NFL’e şekil veren oyuncuların lige giriş yaptığı draft’ların yapılacağı vakit gelip geçmişken tüm Amerikan futbolu severleri bir heyecan kaplıyor. Draft zamanı herkesin hayalleri ve beklentileri her zaman üst seviyede oluyor. Ancak bu hayaller ve beklentiler her zaman arzulandığı şekilde gerçekleşmediğine pek çok defa şahit olduk. Bu sene, genel anlamda beklentilerin yüksek olmadığı bir draft sınıfı bulunsa da yine yüksek sıralardan seçilip hayal kırıklığı yaratacak oyuncular elbet olacaktır. Bizler de bu yazıda büyük umutlarla draft edilip ligden silinen isimleri derledik. Gelin hep beraber bu oyunculara göz atalım…
10) Steve Emtman, Defensive End
Draft Yılı: 1992
Draft Eden: Indianapolis Colts
Draft Sırası: 1. Tur, 1. Sıra
Yazımızda onuncu sıradan listeye ilk dahil olan isim 90’lı yıllarda kolej futbolunu dağıtıp geçen Steve Emtman oluyor. NCAA’de doğduğu eyaletin diğer tarafına, Seattle’a, geçerek Washington Üniversitesinde Don James’le çalıştı. Emtman, ikinci sezonuyla beraber dikkatleri üzerine toplamaya başladı. Huskies 10-2 derecesiyle dokuz yılın ardından Rose Bowl’u kazandı. Yenilmez bir şekilde ulusal şampiyonluk kazanan takımın en iyi oyuncusu konumundaydı. Bu sezonunda “Unanimous All-American” seçilirken Outland kupası, Lombardi ödülü, Bill Willis ödülü ve “UPI Yılın Line Oyuncusu” ödüllerine ulaştı. 1990 ve 1991 yıllarında olmak üzere iki defa Morris ödülü ve “Pac-10 Yılın Defansif Oyuncusu” seçilme başarılarını gösterdi. NCAA’in en prestijli ödülü Heisman yarışını da dördüncü sırada tamamladı ve ismi çok güçlü bir şekilde geliyordu. Üç yılda gösterdikleriyle beraber çok özel bir defensive tackle olacağını herkese inandırtıyordu. Bu beklentiler çerçevesinde de 1992 NFL Draft’ında birinci sıradan seçilerek Colts formasıyla NFL’e adım attı.
Colts ile en akılda kalan anısı 90 yardlık maç kazandıran interception’ı TD’a döndürmesiyle gelen AFC’de haftanın defans oyuncusu seçilmesi oldu. İlk sezonunda dokuz maçta üç sack yaparken sol dizini sakatladı ve çaylak sezonunda dokuz maç oynamasına rağmen yılık çaylak takımını girmeyi başardı. Sonraki sezonda da daha önce kimsenin dönemediği sağ diz sakatlığı yaşadı ancak ihtimalleri yıkıp geri döndü. Son sezonunda ise boyun sakatlığı yaşayarak sakatlık problemlerini aşamayan Steve Emtman 1995’te Colts tarafından maaş indirimini kabul etmeyince serbest bırakıldı. Baktığımızda, Colts’un Emtman tercihine aslında beceriksizlik diyemeyiz çünkü bu bir şanssızlıktı. Birçok sakatlığın ardından Miami ve Washington’da da futbola tutunamadıktan sonra altı yılın ardından futbolu bıraktı. Kendisiyle ilgili Colts’tan eski takım arkadaşı “Gördüğüm en çalışkan oyuncu” ve Colts’tan eski kondisyon koçu “Sakatlıklar olmasa NFL tarihinin en iyi defansif tackle oyuncularından biri olabilirdi” dediğini biliyoruz.
9) Punter – Kicker Özel Kategori (Russell Erxleben – Roberto Aguayo)
Draft Senesi: 1979 (Erxleben) – 2016 (Aguayo)
Draft Eden: New Orleans Saints (Erxleben) – Tampa Bay Buccaneers (Aguayo)
Draft Sırası: 11 (Birinci Tur) (Erxleben) – 59 (İkinci Tur) (Aguayo)
Listemizde ilerlerken bazı sürprizlerimiz olacak ve ilk olarak bu ikiliyi bir araya getirerek yapıyoruz. Bildiğiniz üzere işi topa vurmak olan oyuncular draft’ta yüksek sıralardan seçilmez. Genellikle son turlarda seçilirler hatta çoğunlukla “undrafted” olarak takıma katıldıklarını söyleyebiliriz. Ancak bazı takımların özel olduğunu düşündüğü anlarda birkaç isim adına böyle hamleler yaptığını gördük. Hem punter’ın hem kicker’ın ne kadar değerli olduğunu gördük ve görmeye devam ediyoruz. Ama bu riski almanın ve altında kalmanın ağırlığını değiştirmiyor. İki isimde kolej kariyerlerinde üç sene All-American seçilirken iddialı bir şekilde lige adım atarken normalden yüksek sıralardan seçilmesini bekleniyordu ancak bu iki takım, özellikle Saints, bu işin suyunu çıkardı.
İki isim arasında kariyeri uzun süren Erxleben oldu. 1979’da Texas’tan NFL’e adım atmasıyla beraber beşi Saints’de altı sezon geçirdi. Punt ve alan gollerinde kullanılması beklenerek draft edilse de beklendiği gibi olmadı. Alan gollerinde çok parlak performanslar gösteremedi ve punt anlamında da yaptığı hatalarıyla hayal kırıklığına uğrattı. Sonraki kariyerine döviz yatırımcısı olarak devam etti ve iki defa hapse girerek 13 yıldan fazla süreyi kapalı parmaklıklar ardında geçirdi. Bir diğer hayal kırıklığı Aguayo’da başarı açısından Florida State zamanlarından çok uzak kaldı. NFL’de sadece bir sezon oynayabildi ve bu sezonunda 31 denemede 22 isabet bulabildi. 2016’da sezonunda iki alan golünden fazla kullanan kicker’lar arasında en düşük yüzdeyle sezonu bitirdi. Ertesi sezonda da bir alan gölu ve bir ekstra sayıyı değerlendiremeyince Buccaneers tarafından serbest bırakıldı.
8) Akili Smith, Quarterback
Draft Yılı: 1999
Draft Eden: Cincinnati Bengals
Draft Sırası: 1. Tur, 3. Sıra
Oyun kuruculara girerken Akili Smith ilk bahsedeceğimiz isim olacak. 1999’da seçilen üçüncü oyuncu ve quarterback olan Smith beklentileri asla karşılayamadı. Kolej kariyerinde hücumun iki tarafında gösterdikleriyle ilgiyi üzerinde topladı. Futboldan önce hayatında beyzbol vardı ve MLB’de Pittsburgh Pirates tarafından draft edildi. Küçük liglerde oynadıktan sonra futbola geçmek isteyen Smith zayıf notları yüzünden San Diego State’e gidemedi ve iki yıl “Community Collage” okuduktan sonra Oregon’da football oynamaya başladı. Burada başarılı iki yıl geçirdikten sonra son yılında büyük bir patlama yaptı. 11 maçta 32 TD pası atarken tüm NCAA’de pas yard’ı lideriydi ve Pac-10’da yılın hücum oyuncusu seçildi. Bunun da hızıyla tartışmalı bir draft sürecinin ardından üçüncü sıradan seçilerek Cincinnati Bengals’ın yolunu tuttu.
Bengals ile yedi yıl 56 milyon dolarlık uzun ve büyük bir sözleşme imzaladıktan sonra takıma sonradan katıldı. İlk maçlarında biraz atletizm gösterse de Bengals oyun kitabını anlayamadı ve kendisini asla takımla gösteremedi. Ofansif koordinatörü Bob Bratkowski kendisi hakkında işine gereken ilgiyi göstermediğini belirtmişti. Smith, Bengals’ta geçen dört yılda sadece 17 maçta başlayabildi ve beş TD pasına karşılık 13 interception attı. Bu da onun için artık ayrılığın geldiğini gösteriyordu. Daha sonra Packers ve Buccaneers antrenman kadrolarına da dahil edildi ancak asla sahaya geri adım atamadı. Almanya ve Kanada’da oynadı ama dışarıda da iyi bir performans gösteremeyerek Amerikan futbolunu bırakmak zorunda kaldı.
7) Charles Rogers, Wide Receiver
Draft Yılı: 2003
Draft Eden: Detroit Lions
Draft Sırası: 1. Tur, 2. Sıra
Listemizin tek wide receiver’ı Rogers’ı buradan sıralamaya dahil ediyoruz. Lise yıllarından itibaren ismi hep ortada olan bir oyuncuydu ve kolej zamanlarında da Spartans ise ardı ardına birçok rekorları kırdı. Halen Michigan State’in en çok TD pası yakalayan oyuncusu konumundayken aynı zamanda Randy Moss’un üst üste 13 maç TD pası yakalama rekorunu da kırdı. 2002 yılında Fred Biletnikoff ödülü ve Paul Warfield kupasını kazanarak “Unanimous All-American” seçilerek wide receiver anlamında tartışmasız bir üstünlüğü bulunuyordu. Bunun da etkisiyle 2003 Draftı’nda Carson Palmer’ın ardından ikinci sırada seçilerek NFL’e adım attı.
Hemen bir arkasından seçilen wide receiver Andre Johnson başarılı bir kariyer geçirirken Rogers’ın beklentileri karşılamaktan çok uzak kalması bu “bust’ın” etkisini de daha güçlü konuma getiriyor. Lions ile ilk beş maçında 22 pas tutarken 243 pas yardı elde etti ve üç TD kaydetmeyi başardı. Ancak şanssız bir şekilde antrenmanda köprücük kemiğini kırarak sezonu kapattı. Sonraki sezonda da ilk maçta yine köprücük kemiğini kırmasıyla tekrar sezonu kapattı. Takım oyuncuyu bu şanssızlığın ardından eve gitmesine izin verdi ama sonra belli oldu ki bu çok büyük bir hata oldu. Üçüncü sezonunda ise NFL’in madde bağımlılığı kurallarına uymayarak ceza aldı ve sahalardan uzak kalma durumuna düştü. Cezanın dönüşünde üç maçta başlarken dokuz maç oynadı ve sadece 14 pas yakaladı. 2006’da Lions’ın başına yeni bir koç gelmesiyle Rogers takımdan gönderildi. Daha liseden mezun olmadan iki çocuğu olan Rogers sekiz çocuğa babalık yapıyordu ancak birçok defa yasaları hiçe sayarak durmadan başını belaya soktu. 2019’da yılında ise 38 yaşında karaciğer yetmezliğinden dolayı hayatını kaybetti.
6) Brian Bosworth, Linebacker
Draft Yılı: 1987
Draft Eden: Detroit Lions
Draft Sırası: 1987 NFL Supplemental Draft
Balık baştan kokar. Bosworth’un farklı bir mevzusu olduğunu draft’ına bakınca bile anlamak mümkün. Kolej zamanlarında oynadığı oyunla linebacker pozisyonunun tartışmasız en iyisiydi. Linebacker’lara verilen ilk iki Butkus ödülünü kazanan Bosworth halen bu ödülü birden fazla kazanan tek oyuncu konumunda. Yine iki defa “Unanimous All-American” seçilerek çok güçlü bir şekilde NFL’e doğru yürüyordu. Ancak onu ek draft’a girmeye iten steroid kullanımının açığa çıkmasıyla kariyeri adına zor zamanlar başladı. Sakatlığı yüzünden doktor izniyle steroid tükettiğini iddia etse de 1987’de post-sesason maçlarında oynama imkanını kaybetti. Bu yüzden “Orange Bowl” maçını yandan takip ederken “NCAA: Sporculara Karşı Ulusal Komünistler” t-shirt’ü çıkararak birçok tartışmalar yarattı ve koç Barry Switzer tarafından takımdan uzaklaştırıldı. NFL Draft’ında da takımlara onlar için oynamayacağı mektuplarını yazarak uygunsuz davranışlara devam etti. Ancak, Orange Bowl vakasından itibaren böyle bir gücü kaybetti.
Bosworth, 1987’de Seattle Seahawks kendi tarihinin en pahalı sözleşmesini verirken bir çaylağın aldığı en iyi sözleşmeyi imzaladı. 10 yıl 11 milyon dolarlık bu sözleşmenin hakkını asla verememiş olması çok üzücü bir gerçek. İlk sezonunda 12 maç oynarken kötü bir performansı yoktu ancak sesi sahada olduğundan çok dışarıda olması tepkileri beraberinde getiriyordu. John Elway ve Bo Jackson gibi isimlerle çatışmalara girmesine rağmen performansıyla sahada eziliyordu. Bosworth, 1988 sezonunda yaşadığı omuz sakatlığı yüzünden emekli olmak zorunda kaldı. Doktorunun kendisi için “60 yaşındaki adamın omuzlarına sahip 25 yaşındaki bir adam!” kullandığı cümle de gerçekleri göz önüne serdi. Bunun ardından kendine farklı bir yol çizen “The Boz” başka bir kariyeri benimsedi. Hollywood’a doğru geçtikten sonra 20’den fazla yapımda ismi bulunuyor.
5) Trent Richardson, Running Back
Draft Yılı: 2012
Draft Eden: Cleveland Browns
Draft Sırası: 1. Tur, 3. Sıra
Kendisi için herhalde beklentileri karşılayamayan en büyük koşucu desek çok karşı çıkan olacağını düşünmüyoruz. Takımın ise Cleveland Browns olması ayrı bir zorluk ama kolejden gelirken tam bir canavar olduğunu söyleyebiliriz. Liseden itibaren gümbür gümbür gelen bir oyuncu olduğunu görüyorduk. Koleje gelirken ise beş yıldız derecesiyle tüm takımların gözdesi konumdaydı. Burada bir ekol denince ilk akla gelen takımlardan olan Alabama Crimson Tide’ı tercih etti. Nick Saban’dan iyi de bir koç halen bulamazsınız tüm NCAA’de. İlk iki senesinde yine bir Alabama canavarı olan Mark Ingram ile koşu hücumu oluşturduğu için biraz arka planda kalmıştı ancak topu aldığında her zaman iyi performanslar veriyordu. Son sezonunda Ingram’ın da NFL’e gitmesiyle ana rol ona kaldı. Bu sezonda diğer sezonlara kıyasla aldığının iki katından fazla top aldı ve hakkını sonuna kadar verdi. Bir running back’in belki gösterebileceği en iyi performanslardan birini veriyordu. Birçok rekorları kırarken iki kolej efsanesi quarterback’in (Andrew Luck, Robert Griffin III) ardından Heisman yarışını ikinci bitirdi.
Browns takas yaparak yukarı çıktığı bu hak ile Richardson’ı takıma kattı. Draft ve off-season sürecinde sakatlık problemleri yaşayarak girmesine rağmen sezonun ilk maçına yetişti ve ilk sezonunda güzel bir sezon geçirdi. Sakatlıklara rağmen 1,000 yard barajını kıl payı kaçırdıktan sonra sonraki sezon iki maç oynadıktan sonra Indianapolis Colts’a birinci tur draft hakkı karşılığıyla takaslandı. Colts formasıyla iyi bir performans gösteremedi ve forma rekabeti içinde buldu kendini ama sakatlıklar yüzünden gelen fırsatları da değerlendiremedi. Post-season’da ilk topa dokunuşunda Chiefs karşısından yaptığı fumble’ın ardından karşılaşma 45-44’lük Colts mağlubiyetiyle sona erdi. Indiana’da iki sezon geçirdikten sonra serbest bırakıldı ve Raiders ve Ravens ile sahalara dönmeye çalıştı ancak bir daha NFL sahnesine adım atamadı. Ardından Kanada, Meksika ve “Alliance of American Football” liglerinde football oynamaya çalıştı ama eski rüzgarının altında kalmaya hep mahkumdu, bu oyun ona bir daha gülmedi.
4) Tony Mandarich, O-Line
Draft Yılı: 1989
Draft Eden: Green Bay Packers
Draft Sırası: 1. Tur, 2. Sıra
Kolejden gelen belki de en büyük O-Line hayal kırıklığıydı diyebiliriz. Girdiği draft’ta ilk 5’te seçilip Hall of Fame seçilemeyen tek isim ve buna yakından uzaktan alakası yok. Arkasından seçilen Barry Sanders, Derrick Thomas, Deion Sanders’ı seçmeyen Packers burada ağlamasın da ne yapsın? Önünden birinci sıradan seçilen Troy Aikman da Cowboys ile çok büyük bir efsane yazdı. Zamanında Mandarich’i Aikman yerine seçmek isteyen Cowboys görevlileri varmış ancak Aikman’da anlaşılarak Packers bu makus seçime sürüklemişler. Peki üniversite hayatında böyle isimlerin arasına giren Tony Mandarich kimdir?
Michigan State’de, belki de tarihin en büyük kolej koçu olduğunu söyleyebileceğimiz dönemin defensive back koçu Nick Saban tarafından takıma dahil edildi. İki defa Big Ten konferansında yılın offensive line oyuncusu seçilirken herkes tarafından fikir birliğini vararak All-American seçilen Mandarich atletizmi ve kalıbıyla göze çarpıyordu ve en iyi o-line oyuncu adayı olarak profesyonel futbola doğru geliyordu. Mike Tyson’ı kavgaya çağıran, önemli resmi organizasyonlara sarhoş veya akşamdan kalma şekilde katılırken farklı bir yapısı olduğu belli oluyordu. Draft edildiği takımın şehrine köy diyen algısı zayıf bir oyuncu olarak NFL’e adım attı. Takımla sözleşme imzalamak kısmında maçların başlamasına az kalmışken sıkıntıları anca çözebildi. Sahada oynadığında da beklentileri karşılayamadı ve haksız bir de egoya sahip olmasıyla beraber parmak işaretleri ona dönüyordu. Daha sonra 2008 yılında kolejde steroid kullandığını kabul etti ve bu NFL’deki ve NCAA’deki kilolarına bakınca anlamak mümkündü. Packers’taki 4 yıllık sözleşmesinin üçüncü yılında serbest bırakıldıktan sonra beş yıl alkol ve uyuşturucu sıkıntıları yaşadığı için futbol oynayamadı. Rehabilitasyondan sonra üç yıl da Colts’da 16 maçta starter olarak oynadı fakat omuz sakatlığı ile futbolu bırakmak durumunda kaldı.
3) JaMarcus Russell
Draft Yılı: 2007
Draft Eden: Oakland Raiders
Draft Sırası: 1. Tur, 1. Sıra
Raiders taraftarlarıyla dalga geçmek için halen kullanılan bir isimdir, JaMarcus Russell. NFL Draft’ına girdiği 2007 yılının tartışılmaz birinci sıra draft’ıydı. LSU Tigers ile güçlü bir kolej kariyeri geçirmesiyle combine zamanları kol gücü ve vücut boyutuyla beklentilerle Oakland Raiders tarafından draft edildi. Ancak, zamanında efsane genel menajer Al Davis’e, Russell’ın dikkatı dağınık olması sebebiyle draft edilmemesi üzerine birçok isim düşüncesini belirtmiş ancak bu kararı değiştirmeye yeterli olmamış. Hatta dönemin Raiders head koçu Lane Kiffen 2016 yılındaki açıklamasına göre tarihin en iyi wide receiver’larından Calvin Johnson’ı istemiş.
Russell, NFL kariyerine de Raiders ile anlaşamadığı için sezonun ilk haftasına kadar sözleşme imzalanamadı. Sonunda 31.5 milyon doları garanti olmak üzere altı yıllık 68 milyon dolara imzayı attı. Koç Lane Kiffen kendisini ağır ağır oyuna dahil etmek istedi, bu kararda geç sözleşme imzalamasının da etkisi oldu. En çok süre aldığı 2008 sezonunda da formayı aldığında da pek iyi bir performans göstermedi. Çalışma ahlakı ve tutarsız oyunlarıyla soru işareti oluyordu. Takıma şişman bir dönüş yaptığı son sezonunda da dokuz maçta üç TD ve 11 INT yaparak kendisinden son inanların da hayalini kırmasıyla NFL kariyeri bir sona geldi.
2) Ryan Leaf, Quarterback
Draft Yılı: 1998
Draft Eden: San Diego Chargers
Draft Sırası: 1. Tur, 2. Sıra
Artık en üstteki üçlüye geldiğimiz bu noktada bu isimlerin zoru başardığını söylemek daha mümkün. Kolejde Washington State forması giyen Leaf üçüncü senesinde büyük bir patlama yapmıştı. 3,968 yard pas ve dört TD pası atarken maç başına 330.6 yard pas ile Pac-10 konferansında yılın hücum oyuncusu seçildi. Son senesinde ilk takım All-American seçilirken Heisman ödülünü daha NFL efsanesi olacak Charles Woodson ve Peyton Manning arkasından üçüncü bitirdi. 1997 sezonunda rüzgarlar estirirken draft zamanı tartışıldığı isim tarihin gördüğü en iyi 2-3 quarterback’ten biri olan Peyton Manning’ti. Bu tartışmalar olurken Leaf’in daha güçlü bir kolu ve potansiyeli olduğu için öne çıkarken Manning daha olgun ve güvenli tercih olarak gözüküyordu. Manning draft öncesi zamanı daha doğru geçirdiği ve topu Leaf’ten da daha derine atabileceğini göstermesiyle son anda bir adım öne geçti.
San Diego Chargers ile sezona umursamaz davranışı ile sezona girerken 10 maçta iki TD’a karşılık 15 INT attı. Medyaya ve takım arkadaşlarına kötü davranınca Leaf eleştiri oklarını üzerine topladı. Bir QB’nin herhalde geçirebileceği en kötü sezonlardan birini yaşadı. Sonraki sezonunda oynayamazken sakatlıklar, cezalar, sorumsuz davranışlar ile çalışma ahlakından çok uzak görüntüler veriyordu. 2000 sezonunda daha fazla TD atarak rekorunu 11 ile geliştirdi ancak interception sayısı da aynı şekilde 18’e doğru arttı. Oynadığı sezonlarda tüm maçlarda oynamadı eğer oynasaydı daha kâbus niteliğinde rakamlar kalabilirdi. Daha sonrasında Tampa Bay Buccaneers, Dallas Cowboys ve Seattle Seahawks şans vermeye çalıştı ama bilek sakatlığı ve gayriciddi davranışları yüzünden sahaya Cowboys ile üç maç dışında bir daha çıkamadı. Futbol sonrası kariyerinde uyuşturucu sebepli birçok cezalar ile uğraştı. Demir parmaklar arasında da zaman geçiren Ryan Leaf’in tarihe en büyük bust’larından biri olarak tarihin tozlu sayfalarına karıştı.
1) Cleveland QB Mezarlığı
Katılımcılar: Tim Couch (1999 – 1. Tur, 1. Sıra), Brady Quinn (2007 – 1. Tur, 22. Sıra), Brandon Weeden (2012 – 1. Tur, 22. Sıra), Johnny Manziel (2014 – 1. Tur, 22. Sıra), Baker Mayfield (2018 – 1. Tur, 1. Sıra)
Listemizde özel bir yer ayırarak zirveye yerleştirdiğimiz Cleveland quarterback’leri ile karşınızdayız. Tabii Browns’un bundan daha çok bust’ları başka mevkilerde var. Biz sadece QB’lere değineceğiz ve 1999’da Tim Couch’tan önceki bust’lara bahsetmeyeceğiz keza orada da Bobby Garett, Mike Phipps gibi isimler de var. Sadece birinci turda seçilenleri anlatacağız, diğer turlarda da normal olduğu gibi tarihin tozlu sayfalarına karışan birçok büst QB seçimleri var: Colt McCoy, Cody Kessler, DeShone Kizer… Diğer başlıklarımızda olduğu gibi her oyuncuya özel bir şekilde değinemeyeceğiz çünkü anlat anlat bitmez bir durum var. Gelin biraz Cleveland “Bust” Browns’tan bahsedelim.
Tim Couch, bir ilk sıra seçimi olmasıyla çok yüksek beklentilere sahipti. 5 yıl Browns formasını terletti ve 2002’de play-off oynama başarısı gösterdi ki bu Browns ile çok önemli bir başarıdır. Ancak kendisinden beklenen performansı asla gösteremedi ve kariyerini beş yılda 64 TD ile 67 INT dereceleriyle bitirdi. NFL tarihinin en büyük bust’larından biri olarak adını tarihe yazdırdı. 2007’de 22. Sıradan draft Brady Quinn de hayal kırıklığı yaratan bir diğer isim oldu. Browns kariyerinde çok fazla forma şansı elde edemedi ve oynadığında da iyi bir performans gösteremeyerek heba olan başka bir ilk tur seçimi oldu. Brandon Weeden seçilirken zaten apaçık bir bust’tı ama Browns bile bile gidip seçti. 28 yaşında ilk turda 22. Sıradan draft edilen Weeden başarısız bir baseball kariyerinin ardından tarihin en yaşlı ilk tur draft’ı oldu. İki yıl oynadığı Cleveland’ta TD sayısı INT sayısının altında kalan bir diğer oyuncu oldu. Johnny Manziel, başka bir 22. Sıra seçimi olarak halen akıllarda olan bir oyuncu. İlk yirmi dışında seçilmesiyle baskının daha az olmasına rağmen taraftarın sevgisine sahipti. İkinci sezonunda gelişme gösterse de az forma şansı buldu ve iki yılın ardından NFL’e veda etti. Buradan birçok defa geri dönme çabasında bulunmasına rağmen asla dönüşünü yapamadı. NFL dışında liglerde şansını deneyen Manziel CFL’in ardından şu an FCF (Fan Controlled Football) oynayarak bir şekilde oyuna tutunmaya çalışıyor. Buradan da mücadelesini tebrik ediyoruz. Geriye kaldı takımın aktif quarterback’lerinden Baker Mayfield. Kendisi için bunu söylemek birazcık zor çünkü diğer isimlere göre çok üstün ve umut verici bir performans verdi. Ancak beşinci senesinde takımı yüklü bir takas yaparak uzun süredir sahalardan uzak bir oyuncu alıyorsa kendisine bust denebilir. Geçtiğimiz sezonda da sakatlıklarla oynadı ve açıkçası tam bir felaketti. Daha önce bize iyi şeyler de gösterdiği için umarız başka bir takım ile kendisini kanıtlayıp, onu bust listesine koyduğumuz için bizi pişman eder…
Bir yazımızın daha sonuna geliyoruz. Önümüzdeki haftalardan itibaren daha başarılı isimlere değineceğiz. Draft’ta seçilmeyip yıldız olmuş oyunculara göz attığımız yazımızda görüşmek dileğiyle…