MJD’nin, eski günlerini hatırlatan harika performansı dışında hiç mi hiç keyif vermeyen bir karşılaşma sonucu gelen 13-6’lık galibiyet… Zaten karşımızda da sezon öncesi neredeyse bütün NFL otoriteleri tarafından Super Bowl adayı olarak gösterilen ancak sezon içinde gerek savunmadaki gerekse de hücumdaki yıldız oyuncularının sakatlanıp sezonu kapatması nedeniyle bir Jags taraftarı olarak benim bile yüreğimi dağlayan bir Houston Texans vardı. Eee bizimkiler de özellikle hücum anlamında öyle çok matah bir takım olmadıklarından oldukça zevksiz bir maç seyrettik ki koskoca bir saatlik karşılaşmada yalnızca bir touchdown görebildik.
“Ya kardeşim, sezon başında galibiyet galibiyet diye ağlıyordun, şimdi neredeyse Jags kazandı diye ağlayacaksın. Biraz kıymet bil, 0-16’dan zar zor kurtulduğunuzu çok çabuk unutuyorsun.” demeyin. Tabi ki Texans galibiyeti, bay haftasından sonra yakaladığımız ivmeyi tam gaz sürdürebilmemiz için oldukça önemliydi ayrıca bu galibiyetten sonra NFL.com, CBS Sports, Fansided, ESPN ve SB Nation gibi ünlü spor ajanslarının hazırlamış oldukları haftalık Power Rankings’lerde bu sezon 32. ve son sırayı hiçbir hafta kimseye kaptırmayarak bir istikrar abidesi olduğunu her fırsatta kanıtlamayı başaran Jags ilk kez, adeta 2013 yılı için tapusunu üzerine geçirmiş olduğu 32.sıradan kurtulmayı başardı ve SB Nation’da 31, CBS Sports’da 30, Fansided’da 31, ESPN’de 31 ve NFL.com’da ise tam 30.sıraya kadar yükseldi. Sadece bu bile, bu sezon birçok yüz kızartıcı hezimetlere tanık olan Jags taraftarlarını havalara uçuracak kadar güzel bir haber. Ancak ne var ki ben ne o sadece bu sezonu kurtarmayı düşünen ne de adam onca kez Jags’e gelmeyeceğini söylemesine rağmen halen Tim Tebow’u takıma getirebilmek için yerel gazetelere boy boy ilanlar vermek ve çok geniş çaplı imza kampanyaları düzenlemek gibi boş uğraşların içerisinde olacak kadar ütopik bir Jags taraftarı değilim ki bu nedenle Texans galibiyetine o kadar da çok sevinmedim.
Bu kadarı bize yeter, bundan sonra galibiyet almak falan yok…
Texans’ı, hem de division rakibimizi yendik bu iyi hoş da bu haftanın ardından ligin dibindeki vaziyet de aynen şu hale döndü: Jags (2 galibiyet, 9 mağlubiyet), Atlanta Falcons (2 galibiyet, 9 mağlubiyet) ve Houston Texans (2 galibiyet, 9 mağlubiyet). Bu da şu anlama geliyor ki birkaç hafta önce garantiledik diye baktığımız 2014 NFL Draft’ı birinci sıradan seçme hakkı için artık ciddi rakiplerimiz var. Tabi NFL’de draft sıraları belirlenirken, facia takımların birbirleri ile oynadıkları karşılaşmalar göz önüne alınmazken, bu takımların fikstürlerinin zorluk derecesine bakılıyor. Yani en kolay fikstüre sahip olmasına rağmen galibiyet sayısı en az olan takım draft’ın birinci sırasına konuyor. Her ne kadar Jags’in galibiyet sayısı şu an için bazı takımlarla eşitlenmiş olsa da Jags’in sahip olduğu fikstür Falcons ve Texans’a göre oldukça kolay ki daha önümüzde oynanacak bir Cleveland Browns, bir Buffalo Bills ve bir de Houston Texans maçları var. Bu üç takım da çok büyük ihtimal 2014 draft’ında ilk 10 sıradan seçme hakkına sahip olacaklar. Ancak Jags eğer gerçekten draft’ta birinci sıradan seçmek istiyorsa bana kalırsa bu üç maçı da kazanmamalı.
Geçtiğimiz hafta yazdığım yazımda önümüzdeki yılki draft’ta sahip olacağımız olası bir birinci sıradan seçme hakkının, Jags’in geleceği için adeta bir memleket meselesi olduğundan, bu hakla seçeceğimiz bir quarterback’in (ki muhtemelen Teddy Bridgewater olacak bu genç quarterback) muhtemelen takımın gelecekteki yıldızı olacağından bahsetmiştim. Bu nedenle kalan beş hafta için söyleyebileceğim tek şey şudur: Ben kanaatkar adamım, bu kadar kötü olduğumuz bir sezonu iki galibiyetle tamamlamak bile benim için kabul edilebilir bir şey. Bu nedenle takımın gelecekteki yeni yüzü olacak bir quarterback’i kesin kadroya kattık diyene kadar galibiyet almamak en iyisi gibi görünüyor.
Sen de mi Brütüs?
Texans karşılaşmasından sonra beni en çok güldüren olay, head koç Gus Bradley’nin kendine adeta “Sen de mi Brütüs?” dedirtecek cinsten yaptığı açıklamalar oldu. Zaten Jags’in, sahibinden genel menajerine kadar ayakları yere basmayan bir takım olduğunu biliyorduk da aklı başında sandığımız Bradley’den böyle bir şey beklemezdim. Head koçun yaptığı açıklama aynen şöyle: “Böylesine önemli bir galibiyetin üzerine söylenecek, konuşulacak oldukça fazla şey var. Ancak beni en çok mutlu eden şey ise bu galibiyeti tesadüfen değil hak ederek kazanmamış olmamız.” :) Ah be head koç, yaptığın bu açıklamalardan sonra bizi playoff yapmış kadar mutlu ettin valla helal olsun.
Özlediğimiz MJD döndü…
Bu sezon istikrarı bir türlü yakalayamayan yıldız running back’imiz Maurice-Jones Drew, bu maçta adeta kendisinden beklenen patlamayı yaptı ve tam 84 yard koşarken 60 yard da pas tuttu bunun yanında da maçın tek touchdown’unun altına imzasını atmayı başardı. Ancak sevindirici olan şu ki MJD, maç boyunca yaptığı yalnızca 11 taşımada toplam 84 yard aldı ve böylece taşıma başına da tam 7.2 yard gibi muhteşem bir istatistik tutturdu. Texans karşılaşmasına kadar oynanan 10 maçta, yıldız running back taşıma başına yalnızca 3.4 yardda kalmıştı.
Son Eklemeler…
Tekniğe bu kadar az geyiğe bu kadar çok yer ayırdığım bir yazım daha olmamıştı herhalde, umarım bu yeni tarz hoşunuza gitmiştir.
Neyse, Pazar günü rakip Cleveland Browns. “Maçtan galip ayrılalım.” gibi bir temennide bulunmayacağım hatta kaybedersek daha mutlu bile olabilirim çünkü, artık bu sezondan hayır gelmeyeceğinin bilinciyle, hedefimiz gelecekte çok daha güçlü, çok daha tatmin edici performanslar çıkaran bir Jags görmek. Sağlıcakla kalın…