12. Adamın başkentinden herkesin Kurban Bayramını kutlayarak yazıma başlamak isterim. İki haftalık dönemi 0-2 derece ile umutsuzca ve hüzünlü biçimde geride bırakıyoruz. Son iki sezonun Super Bowl oynayan takımı Seattle Seahawks’ı izlemiyoruz da adeta bir proje takımı izliyoruz. Aklın yolu bir, Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok türevindeki ifadeler başarı için standart ve bilinen yöntemleri över. Sezon öncesi power rankings’lerde ilk beş içinde yer alan, bazılarında zirvede gösterilen takımımızı power rankings’lere tepki olarak yaptıkları ve yapamadıkları taktiksel icraatlarla 32 takımlı sıralamada çift hanelere gerilediler.
Ters Mühendislik
Geçen haftaki yazımda o başlıktan mütevellit üç aşağı, beş yukarı teknik ekibi eleştirdim. Bu haftaki maçta takım kahve içmiş de ayılmış, tüp/doğal gaz bitmiş de soğuk suyla duşu bitirmek zorunda kalmış veya su serpilerek güzellik uykusundan uyandırılmış insan evladı misali kendine yavaştan gelen, şampiyon kimliğinde 35 dakikalık performans sergiledi. Bizi yenmek istiyorsanız koşu oyunumuzu durdurmalısınız. Bunu son iki senede ezberlemeyen takım yoktur. Hala iddia ederim ki: Şampiyonluk maçında koşu oyununa başvurup Marshawn Lynch koşturulsaydı tarihimizin ikinci kupasını alacak ve bu sene de üst üste üçüncü şampiyonluğu zorlayarak NFL tarihinde bir ilke, bir imkânsıza imza atmaya çalışacaktık. Anı yaşayalım ve bugüne dönelim…
Seattle Seahawks koşu oyunu tanınamayacak halde, berbat durumda. Koşuda, before contact’ta bir yard civarında Lynch performansı. Sebeplerini ortaya koyalım: İki rakibimiz de iki yıldır bizle birçok maç yaptı ve artık koşu oyunumuzu ezberledi, ters mühendislikle koşu hücumumuz çözülüyor. Derslerine iyi çalışmışlar. Green Bay, cutback’lerle koşumuzu emeklettirdi. Ee geçen sene nosetackle BJ Raji yoktu karşımızda, Pazar gecesi BJ Raji kabuslarımızdan biriydi . Başta Justin Britt’li sol kanat olmak üzere O-Line quaterback korumasında olduğu gibi koşu oyunlarında da güven vermiyor. Marshawn Lynch’in formsuz olduğunu zerre düşünmüyorum. Niye mi? Koşuda before contact’a başarısız olan 24 numaramız after contact’ta etkili. Marshawn Lynch’ten başka RB yokmuş gibi onu sürekli koşturmak, hatta pas oyunlarında onu aktif kullanmaya çalışmak taktiksel hatalardan biri. First down almayalım diye ilk çeyrekte üçüncü ve son molasını heba etmeyen rakibe mola dönüşü cevabımız 3&12 oyununda Marshawn Lynch koşusu ve gelen negatif yard oyunu, eleştirmekle bitmez!.. Fred Jackson ve Thomas Rawls’ın koşu oyunlarında %40 civarında kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Koşu-pas balansında dengesizlik almış başını gidiyor. 35 dakikalık iyi oynadığımız bölümler; balansı sağladığımız, pasa yöneldiğimiz bölümlerdi.
Lancer Evo IX
Erkekler büyümez, oyuncakları büyür ve pahalılaşır. Spor veya soft spor arabasını garajda/parkta tutmak ve pazarları keyfe keder kullanmak içimize işlemiştir. Bunlar içerisinde en iyi (tartışma götürecek biçimde) Lancer Evo IX veya Lancer Evo Tommi Makinen versiyonudur. Arabayı “A” noktasından “B” noktasına götüren bir ihtiyaç olarak gören abilerimiz ve ablalarımızı bunaltmamak adına mevzuyu takımımıza bağlıyorum. Jimmy Graham, dönemimizin en iyi birkaç tight end’inden biri. Sezonun tüm lig adına en flash transferlerinden biri, belki de birincisi. Gel gelelim teknik ekibimizin bu satırlardaki gerçeklerden aylardır haberi yok veyahut yokmuş gibi davranmaktalar. 88 numaraya iki kez pas atıldı ve birinde isabet bulundu.
Jimmy Graham, playbook’ta kendine yer bulamıyor. Geleneksel hücum setleri ile sezona başladık, hadi bakalım. Sen bu adamı transfer ettiysen ona göre taktik geliştireceksin. Lakin Graham, bir Lancer Evo’nun pazardan pazara kullanılması misali çok az kullanılıyor. New Orleans’ta maç başına beş+ pas tutma isabeti sağlayan adamın bizim takımda tüm yıl 50 isabetli tutuşa ulaşması bu taktiksel beceriksizlikle zor görünmekte. Şuan için teknik ekibin gözünde bilinçli veya bilinçdışı birincil ve ikincil wide receiver’lar olduğu iddiasındayım. Doug Baldwin ve Jermaine Kearse birincil receiver’lar; Tyler Lockett ve Jimmy Graham ikincil, bir bakıma üvey evlatlar.
İkinci ve üçüncü çeyrekte koşu-pas balansının dengelenmesi, üç numaramızın verimli mobilitesi art arda hücumlar ve sayılar getirdi, öne geçtik. İşleyen bu yapı Jimmy Graham merkezli olarak 16 maça yayılmalı.
Sendromumuzun Adı: Dördüncü Çeyrek
78,000 küsür kişi; tarihi stadı doldurmuş, kulübün normal sezon seyirci rekorunu kırmıştı. 310 maçtır sell-out oynayan Green Bay ve seyircisi üç maçtır Seattle Seahawks’a sırasıyla hakem, ezici oyun ve engellenemez mantık dışı geri dönüş ile yenilmekten kurtulamayan bu istenmeyen durumu durdurmak için altın fırsatı kaçırmak istememekteydi. Maça hızlı başlayan rakibimizi Eddie Lacy’nin sakatlığının tuz biber olmasıyla durdurduk. Koşuyu işletemeyen Aaron Rodgers pasa yöneldi velakin başarılı olamadı. Lambeau’da rüzgar bizden yana esiyordu. Ne olduysa son çeyreğe geçişte oldu. Sahada yer değiştirdik ve işte bu başarı rüzgarı, işte bu momentum esintisi rakibin tarafında yer aldı. Son üç resmi maçını dördüncü çeyreğin son dakikalarındaki hatalardan kaybeden takımımızda geçen senenin genelini de sayarsak son çeyreklerdeki sarsıntılardan ötürü takımımızda dördüncü çeyrek psikozu baş gösterdi.
Baş başa giden maçlarda kırılma dakikaları kapıya dayandı mı, Seattle tek pozisyon veya daha az farkla önde olmasın arkadaşım. Biz öndeysek bu kırılma anları bizi kırıyor, incitiyor. Önce savunmada çöküyoruz, elimiz ayağımıza dolaşıyor; skorda ve psikolojik üstünlükte avantajımızı kaybediyoruz. Sıra hücuma geliyor, verimsiz hücumlarla sonuç alamıyoruz veyahut Green Bay maçında olduğu gibi teknik ekibin playbook’ta koşu ve ne yazık ki pastaki Marshawn Lynch ısrarından ötürü sağlıksız hücumda atılan pasların rakibe geçmesi ile maçı matematiksel olarak kafamızda bitiriyoruz. Denizde, plajda frizbiyi tutar gibi Wilson’un pasına interception yapan Jayrome Eliiott; Green Bay’in uzun süredir Kuzey Pasifik’ten gelen karabulutlarını dağıtmış oluyordu. Seattle’ı tutmuş olmama karşın Clay Matthews’in Packers LB hattının yaptıklarını hayranlıkla izledim. Topun gerisine düştüler, hızlarıyla ve pozisyon okuma kabiliyetleriyle tackle’dan geri kalmadılar. Sütten ağzı yanan Green Bay savunması işi ciddi tuttu, ayakları yere sağlam bastı.
Peki, yılların o meşhur savunması Seattle Seahawks savunması ne yaptı? Seattle Seahawks savunmasında ses halen var ama cılızlaşıyor. İleride sesin ve görüntünün kaybolup sadece ve sadece kokusunun kalmasından korkmaktayım. Blitz ile bu sezon gelişim gösteren D-Line beni az da olsa mutlu ediyor, maç genelinde four men rush’ların olduğu anlarda Aaron Rodgers zorlandı. Gelelim orta bölüm linebacker’lara. Bobby Wagner elinden gelenin fazlasını yapıyor, takım dursa bile o durmuyor. Secondary bölümünde kimyasal sızıntı var. Toz kondurmadığımız, toz kondurmaya kalkanlara “yavaş ol birader” dediğimiz Richard Sherman perişan oldu bu maç perişan. İki pozisyon üst üste foul yaparak markajından kurtulan adamı durdurmayı başarabilen(!) Richard Sherman, jeneriklere geçecek Aaron Rodgers’ın uzun mesafeli touchdown pasında Green Bay halk pazarına gidip geldi. Maç içinde birkaç kez markajladığı adamı kaçıran Richard Sherman; topun o bölgeye gönderilmemesinden dolayı buruk bir sevinç yaşamıştır. Earl Thomas, pozisyon okuma yeteneği, hızı, tackle kabiliyeti ile bildiğimiz bir star. Bu sezona bu meziyetleri törpülenmiş halde girdi. Bunun nedeni acaba minör sakatlığını atlatamaması mıdır? Bu iki yıldız; kendi adamları dışındaki pozisyonlarda, yani yardım savunmasında da bu sene isteneni veremeyen isimler. Secondary yardım savunması anlamında yetersizleri oynuyor. Sayısal bir örnek: Son çeyrekte Rodgers, 9/9 isabetle oynadı. Cary Williams hamlığından her maç, her dakika kurtulan bir çaylak. Rakibinin vücut çalımına biraz daha dikkat etmesi, koşu ve yer değiştirme fake’lerine daha tahammüllü savunma yapması gerekmekte.
CenturyLink Field: 0/2, 0/2, 0/2
0-2 derecemizi tersten okuyabilseydik power ranking’lerin açık ara birinci sırasını rezerve etmiştik. Lambeau’da kazanmak kolay değildi lakin üçüncü haftaya 1-1 girilebilirdi. Önümüzdeki iki maç iç sahada. Rakip yine NFC North takımları: Chicago ve Detroit. İki galibiyet ile tanışamamış takım. Düzlüğe çıkıp playoff yarışından daha fazla uzaklaşmamak için kazanılması gereken iki maç…