Arizona Cardinals adına zorlu bir galibiyet haftasından merhabalar değerli NFLTR.com okurları. Cardinals iki yıl aradan sonra çıktığı ilk prime time maçında Pazartesi Gecesi Futbolu’nda Los Angeles Chargers’a karşı karanlıkların içerisinde 17-15 ile çok yakın skorlu bir galibiyet alarak ibişleşme yolunda emin adımlarla ilerleyen NFC Batı grubunda ikinci sıraya yükseldi. Her ne kadar maç genel anlamda Cardinals adına güzel bir şekilde ilerlese de maçın sonlarına doğru zaman zaman çıkmaza giren hücum performansı ile kazanılan galibiyetin coşkusunu da biraz sönük bıraktı.

Cardinals’ın hücum serilerinde gayet iyi ilerlemesine karşın maçın sonunda neredeyse kaybedecek konuma gelmesi haliyle taraftarları büyük bir sinire ve strese boğdu. Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz gibi Cardinals sezon başından beri hücum konusunda büyük bir sorun yaşıyor. Bir şekilde rakip yarı sahaya geçtikten sonra işin sonunun bir türlü getirilememesi hücumu her geçen sürede geriye atıyor ve maçtaki tüm yük savunmanın üzerine biniyor. Oyuncuların bireysel olarak receiving, passing ve rushing yardlarına bakıldığında sanki maç 40+ sayı ile bitirilmiş gibi bir intiba oluşsa da maç boyunca yalnızca iki touchdown yapılabilmesi ve hücumun gitgide kısırlaşması seyir zevkini de öldürüyor.

Hücumun pozitif taraflarına bakacak olursak bunun en başında RB James Conner geliyor. 101 koşu, 51 pas yardı ile toplam 152 yard yaparak hücumun demirbaşı olduğunu bizlere bu maçta yeniden gösterdi. Bu güzel rakamların üzerine bir de fumble’a zorlama (FF) ekleyerek NFL tarihinde +100 yard koşu ve +50 yard pas istatistiği ile birlikte fumble’a zorlama ile maçı bitiren ilk oyuncu oldu. Hazır fumble konusuna değinmişken James Conner’ın geçmişinde bir dönem pass rusher olarak da oynadığı bilgisini paylaşmak isteriz.  Kyler Murray’nin bu maç iki pası bloklandı ve James Conner’ın eski defans yeteneklerini sergilemesi sayesinde bu açıklar da kapatılmış oldu. Ayrıca son hücum serisinde 1.45 kala yakaladığı pasın ardından kazandırdığı 33 yardlık mesafe ile hücumu alan golü menziline taşıyarak da galibiyetin anahtar oyuncusu oldu. Cardinals lobisi olarak umarız ki gelecek senelerde kendisini kaybetmeyip güzel bir kontrat ile takımda kalmasını diliyoruz.

Umudumuzun devam ettiği diğer taraf ise her zamanki gibi Kyler Murray. Chargers maçında 145 pas yardı ve 64 koşu yardı ile toplam 209 yard 2 touchdown ile maçı kapattı fakat maç içerisinde verilen kötü playcall’lar ile maç neredeyse, 1 tane bile touchdown yapamayan Chargers hücumuna kaybedilmek üzereydi. Cardinals savunması sayesinde maç boyu sadece field goal’ler ile maça tutunabilen Chargers hücumu karşısında Cardinals hücumunun 4th down gibi kritik anlarda topu kaybetmesi ve hücumun etkisizliği nedeniyle maç skor konusunda kafa kafaya ilerledi. OC Drew Petzing’in 4th down’da verdiği yedek QB ile QB sneak yapma kararı ise maçın en tuhaf anlarından biriydi. O anda tüm Cardinals taraftarlarının sinirden ellerinin ve ayaklarının titrediğinden eminiz. Tam o sırada takımın sahibi Michael Bidwill’in sahaya inip Petzing’i kovması gayet uygun bir hareket olurdu. Buna rağmen maçtan sonraki açıklamasında “iyiydik” demesi adeta taraftarlarla dalga geçiyor hissi uyandırdı. Kyler Murray koşabilen, hızlı ve fazlasıyla atletik bir QB olmasa yine de şaşırtmalı bir taktik denendiğini söyleyebilirdik fakat bizim açımızdan bakıldığında durum hiç de iç açıcı görünmüyor.

WR tarafında ise uzun süredir adeta unutulan Greg Dortch’un ismini yaptığı touchdown ile duyabildik. Kendisinin geçen sezon ile kıyaslandığında performansı bir hayli düşük. Sezon boyunca maç içerisinde elde ettiği ortalama 25 yard receiving yardı ile ve sadece bu maçta yakaladığı bir touchdown pası ile eski Greg Dortch’dan bir eser göremiyoruz. Sezon başlamadan önce, hali hazırda bir çaylak bir de ikinci senesindeki iki tecrübesiz receiver’ın yanında kendisinin daha iyi şeyler yapmasını bekliyorduk.

Maçın bitimine 1.54 dk kala 35. yarddan başlayan hücum serisinde ilk başarısız pas denemesi sonrasında 2&10 oynanırken Marvin Harrison Jr.’ın yakalayamadığı pas sonrasında atılan bayrak ilk başta her ne kadar çok haksızmış gibi görünse ve Chargers head koçu Jim Harbaugh’u adeta çılgına çevirse de pozisyon ters açıdan izlendiğinde net bir şekilde faul (helmet-to-helmet) olduğu için maçın belki de en kritik anında doğru karar veren hakemlere de teşekkür ediyoruz.

Savunma tarafına baktığımız zaman galibiyetin asıl sahibi olduklarını söyleyebiliriz. Hücumun verdiği her açığı kapatıp hiç beklemediğimiz şekilde takımı maçın içinde tuttular. Evet “hiç beklemediğimiz şekilde” diyoruz, çünkü önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi takımın pass rush anlamında hiçbir gücünün olmadığına ve secondary’nin yetersizliğine dair yaptığımız yorumların maçta tam tersini izledik. Bu maçın ardından pass rush konusunda beklentimiz daha da düştü, zira defansın bu alanda adeta tek başına mücadele eden oyuncusu OLB Dennis Gardeck maç içerisinde çapraz bağlarının kopması nedeniyle sezonu kapatmak zorunda kaldı. Secondary tarafında gördüklerimiz ise umutlarımızı yeşertti.

Bu maçın savunmadaki yıldızları çaylak CB oyuncuları Max Melton ve Starling Thomas V idi. Justin Herbert’ın touchdown yapma umudu ile attığı pasları fumble’a çeviren bu iki oyuncu maçın da kaderini değiştirdi. Pass Rush tarafında ise toplam 3 sack ile vasat bir pass rush istatistiği ile gece tamamlanmış oldu. Sonucu anlamında güzel bir geceyi geride bıraksak da gördüğümüz bazı problemlerin düzelmesi bizleri daha mutlu edecek. Bildiğimiz gibi transfer sezonun bitmesine çok az zaman kaldı ve GM Monti Ossenfort’tan henüz herhangi bir iyi haber alamadık. Geçen hafta yazdığımız gibi Haasson Reddick’in tekrar yuvaya dönmesi pass rush konusunda umutlarımızı ayakta tutabilirdi. Fakat Dennis Gardeck’in maç içerisinde çapraz bağlarının kopması nedeniyle sezonu kapatması, hali hazırda kötü olan pass rush kısmını daha kotu bir hale getirdi. Umarız ki 5 Kasım’a kadar sezon ortasında bizlere yardımı dokunacak 1-2 transfer haberi alabiliriz.Bu da olmaz ise artık bu yılın ilk tur seçimi DT oyuncumuz Darius Robnison’ın dönüşünü beklemekten başka yapacak bir şeyimiz kalmıyor.

Cardinals’ın şu ana kadar gösterdiği performans ile henüz play-off kalibresinde bir takım olmadığını biliyoruz fakat seneler sonra ilk defa NFC Batı grubunun bu denli zayıf olması bizleri ister istemez play-off hayalleri kurmaya itiyor. O yüzden bu sezon biraz daha heyecanlıyız. Cardinals lobisi olarak bu hafta Pazar günü deplasmanda oynanacak Miami Dolphins maçından yine galibiyet bekliyoruz. Bu maçta gözümüzü korkutan tek şey, Tua Tagovailoa’nın yokluğunda ne idüğü belirsiz QB’ler ile oynamak zorunda kalan ve performansı belirgin şekilde düşen Tyreek Hill’in bu maçta Tua’nın muhtemel dönüşü ile birlikte yeni bir başlangıç için ekstra bir motivasyon ile sahaya çıkacak olması. Cardinals’ın özellikle çaylak secondary oyuncularının Tyreek Hill’i savunamamaları ve Tyreek’in rotalarını sağlıklı bir şekilde tamamlaması maçın kaderini ciddi anlamda etkileyebilir ama Cardinals defans kordinatörü Nick Rallis’in buna göre birtakım önlemler almasını beklediğimizden bu hafta da bir galibiyet şansımızın olduğuna inanıyoruz.

Haftaya yeniden görüşmek üzere…