Merhaba değerli okurlar. Bir önceki yazımda Arizona Cardinals için yeni sezondan “sonunculuk” beklentimi paylaşmış ancak geleceğe dair de umutlarımızın olduğundan bahsetmiştim. İşte bu yazıda da biz Cardinals taraftarlarının umutlarını yeşerten yeni GM’imiz, canımız ciğerimiz Monti Ossenfort’un draft hamlelerini detaylı bir şekilde değerlendireceğim.

Şimdiden söyleyeyim, şayet Cardinals beklediğim gibi ligi sonuncu bitirirse önümüzdeki senenin draftinde büyük bir şenlik bizi bekliyor demektir. Bu senaryolara yazının ilerleyen bölümlerinde değineceğim. Ama öncelikle Cardinals adına bu yılki draftte neler yaşandığına bir göz atalım.

Baş Döndüren Takaslar

Chicago Bears’ın ilk sırayı çok önceden Carolina Panthers’a takas etmesinin ardından, ilk turda üç numaralı seçme hakkıyla draft’a giren Cardinals’ın da bu sırayı takaslamak istediği uzunca bir süredir konuşuluyordu. İkinci sıradaki Houston Texans’ın da QB ihtiyacı nedeniyle herhangi bir takasa girmeyeceği neredeyse kesin olduğu için QB seçmesi beklenen diğer takımların üçüncü sıraya çıkmak için Cardinals ile takasa girmelerini bekliyorduk. Ancak draft başlayana kadar bu sıra için herhangi bir takas olmayınca, Ossenfort draft boyunca yapacağı takip etmekten başımızı döndüren birçok takas hamlesi öncesinde Philadelphia Eagles ile bir özür (!) takası yaparak üçüncü turdaki (66. sıra) seçim hakkını Eagles’ın bu yılki üçüncü tur (94. Sıra) hakkı ve önümüzdeki yılın beşinci tur hakkı karşılığında takas ederek draft gecesine yavaştan bir giriş yaptı.

İki takım tarafından yapılan açıklamada, takasın Cardinals’ın Super Bowl öncesinde o sırada Eagles savunma koordinatörü olan Jonathan Gannon ile NFL’in “anti-tampering” kuralını ihlal ederek, temas kurulmaması gereken bir dönemde telefon görüşmesi yaptığı ve bu nedenle Cardinals’ın muhtemel bir yaptırımdan kurtulması için özür mahiyetinde bu takasın yapıldığı belirtildi. Üçüncü sıra için ise draft öncesinde herhangi bir haber çıkmayınca biz taraftarlar da takastan umudumuzu kesip Cardinals’ın draft’ın en iyi edge oyuncusu olarak gösterilen Alabama’dan Will Anderson Jr.’ı seçmesini beklemeye başladık. Ancak ilk iki sırada beklendiği gibi Bryce Young ve C.J. Stroud’un seçildikleri açıklandıktan sonra hiç beklenmeyen bir sürpriz yaşandı ve Cardinals üçüncü sıra hakkı ile birlikte dördüncü tur (105.sıra) hakkını Houston Texans’a gönderip karşılığında Texans’ın 2023 ilk tur (12.sıra), 2023 ikinci tur (33.sıra), 2024 ilk tur ve 2024 üçüncü tur haklarını aldı.

Aslında draft öncesinde Houston Texans’ın ikinci seçim hakkını kullandıktan sonra üçüncü sırayı da almak istediğine ilişkin bir haber okumuştum. Ancak böyle bir takasın QB harici bir oyuncu için yapılması bana çok saçma gelmiş ve içimden “yok artık LeBron” demiştim. Bir anda bu takasın gerçekleşmesi bizi oldukça heyecanlandırdı. Her ne kadar Will Anderson Jr. için çok olumlu şeyler yazılmış olsa da birazdan anlatacağım gibi bu takas, Cardinals adına draftin tüm gidişatını da pozitif yönde değiştirmiş oldu. Bu takastan kazanılan draft haklarının bir kısmını da çok akıllıca kullanan Ossenfort, tüm draft boyunca yapacağı solid seçimlerin yanı sıra önümüzdeki yıl için de çok kıymetli pick’leri cebine koymuş oldu.

Ancak Ossenfort’un bu takasla durmaya hiç niyeti yoktu ve bu sefer de takımın en büyük eksiği olan OL’a ekleme yapmak için altıncı sıra ve altındaki takımlarla temasa geçti ve en nihayetinde Detroit Lions’a altıncı sıra ve üçüncü tur (81.sıra) hakkı karşılığında Houston’dan aldığı bu yılın 12. sıra seçim hakkı ile birlikte ikinci tur 34. sıradaki ve beşinci tur 168. sıradaki kendi seçim haklarını verdi.

1. Tur, 6. Sıra: Paris Johnson Jr., OT (Ohio State): Cardinals altıncı sıraya yükselince tüm dikkatler iki oyuncuya çevrildi. Pek çok kişiye göre tüm draftin en iyi oyuncusu olan Georgia DT’si Jalen Carter’ın da halen tahtada olmasına rağmen bu sınıfın en iyi OT oyuncusu olan Paris Johnson Jr. seçildi. Babası da 1999 NFL Draft’ının beşinci turundan Cardinals tarafından seçilmiş bir safety olan Paris Johnson, kolej kariyerinin ilk iki yılında guard olarak oynadıktan sonra son yılında LT olarak oynamış ve All American olarak seçilmiş bir isim. Aslında Arizona’nın hem OL hem de DL’ında büyük eksikler olması nedeniyle burada Jalen Carter’ın da seçilmesini bekleyebilirdik. Ancak draft öncesi Carter ile ilgili çıkan göz altına alınma haberleri nedeniyle risk almak istemeyen Ossenfort tercihini Johnson’dan yana kullandı. Johnson’un her iki pozisyonu da oynayabilecek olmasının yanı sıra LT D.J. Humphries’in de düşen performansı nedeniyle OL’ın en önemli pozisyonunu uzun süreli garanti altına almak adına çok güzel bir hamle oldu.

2. Tur, 41. Sıra: B.J. Ojulari, Edge (LSU): Draft’ın ikinci turu başladığında ilk önce 32. sıradaki Pittsburgh Steelers’ın ardından Houston’dan gelen 33. sıraya sahip olan Cardinals, Pittsburgh’ün gelen tüm takas tekliflerini kabul etmeyip biraz da duygusal bir seçimle eski oyuncusu Joey Porter’ın oğlu Joey Porter Jr.’ı seçmesinin ardından yine takas arayan takımların gözdesi haline geldi. Nitekim o sırada halen seçilmemiş olan draftın önemli QB potansiyellerinden Kentucky QB’si Will Lewis’i almak isteyen takımlardan önceki çalıştığı Tennessee Titans’a bu yılın ikinci tur (41.sıra) ve üçüncü turu ile (72. sıra) 2024 üçüncü tur hakkı karşılığında 33. sırayı ve Detorit’ten aldığı bu yılki üçüncü tur (81. sıra) hakkını veren Ossenfort akıllı hamlelerine bir yenisini daha eklemiş oldu.

Böylece ikinci turdaki seçimi için 41. sıraya gerileyen ve sezonun bitişiyle birlikte DL hattından DE J.J. Watt, DT Zach Allen ve Edge Markus Golden gibi önemli isimlerini kaybeden Cardinals için bu turda yapılacak en mantıklı hareket bir DL oyuncusu seçmekti ve o an tahtadakilerin en iyisi olan B.J. Ojulari’yi seçerek bir güzel seçim daha yapmış oldu. Geçtiğimiz sezon 5.5 sack ve 8.5 tackle for loss istatistiğiyle oynayan ve koçlar tarafından yapılan oylamada SEC konferansının da en iyi takımına seçilen Ojulari’nin yeniden yapılanmanın temel taşları arasında olmasını bekliyoruz.

3. Tur, 72. Sıra: Garrett Williams, CB (Syracuse): Cardinals’ın yıllardır kanayan yaralarından biri olan CB pozisyonu sezon bitimiyle Byron Murphy’nin ayrılmasıyla iyice sorunlu hale gelmişti. Bu mevkide Cardinals’ın elinde iki sene önce dördüncü turdan seçtiği Marco Wilson haricinde elle tutulur bir CB kalmadığından Tennessee’den aldığı hak ile üçüncü tur 72 sırada Syracuse’dan Garrett Williams’ı seçtiler. Williams’ın özellikle ön tarafına gelen pasları iyi kapatan ve rotaları atlama becerisi sergileyen içgüdüsel bir CB olduğu söyleniyor. Her ne kadar ACL sakatlığından dönüyor olması nedeniyle oynamaya fiziksel olarak hazır olmayan (PUP) oyuncu listesinde sezona girmeye aday bir oyuncu olsa da Williams’ın yeni sezondan herhangi bir beklentisi olmayan bir takım için yeniden yapılanma sürecinde önemli bir yapı taşı olmasını bekliyoruz.

4. Tur, 94. Sıra: Michael Wilson, WR (Stanford)

Her ne kadar draft esnasında halen takımdan ayrılmamış olsa da DeAndre Hopkins’in gidişi muhtemel olduğu için WR pozisyonu da yeniden yapılanma sürecinde oyuncu biriktirilmesi gereken bir başka pozisyondu. Oldukça iyi bir hıza sahip olan Michael Wilson, özellikle karşısına çıkan ilk savunma oyuncusundan kolayca kurtulabilme özelliği ile iyi bir rota koşucusu olarak ön plana çıkıyor. Kolejde sakatlıklar nedeniyle çok maç kaçırması daha üst turlardan seçilmesine engel olsa da Cardinals’ın onun gelişimini bekleyecek yeterli zamanı var ve bu turdan bu riski almakta hiçbir sıkıntı olmasa gerek.

BU aşamaya gelindiğinde yeniden yapılanma sürecindeki bir takıma mümkün olduğunca draft hakkı toplamak isteyen ve bu uğurda takaslara doyamayan Ossenfort, favori takas partneri Detroit Lions GM’i Brad Holmes ile bir takas daha yaparak üçüncü turdaki (96.sıra) bir diğer hakkını Lions’ın bu yılki dördüncü tur (122.sıra), beşinci tur (139.sıra) ve altıncı tur (168.sıra) hakları karşılığında vererek üç pick’i daha topladı.

4. Tur, 122. Sıra: Jon Gaines II, OL (UCLA)

OL geçtiğimiz yıl önemli sıkıntıların yaşandığı bir mevki olunca buranın derinliğini artırmak için yapılan seçimlerin her zaman arkasındayım. Jon Gaines hem OG hem de Center pozisyonlarını oynayabilen bir isim ve Rodney Hudson’ın ayrılışı sonrasında özellikle center pozisyonunu doldurması için seçildi. Gaines’in ilk hızı, ayak hızı ve menzili, onu zone ağırlıklı şemalar için uygun hale getiriyor. Uzun kolları sayesinde ellerini içeride çalıştırması ve pas korumasında ayak hareketleri sağlam olduğundan ihtiyaç duyulan bir mevkiye iyi bir takviye olduğunu düşündürüyor.

5. Tur, 139. Sıra: Clayton Tune, QB (Houston)

Kyler Murray’nin ACL sakatlığı nedeniyle sezon açılışına yetişmesi pek mümkün görünmüyor ve sezona Colt McCoy ve bu off-season’da takıma katılan Jeff Driskel ikilisiyle girecek olan Cardinals için sağlam atletik özelliklere ve mükemmel deneyime sahip kaliteli bir yedek olarak düşünülen Clayton Tune, QB odasındaki performans seviyesini yükseltmesi amacıyla draft edildi. İyi bir cep QB’si olarak görünen Tune, kısa vadede bir starter ​​olmayabilir ama zamanla değerli olduğunu kanıtlayabilir.

5. Tur, 168. Sıra: Owen Pappoe, ILB (Auburn)

Cardinals geleneğinde LB seçilmeyen bir draft bulmak çok zor. 168. sıradaki seçim hakkı, Lions ile karşılıklı takas edile edile en sonunda Cardinals’a döndü bu hak da savunmaya derinlik katmak için kullanıldı. Hatta bu konu tamamen espri konusu oldu ve Cardinals resmi hesabından Detroit’e 168. sıra yeniden teklif dahi edildi. Seçime dönecek olursak, en azından bu sene, ilk tur hakkımızı LB için harcamadığımız için şükrediyoruz. Ama adeta içi boşalan kadroda bir diğer takviye gereken mevki de burasıydı. Owen Pappoe, özellikle koşu hücumlarını hızlı bir şekilde analiz eden ve mükemmel menzile sahip daha oldukça hızlı bir defans oyuncusu olarak NFL Combine’da tüm defans oyuncuları arasında en hızlı 40 yard süresini (4,39 saniye) koştu. En iyi performansını, kendisini ikinci seviye blokçulardan koruyabilen bir savunma hattının arkasında sergilediği söyleniyor ve hızı sayesinde özellikle Special Teams oyunlarında da kendisini sıkça göreceğimizi tahmin ediyorum.

6. Tur, 180. Sıra: Kei’Trel Clark, CB, (Louisville)

Artık bu turlarda ister istemez, ya tutarsa tarzı isimlere yönelmek gerekiyor ve bazı pozisyonlar için kadro derinliği oluşturmak için denemeye değer oyuncular kadroya ekleniyor. Clark da karşısındaki WR’leri sağlamlık, çabukluk ve denge ile kontrol becerisi olan ancak boyu ve kollarının kısalığı ile dezavantajlı bir CB olarak uzun dönemde rotasyonda yer edinmeye çalışacak.

6. Tur, 213. Sıra: Dante Stills, DT (West Virginia)

Özellikle koşu savunmasında boşlukları kapatmak için hızlı ellere ve adıma sahip bir DT olduğu düşünülerek zayıf bir DL kadrosunu doldurmak üzere seçilen Stills’in uzun dönemde kendisine yer edinebilmesini umuyoruz.

2024 NFL Draftı ve Rüyalar

Draft’ın ilk iki gününü oldukça yoğun geçiren Monti Osssenfort’un son güne artık takas yapacak enerjisi muhtemelen kalmamıştı. Şaka bir yana, ana draft stratejisi olarak ihtiyaç duyulan pozisyonlara solid seçimler yapmak ve 2024 NFL Draftı için mümkün olduğunca değerli pickler toplamak isteyen Ossenfort’un amacına ulaştığını söyleyebiliriz. Üç günün sonunda gelinen noktaya baktığımızda ana strateji, 2024 NFL Draftı için ilave bir ilk tur seçimi almaktı ve ilk günkü takas ile bu başarıldı. Texans’ın önümüzdeki sezon özellikle çaylak oyun kurucu C.J. Stroud ile mücadele etmesi bekleniyor ve dolayısıyla Houston’dan gelecek bu seçimin ilk beş içinde olmasını bekleyebiliriz.

Şu an için bahis sitelerinin yeni sezona dair ilk tahminlerinde ligin son sırası için en büyük favori olarak Cardinals ve Texans gösteriliyor. Şayet böyle bir şey gerçekleşirse, bu bizim adeta rüya bir senaryo olur. Böyle bir sonuçta ilk iki sıra seçim hakkı da Arizona’nın olur ve 2024 drafti için çok önemli bir QB potansiyeli olan USC’li Caleb Williams’ın beklentiler dahilinde gelişim göstermesi halinde Arizona için muhteşem bir fırsat ortaya çıkabilir. Bu olasılıkta Arizona Cardinals, Kyler Murray’nin sakatlık dönüşündeki durumuna göre Caleb Williams’ı kendisi alabileceği gibi Kyler Murray ile devam etmeye karar verilmesi halinde ilk sıra hakkı için belki de tarihin en büyük draft soygununu gerçekleştirebilir. Draft’ta ilk iki sıranın alınması halinde bunların yedi ya da sekiz ilk tur hakkına dönüşmesi bile imkan dahilinde. Öte yandan son yıllarda önemi iyice artan WR pozisyonu için de Ohio State’den Marvin Harrison Jr. gibi oldukça yüksek potansiyelli bir oyuncu geliyor ve belki de Caleb Williams ile Marvin Harrison Jr.’ın birlikte seçildiğini de görürüz. Ancak belki de yeni bir dynasty’nin kuruluşunu izliyoruzdur kim bilir? Ne de olsa hayaller bedava.

Ancak yine de biraz daha gerçekçi olursak, en kötü durumda dahi Cardinals’in ilk beş sıra içinde iki tane draft hakkının olması hiç de azımsanmaması gereken bir ihtimal. Öte yandan Cardinals’in önümüzdeki sezonki zorlu fikstürü de bu konudaki beklentileri oldukça destekliyor ve sadece ben değil, NFL analistleri de Arizona için 2-15’lik bir tahmin yapıyorlar.

NFL’de oyuncuların tanking yapmadıklarından eminiz ve tüm Cardinals oyuncuları sahada ellerinden geleni yapacaklardır. Ancak hayatın gerçekleri de bize istesek de istemesek de ligin diplerinde olacağımızı gösteriyor. Bakalım yukarıda değindiğim senaryolar ne kadar gerçek olacak.

Zamanı geldiğinde, “ben demiştim” diyebilmeyi dileğiyle bir sonraki yazıda yeniden karşınızda olmayı diliyorum…