Bu hafta da ofansif yetenek pozisyonlarından dördüncü ve sonuncusu olan tight end pozisyonunu değerlendirmeye çalışacağım. Öncelikle TE pozisyonunun değerlendirmesi en zorlarından birisi olduğunu ve kolej seviyesinden NFL’e geldiğinde pek çok oyuncunun sudan çıkmış balığa döndüğü gerçeğini dile getirmek istiyorum. En iyi TE’ler bile ancak iki üç senede oyuna adapte oluyor ve genelde 26-27 yaşlarında patlayıcı sezonlarını ortaya koyuyorlar. Bunlara en basit örnek olarak Kyle Rudolph ve Zach Ertz’ü gösterebilirim. O yüzden “Eric Ebron’dan bir şey görmedik bust bu adam” demek için hala erken çünkü daha 25 yaşına basacak bu sene. Bir de kolej seviyesinde atletik olmalarından dolayı NFL’e göre ufak olan LB ya da DL oyuncularını kolaylıkla bloklayabiliyorlar fakat NFL apayrı bir seviye ve bunu öğrenmeleri vakit alıyor. Aynı zamanda tabi ki kolejdeki gibi sadece line’a yakın dizilen WR olma şansı NFL’de pek yok. Eğer bir Jimmy Graham değilseniz herkes sizden blok yapmanızı isteyecektir. Pozisyonun lig içindeki gelişimini değerlendirmeyi bir kenara bırakayım ve bu senenin sınıfına geleyim. Bu sınıfta dört isim öne çıkıyor ve ilk turun sonundan dördüncü turun başına kadar bu dört isimin seçileceğini düşünüyorum. Bunların dışında iki tane de klasik iyi bloklayan tight end var ve bu oyuncuların seçileceği yerler tamamen takımların pozisyona verdikleri değerle alakalı olacak. Lafı daha fazla uzatmayım ve değerlendirmeye geçeyim…

Dallas Goedert, South Dakota State

Son yılların TE trendine uygun olarak eski bir kolej basketbolcusu. 196 cm boyunda ve 116 kg özelliklerine sahip Goedert tam bir receiver tipinde tight end. Boyutları çok iyi, atletiklik deseniz sorun yok. Line of scrimmage’daki patlayıcılığı muhteşem olan bu oyuncu için en büyük soru işareti mücadelesi daha zayıf olan bir alt ligden gelmesi. Zaten iki üç senede bir TE’in lige alışabildiğini düşünürsek bu kadar zayıf bir mücadeleden gelip NFL’e bir anda alışması pek mümkün değil gibi. Ancak eğer filme bakarsanız, düşük seviyede o kadar dominant ki, belki NFL seviyesine zorlanmadan ulaşabilir. Son iki sezonda 1,200 yardı geçmesi bir TE için çok iyi istatistik ama tabi ki bloklama tekniği zayıf, o yüzden ilk senelerinde üç hakta da sahada yer alacağını zannetmiyorum. Belki iki TE setlerini bol kullanan bir takımda çok iyi bir oyuncu olabilir. Yakışacağı yerlerden birisi kesinlikle Vikings. Hem Kyle Rudolph’un sakatlık problemleri ve yaşlanması bunda bir etken hem de Vikings’in draft ile takıma direk etki edecek parça eklemesinin zaruri değil çünkü takım zaten pek çok mevkide çok iyi durumda. Bu yüzden ilk turda TE seçme lüksünü kullanabilirler. Bir de Kirk Cousins sonrası yapacağı etki çok muazzam olabilir. Yine NFC North’taki diğer takımlara başka bir bela. Filme bakınca görünür başka bir özelliği de topu yakaladıktan sonra yere indirmesi Gronk gibi çok çok zor ama bu rakiplerin zayıflığından mı yoksa Goedert’ten mi diye sorarsanız, bence ikisi de derim. Combine’da fena rakamlar ortaya koymayan Goedert’in bench press’teki 23 tekrarı, bloklama potansiyeli için çok iyi bir gösterge.

Mark Andrews, Oklahoma

Yine 196 cm ve 115 kg özelliklerine sahip başka bir TE. Yine pas yakalama özellikleri ile ön plana çıkıyor. Oklahama ofansif koordinatörü Mike Stoops. Kendisi Gronk’u Arizona’ya alan antrenördür, Andrews’ün birkaç santim daha kısa olsa da Gronk’a en benzer TE adayı olduğunu ve NFL’de büyük sükse yapacağını söyledi. Filme bakınca ise gerçekten hızı ile çok göze batmıyor ama Gronk gibi bir şekilde savunma oyuncusundan üç, dört metre ayrım yakalayabiliyor. Yine rota koşma konusunda bir TE’e göre çok çok iyi. Sahanın ortasında koşarken yön değiştirmeleri ile LB ve safety’leri sallayabiliyor. Bloklama konusunda biraz zayıf ama rota çeşitliliği ve topu yakalamadaki başarısı bu zayıflıklarını birazcık kapatabilir. Yine Goedert gibi pasları yakaladıktan sonra yere indirmek çok zor ve bunu Goedert’ın oynadığı lige göre çok daha zorlu bir ligde yapıyor. Andrews ile ilgili büyük problemlerden bir tanesi de tip-1 şeker hastası olması. Bu problem ilaçlar ile kontrol altında tutulabilse de Oklahoma’da bazı maçlarda bayıldığı ile ilgili birkaç haber çıkmıştı ama bu problem NFL’de oynamasına engel değil sadece takım doktorlarının ve Andrews’un dikkatli olması lazım. En çok yakıştırdığım takım ise New Orleans Saints. Hem Brees gibi bir QB’nin Andrews gibi bir TE’i çok verimli kullanabilecek olması hem de Coby Fleener deneyiminin çok başarılı olmamasından ötürü Saints, Andrews’u seçebilir.

Hayden Hurst, South Carolina

Başka bir, çok yönlü oyuncu ve fiziksel olarak 196 cm boyunda ve 113 kg ağırlığında. Birden fazla spor yapan Hurst, kolej kariyerinin bir döneminde Pittsburgh Pirates beysbol takımında pitcher olarak oynamış. Kesinlikle çok atletik bir oyuncu. TE olmasına rağmen screen oyununda pas tutan oyuncu olarak ya da sweep oyununda sweeper olarak ya da bazen HB olarak oynayabiliyor. O yüzden tam bir eşleşme kabusu olabilir savunma oyuncuları için. Oynadığı her hakta oyuna her şeyini veriyor. Hani biraz mavi yakalı bir oyuncu desek yanlış olmaz. Ancak en büyük sorun Hurst’un yaşı. Hurst bu sezon başında 25 yaşında olacak ve bloklamasının yeterli olmadığını göz önüne alırsak lige alışması birkaç sene sürerse kısa bir kariyer sahibi olacağını tahmin etmek pek yanlış olmaz. Yine de rotalarında iyi olması ve WR olarak katkı sağlayacağından yine bazı takımların kumar oynama riski kesinlikle var. Önceleri pas haklarında şans verip zamanla üç hakta da sahada kalabileceğine inanıyorum. Ancak dediğim gibi çok yönlü olması ve de bu sınıfın muhtemelen en hızlı iki TE’inden biri olması yüksek seçilmesine sebep olabilir. Tam anlamıyla iyi bir oyuncu ve HB, WR, TE olarak ne isterseniz size iyi bir performans verebiliyor. Patriots tarafından seçilirse iyi olabileceğini düşünüyorum. Hem Belichick felsefesine çok uygun bir oyuncu hem de New England gibi TE’leri farklı pozisyonlarda kullanan bir takım için çok ideal.

Mike Gesicki, Penn State

Yine bir başka 196 cm boyunda ve 116 kg ağırlığında olan Gesicki, Penn State’te çok blokçu olarak bilinmese de bloklamadaki eksikliklerini atletikliği ile kapatabilecek bir oyuncu. Boyutları çok iyi ve top tutma menzili gerçekten muhteşem. Penn State Gesicki’nin bu özelliklerini kullanmayı düşünseydi zaten belki Big 10’de şampiyonluk maçına bile çıkabilirdi. Yine atletikliğine geri döneceğim ama Gesicki, Combine’da Saquan Barkley’nin RB pozisyonu için gösterdiği inanılmaz performansı, TE pozisyonu için gösterdi. Gauntlet adı verilen çalışmada elleri muazzamdı, dik sıçramada 105 cm, bench’te 22 tekrar yaptı ve 40 yardı 4.54’te koştu. Tabi ki bunlar biraz draft edileceği yeri yukarı çekmiştir. Bu potansiyel iyi bir öğrenme süresi sonunda Kelce ya da Gronk kariyerine evrilirse hiç şaşırmamak lazım. Bir de filmi izleyenler gerçekten Penn State QB’sinin en iyi özelliğinin pas isabeti olmadığını ve Gesicki’nin buna rağmen ne atılırsa atılsın tuttuğunu çok rahatlıkla görebilir. Combine sonrası ilk tur sonunda seçilmesi muhtemel. Jacksonville Marcedes Lewis’i de takımdan kestiğine göre alabilir.

Ian Thomas, Indiana

Thomas, önceki dört isme göre daha geleneksel bir TE. Yine 196 cm ve 113 kg fiziksel özelliklerine sahip ama filme bakınca daha tıknaz duruyor. Pek hızlı da değil ancak en büyük artısı ve önceki dört isimde olmayan özelliği ise elit seviyede bir blokçu olması. Rota dönüşlerinde yavaş, hızlanması iyi değil fakat hız kazandığı zaman hiç fena hareket etmiyor. Topu tuttuktan sonra da yere indirmesi sorun olan başka bir oyuncu. Potansiyel olarak üçüncü tur sonları oyuncusu. Bloklama yönünden artısı olduğundan direk ilk 11 başlayabilir. Bu yüzden bazı takımlar daha üst sıralardan seçerse şaşırmamak lazım. Diğer oyuncular için öğrenme süresi birkaç sene ise Ian Thomas’ın NFL hızına çıkması için sadece sezon öncesi kamplar yeterli olabilir. Kesinlikle potansiyelli bir oyuncu ama NFL’de değeri azalan bir yeteneğe sahip.

Troy Fumagalli, Wisconsin

Fumagalli, Ian Thomas ile aynı fiziksel özelliklere sahip. Bloklama konusunda yine hiç sorunu yok, tekniği güzel oturmuş durumda. Zaten Wisconsin TE’i denildiği zaman hemen akla altıncı ofansif line oyuncusu geliyor. Atletik olarak çok iyi ama Wisconsin’in oyun anlayışından ötürü hiçbir zaman pas tutmadaki yeteneği gün yüzüne çıkmadı. Yine çabuk hızlanamıyor ama hızlanırsa ulaştığı seviye gayet iyi. Birkaç düşürdüğü toptan ötürü acaba elleri sorunlu mu diye düşündürüyor. Beş günlükken amniotic bant sendromu sonucu doktorlar Fumagalli’nin sol işaret parmağının yarısını kestiğini belirtmek lazım. Bu yüzden dokuz buçuk parmak ile düşününce aslında elleri oldukça iyi. Hani söylemesem filme bakınca bir kişi bile anlamaz muhtemelen. Bir de yine başka bir mavi yakalı oyuncu özelliği olarak pas kime giderse gitsin, blok koymak için varını yoğunu ortaya koyuyor. Hiç oyundan vazgeçip line of scrimmage’a geri koştuğunu görmezsiniz desem yeridir. NFL takımlarının bu parmak olayını ya da pas yakalaması nasıl değerlendireceğini pek tahmin edemesem de dördüncü tur Fumagalli için iyi bir yer gibi…