Sezon başlamasına sayılı günler kala, yine sevgili takımım Miami Dolphins için bir iki kelam etmezsem olmaz diyerek kolları sıvadım ve yine bir sezon öncesi yazısı ile karşınızdayım. Bildiğiniz üzere geçen seneki playoff takviminde yer almak bile başta Tua olmak üzere bir sürü sakatlık yaşayan Dolphins için kabul edilebilir bir başarı olarak yer aldı. Nitekim bu takım için artık çıta sadece playoff’a kalmak değil; gidebildiği kadar da gidip yine yarışın içinde olmak. Şüphesiz ki eldeki kadronun da belki de son yıllardaki en iyilerinden birisi olması bu hususta ziyadesiyle haklı bir gerekçe. Yine de bu durumun vuku bulması için ilk madde Tua’nın sahada kalması. İkincisi ise McDaniel’ın saha kenarında elektronik sigara da olsa herhangi bir tütün ürünü kullanmaması. Neyse ikincisini başka bir zaman değiniriz. O zaman sezon başı için kısa bir kadro değerlendirmesi ve sezon tahminleriyle size baş başa bırakıyım…
Hücum
Kyle Shanahan okulunun mezunlarından Mike McDaniel’ın gelişiyle birlikte ligin en verimli hücumlarından birisi olan Dolphins, Tyreek Hill ve Jaylen Waddle ile patlayıcılığı ve büyük oyun yapma olasılığı yüksek bir ekip olarak öne çıkmıştı. Tua’nın sağlıklı kaldığı bölümde son derece cesur kararlar veren McDaniel, zaman zaman dördüncü haklarda bile uzun oyunlarla takımı sayıya ulaştıran kararların altına imza atmıştı. Nitekim bu seneki beklentiler yine aynı senaryoda büyük oyun üretmekle birlikte koşu oyunlarını da yeterli derecede kullanıp rakip savunmayı daha fazla sahada tutmak olarak sayılabilir. Öyle ki geçen sene koşudan alınamayan verim pas oyunlarını zorunlu kılmış ve pas korumasında verimsiz hücum hattı sayesinde top kayıplarına ve hücumda verim düşüklüğüne neden olmuştu. Bu nedenle koşu oyunlarından yararlanılması rakip savunmanın zaman zaman ön alanı kalabalık tutmaya yöneltecektir ki bu da McDaniel hücumları için rakibi man coverage’a zorlayıp uzun pas oyunlarıyla Hill ve Waddle ile skora ulaşmasını sağlayacaktır. Son olarak Mike Gesicki’nin takımdan ayrılışından sonra elle tutulur bir tight end kadrosuna katmayan Dolphins’in bu anlamda kapalı kutu oyuncularla devam etme isteği de özellikle hücum çeşitliliğine ne kadar fayda sağlayıp sağlamayacağı belirleyici bir faktörü olacaktır.
Quarterback
Tua Tagovailova’nın başı çektiği oyun kurucu odasında, geçen seneki sakatlıklardan dolayı ikinci oyun kurucunun önemini anlayan Dolphins, grubundaki rakibi New York Jets’ten yedek oyun kurucu Mike White’i takıma kattı. Zach Wilson’un yedeğe çekildiği dönem sahneye çıkan White, takıma getirdiği hareketlilikle New York ekibini biraz da olsa kıpırdatmıştı. Hele ki geçen seneki Teddy Bridgewater performansı düşünüldüğünde Mike White’ın daha iyi bir opsiyon. Üçüncü oyun kurucu olarak ise geçen sene çaylak olan ve playoff maçı bile oynayan Skylar Thompson’a kalmış durumda. Thompson için performans analizine gerek yok; Tua ve gerekirse White sağlıklı kalıp kendisini izlememek en büyük temenni.
Running Back
Ligin komite odalarından birisi olan Dolphins running back odasında McDaniel’ın eski öğrencileri Raheem Mostert ve Jeff Wilson ile çaylak Devon Achane (Okunuşu: Eyşeyn ya da kısaca Eyşan) ve Salvon Ahmed’den oluşmakta. Lakin Jeff Wilson’un sezon başlamadan sakat listesine gönderilmesinden sonra Achane ve Ahmed’in ikinci koşucu pozisyonu için Wilson dönene kadar yarışması en büyük ihtimal. Tabii öte yandan üç sene önce yedinci turdan seçilen Myles Gaskin’in takımdan ayrılması şahsımca üzüldüğümü söyleyebilirim. Özellikle yeniden yapılanma döneminde iyi işlere imza atan Gaskin, hem pas hem de koşu oyunlarında yer alabilmesiyle bu takımda işe yarayabilirdi ancak McDaniel ile yıldızı barışmadı ve kadrodaki yerini draft edilmemiş çaylak Chris Brooks’a kaptırarak takımdan kesildi. Brooks ise hazırlık maçlarının sürpriz çıkış yapan isimlerinden biri olurken kendisinin ne kadar süre alacağını da merak ediyorum.
Tekrardan koşucu odasına dönecek olursak, Mostert’i anlatmaya gerek yok; kendisi özellikle iç koşularda ani hızlanmalarıyla uzun koşu oyunları potansiyeli bir hayli fazla. Öte yandan çaylak Achane ise zaman zaman screen oyunlarını da oynamasıyla birlikte Ahmed ile iç koşu ve kısa pas oyunları kenardan gelerek yükünü taşıyacaktır. Öyle ki Achane’in bu sezon sürpriz çıkış yapabilecek oyuncu olduğunu düşünüyorum. Koşu koridorları okumada sezon öncesinde kendisini kanıtlayan genç oyuncu aynı zamanda hızlı pas oyunları için de opsiyon olacaktır. Wilson sağlıklı bir şekilde döndüğünde ise kendisinin Tua’nın yanında yer almaktan başka slot receiver pozisyonunda veya motionlarla line arkasında hareketlenip ekstra işler yapmasını bekliyorum. Son olarak Dolphins’te 2016 yılındaki Jay Ajayi’den sonra 1000 yardlık bir running back sezonu olmadığını da ekleyelim.
Wide Receiver
Ligin en iyi ikilisinin olduğu receiver odasında Tyreek Hill ve Jaylen Waddle, rakiplerin yüreklerine korku salmaya devam edecektir. Kendilerinin geniş alanda yaptıklarına geçen sene birçok maçta tanıklık etmişken ikisinin de antrenman görüntülerine istinaden bu sezon daha diri oldukları dikkat çekti. Nitekim bu takımın en büyük arayışlarından birisi üçüncü receiver olduğu söylenebilir. Geçen sene bu bölgeyi Trent Sherfield ile doldurmaya çalışılmış ve zaman zaman da başarılı olunmuştu. Ancak bu sene daha iyi bir opsiyona yönelerek Braxton Berrios gibi geniş alanda hızlı bir ismi katmaları iyi bir hamle. Öte yandan Berrios gibi uzun alanda ligde adından söz ettiren ve mart ayında takıma katılan Chosen Anderson ise takımdan kesildi.
Tabii bununla birlikte geçen sene hemen hemen hiç kullanılmayan Cedrick Wilson’un sürpriz bir şekilde kontrat düzenlemesiyle takımda kalmasıyla bu sezon hücum çeşitliliğinin aranıldığı oyunlarda hedef olmasını bekliyorum. Öte yandan geçen sene draft edilen ve hatta geçen seneki hazırlık maçlarının yıldızı olan Erik Ezukanma’nın bu sene slot olarak öne çıkması yine beklentilerim arasında. Uzun boyu ve fizikli olmasıyla linebacker coverage’i için faydalı olabilecek olan Ezukanma, bu sene şans bulması yüksek ihtimal.
Tight End
Dolphins’in en zayıf halkası olarak nitelendirilebilecek tight end odası ise Mike Gesicki’nin gidişinden sonra ligin en cılız ve en düşük profilli oyuncu grubuna dönüştü. Öyle ki drafttan dördüncü turdan seçilen Elijah Higgins’in takımdan kesilmesinden sonra takımın blok yapan tight endi olan Durham Smythe’a tüm yük kalmış olarak gözüküyor ki bu ziyadesiyle doğru olmayan bir karar olduğunu söyleyebilirim. Nitekim yine şahsına münhasır bir hareket yapan Dolphins koç ekibi, Campbell Üniversitesi çıkışlı draft edilmemiş çaylak Julian Hill’i 53 kişilik kadroda tutmaya karar verdi. Hill, mayıs ayında Dolphins ile sözleşme imzalarken kendisi aynı zamanda Campbell Üniversitesi’nin NFL’de 53 kişilik kadroda yer alan ilk oyuncu olma özelliği de taşıyor. (Buyrun) Hazırlık maçlarına bakıldığında Hill’in iyi işler yaptığı söylenebilir ancak AFC Doğu gibi dişli bir grupta Gesicki bile geçmişte zaman zaman sıkıntı yaşarken Julian Hill’den ne kadar faydalı olacak kestirmek çok ama çok güç. Bunlar dışında geçen sene Denver Broncos’ta forma giyen ve bu sene takıma katılan Eric Saubert’in de sakat listesinde olduğunu belirteyim.
Hücum Hattı
Uzun yıllardır bu takımı takip eden biri olarak bu hücum hattının bir türlü toparlanmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Son beş senedir adam akıllı bir ne pas korumasına ne de koşu bloğuna sahip olan Dolphins, her ne kadar geçen sene Terron Armstead’i sol tackle olarak takıma getirmiş olsa da diğer parçaların bir türlü elle tutulur bir görüntü vermemesi büyük sorun. Sol guard Robert Jones zaten iyi değilken sakat listesine gitmesinden sonra bu bölgeyi bir süre Isaiah Wynn dolduracak. Öte yandan geçen sene takıma katılan center Connor Williams, yaptığı snap hataları dışında rakip savunma hattının yaptığı iç pas rushlarda büyük sıkıntı yaşaması birçok maç saç baş yoldurdu. Sağ gard Robert Hunt, underrated bir isim olarak bireysel olarak iyi bir isim olduğunu söyleyebilirim. Ancak birinci turdan seçilmesine rağmen henüz bir arpa boyu ilerlemeyen Austin Jackson, takımın kanayan yaralarından biri. Temel mekaniklerde bile sıkıntı yaşayan Jackson’un sakatlık geçmişinin de bulunması akabinde bu seneki olası kötü performansıyla takımdan ayrılabileceğine kesin gözle bakıyorum. Yedek olarak ise Kion Smith ve Lester Cotton yer alırken ikinci tur seçimi Liam Eichenberg maç içerisinde değişiklik yapılabilecek bir isim olarak geçen sene denenmişti ve bu durumun bu senede devam etmesini bekliyorum. Kendisi hem sağ gard hem de sağ tackle oynayabilmesiyle iyi bir yedek.
Savunma
İşin savunma kısmına yapılan en önemli hamle şüphesiz savunma koordinatörü tecrübeli Vic Fangio oldu. Bu hususta bu savunmadan bu seneki beklenti, dört veya beş kişilik sabit bir pass rush setini maç boyunca kurmak olacak. Geçmiş yıllarda sık sık cover-0 oynayan ve safety blitz kullanmayı ihmal etmeyen Dolphins savunmasının bu oyun planından vazgeçip bolca alan savunması yaptığı ve zaman zaman linebackerları da derine indirdiği bir anlayış olması büyük bir ihtimal. Bu hususta ön alandaki verimlilik doğrudan savunmanın direncini belli edecektir. Öte yandan off-sezonun dikkat çeken hamlesi olan Jalen Ramsey’in sakatlanması planları ciddi şekilde etkilediği aşikâr. Hazırlık maçları döneminde basın karşısına çıkan Fangio’nun diğer cornerback adayları için açıkça “İyi niyetliler, çalışıyorlar ancak Ramsey’in boşluğunu dolduracak kadar iyi değil” demesi pas savunmasında bir kanadın aksayabileceği sinyallerini veriyor.
Savunma Hattı
Geçen sezon belki de savunmanın en iyi bölgesi olan ekip geçen seneden kayıpsız bir şekilde devam etmesi bu sene için de büyük avantaj. 0-teknik olarak oynayan Reakwon Davis ve yanındaki Christian Wilkins ile iç koşuları durdurmada iyi işler yaparken defansif end olarak da oynayabilen Zach Sieler işin içine girdiğinde efektif bir pas baskısı da yapabilmeleri birçok maç işe yaramıştı. Nitekim bu bölgedeki oyuncuların uzun süredir birlikte oynamaları ve düzenli olarak performanslarını geliştirmeleri belki de en güvenilir ekip olma yönünde bir adım öne çıkarıyor. Şayet ne olur ne olmaz, bu bölgede derinlik yaratabilecek bir yahut iki oyuncunun bulunması fena da olmaz.
Pass Rush
Özellikle 3-4 oynayan Dolphins savunması için fark yaratan bölge olan pas rush, Jaelen Phillips, Emmanuel Ogbah ve Bradley Chubb ile kâğıt üzerinde güven verdiği söylenebilir. Bu sene çıkış beklediğim Jaelen Phillips’in oyuna katkısı lig genelinde de hissedilecektir. Öte yandan geçen sezonun ortasında katılan Chubb’un da form tutması kritik bir nokta olacakken eğer bu durum vuku bulursa birlikte iyi bir ikili olacaklardır. Tabii bu isimlere destek olarak geçen sezon sakatlıklarla boğuşan Ogbah’ın da kenardan katkısı uzun soluklu bir sezon için elzem. Son olarak şans bulduğu zamanlarda iyi işler yapan Andrew Van Ginkel’in de diğer pas rushlara göre düşük kas gücüne sahip olmasına rağmen daha hızlı olması özellikle blitz getiren durumlarda sıklıkla kullanılacağını düşünüyorum.
Linebacker
En zayıf karnı olarak adlandırabileceğim linebacker’da yıllardır takımın yükünü çeken Jerome Baker, aynı zamanda takımın iskeleti. Geçen seneki partneri Elandon Roberts ile yollar ayrılırken David Long takıma katılması o bölgedeki yetenek havuzunu biraz genişletti. Roberts, her ne kadar iyi bir koşu takipçisi olsa da özellikle line arkasına atılan paslarda yahut arka alandaki kalabalık coverage setlerinde zayıf kalmaktaydı. Long ve Baker ikilisi ise atletizm olarak hem ön alana destek verip hem de oyun takibi yapabilecek potansiyelleri mevcut. Derinlik açısından bakıldığında ise geçen yıl seçilen fakat pek forma şansı bulamayan Channing Tindall ve veteran Duke Riley, sınırlı kullanımda olduklarını görmemiz gayet muhtemel. Yine de bu bölgede en azından oyunu yönlendirebilecek bir liderin olmaması savunmanın geçen sene de başını ağrıtmıştı.
Cornerback
Yaz kamplarının başında “İşte ligin en iyi cornerback ikilisi” diye başlık atmaya hazırlanırken şu an gelinen noktada soru işareti bulunan bir oyuncu grubu mevcut. Yıldız hamlesi olarak takıma katılan Jalen Ramsey’in olmayışından sonra sağ cornerback olarak Eli Apple getirilmesi bir nebze de olsa o bölgeyi doldurmuş olsa da Xavien Howard ve Eli Apple’ın özellikle kısa yard pas oyunlarındaki tackle kaçırma noksanlıkları savunmanın başını ağrıtabilir. Her iki oyuncunun da off-coverage durumlarındaki takipleri ve oyun bilgileri yüksek olması ise güçlü yanları. Tabii bununla birlikte Howard’ın da turnover becerisi olması savunmanın da önemli bir silahı. Öte yandan ikinci turdan seçilen çaylak Cam Smith’in hazırlık sürecindeki gösterdiği performansla Vic Fangio’nun gözüne girmesiyle en azından nickleback olarak kullanılabileceğini ve özellikle koşu oyunlarında ön alanda değerlendirileceğini düşünüyorum. Bunlar dışında geçen sezon draft edilmemiş çaylak olarak takıma gelip üstüne bir de formayı kapan Kader Kohou’nun bu sezonda da sahnede rolü olacaktır. Cam Smith ile nickleback olarak oynaması muhtemel Kohou, zaman zaman Eli Apple yerine bile zaman zaman cornerback olarak pozisyon alması muhtemel.
Safety
Jevon Holland’ın başı çektiği safety grubunda geçen sezon ACL sakatlığı geçiren Brandon Jones’un sağlıklı ve tam bir şekilde antrenmanlarda yer alması son derece umut verici bir durum oldu. Nitekim Holland ve Jones ikilisi, son yıllarda Dolphins’te oynayan en iyi secondary ikililerinden birisi olmuştu. Jones’un ön alanda koşu oyunlarında destek verdiği zamanlarda Holland’ın geride durması; Holland’ın pas oyunlarında blitz ile destek verirken Jones’un derinde beklemesi savunmadaki uyum açısından önemliydi. Şayet bu ikilinin yanında DeShon Elliot’un katılması ise tam anlamıyla pasta üzerine konulan çilek misali oldu. Elliot’un hem Holland hem de Jones’un işini yapabilecek çok yönlülüğe sahip olmasıyla birlikte Fangio’nun jokeri olabileceğine ve Dolphins’in secondary’de zaman zaman üç safety’li setleri de tercih edebileceğini düşünüyorum. Bu hususta bendenizi en çok heyecanlandıran ekibin safety grubu olduğunu belirteyim.
En nihayetinde geçen senenin üstüne koymuş bir Miami Dolphins, ilk beklentilerim arasında. Başta savunmanın geçen seneki gibi saç baş yoldurmamasını ve Fangio yönetiminde ilk beş içinde yer alacağını tahmin ediyorum. Hücumda ise yine ve yine bıkmadan usanmadan söyleyecek olursak sağlıklı bir Tua, en en en önemli öncelik. Genel olarak yaz döneminde de bu takımı yakından takip etmiş biri olarak haberler genellikle pozitif olarak gözükürken koç ekiplerinin yaptıkları açıklamalarda da ani sakatlıklar olmaz ise ciddi bir uyum yakalamış bir ekip var. Tabii, AFC Doğu’nun son yıllardaki hâkimi Buffalo Bills ve Aaron Rodgers liderliğindeki New York Jets’e karşı yapabildiğinin bir fazlasını yapmak bu takıma yarışmacı kimlik kazandıracak. Ancak yine de özellikle yedeklerden de katkı alabilmeleri ve koç McDaniel’ın oyunun tıkandığı yerlerde doğru karar vermesi Dolphins’i yukarılara taşıyacak faktörlerin başında. Son olarak Miami Dolphins ile ilgili tahminlerimi de verip sezon için geri sayıma geçeyim:
Takım MVP’si: Tua Tagovaliova
En iyi hücum oyuncusu: Tyreek Hill
En iyi savunma oyuncusu: Jalean Phillips
En iyi çaylak hücum oyuncusu: Devon Achane
En iyi çaylak savunma oyuncusu: Cam Smith
2023 Sezonu Tahmini: 10-7 (Playoff: Divisional Round)
Cesur Tahmin: Tua Tagovaliova son üçe kalan MVP adayları arasında yer alacak…