Tuhaf takımı tutuyorum vesselam. NFL’de geçtiğimiz yedi hafta maç oynayıp bu karşılaşmalardan dördünü kendi evinde oynayıp hepsini kaybeden, diğer üç karşılaşmayı deplasmanda oynayıp onları da kazanan takımın adına Chicago Bears denir.
Sevgili Bears üstadım Savaş Alparslan’ın da belirttiği üzere koşucusu Matt Forte’nin koca Dolphins maçının ilk yarısında iki koşu denemesi yaptığı takım da Bears’dır. Brandon Marshall’ın soyunma odasında yolunda gitmeyen bazı şeyler olduğunu belirttiği takım da yine bizim takım. Hep Bears, hep Bears.
Elle tutulur bir takım olamadık 2014 sezonunun ilk bölümünde. Elle tutulur olsaydık, deplasmanda gösterilen defans kabiliyeti ve hırsı iç sahaya da yansıyabilir, koşu oyunu bu denli ikinci plana atılmazdı. Koşu aslında ikinci plana da atılmadı, bu oyunun içinde bu da var diye zaman zaman kullanılıyor zira. Matt Forte, koşucu değil pas alan adam muamelesi görüyor bol bol. Red zone oyunları hiç koşu üzerinden gitmiyor, Forte top alacaksa ancak Cutler’ın ona gönderdiği pas sayesinde kucağında buluyor topu, lige iyi de başlayan, 49ers deplasmanında kazanılan maçın yıldız üzeri yıldızı olan Brandon Marshall, hücumda sürekli adam blok yapmakla ile uğraşıyor. Yaklaşık iki metre boyunda olan WR’lara atılan toplar efektif kullanılamıyor, vasat sayılabilecek defansı olan Miami Dolphins, Bears’ı Chicago’da durdurabiliyor rahatça.
Takımda neredeyse return yapılmıyor, özel takımlardan sadece rakip return yaparken faydalanılıyor, bir türlü savunmada DT pozisyonları belirlenemiyor, değişip değişip duruyor. Geçtiğimiz sezon eleştirdiğim ve takımdan ayrılan Julius Peppers’ın yerine takıma katılan Jared Allen üstündeki formayı, yanındaki adamları yadırgıyor, QB’ye doğru ayı gibi koşup yere seremiyor. Bahsedilmeyen olumsuzluk kaldı mı diye düşünüyorum da…
NFC North içinde, Green Bay Packers atı almış Üsküdar civarında latte yudumlarken bizimkiler Esenler Otogarında bayram trafiğine takılmış yolcu gibi yerinde sayıyor.
Lovie Smith’i eleştirdik, haklıydık da çoğu bakımdan, takım neredeyse hücum edemeyecek noktaya geliyordu fakat defans öyle bir sos koyuyordu ki önümüze neredeyse ana yemeğin çok da lezzetli olmadığını unutturuyordu. Bu sefer yemek bir nebze lezzetli olsa da sos, içecek, masadaki muhabbet tatsız.
Peki, Chicago Bears bu durumdan nasıl kurtulacak?
– Koşu oyunu hatırlanarak.
– Defans takımı efektif kullanılarak.
– Soldier Field’da taraftarı üzmekten vazgeçilerek.
– Devin Hester olmasa bile return’lerde daha efektif kullanılabilecek bir oyuncu bulunarak.
– Olay tamamen özgüveni daha da yerine gelsin diye Cutler’a yıkılmayarak (ki yerine gelecek bir şey yok ortada, vasat adam vasattır)
– WR’ların sadece blok yapmaya yaramadığı hatırlanarak.
– Savunma çizgisinde her ne olursa olsun belli bir istikrar ve standart yakalanmaya çalışılarak.
– Linebacker pozisyonu bu kadar aciz bırakılmayarak.
– Chris Conte haricinde bir safety takıma monte edilerek.
Daha sayılacak şey çok bile fazla olabilir, yapılacak şey ve alınacak yol da öyle, ancak Bears dokuzuncu hafta olan bay haftasına en azından 4-4’lük bir galibiyet-mağlubiyet ile girmiyorsa sorun olacak gibi ki öyle girmek de zor. Hızını ivmesini almış, Tom Brady’nin gaza bastığı, defansın yerine oturduğu bir New England Patriots’a karşı deplasmanda kazanmak zor olacak.
Bari deplasman-iç saha istikrarımız bozulmasın da, şu karşılaşmayı kazanalım, heyecanı sürdürelim, sezonu erken bitirmemiş olalım. Bir sonraki yazıda da galibiyet yazayım… Görüşmek üzere sevgili NFLTR.com okurları.