibindeki zorunlu değişikliğe bağlamak mümkün, zira sezon başında takıma kaılan CB Sean Murphy-Bunting geçtiğimiz haftalarda sakatlanmıştı.  2019 yılında Tampa Bay Bucanneers tarafından ikinci tur 39. sıradan seçilmiş Sean, artık altı yıllık deneyimli bir oyuncu ve Cardinals’dan önce Tampa Bay ve Tennesee’de oynadı. Bu takımlarda çoğunlukla vasatın üstü performanslar sergilese de Cardinals’da ne yazıkki durumlar pek de öyle olmadı. Geçtiğimiz haftalarda yaptığı kritik hatalar sebebiyle Cardinals taraftarları arasında pek de hazzedilmeyen bir figür haline gelmesinin ardından sakatlık haberi geldi. Sakatlık haberinden sonra çaylak CB’ler Max Melton ve Starling Thomas V’e daha çok oynama fırsatı oluştu ve istatistiklere bakarsak seconday tarafı bir anda seviye atladı desek yanlış olmaz. Ancak her ne kadar bu kısa süreli parlama çok güzel olsa da tecrübenin de önemli olacağı maçlar oynanacak ve Sean Murphy Bunting’in sakatlıktan döndükten sonra yeniden starter oyuncu olacağını düşünüyoruz. Tüm performanslara ilişkin objektif bir değerlendirme ancak sezon sonunda yapılabilir.

Maça yeniden dönecek olursak pass rush kısmında 2023 NFL Draftı’nda altıncı tur 213. sıradan seçilen Dante Stills son iki haftadır yaptığı birer sack’leri, bu maçtaki fumble’a zorlaması ve QB hitleri ile bu alanda işimize yarar tek oyuncu olarak önümüze çıkıyor. Bu hafta itibarı ile ilk tur seçimi çaylak Darius Robinson’ın da sahada olmasını bekliyoruz. Ancak kendisinden hemen büyük performanslar göstermesini beklemek çok da mümkün olmayacağından GM Monti Ossenfort’un şu sıralar tüm mesaisini telefon görüşmelerine harcadığına dair haberler aldık. Takas hakkının dolmasına birkaç gün kalmış olmakla beraber son ana kadar umutla kendisinden güzel bir hamle bekliyor olacağız. Bu hafta iki tecrübeli safety Budda Baker ve Jalen Thompson da geçtiğimiz haftalara göre biraz üstün performans göstererek bizlere nostalji yaşattılar. Budda Baker altı solo ve altı asist tackle ile Tyreek Hill’in yavaşlatılmasına katkı sağlarken Jalen Thompson ise sekiz solo ve üç asist tackle ile Dolphins hücumuna karşı iyi bir çıkardı.

Elbette bir paragraf da sezonun fenomen isimlerinden biri haline dönüşen kicker Chad Ryland’a açmamız gerekiyor. Geçtiğimiz sezon draft edildiği New England Patriots’dan bu sezon öncesinde adeta arkasına teneke bağlanarak gönderilen Ryland, Ekim ayı başında antrenman ekibinden dahil olduğu Arizona Cardinals’da, tecrübeli kicker Matt Prater’ın sakatlığı sonrasında eline geçen fırsatı çok iyi değerlendirerek şu ana kadar 3 tanesi galibiyeti getiren oldukça kritik anlarda vurduğu 6/7 isabetle bitti sanılan kariyerini yeniden diriltmeyi başardı. Maşallah demeyi ihmal etmeyerek kariyerini uzun yıllar boyunca Cardinals forması ile devam ettirmesini diliyoruz.

Sezonun yarısına ulaştığımız şu dönemde biraz da Cardinals hücumunun geleceğine değinelim. Şu anda Arizona Cardinals, 2019-2022 arasında o dönemde iddialı hale gelmek için yapılan DeAndre Hopkins, Zach Ertz, Marquise Brown transfer hamlelerinden istenen sonucun alınamayıp Kliff Kingsbury ile her sezon yaşanan “Hızlı giden atın boku seyrek düşer” devrinin sona ermesiyle birlikte Jonathan Gannon ve ekibi ile beraber yeniden kurulma aşamasında. Tüm yazılarımızda adlarından sıkça bahsetmemizden de anlayacağınız üzere hücumun omurgası Marvin Harrison Jr., James Conner, Trey Mcbride ve Kyler Murray dörtlüsü üzerinden ilerleyecek gibi gözüküyor. Kyler Murray her ne kadar bazı maçlardan sonra Marvin Harrison’ın henüz bir çaylak oyuncu olduğuna dair bir takım sözler söylemiş olsa da aslında Harrison tam aksine Michael Wilson, Zay Jones ve Greg Dortch’a karşı özellikle sevgili Hilmi Çetikçioğlu’nun da bu haftaki NFLTR podcast yayınında bahsettiği gibi takımda artık net bir  şekilde WR1 durumunda. Üçüncü hak ve diğer kritik anlarda sürekli kendisinin pas hedefi olması da bizlere bunu kanıtlıyor. Cardinals hücumunun bu dörtlü üzerinden ilerlemesinin bizleri gayet heyecanlandırmasının yanı sıra, Marvin Harrison’ın yanına bir tane daha yüksek potansiyelli bir WR ilavesi hücumu gerçekten üst düzey bir hale getirecektir.

NFC Batı’nın geleceğinde ise geçen haftaki yazımızda da bahsettiğimiz gibi Arizona Cardinals’ı henüz play-off ayarında bir takım olarak görmesek de grubun şu ana kadarki gidişatı ve özellikle sezona NFC’nin en büyük super bowl favorisi olarak başlayan San Francisco 49’ers’ın sürpriz düşüşü ile birlikte  grup içi maçlarda güzel sonuçlar aldığımız  takdirde şu anda olduğu gibi NFC Batıyı birinci olarak bitirmek bizim açımızdan gerçekçi bir hedef olmaya başladı. 5 Kasım’a kadar da çözülmesini umduğumuz bazı kilit noktalar playoff’a girdikten sonra gerek grubun kazanılması gerekse konferans şampiyonluğunu dahi yaşamak zor ama imkansız da değil. Tıpkı 2008 sezonunda Wild Card’dan Super Bowl’a kadar ilerlediğimiz gibi.

Bu hafta her ne kadar eski önemini kaybetmiş olsa da NFL’in en eski rekabeti yeniden yaşanacak. NFL’in en eski iki takımı olan Cardinals ve Bears arasındaki rekabetin tarihi hikayesini daha önceki bir yazımızda detaylı olarak aktarmıştık. İşin nostaljik kısmından bugüne dönecek olursak, her ne kadar Chicago Bears’in 4-3’lük bir derece ile girdiği bay haftasından dönüyor olsa da ESPN Football Power Index’e göre ligin en kolay fikstürüne sahip olmasının avantajına sahip olduğunu unutmamak gerekir. Yine aynı endekse göre sezonun geri kalanında da en zor fikstüre sahip olarak görünürlerken Arizona Cardinals ise şu ana kadar ligin en zor fikstürüne sahip takımıyken bundan sonraki haftalarda 4. en kolay fikstüre sahip olarak gösteriliyor. Elbette bunlar hep kağıt üzerindeki sıralamalar ve maçlar sahada kazanılıyor. Yine de istatistikleri yabana atmamak gerekir ve ev sahibi olmanın da avantajı, hücumun yükselen grafiği ve savunmanın da sağlayacağı katkı ile Cardinals’ı bu tarihi (!) maçta galibiyete daha yakın görüyoruz.

Haftaya Chicago Bears maçının değerlendirmesiyle yeniden görüşmek üzere sağlıcakla kalın…