New York’un En Büyük Şovu

New York, Amerika ‘nın en çok ziyaret edilen turistik şehirlerinden biri. Favoriler arasında olmasinin en büyük nedenlerinden biri tabii ki ünlü Broadway şovlari. New York ‘da yaşayan biri olarak şunu soyleyebilirim ki yılın 12 ayı bilet kuyruklarını görmeniz mümkün.

1980 ‘lerin sonlarına doğru New York denince ilk akla gelen Broadway değil bir futbol oyuncusuydu. Bir NFL oyuncusunun daha ünlü olabileceğini düşünebiliyor musunuz?

Efsanemiz “New York ‘un En İyi Şovu” olarak tanınan ve bugüne kadar gelmiş en iyi savunma oyuncusu, L.T.

http://blog.nj.com/giants_impact/2008/10/medium_new-york-giants-lawrence-taylor.jpgLawrence Julius Taylor, bilinen adıyla LT, 4 Subat 1959 da Virginia da dünyaya geldi. Profesyonel futbol yaşamının tamamını New York Giants da linebacker olarak tamamlayan LT, Hall of Fame olarak emekli oldu.

NFL otoriterleri tarafından bugüne kadar gelmiş en iyi savunma oyuncusu olarak bahsedilen LT, linebackerların oyundaki savunma stilini değiştirdiği için efsane olarak adlandırılıyor.

LT North Carolina Universitesinde eğitim alırken, 98 numaralı forma ile takımda yer aldı ve birçok rekora imzasını atmaya buradan başladi.

1981 de New York Giants tarafından 2.sıradan takıma seçildi. Giants ailesine katıldığı ilk yılında, “NFL Defensive Rookie of the Year” ve “NFL Defensive Player of the Year” seçildi. NFL kariyerinin daha ilk yılında ikinci ödülü alması zaten ilerleyen yıllarda iyi bir performans göstereceğinin en büyük kanıtıydı. LT ilk senesini 9.5 sack ile bitirirken, ligin en önemli isimlerinden biri olmayi başarmıştı. Öyle ki karşı takımlar oyunlarını Giants ‘a göre değiştirmeye başlamışlardı. LT takımın kilit oyuncusu olmasının yanında, Giants savunma takımı ligin korkulu rüyasi olmaya başlamıştı.

LT kariyeri boyunca birçok ödül almış, bunlardan en önemlisi 1986 da aldığı NFL MVP (most valuable player) ödülü olmuştu. Bu ödüle genelde hücum oyuncuları layık görülürken, LT ödülü bugüne kadar alan 4 savunma oyuncusundan biri olmayü başardı. Bunun yanında “NFL Defensive Player of the Year” ödülünü 3 kez kazanırken ProBowl ’a 10 kez adını yazdırmayı da başardı.

1993 yılında emekli olurken arkasında 1088 tackles, 132.5 sacks, 9 interceptions, 134 return yards, 2 touchdowns, 33 force fumbles, 11 fumble recoveries ve 34 fumble return yards bıraktı.

Karşı takımların oyun stillerini Giants ‘a göre değistirdiğinden bahsettim. Aslında olay Giants da değil tabii ki Taylor da bitiyordu. Outside linebacker olarak oynayan LT, inanılmaz hızı ve gücüyle durdurulması imkansız bir makina gibiydi. O yıllara kadar blitz yapan linebacker ları durdurmak runningback lerin göreviydi. LT oynamaya başladıktan sonra, ligdeki hiçbir runningbackin Taylor ‘I durdurabilecek güç ve yapıda olmadığı farkedildi. Bunun üzerine ilk olarak 1982 sezonunda Giants-49ers macinda sadece Taylor ‘ı durdurması için bir offensive linemen görevlendirildi. Bu NFL de bir ilkti. Ayrıca Washington Redskins Taylor ‘ı durdurabilmek için hücum takımında çift tightend oynatmayı başlattı. Artık oyunlar LT varsa ya da yoksa diye ayrılıyordu.

Bunun yanında oyun sırasındaki muhteşem performansı ve sackleri ile taraftarların en büyük sevgilisi haline gelmişti. 1985 sezonunda Redskins-Giants maçında oyunkurucu Joe Theismann ‘a yaptığı sack hala hafızalarda yer almakta. Aldığı büyük darbeden sonra spor hayatı bitten Theismann, Taylor ‘ın en yakın arkadaşı olması nedeniyle bu olaydan sonra onu hiç suçlamamıştı. Maçta sack ten sonra hemen ayağa kalkan ve şaşkınlık içinde saha kenarındaki acil sağlik görevlilerine bağıran Taylor, olaydan dolayı büyük üzüntü duyduğunu defalarca belirtmişti. Giants maçları reyting rekorları kırarken, LT formaları kapış kapış gidiyordu. Kısaca LT o yıllarda NFL ‘in en değerli ürünlerinden biriydi.2

Spor hayatındaki bu büyük başarılarının yanında, özel hayatı tam bir kabus olan LT ne yazık ki ailelerin seyrederken zevk aldıkları ama asla çocuklarına idol olarak göstermeyecekleri bir insandi. Kendi yazdığı ve hayatını anlattığı “LT: Over the Edge” isimli kitabını okumuş biri olarak şunu çok net söyleyebilirim ki; o yıllardaki en iyi NFL oyuncusuydu, gerçekten New York ‘un en iyi şovu, en iyi gelir kaynaklarından birisiydi. Bunun yanında NFL ‘in en serseri oyuncusu olarak onlarca kez kokain yüzünden gözaltına alınmasıyla da ünlüydü. Organizasyon açısından hem çok değerli hem de çok zararlı bir oyuncuydu.

Kitabında günlük bir yaşamını şöyle özetliyor: “Cumartesi öğlen 3 gibi kalkarım, kokain aldıktan sonra antrenmana giderim, gittiğimde antrenman bitmiş olur Bill Parcels ‘den azar işitirim, antrenmandan sonra tekrar kokain alırım, partiye giderim, partide tekrar ve tekrar ve tekrar kokain alırım, partiden sonra genelde tanıdığım ve tanımadığım kadınla yatmak için evime ya da otele giderim, tabii ki tekrar kokain aldığımı söylememe gerek yok, ertesi gün öğlene dogru kalkar ve satıcımı bulup kokain alırım, sonra maça giderim, maçi kazanırım, partiye giderim…..” Bu böyle 3-4 yıl devam ediyor. Önce ailesi (kendisinin buralara kadar gelmesine en büyük desteklerden biri olan karısı ve çocukları), sonra polis daha sonra kendi vücudu ve en son olarak Giants ailesi kendisine karşı çıkmaya başlıyor. Bunun üzerine LT ne yapıyor? Önce karısı ile boşanıyor, polise sürekli dikkat ediyor (gerçi buna rağmen onlarca kez tutuklanıyor), vücuduna göstermelik tedaviler uyguluyor. Tam 3 kez tedavi görüp tekrar kokaine başlıyor. Ta ki Giants ailesi artık kendisine destek vermemeye başlayana kadar hayatı böyle devam ediyor.

LT ‘nin hikayesi kötü bitmiyor, hayatında iki büyük dönüm noktası olduğunu söylüyor. Bunlardan birincisi bir maç sırasında taraftarların açtığı bir pankart. Pankartta “LT hayatını düzene sok, bunu bizim için yap” yazıyor. O an hayata büyük bir tutkuyla tutunduğu futbolun kendisini bırakabileceğini farkediyor ve tedavi görmeyi kabul ediyor. İkincisi ise Oliver Stone. Stone “Any Given Sunday”i çekmeden önce Taylor ‘a filmde oynaması için teklifte bulunuyor. Taylor teklifi hemen kabul ediyor ama Stone ‘un bir şartı vardı. Çekimlerin başlamasına 1 yıl vardı ve bu süre içinde Taylor ‘ın tamamen temizlenmesini istiyordu. Taylor 1 yıl boyunca tedavi göröyor ve hatta çekimler bittikten sonra bile tedavi gördüğü klinikte gönüllü olarak çalışmaya devam ediyor.

Şu an “Blitz the League” adlı bilgisayar oyununda seslendirme yapan Taylor, aynı zamanda birçok televizyon programına da katılıyor. Florida da son evlendiği karısı ile birlikte yaşayan Taylor, ilk eşiyle ve çocuklarıyla da görüşüyor. Spor malzemeleri satan bir firması ve ayrıca spor danışmanlığı firması da var. Zamanının çoğunu golf oynayarak geçiren Taylor, “LT olmakla, Lawrence Taylor olmak çok farklı şeyler, umarım bunu hissetmişsinizdir” diyerek kitabına son veriyor.

Umarım önömözdeki yıllarda Lawrence Taylor değil ama daha nice LT ‘ler seyretme imkanımız olur.