Geçen yazımızda tanıttığımız Detroit Lions geçen hafta MNF (Monday Night Football)’da Bears’ı 21-13 yendi ve 1956’dan beri ilk defa sezona 5-0 ile başladı. Green Bay Packers da Atlanta Falcons’u 25-14 yenerek 5-0 çıkınca NFC North’da iki takım tepede 5-0 ile yalnız kaldı. Playoff açısından baktığımızda Chicago Bears’a çok büyük ihtimalle grubundan ekmek çıkmayacak. Kalan tek ihtimal iki wild card’dan ikincisi (ilkinin Packers veya Lions’a gideceğini varsayıyorum).

Maçın ilk yarısı 10-7 Bears’ın üstünlüğü ile geçildi, ama Lions daha önceki iki maçta yaptığı gibi ikinci yarıda şahlandı ve maçı aldı. Bunun sebebi gençlik olabilir mi diye baktım. Evet olabilir. NFL takımlarında çok adam olduğu için ortalama yaş hesaplaması yanıltıcı olduğundan tek tek kilit adamların kafa kağıtlarını inceledim.

Detroit Lions QB’si Stafford 23, RB’ler Best 22, Williams ise 25 yaşında. WR’ler Johnson ile Pettigrew 26, Young ise soyadı gibi genç, 22 yaşında. Hücum hattında maçta oynayanları belirlemek zor ama nisbeten yaşlı olduğunu söyleyebiliriz. Defansta ise DE’ler Jackson ile Young (yine bir genç!) 26 Avril 25, DT Suh 24, LB’ler Tulloch 26 Levy 24, S Delmas 24, CB’ler Houston 26 ve Berry 23. Oyuncuları seçerken box score’da katkısı olanlara baktık (biz kim peki??!).

DT Nadmukong Suh bu pazu gösterme hareketini maç boyunca gıcık gıcık yaptı durdu…

Karşılaştırmak için Bears’ı aldığımızda ise QB Cutler 28, RB’ler Forte 25 Bell 24 (yüzakımız RB’ler), WR Hester 28, Sanzenbacher 22, TE Davis 26 yaşındalar. Hücum çok yaşlı sayılmaz. Hücum hattında C Roberto Garza 32 yaşında ama diğerleri genç; ama gençlik neye yarıyor ki burada?

Bears’ın defansına bakarsak, C ve CB’ler genelde genç. Ancak ön tarafa baktığımızda DE Idonje 30, Peppers 31, DT Adams 31, LB’ler Briggs 30 Urlacher 33. Yani oldukça yaşlı bir ön taraf var.

Yani, denebilir ki, Detroit Lions genç olduğu için ikinci yarılarda takati kalmayan rakiplerini devirebiliyor. Tabii Chicago Bears karşısında seyircilerinin de “bizim futbol” seyircisini aratmayan desteğini de arkalarına aldılar. Mücadele de çok yoğundu, Bears 14, Lions da 12 penaltı yaptı. Lions’ın penaltılarından çoğu ilk periyotta geldi; Bears resmen bir ara sarı mendillerle ilerledi. Bears’ın penaltılarının çoğu hücumdaydı ve muhtemelen seyirci sesinden dolayı oyuncuların uyarılarının duyulamamasındandı.

Maçta defansın ön tarafı maalesef QB Stafford’a hiç baskı yapamadı. Ama yine de bu maçın suçunu defansa yükleyemeyiz. Detroit Lions patlayıcı bir takım. İki touchdown’dan birini süper WR Calvin Johnson’a atılan 76 yardalık pastan, diğeri de RB Best’in 88 yardalık koşusundan yedik. Bence her takım Lions’dan 21 sayı yiyebilir, Chicago’muzun asıl aksayan tarafı hücum.

Hücum denince akla QB gelir, ama Jay Cutler Bears’ın en iyi oyuncusuydu. Nisbeten düşük sack sayısı sizi şaşırtmasın (Detroit ilk sack’i 4. periyotta yapabildi), her hücumda Cutler Aslanlar defansının nefesini ensesinde hissetti. Buna karşılık çok hareketli ve çok cesaretliydi. Çoğu zaman ya çok hızlı, spontane, güzel paslar attı (resmen sol eliyle attığı birkaç pas var), ya da rakip defans onu biçmeye gelirken oldukça cesaretli ve soğukkanlı şekilde paketin dışına çıkıp uzun paslar attı. Cutler maçı da 28/38 249 yarda pas, O INT ve 99.6 QB reyting ile tamamladı. Daha iyisini yapmasına ise elbette devamlı baskı altında olması engel oldu.

RB Matt Forte 22 denemede 116 yarda ile yine iyi bir performans sergiledi. Bears’ın çok güvendiği dönüşlerde (kick/punt return) ise ligin en iyisi Devin Hester hemen hemen hiç başarılı olamadı.

İlk paragrafta playoff hesaplarına daldık, ama Bears’ın aslında büyük sorunları var. Daha önceki maçlar ya çok paslı ya çok koşulu olmuştu; bu maç ilk defa ciddi bir grup rakibine karşı oldu ve pas/koşu dengeliydi. Yani Forte de, Cutler da yeterince şans buldular. O yüzden bu maç sonrası (e bir de 5 maç oldu sezon başlayalı) daha iyi bir analiz yapılabilir. Ayrıca maçı sabaha karşı 3:30’da kalkıp izleyebilmek de iyi oldu.

Chicago hücum hattı çok kötü, tamam birkaç sakat var, ama onların dönmesi alışması vs. derken hemen her maç QB Cutler’a yazık olacak. Hücum koordinatörü Mike Martz her oyunu ince ince planlayan birisi, ama rakip defans QB’nin tepesinde bitiverince ve “plan yapmayın plan” deyince nasıl oyun olacak? Her maç Cutler’ın doğaçlamalarına güvenilmez ki? Veyahut güvenilecekse Martz’ın işi ne bu takımda? WR’lerin çok süper olmadığı meydanda; veya belki bunun için de güzel bir hücum hattında görülmeleri lazım.

RB Matt Forte ise değerini, Martz’ın izin verdiği her gün gösteriyor. Ancak kendisi hala çaylak kontratında ve yıllık 750 bin dolar gibi kalitesine göre komik sayılabilecek bir rakamla oynuyor. Sözleşme yenileme çalışmaları şu ana kadar başarısız, eğer yenilenemezse sene sonunda uçar gider. Bears’ın tek kozu kendisine “franchise tag” vermek olabilir. Nasıl olacağını göreceğiz.

Diğer yandan defans yaşlı, defansın yenilenmesi gerekiyor. En azından ön hattın. Arka tarafta ise adam paylaşımı kötü gibi gözükse de, burada Lions’ın QB-WR ikililerinin iyi olması ve sadece 21 sayı yediğimizi hatırlayarak çok üstlerine gitmeme hakkımı kullanıyorum.

Paket çözüm olarak şunu önerebilirim (çok dinlerler ya): Martz’ın koşu yerine pası öne geçiren ve detaylı oyun planlı sistemi hem QB Cutler’a hem de Bears’ın çok uzun yıllara dayanan ve koşuyu öne çıkaran oyun felsefesine uygun değil. Martz kovulsun. Zaten yapılması elzem olan hücum ve defans hattı da yapılınca QB Cutler’ın liderliğinde (ki bence kendisi bunu yapabileceğini ispatlamıştır) takım iyi bir yere gelir. Budur!!