NFLTR.com okuları tekrar merhaba, dondurucu bir havada oynanan karşılaşmada Chicago Bears, MNF’da Dallas Cowboys’u 45-28 gibi önemli bir performansla geçip, NFC North’da Detroit Lions ile galibiyet sayısını eşitlemeyi başardı.
Brandon Marshall’ın maç sonrasındaki açıklamalarında, Cowboys’un maç oynanmadan bir gün önce bir nevi karşılaşmayı “kafalarında” kaybettiklerini; soğuktan çok etkilendiklerini söylemişti. Buna katılmakla beraber, karşılaşmaya daha iyi başlayan tarafın henüz ilk drive’da TD yapanın Cowboys olduğunu söylemek gerek. Bears’ın rakipkerin koşu oyununu engellemekte büyük sıkıntı çektiğini, bu alanda NFL sonuncusu olduğunu bir önceki yazımda belirtmiştim. Karşılaşma, koşu oyunu yönünden yine Bears açısından sorunlu geçse de (çaylak linebacker’lar Jonathan Bostic ve Khaseem Green gerçekten bocalıyorlar) pas oyununda Cowboys’un yaşadığı sıkıntılar karşılaşmayı Bears’a getirdi. Cowboys’da DeMarco Murray 149 yard koşu mesafesi ile görevini ziyadesiyle yerine getirirken, Tony Romo’nun bocalaması üç TD pası atmasına rağmen sadece 104 yardlık pas oyunu Cowboys’un dengesini bozdu açıkçası.
Bears açısından karşılaşmaya bakarsak Josh McCown, belki de Jay Cutler’ın yapamadığı şeyleri yapması açısından takım için çok değerli bir stepne haline geldi (bkz. yedi yardlık koşu TD’ı). Ayrıca McCown’ın başladığı karşılaşmalarda Alshon Jeffery adeta kısa kariyerinin en iyi dönemini yaşıyor. Bu karşılaşmada inanılmaz bir pas yakalayarak TD’ını yapmayı ihmal etmedi (Vikings karşısında da olağanüstü bir TD’ı vardı). Diğer yandan Brandon Marshall da 100 yardlık pas oyunu performansı ortaya koymakla beraber, bilhassa hücumda ufak detaylarda da çaba gösterip oyunlarda rakip bloklama işini adamakıllı yerine getirince en azından bu maç özelinde çok büyük takdir topladı. Bears’ın iri kıyım top yakalayıcılarına karşın Cowboys defansının da aciz kaldığını belirtmek gerek.
Koç Marc Trestman takımın hücum varyasyonlarındaki etkisini sezonun ikinci kısmında çok daha rahat sahaya yansıtabiliyor. Alshon Jeffery neredeyse Brandon Marshall’ın performansına yakın bir sezon geçiriyor. Üstelik Bears defansı hala sorunlu. Sezon içinde bazı karşılaşmalarda kıvılcım gibi kısa süreli iyi performanslar gösteren Julius Peppers, standartlarının altında geçirdiği bir sezonu sonlandırmak üzere. D.J Williams ve Lence Briggs’den takım faydalanamıyor, yıldız CB Charles Tillman sezonu kapadı, safety bölgesinde Chris Conte yetersiz kalıyor ancak tüm bunlara rağmen Chicago Bears kendini .500 galibiyet yüzdesinin üzerine çıkarmayı başardı. Geçtiğimiz haftaki uzatmada kaybedilen maçta, uzatma seansında Robbie Gould 47 yardlık alan golü denemesini başarıyla sonuçlandırmış olsa, bu hafta grup lideri olarak bahsedecektik Bears’dan.
NFC North’daki resme bir kısaca bakalım. Green Bay Packers, 6-6-1 seviyesinde, gelen haberler Aaron Rodgers’ın idmanlarda kendini denediği yönünde ancak dönüp dönmeyeceği ile alakalı kesin bir bilgi yok. Bu hafta kazandıkları (ki kaybetmeye çok yakındılar) Falcons maçı, onların gruba tutunmasını sağladı. Kalan üç karşılaşmalarında Cowboys’a konuk olacak, Steelers’ı ağırlayacak ve sezonun son maçında Chicago’ya gelecekler. İşleri zor. Detroit Lions cephesinde ise nispeten rahat bir fikstür olduğunu söylemek daha olası. Her ne kadar son iki karşılaşmalarını kaybetmiş olsalar da şansları hala yüksek olan taraf Lions. Bu hafta MNF’da Ravens’ı ağırlayacaklar, akabinde Giants’ı ağırlayıp sezonu Adrian Peterson’ın sakatlığıyla iyice kolu kanadı kırık hale gelen Vikings’e onuk olarak tamamlayacaklar. Chicago Bears ise QB koltuğuna tekrar sakatlıktan dönen Brandon Weeden’ın oturduğu Cleveland ve Nick Foles’ın önderliğindeki Philadelpia’ya konuk olup, sezonu Chicago’da Packers karşısında sonlandıracaklar (umarım sezonun son maçı da olmayacaktır).
Detroit Lions burun farkıyla önde olsa bile NFL’de işlerin çok çabuk değiştiğini, günlük performansların dahi takımları çok etkilediğini, sakatlık faktörünün de işin içinde her zaman olduğunu düşünmek lazım.
Haftaya Chicago Bears’ın, şanlı Cleveland Bwons galibiyetini yazmak umuduyla, görüşmek üzere.