Merhaba sevgili NFLTR okurları, Kaan Özaydın’ın deyişiyle NFLTR’nin “Cardinals Lobisi” üyeleri olarak, Whatsapp grubumuzdaki yazışmalarımızın bize yetmediğini görerek, siteye detaylı bir yazı ile katkıda bulunmaya karar verdik. Bu ilk yazımızda Arizona Cardinals’ın off-season hamlelerini değerlendirerek yeni sezondan beklentilerimizi sizlerle paylaşacağız.

Cardinals, off-season’da yaptığı transferlerle ve draft hamleleriyle çok iyi bir iş çıkardı ve taraftarları her ne kadar takımın GM’i Steve Keim’ı sevmeseler de, off-season’da yaptığı başarılı işlere şapka çıkardılar.

Ancak şu ana kadar yapılanların hiçbiri yeterli görülmüyor olmalı ki Cardinals diğer takımlara ve özellikle kendi grubundaki rakiplerine nazaran hala çok hafife alınan bir takım olarak öne çıkıyor. Peki gerçekten de durum öyle mi? Gelin öncelikle Cardinals’ın bu off-season’da yaptıklarını ve takımın çok kısa bir süre içerisinde nasıl sağlam bir şekilde güçlendiğini inceleyelim…

Free Agency

Free agency’nin başlamasından önce yapılan ilk hamle Kanada Football Ligi’nin (CFL) geçen sene kupa kaldıran QB’si Chris Streveler ile anlaşmak oldu. Hem koşabilen, hem top yakalayabilen hem de oyun kuruculuk görevini iyi yapan Streveler, takımın QB kadrosuna katıldı. Bu özellikler size başka bir oyuncuyu hatırlatmış olabilir ve çoğunuzun aklınıza gelen ilk isim muhtemelen Taysom Hill olmuştur. 2020 sezonunda Cardinals hücumunda yeni model bir Taysom Hill görürsek hiç şaşırmayalım.

Geçtiğimiz sezon David Johnson’un performansından umudunu kesen Cardinals, 2019 sezonu içinde dört RB transfer etmiş ve bu RB’ler içerisinde takıma sekizinci hafta gelen Kenyan Drake sadece sekiz maçta 750+ rushing yarda ulaşarak çok büyük bir patlama potansiyeli olduğunu herkese göstermişti. Free agency’nin ilk gününde Kenyon Drake’e transition tag konularak kadroda tutulması için ilk adım atıldı ve Drake’de sunulan bu tag’i 10 gün sonra imzaladı.

Takvimler 20 Mart’ı gösterdiğinde ise NFL camiasını çalkalayan, yılın en büyük hırsızlık olayı olarak nitelendirilebilecek “Bill O’Brien’in (Namı-ı Diğer Bilo’nun) Kazıklanması Operasyonu” açıklandı.

DeAndre Hopkins’in transferi Arizona Cardinals tarihinin muhtemelen en karlı ve en büyük transferi olarak şimdiden tarihe geçti. Bu transferi bu kadar değerli kılan husus ise RB David Johnson’un da devasa kontratı ile beraber Houston Texans’a gönderilmesi oldu. 2015’te draft edilen ve ilk sezonlarında durdurulamaz bir performans gösteren David Johnson, başarılı sezonları sonrasında yaşadığı bazı büyük sakatlıklardan dolayı bir türlü kendine gelememiş ve yıllık 10 milyon dolar civarı dev konratı ile salary cap’te boşuna yer kaplayan bir oyuncu haline gelmişti. Aslında geçtiğimiz sezon bittiğinde takım Kenyan Drake ile aradığı RB’i bulmuştu ve David Johnson’ı göndermeye hazırdı, fakat bu durum transfer gününe kadar kimseye belli edilmedi. Hatta GM Steve Keim geçen yıl Josh Rosen takasında yaptığı gibi hareket ederek David Johnson’ı kadroda tutacaklarını ve göndermeyi düşünmediklerini açıklamıştı. Ancak off-season’ın başladığı gün, April Fool’s zannettiğimiz tarihin en sansasyonel takaslarından biri gerçekleşti ve Cardinals; David Johnson, 2020 ikinci tur seçimi, 2021 dördüncü tur seçimi karşılığında Hopkins’i ve 2020 dördüncü tur seçimini aldı. Cardinals bu hamle ile hiç para harcamadan hem David Johnson’ın ağır kontratından kurtulmuş hem de ligin en iyi WR’larından birini alarak çok büyük bir başarıya imza atmış oldu. Bununla da yetinilmeyerek geçtiğimiz günlerde yapılan yeni sözleşmeyle Hopkins’in kontratı iki yıl daha uzatıldı. İlk bakışta iki yıl 54.5 milyon dolar biraz fazla görünse de aslında bu uzatma üç yıllık var olan kontratın üstüne eklendiğinden hem Hopkins hem de Cardinals kazançlı çıktı diyebiliriz.

Bunlar haricinde free agency’de hücum için başkaca bir önemli yapılmadı. Asıl hedef ise takımın geçen seneki en büyük sorununun acilen çözülmesiydi. DEFANS DEFANS DEFANS. Cardinals’ın 2019 sezonunu defans sıralamasında en sonlarda bitirmesinin en büyük iki sebebi defans koordinatörü Vance Joseph’in, CB’lerine uygulattığı ters taktikler ve CB’lerin ta kendisiydi. Sezona başlarken Patrick Peterson’ın aldığı altı maçlık ceza da işleri iyice sıkıntılı bir hale getirmiş ve geri dönüşünden sonra da takıma alışma süreci çok zor olmuştu. Bir de bunların üstüne Joseph yanlış taktikler kullanınca işler daha da zorlaşmıştı. Takımdaki CB eksikliği üst seviyedeydi. Patrick Peterson’un dönüşü öncesinde kadroda tecrübeli CB olarak yalnızca Tramaine Brock SR vardı ancak o da çok kötü performans sergiliyordu ve nihayetinde takımdan kesilmişti. İşin daha vahim tarafı kadroda bulunan üç rookie CB’in ikisi gerçek CB dahi değildi. Sezonun son iki ayına kadar rezalet bir performans sergileyen Vance Joseph’in her ne kadar taraftarlar tarafından gönderilmesi istense de, son iki ayda yaptığı başarılı işlerle defansı adam etmeye başladı. Sezonun son bölümündeki istatiklerde çok büyük bir ilerleme kaydeden Cardinals defansı, 2020 sezonu için taraftarlara bir umut oldu.

İşte bu şartlarda, free agency başlar başlamaz defans için hamleler ardı ardına gelmeye başladı.

İlk iş olarak, aslen Arizona’lı olan Lions veteran LB’si Devon Kennard takıma katıldı ve böylece pass rusher görevinde Chandler Jones’un yeni bir ekürisi oldu. Geçtiğimiz yıl tek başına 19 sack yapan Chandler Jones’un Devon Kennard ile mükemmel işler yapacağı ümit ediliyor.

Atlanta Falcons’un veteran LB’si De’Vondre Campbell takıma katılan diğer oyuncuydu ve Cardinals bu imzalarla LB Squad’ını veteran oyuncularla tamamladı ve hali hazırda kadroda bulunan Jordan Hicks ile birlikte  şu anda ligin en iyi LB squad’larından birine sahip oldu.

Geçtiğimiz sezon rakip QB’lere uygulanan baskı iyi olsa da, bunlar defensive line’dan ziyade takımın pass rusher LB’leri ve sürekli olarak Blitz taktiği uygulanması ile sağlanıyordu. Cardinals’in bu konuda yaptığı ilk iş, bir zamanlar takımın Super Bowl için contender olarak görüldüğü ve defans anlamında lig birincisi olduğu dönemdeki defans koçu Brenston Buckner’ın DL koçu olarak geri alınmasıyla başladı. Off-season’da takımdan ayrılan önemli DL oyuncularından Rodney Gunter’i kaybeden Cardinals defanstaki üçüncü free agency hamlesi olarak Buffalo Bills’in veteran defensive line oyuncusu Jordan Phillips’i alarak Gunter’in yerini fazlasıyla doldurdu.

Free agency’deki son önemli transfer ise off-season’da sakatlanan ve sezonu kapatan CB Robert Alford’un boşluğunu doldurmak için tecrübeli CB Dre Kirkpatrick’in takıma katılması oldu.

Draft

2020 draftinde Arizona adına akıllarda yalnızca “Kliff Kingsbury’nin Evi” kaldığı için (kabul etmek lazım ev gerçekten çok güzeldi), draft’taki tüm seçimler ne yazık ki yeterince dikkat çekmedi. Oysa Cardinals’ın bu draftte free agency’de olduğu gibi oldukça başarılı işler yaptığını görüyoruz. Bunlara tek tek bakacak olursak…

Aslında pek çok Cardinals taraftarı DeAndre Hopkins transferi sonrasında birinci turda ilk yapılacak hamlenin OL’a takviye olmasını bekliyorken ve draft’ta mahşerin dört atlısından (Andrew Thomas, Jedrick Wills, Tristan Wirfs ve Mechi Becton) hangisinin seçileceği üzerine uzun uzun tahminler yapılmaktayken, kimsenin aklında savunma oyuncusu yoktu. Ancak sonradan anlaşıldıki GM Steve Keim’in başka hesapları vardı ve yedinci sıradan Carolina Panthers, Derrick Brown’ı seçer seçmez, takım sahibi Michael Bidwill’e telefonda “Isaiah Simmons is our guy” diyerek kucağına düşen fırsatı kaçırmadı. Böylece Chandler Jones, Patrick Peterson, Budda Baker, Devon Kennard ve DeVondre Campbell gibi üst düzey oyuncuların yanına oldukça değerli bir çok yönlü savunma parçası eklenmiş oldu ve zaten çok sağlam olan LB squad’ına bir de genç bir yıldız adayı oyuncu eklendi.

İkinci turu Hopkins transferine veren Cardinals için üçüncü turda önemli bir “steal” daha gerçekleştirdi ve ilk iki turda seçilmesi beklenen O-Line oyuncusu Josh Jones, üçüncü turda Cardinals tarafından seçildi.

Cardinals için diğer önemli gelişmeler ise draftin dördüncü turunda yaşandı. Hopkins transferinden gelen dördüncü tur hakkı nedeniyle bu turda iki seçim hakkı olan Cardinals, iki tane D-Line oyuncusu seçerek burdaki eksiklerini kapadı. İlk seçim Utah’ın kaptanı ve eski Rugby oyuncusu Leki Fotu, ikinci seçim ise LSU’nun defans koçu tarafından “o herif çok güçlü” diyerek övülen Rashard Lawrence oldu. Bu iki oyuncunun da starter olarak başlama ihtimalleri bulunuyor.

Linebacker’lara doymayan Cardinals altıncı turu da boş geçmeyerek, California’nın defans kaptanı Evan Weaver’ı da takımına kattı. Weaver takımdan kesilse de daha sonra takıma yeniden alındı.

Draftin son turunda ise Kenyan Drake ve Chase Edmonds ikilisine bir de “yerli ve milli” kontenjanından Arizona State’in yıldız RB’si Eno Benjamin eklendi.

Yeni Sezondan Beklentiler

NFL yorumcularının pek çoğu tarafından sezon öncesi yapılan tahminlerde geçen sezonu 5.5 galibiyetle bitiren Cardinals için yine 5-6 galibiyet öngörülmesi, Arizona Cardinals’ı NFL’in en güçlü divisionlarından birisi olan NFC West’te oldukça zorlu bir sezonun beklediğini bizlere gösteriyor.

Ancak yukarıda değindiğimiz off-season’da yapılan takviyeler sonrasında takımın ilk hedefi yeniden playoff’lara kalmak olacak.

Handikaplar: Yeni yapılanmaya bağlı muhtemel uyum sorunları, çok güçlü bir division’da yer almak, QB’nin halen gelişme sürecinde olması.

Avantajlar: Başarılı off-season hamleleri ile güçlenen kadro, Kingsbury’nin çaylak yılından edindiği tecrübeler, Hopkins’in gelişi ile güçlenen ve Air Raid hücumuna daha hazır bir WR kadrosu.

Fikstür

NFC West takımları bu sezon kendi division maçları haricinde, konferans içinde NFC East takımlarına, diğer konferansta ise AFC East takımlarına karşı mücadele edecekler. Arizona’nın kalan iki maçı ise geçen sezon NFC’de gruplarını dördüncü sırada bitiren Washington Football Team ve Carolina Panthers ile olacak. Fikstürün tamamını düşündüğümüzde NFC East maçlarını iki galibiyet (Giants, Washington), iki mağlubiyet (Cowboys, Eagles), AFC East maçlarını ise üç galibiyet (Pats, Dolphins, Jets) ve bir mağlubiyetle (Bills) kapatmasını Washington ve Carolina maçlarını da kazanmasını bekliyoruz.

Ancak Arizona’nın kaderini kendi grubunda oynayacağı maçlar belirleyecek. Normal şartlarda Los Angeles Rams ve Seattle Seahawks’a karşı bir galibiyet ve bir mağlubiyet ile San Fransisco 49’ers’a karşı iki mağlubiyet alınması muhtemel görünse de, ligin ilk haftasında 49’ers’ın oldukça eksik bir kadro ile maça çıkacak olması sürpriz bir galibiyet ihtimalini ortaya çıkardı.

Ancak yine de ayaklarımızı yere sağlam basarak mantıklı bir tahmin yapmaya karar verdik ve Arizona Vardinals’ın sezonu 9-7 bitererek playofflara kalacağını öngörüyoruz.

Sezon içinde yeni yazılarla görüşmek dileğiyle…